Partikül Boyut Etkisi (effect of particle size)

Partikül boyut etkisi, substansın fiziksel ve kimyasal özelliklerinde önemli bir değişiklle ilişkili kompleks bir fenomendir; nedenleri, (1) partiküllerin (grainler, kristalitler) boyutunun doğrudan azalması, (2) arayüzlerin sistem özelliklerini etkilemesi, (3) partikül büyüklüğünün, uzunluğun fiziksel parametreleriyle orantılı olması ve sistem özelliklerini belirlemesi (magnetik alanların büyüklüğü, elektronların ortalama serbest yolu, de Broglie dalgaboyu, yarıiletkenlerde eksiton büyüklüğü, v.s.). Biyolojide boyut etkileri, bir substansın biyolojik (fizyolojik, v.s.) özelliklerinde boyuta bağlı değişimleri ifade eder.

Boyut etkileri, yapısal elemanlar, parçacıklar, kristalitler ve tanelerin boyutlarında belirli bir eşiğin aşağısındaki azalma ile gözlemlenir. Bu etkiler, 100 nm'den daha küçük kristal tanelerinin (grainler) ortalama boyutunda ortaya çıkar ve 10 nm'nin altındaki tanecik boyutunda daha açık bir şekilde görülür. Kuantum boyutu etkileri, bir substansın veya malzemenin elektronik özelliklerinde farklılığa, dolayısıyla da enerji spektrumunda değişikliğe neden olur (Bak. Mavi Kayma)

Partikül boyutunun bir substansın fizikokimyasal özellikleri üzerindeki etkisi, substans üzerinde etkili yüzey basıncının varlığı ile açıklanabilir. Partikül boyutuyla ters orantılı olan bu ilave basınç, Gibbs enerjisinde bir artışa ve dolayısıyla nanoparçacıkların üzerindeki doymuş buhar basıncında bir artışa, sıvı fazın kaynama sıcaklığının azalmasına ve katı maddenin ergimesine yol açar (Şekil). Değişiklikler, diğer termodinamik özellikler, denge sabitleri ve standart elektrot potansiyellerinde de gözlemlenir. Örneğin, gümüş nanopartiküllerin boyutu azaltıldığında, Ag+/Ag çiftinin standart potansiyeli negatif hale gelebilir ve gümüş seyreltik asitlerde hidrojen çıktıkça çözülür.

Boyut etkisi, heterojen katalizleme için oldukça önemlidir. Çoğu durumda, nanopartiküller, daha büyük partiküllerin aktif olmadığı yerde katalitik aktivite gösterirler. Örneğin, altın nanoclusterler (nanokütle), stireni (havada) seçici oksidasyonla katalizleyerek benzaldehite dönüştürür:

C6H5 CH = CH2 ® C6H5 CH = O

Oysa, daha büyük boyuttaki altın partiküller bu reaksiyonda etkisizidr.

Biyolojide boyut etkileri oldukça farklıdır. Biyomoleküller, polimerler ve hücreiçi yapılar nanoskala boyuttadır, ancak özellikleri (fonksiyonları), boyutlarıyla değil, yapıları tarafından belirlenir.

Ancak, yapay yapıların biyolojik yapılarla olan etkileşimi yalnızca yapıya değil boyutlara da bağlıdır. Örneğin, cildin ve kan damarlarının lipozomları geçirgenliği, lipozomların boyutuna bağlıdır. Sonuç olarak, lipozomlarda paketlenen ilaçlar, kan dolaşımı süresi ve organlarda dağılım gibi, lipozomların farmakolojik özelliklerinde önemli değişikliğe neden olur. Sentetik malzemelerde nanoskala yüzey pürüzlülüğü veya kabartması yaratılması, mikro kabartma ile karşılaştırıldığında hücrelerin yapışmasını kolaylaştırır (ve doku mühendisliğinde kullanılır).

Nanopartiküllerin boyutu ve topografyası, endositozun mekanizmasını ve verimliliğini, ayrıca hücreiçi lokalizasyonu etkiler. Parçtiküllerin toksisitesi de boyutlarına göre belirlenebilir. Örneğin, 1.4 nm altın nanopartiküller, DNA'nın ana boşluğuna girdikleri ve hücre ölümünü başlattığı için, diğer boyutlara kıyasla en yüksek toksisiteye sahiptir.



Boyutlarına bağlı olarak altın nanopartiküllerinin erime noktası