Self-montaj, düzenli
supramoleküler yapıların veya ortamın oluşturulduğu bir prosestir. Orijinal
yapının komponentleri hemen hemen değişmez, fakat, sonuç kompleks yapı formunu
oluşturacak şekilde birbirlerine bağlanır.
Self-montaj (kendi
kendine montajlanma) doğal biyolojik proseslerin gözlemlenmesiyle çıkarılan bir
kavramdır. Self-montaj nanofabrikasyonda ‘bottom-up (tabandan-tepeye)’
prosesleriyle nananoskala hassasiyette kompleks yeni malzemeler
yaratılmaktadır; bu nedenle nanoteknolojide çok önemli bir araçtır. Nanoyapıların
elde edilmesinde genellikle top-down (tepeden-tabana, büyük malzemelerden-küçüğe)
prosesler yerine, atoımik yapı blokları gibi tabandan başlayan bottom-up
presesler tercih edilir.
Self montaj,
‘bottom-up’ proseste nanoyapıların (nanomalzemelerin) üretilmesinde kullanılan
tipik bir metottur. Uygulamadaki temel problem sistem parametrelerinin etkisi
ve bireysel partikül özelliklerinin istenilen yapıda organize edilebilmesinin
sağlanmasıdır. Self-montaj pek çok supramoleküler kimyanın temelini şekillendirir.
‘Self-montaj’ terimi, self monomoleküler tabakaların oluşumunda, Langmuir-Blodgett
filmlerin oluşumunda, tabaka-tabaka depozisyon, v.s., kullanılabilir.
Self-montaj örnekleri: Farklı nanopartiküllerden oluşturulan ikili (binary) süperlatislerin tipik projeksiyonları ve herbirinin 3D yapılarının elementer hücre modelleri; nanopartiküller (a-l)