Nükleer Magnetik Rezonans (nuclear magnetic resonance)

Nükleer magnetik rezonans (NMR), dış magnetik alanda nükleer spini sıfır olmayan bir atomla bir substans tarafından elektromagnetik dalgaların radyo frekansının rezonans absorbsiyonudur.

NMR, bir atomik çekirdeğin magnetik momentinin (m) bir dış magnetik alanla (B0) etkileşiminden meydana gelen magnetik rezonansın izlenmesinde radyo dalgalarının kullanıldığı bir spektroskopik tekniktir. Kuvantum mekaniği yönünden tek kütle veya tek atomik numaralı bir çekirdeğin “nükleer spin”i vardır. Çekirdeğin her spini farklıdır; bu durum, NMR deneylerinin, özel bir elementin sadece özel bir izotopu için hassas olması sonucunu yaratır.

Sabit bir magnetik alanda nükleer spini sıfır olmayan çekirdekler enerji seviyelerine (Zeeman etkisi, Şekil) ayrılır. Ayrılma enerjisini, ve dolayısıyla rezonant frekansını, atomik çekirdeğin yapısı, elektronik ortam, intramoleküler (moleküller arası) ve intermoleküler (molekül içi) etkileşimler belirler. 1H, 13C, 15N, 19F, 29Si, 31P, rezonansın gözlenebileceği çekiredeklere tipik örneklerdir.

Nükleer magnetik rezonans, NMR spektroskopi ve magnetik rezonans görüntüleme (MRI) yöntemlerinin temelidir. Bu metotlarda analiz edilen örnek kuvvetli bir magnetik alana (MRI’da 7 T, NMR’da 22 T’ye kadar) konulur. Metotların uygulanmasındaki ana zorluk, örnekleri ferromanyetizma ile analiz etmektir.

NMR spectroskopi, çeşitli substanslaın moleküler ve supramoleküler yapılarının tayini için kullanılan önemli bir metottur. Malzeme aralığı çok geniştir; sıfır olmayan nükleer spinli çekirdekler içeren inorganik, organik ve biyoorganik maddeleri kapsar. NMR spektroskopisi, sıvı hal (sıvı veya çözünmüş numuneler) ve katı hal (katı, viskoz ve daha düşük moleküler ve atomik mobiliteye sahip diğer numuneler) olabilir.

Sıvı NMR spektroskopisi, çeşitli organik ve biyoorganik bileşiklerin analizinde yaygın olarak kullanılmaktadır, çünkü yüksek çözünürlüklü spektrumları elde etmeyi kolaylaştırır. En yaygın olarak kullanılan sıvı NMR spektroskopisi, en sık görülen ve hassas çekirdeklerden biri olduğu için, 1H bazlıdır (proton manyetik rezonans veya PMR). 19F, 13C, 15N (ve diğer bazıları) bazlı sıvı NMR spektroskopisinin kullanımı biraz daha azdır. Katı hal NMR spektroskopi, analitik bir yöntem olarak, özel hardware (MAS - magic angle spinning) sonrasında uygulanmaya başlanmış; katı ve viskoz örneklerin yüksek çözünürlüklü spektrumlarının alınmasını sağlayan spektral yöntemler geliştirilmiştir. Genel olarak, katı hal NMR spektroskopisi, sıvı hale kıyasla daha düşük bir çözünürlüğe sahiptir, ancak numune seyreltilmediğinden çok daha hassastır. En sık kullanılan katı hal NMR spektroskopisi, 3C, 15N, 19F, 31P, 29Si, 27Al, v.s. bazlıdır; çekirdekler arasındaki güçlü dipol-dipol etkileşimlerinden dolayı 1H NMR spektroskopiden daha yüksek-çözünürlüklü spektrum elde edilmesi zordur.

Nanoteknolojide çeşitli malzemelerin incelenmesinde NMR tekniği kullanılır; kompozitler, seramikler, polimerler, heterojen katalizörler, biyolojik malzemeler, v.s. gibi. NMR metodu malzemelerdeki iç kusurları saptamada, faz geçişleri, kimyasal reaksiyonlar gibi çeşitli dinamik prosesleri incelemede kullanılabilir.


Bir magnetik alanda, nükleer spin I = ½ olduğunda, çekirdek enerjilerin Zeeman bölünmesi (spliting)