Fraksiyonlama Prosesleri (fractionation processes)



Distilasyon, saf olmayan bir sıvıyı veya sıvılar karışımını saflaştırmak veya ayırmak için uygulanan ve kaynama noktaları farklılığına dayanan bir prosestir.

Rafinerilerde ilk aşama olan Tuz Giderme Prosesinden sonra atmosferik ve vakum distilasyon kulelerinde hampetrol çeşitli fraksiyonlara (veya straight run cut’lara) ayrılır. Elde edilen ana fraksiyonlar veya “cut’lar, özel kaynama-noktası aralıklarındadırlar ve azalan uçuculuklarına göre sınıflandırılırlar: gazlar, hafif distilatlar, orta distilatlar, gaz oiller ve kalıntı.

Modern distilasyonlarda petrol boru hatlarıyla sıcak fırınlara pompalanır ve fraksiyonlu distilasyon kulelerinde hafif hidrokarbon molekülleri ağırlardan ayrılır. Üniteler biri atmosferik basınçta, diğeri vakum altında çalıştırılan iki distilasyon kulesidir. Birinci kulede, propan ve bütan gibi en hafif ürünler buharlaştırılır ve kulenin tepesine doğru yükselir. Jet ve dizel yakıtlarını da içeren orta ağırlıktaki fraksiyonlar, kulenin orta kısımlarına gelecek şekilde yoğunlaşırlar. Kalıntı (residu) denilen en ağır katranımsı maddelere “varil dibi” denir, bunlar distilasyon boyunca buharlaşmayan maddelerdir. Distilasyon prosesleri, çeşitli ürünler elde etmek amacıyla daha fazla rafinasyonun gerektiği hallerde, rafinerinin diğer pek çok fabrikasında da uygulanır (Şekil-1)


Şekil-1: Bir hampetrol distilasyon kulesi ve distilasyon fraksiyonları


1.1. Atmosferik Distilasyon

Tuzu giderilmiş hampetrole geri kazanılan proses ısısı kullanılarak ön ısıtma uygulanır, sonra, doğrudan ısıtılan bir ısıtıcıya verilerek 650-700 0F arasındaki sıcaklıklarda ve atmosferik basıncın biraz üstünde bir basınçla dikey distilasyon kulesine, tabanının tam üstünden beslenir (hampetrol bu sıcaklıkların üstünde ısıtılırsa istenmeyen ısıl parçalanmalar olabilir). En ağırlar dışındaki tüm fraksiyonlar buharlaşır ve sıcak buharlar kolon boyunca yükselirken sıcaklıkları düşmeye başlar.

Ağır fuel oil veya asfalt kalıntısı kulenin dibinden alınır. Kuleden, aşağıdan yukarıya doğru yükseldikçe, sırasıyla, yağlama yağı, ısıtma yağı, gazyağı, benzin ve yoğunlaşmayan gazlar çekilir.
Fraksiyonlama kulesi, 120 feet kadar yükseklikte çelik bir silindirdir; sıvıları ayırma ve toplama için yatay çelik tepsileri bulunur. Herbir tepside, alttan gelen buharlar deliklerden ve kabarcık (bubble) keplerinden geçer.

Bunlar, tepsinin sıcaklığına göre, bir kısım bileşiklerin yoğunlaşmasına, bazılarının da buhar halinde bir üst tepsiye geçmesine izin verirler. Yoğunlaşan sıvılar, tepsilerin üstlerinde bulunan taşkanlardan bir alttaki tepsiye akar; böylece, daha yüksek sıcaklıklarla karşılaşarak tekrar buharlaşırlar. Buharlaşma, yoğunlaşma ve yıkama (scrubbing) işlemleri, istenilen saflıkta ürün elde edilinceye kadar defalarca tekrarlanır. Bunun sonunda istenilen fraksiyonları alacak şekilde bazı tepsilerden yan akımlar çekilir.

Bir fraksiyonlama kulesinden, tepeden alınan yoğunlaşamayan gazlardan, tabandan alınan ağır fuel oillere kadar değişik ürünler elde edilir. Kulelerde, buhar basıncını düşürmek ve kısmi bir vakum sağlamak amacıyla buhar kullanılır.

Distilasyon prosesi hampetroldeki temel bileşenleri straight run ürünlere ayırır. Hampetrole, bazan, sadece hafif fraksiyonların çekildiği, ağır kısımların ise daha sonra yüksek vakum altında distillenmek üzere bırakıldığı ‘topping’ (üstten sıyırma) distilasyonu uygulanır.



Şekil-2: Atmosferik distilasyon prosesi akım şeması


1.2. Vakum Distilasyonu

Hampetrolün atmosferik distilasyonundan alınan kalıntının distilasyonu, daha yüksek sıcaklıklara çıkıldığında ısıl parçalanma olacağından, vakumda (düşük basınçlarda) fraksiyonlayarak  yapılır. Proseste bir veya daha fazla vakum kolonu kullanılabilir. Bazı vakum kulelerinin iç dizaynları atmosferik kulelerden farklıdır; tepsiler yerine rastgele dolgu maddeleri ve demister (buhar tutucu) yastıklar kullanılır. Tipik bir vakum kulesinde gaz oiller, yağlama yağları baz stokları ve propan deasfalting için ağır kalıntı üretilebilir. İkinci-faz bir kulede, daha düşük vakumda çalışılır ve atmosferik kuleden alınan artık kalıntı distillenir; bu, yağlama yağları stoklarının elde edilmesinde kullanılamaz ve birinci vakum kulesinden alınan artık kalıntı deasfalting için uygun değildir. Vakum kuleleri, artık kalıntıdan katalitik kraking hammaddelerini ayırmada kullanılır.

Diğer Distilasyon Kolonları: Rafinerilerde “kolon” diye adlandırılan çok sayıda daha küçük distilasyon kuleleri vardır; bunlar özel ve saf ürünlerin elde edilmesinde kullanılırlar.



Şekil-3: Vakum distilasyonu akım şeması


Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Atmosferik ve vakum distilasyonu kapalı proseslerdir ve personelin maddelerle teması en az düzeydedir. Sour (yüksek kükürtlü) hampetroller işlenirken, önısıtıcı ısı değiştirici ve fırında, kule flaş bölgeleri ve tepe sistemle- rinde, vakum fırını ve kulesinde,ve dip ısı değiştiricilerde hidrojen sülfürle temas olasılığı vardır. Ön ısıtıcı ısı değiştiricilerde, kule üst bölgeleri ve tepelerinde hidrojen klorür bulunabilir. Atık su, hampetrol türlerine ve işlemlerde kullanılan kimyasal maddelere bağlı olarak, yüksek konsantrasyonlarda suda çözünebilen sülfürler ve diğer bileşikler (amonyak, klorürler, fenol, merkaptanlar gibi) içerebilir. Güvenli çalışma eğitimlerine ve/veya kimyasal maddelerle temas, ısı, örnek alma, kontrol, bakım, genel duruş, gibi hallerde gerekli personel koruyucu malzeme kullanımı ile ilgili uygulamalara gerek vardır.

Güvenlik: Otomatik kontrol sistemlerinde olabilecek herhangi bir arızalanma, basınç, sıcaklık veya sıvı seviyelerinin dalgalanmasına neden olur. Oysa distilasyon kulelerinde ısıl parçalanmanın önlenmesi için, sıcaklık, basınç ve geri akışın (reflux) çalışma parametreleri içinde tutulması gereklidir. Aşırı basınçlar için relief (kurtarma) sistemler olmalı ve operasyonlar izlenmelidir.

Proses bölümleri korozyona karşı hassastır; bunlar arasında, ön ısıtma ısı değiştiricisi (HCl ve H2S), ön ısıtma fırını ve dip ısı değiştiriciler (H2S ve sülfür bileşikleri), atmosferik kule ve vakum fırını (H2S, sülfür bileşikleri ve organik asitler), vakum kulesi (H2S ve organik asitler) ve tepedir (H2S, HCl ve su). Sour hampetrollerin işlendiği rafinerilerde fırın tüplerinde ve metal sıcaklıklarının 450° F’ın üstüne çıktığı atmosferik ve vakum kulelerinde şiddetli korozyon tehlikesi vardır. Islak H2S çeliği bozar. Yüksek miktarlarda azot içeren hampetrollerle çalışıldığında fırınların flue gazlarında azot oksitler oluşur; bu bileşikler, ortamda su bulunması halinde düşük sıcaklıklarda çeliğe karşı koroziftir.

Distilasyon ünitelerinde açığa çıkan hidroklorik asidin neden olduğu korozyon, bazı kimyasal maddelerle kontrol altına alınır. Tepe akımına, ilk yoğunlaşma noktasından önce amonyak injekte edilebilir, ve/veya sıcak hampetrol beslemeye, dikkatle bir alkali çözeltisi konulabilir. Eğer yeterli yıkama suyu verilmezse amonyum klorür kalıntıları oluşur ve ciddi korozyon sorunu ortaya çıkar. Hampetrol süspansiyon halinde önemli miktarda su içerebilir ve operasyon sırasında süspansiyon bozularak su ayrılır ve buhar pörcünden dolayı kulede kalan su ile kulenin dibine çöker ve kaynama noktasına kadar ısındığında, yağ ile temas halinde olduğundan, ani bir buhar patlaması yaratır.

Yangın Önleme ve Korunma: Bunlar kapalı prosesler olmalarına karşın yine de atmosferik ve vakum distilasyon ünitelerindeki ısıtıcılar ve ısı değiştiriciler, herhangi bir delik veya sızıntı olması halinde yangın çıkmasına neden olabilecek potansiyel alevlenme kaynaklarıdır.


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)