Lotus Etkisi (lotus effect)

Lotus etkisi (süperhidrofobilik), bir katı yüzeyin (yaklaşık mutlak) sıvı iticiliği etkisidir; nedeni, sıvı ile bu katı yüzey arasındaki temas alanının azalmasına yolaçan mikro- nanskaladaki yüzeyin topografik özellikleridir.

Lotus yaprağının yüzey özelliklerini ilk olarak 1997’de Wilhelm Barthlott inceledi ve yaprağın kendini-temizleme olayını “Lotus etkisi” olarak adlandırdı.

Lotus etkisi yaprakların mikro- nanoskala yapısının ve waks kristallerle kaplanmış pürüzlü yüzeylerindeki epidermel hücrelerin kombinasyonundan kaynaklanan bir özelliktir. Bu kristaller su itici bir tabaka oluşturur; bu tabaka yüzeydeki pürüzlerle artırıl, böylece, bir lotus yaprağı ile su damlası arasındaki arayüz, damlacık toplam alanının %1'inden daha az olur ve yaprak yüzeyleri ile damlacık arasındaki temas açısı 1700'ye erişebilen süperhidrofobik bir yüzey oluşmasını sağlar. Sonuç olarak yüzeydeki su damlaları, damla ile yüzey arasındaki teması minimize edecek şekilde, hemen hemen küresel bir form alır ve yaprağın yüzeyinden yuvarlanan su damlaları yüzeydeki kirleri de beraberinde sürükler (Şekil-1).

Bu etki, ‘self-temizleme’, lotus yaprağının temiz kalmasını ve kirlenmeye karşı direncini tanımlar. Yüzeydeki kirler (genellikle yaprakların hücresel yapılarından daha büyüktür) yüzey üzerindeki pürüzlere yerleşirler, üzerlerinden yuvarlanan bir su damlası (Şekil-2) kir partikülünü olduğu yerden alır, götürür.

Zayıf ıslanabilirlik (doğal fenomen) özelliği nedeniyle, lotus, lupin v.s. gibi bitkilerin yaprak ve çiçeklerinde, böceklerin kanatlarında da self-temizleme etkisi gözlenir. Elektron mikroskopi tekniği, bu tür yüzeylerin, su itici substanslardan yapılmış çivi benzeri yüzey özelliklerine sahip olduğunu bulmaya yardım etmiştir (Şekil-3a). Böyle bir yüzeydeki bir su damlacığı küçük bir temas alanına sahiptir ve yüzeye yapışamaz, yuvarlanır ve tozu, kurumları, mantar sporlarını ve diğer yüzey kirliliğini alır ve yüzeyin kendini temizleme etkisine yolaçar.

Günümüzde lotus etkisi, yüzey yapısından dolayı yüksek su iticiliği olan malzemelerin ve kaplamaların geliştirilmesinde temel oluşturmaktadır (Şekil-3b).


Şekil-1: Pürüzlülük ve self-temizlemenin şematik tanımı; (a) düz bir yüzeydeki su damlası ve kirlerin dağılımı, (b) pürüzlü yüzeyde su damlasının kirleri uzaklaştırması



Şekil-2: Su damlalarının bir lotus yaprağı üzerindeki görüntüsü



Şekil-3: (a) Tavuskuşu kelebeği kanadının yüzey dokusu, (b) bir polipropilen süperhidrofobik yüzeyinin mikrografı