Metalik Bağlanma:
Metalik bağlanmada, atomlar, bir veya daha fazla dış elektronunu, katyonlar
arasında ve etrafında akan ve onları bir arada tutan bir tür tutkal gibi
davranan serbest elektron 'denizine' (Şekil a) verir. Bu tür bağlanma her yönde
aynıdır; dolayısıyla, metalik yapılar yoğun ve sıkı-paketlenmiştir. Elektron hareketliliği
metalleri dövülebilir esnek (ductile) hale getirir; böyle bir yetenek, metallerden
ince levhalar üretmek ve ince kablolar veya filamentler (örneğin bakır tel)
oluşturmak için gerekli özelliklerdir.
İyonik Bağlanma:
Tüm minerallerin yaklaşık % 90'ı iyonik bileşiklerdir. İyonik bağlanma, bir
veya daha fazla elektronun bir atomdan diğerine transferiyle oluşturulur. Bu,
birbirleriyle etkileşen zıt yüklü iki iyon yaratır (Şekil b). Örneğin, sodyum
klorürde (NaCl), pozitif yüklü bir sodyum katyonu Na+ ve negatif
yüklü bir klor anyonu Cl- bulunur.
Kovalent Bağlanma:
İki atom, iki elektron orbitalinin üst üste binmesi (örtüşmesi) ve birleşmesi
yoluyla, iki elektronu (birinden bir tane) paylaştığında kovalent bağlanma
oluşur (Şekil c). Kovalent bağlar içeren kristaller, iyonik veya metalik yapılardan
daha karmaşık yapılara sahip olma eğilimindedir.
Şekil: Üç tür kimyasal bağlantının
şematik gösterimi, (a) metalik bağlanma; (b) iyonik bağlama; (c) kovalent bağlanma.