Proteomik analiz, birçok bireysel proteinin eşzamanlı
tanımlanmasında tüm protein seti, analiz edilen nesneyi karakterize eder.
Proteomik, proteinlerin sentezi, modifikasyonu ve ayrışması üzerine çalışır.
İnsan genomunun kodunun çözülmesi ve birçok başka organizmanın genomu, tüm
insan proteinleri ve diğer birçok organizmanınkine ait ayrıntılı protein yapısı
veritabanlarını, ve proteinlerin kendi proteolitik fragmanlarının molekül
ağırlığı ile tanımlanmasına izin veren, standart koşullarda elde edilen
proteolitik fragmanlarının veri tabanlarını ortaya çıkarmıştır.
Bir numunedeki bir proteinin miktarını belirlemek, proteini,
birincil yapısını ve translasyon (çevrim) sonrası modifikasyonları belirlemeyi
mümkün kılan ileri teknoloji yöntemleri, proteomiklerin daha da
geliştirilmesini kolaylaştırır.
Günümüzde çoğu proteomik çalışma, 2-D PAGE yöntemi
(iki-boyutlu poliakrilamid jel elektroforezi) kullanılarak
gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte, son on yılda, daha verimli,
bilgilendirici ve hassas yüksek teknoloji metotları yaygınlaşmıştır; örneğin,
proteinlerin mikrodizilelimleri, yüksek performanslı sıvı kromatografisi ve
kütle spektrometrisinin yanı sıra, farklı algılama türlerine sahip protein
mikroarray'leri (SELDI Protein Çipi) gibi. Protein mikrodizileri (mikroarray)
belirli proteinlerin belirli moleküllerine güçlü bağlanmasına dayanır. Antijen-antikor,
reseptör-ligand, DNA-protein, protein-protein, enzim-substrat veya
protein-lipit arasında etkileşimler vardır. Mikroarrayler lazerle desorpsiyon
ve iyonizasyon ile kütle spektrometresi kullanılarak okunur ve tanımlanır.
Halen tıpta proteomik analiz, hastalığın erken safhasında
kardiyovasküler hastalıklar ve kanser için belirteçlerin tespit edilmesini
sağlar (klinik proteomik). Klinik proteomik, biyolojik bir numunede (kan
serumu, beyin omurilik sıvısı, idrar, doku) bulunan ayrı proteinlerin tanımlanması
ve miktarının belirlenmesi ve konsantrasyonlarındaki değişikliklerin
izlenmesidir. Proteomik analiz, bir örnekteki 10000 kadar proteini analiz
etmeyi, teşhis ve hastalığın izlenmesini sağlayan konsantrasyonlarındaki
değişiklikleri tespit etmeyi mümkün kılar.
Proteomik tipleri ve biyolojide
uygulama alanları