Nanoobjeler; Biyolojik (biological nanoobjects)

Biyolojik nanoobjeler, en az bir yöndeki lineer boyutu 1-100 nm olan canlı sistem bileşenleridir.

Biyolojik nanoobjeler arasında, hücre içi iskeleyi (hücre iskeletini) oluşturan proteinler, nükleik asitler (DNA, RNA) ve poliasakkaritler, hücre dışı matris, membran kanalları, reseptörler ve taşıyıcılar, hücreiçi sinyal sistemi, proteinler ve nükleik asitlerin sentezi, paketlenmesi ve geri dönüştürülmesi için makineler, enerji üretimi, hücreiçi taşıma ve hücre moltilitesi sayılabilir. Proteinler ve supramoleküler protein komplekslerin boyutları 1-1000 nm arasında değişebilir. Uzunluğu birkaç santimetre olan bir DNA heliksin çapı 2 nm’dir. Hücre iskelet ipliklerini oluşturan protein kompleksleri 7-25 nm kalınlığa ve birkaç mikron uzunluğa sahiptir. Gözenek oluşturan protein komplekslerin çapı 120 nm'ye ulaşabilir. Ekataselüler yapıların boyutu da nanoskala ölçeğinde olabilir. Örneğin, hücreler arasında hücre ürünlerini taşıyan veziküllerin (eksozomlar) çapı 65-100 nm, lipidleri taşıyan kan plazma lipoprotein partiküllerinin boyutu 8-50 nm arasında değişir (Şekil). Virüsler, tek nanoskala canlı formudur; boyutları 25-300 nm arasında değişir.

Biyoloji ve nanoteknolojinin geniş bir "arayüz"e sahiptir. Yukarıdaki açıklamalar, biyolojik sistemlerin nanoskala yapı blokları ve moleküler makinelerden (motorlar) oluştuğunu göstermektedir. Organizasyon ve çalışma prensipleri nanoteknoloji için çok sayıda yeni yaklaşım ve yapılar önermektedir. Aynı zamanda, nanoteknoloji, moleküler düzeyde canlı maddenin organizasyonunu incelemek için kullanılan araçlar ve tekniklerle biyolojiye olanak tanır. Diğer taraftan, biyolojik yapıların ve yapay nanomalzemelerin ölçülebilirliği, biyolojik yapıların biyolojik ve toksikolojik özelliklerini tanımlayabilir. Öte yandan, yeni nanoskala cihazları tasarlamak için biyolojik yapılar kullanılabilir.



 Nanoobjelere bir örnek; an plazma lipoproteinleri