Uçak Benzini (aircraft gasoline)


1. BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ

1.1. Bileşimi

Uçak benzini avgaz sadece hidrokarbonlar karışımıdır; alkoller ve eterler gibi oksijen içeren bileşikler bulunmaz. Şartname testleri ve değerleri, özellikle de anti-vuruntu ve uçuculuk gereksinimleri avgazın içerdiği hidrokarbonları sınırlar.

Parafinler avgazın ana bileşenleridir; izoparafinler yakıtın özelliklerinde olumlu etkiler yapar, bütan dışındaki normal parafinler yakıtın özelliklerinde olumsuz etki yaparlar.

Aromatik hidrokarbonlar yakıtın anti-vuruntu özelliklerini artırmaları yönünden olumlu bileşiklerdir, fakat düşük-sıcaklık akışkanlık özelliğini olumsuz yönde etkiler. Monoaromatiklerin miktarı distilasyon değerleriyle sınırlandırılmıştır; toluen avgazdaki tek aromatik hidrokarbondur.

Naftenler çok düşük konsantrasyonlarda (<%1) bulunur, genel olarak yakıt özellikleri üzerinde herhangi bir etkileri olmaz. Avgazda olefinler yoktur veya eser miktarlardadır. Üretim zinciri nedeniyle avgaz sadece eser miktarlarda heteroatomlu bileşikler içerir.

Şartnamelerdeki buhar basıncı ve distilasyon değerleri yakıttaki bileşenlerin kaynama noktalarını, dolayısıyla molekül ağırlıklarını ve hidrokarbonların karbon sayılarını sınırlandırır. Şekil-1’de görüldüğü gibi karbon sayıları dörtten ona kadar değişir; sekiz karbonlu bileşikler en çok bulunan hidrokarbonlardır.


Şekil-1: Tipik bir uçak benzini karbon sayısı dağılımı


1.2. Özellikleri

Halen geçerli olan ASTM D 910 avgaz şartnamesi üç farklı oktan sayısında uçak benzinini kapsar; 80, 100, 100 LL; bunların üçü de oktan sayısı yükseltici kurşun bilekleri içerirler, farklılığın kolay algılanması için değişik renklere boyanmışlardır (Tablo-1). Yeni bir avgaz türü olan ve ASTM tarafından henüz kabul edilen ve standartlaştırılan 82 oktanlı uçak benzininde kurşun bileşikleri bulunmaz (Tablo-2).

Alevlenme Noktası

Alevlenme noktası, bir sıvının üstündeki buharının yakıcı bir kaynakla temas ettiğinde alevlendiği en düşük sıcaklıktır. Alevlenme noktası sıcaklığında sıvıdan buharlaşmış olan kısım, alevlenebilmek için yeterli gaz-hava karışımı oranına ulaşmıştır. Alevlenme noktası tayini testin yapıldığı koşullara bağlıdır; bu standartlar test metoduyla tanımlanır. Avgazın alevlenme noktası –40ºC (–40ºF) dolayındadır, kalite kontrol testlerinde bulunmaz.


Tablo-1: ASTM D 910 – Standart Avgaz
Şartnamesi




Dereceler

Özellik
80
100
100LL
Test ASTM
Renk
kırmızı
yeşil
mavi
D 2392
Yoğunluk, 15 0C, g/cm3.
kayıt
D 1298, 4052
Buhar Basıncı, 38 0C, kPa
38.0-49.9
D 323, 5190
Donma noktası, 0C, maks.
-58
D 2386
Distilasyon, % hac., 0C, maks.

D 86
KN
kayıt

10 toplanan, maks.
75

40 toplanan, min.
75

50 toplanan, maks.
105

90 toplanan, maks
90

SKN, 0C, maks.
170

%10 + %50 0C, min.
135

verim, % hac.
97

kalıntı, ml. maks.
1.5

kayıp, ml. maks.
1.5

Isı Değeri, MJ/kg, min.
43.5
D 4529, 3338
Oktan sayısı, motor metot, min.
80.0
99.5
99.5
D 2700
Süperşarj metot
Oktan sayısı, min.
Performans sayısı, min.

87.0



130.0


130.0
D 909


Tetra etil lead konsantrasyonu



D 3341, 5059
mL TEL/L, maks.
0.13
1.06
0.53

Pb/L, maks.
0.14
1.12
0.56

Oksidas. stabilitesi, mg/100 mL

D 873
Potansiyel gum, maks
6

Kurşun çökeltisi, maks
3

Korozyon, Cu, 2sa. 100 0C
maks. No. 1
D 130
Su reaksiyonu, hac., mL, maks.
± 2
D 1094
Sülfür, % ağ. maks.
0.05
D 2386
Boya, Mavi, mg/L, maks.
0.2
2.7
2.7

Sarı, mg/L, maks.
yok
2.8
yok

Kırmızı, mg/L, maks.
2.3
yok
yok



Tablo-2: ASTM D 6227, 82 Oktanlı Kurşunsuz
 Uçak Benzini Şartnamesi


Özellik
Avgaz 82
ASTM test metodu
Renk
eflatun
D 2392
Buhar basıncı, kPa
38-62
D 4953, 5190-91, 5482
Donma noktası, 0C, maks.
-58
D 2386
Distilasyon, 0C, % (hac.) buharlaşan
D 86
    %10 maks.
70

    %50
66-121

    %90 maks.
190

    Son nokta, maks.
225

Oktan sayısı, motor metot, min.
82.0
D 2700


Akışkanlık: Diğer sıvılarda olduğu dibi avgaz da yeteri kadar soğutulduğunda donmaya başlar. Avgaz çok sayıda hidrokarbonlar karışımıdır ve her hidrokarbonun kendine özgü donma noktası olduğundan yaktın katılaşması tek bir sıcaklıkta değil, sıcaklık azalırken önce donma noktası en yüksek olan hidrokarbondan başlayarak kademe kademe ilerler. Böylece homojen bir sıvı halindeki yakıt, azalan sıcaklıkla önce az miktarda waks kristalleri içeren sıvıya, sonra çok miktarlarda kristaller içeren sıvıya ve çok düşük sıcaklıklarda da katı hidrokarbon bloklarına benzer bir hale gelir.

Avgaz, uçak hem yükseklerde ve hem de yerdeyken düşük sıcaklıklardadır; dolayısıyla yakıtın düşük sıcaklıklardaki akışkanlığını koruması ve sürdürmesi gerekir. Yükseklerdeki hava sıcaklıkları mevsimlere ve bölgelere göre değişir. 3000 metredeki en düşük ortalama sıcaklık –25ºC (–13ºF), 6000 metrede –42ºC (–44ºF) dolayındadır. Benzinde bulunan düşük molekül ağırlıklı ve düşük donma noktalı hidrokarbonlar bu sıcaklıklarda kristallenmezler, fakat molekül ağırlıkları arttıkça hidrokarbon bileşiklerin kristallenme sıcaklıkları da yükselir. Avgazda böyle bir olasılıkla karşılaşmamak için şartnamede donma noktası değeri en fazla  –58ºC (–72ºF). ile sınırlandırılmıştır.

Buzlanma Noktası

Karbüratör Buzlanması: Buharlaşan bir sıvı, herhangi bir ısı kaynağı yoksa, etrafından ısı alarak çevresini soğutur. Karbüratör buzlanması, giren havanın sıcaklığının suyun donma sıcaklığının altına düşürülmesiyle gerçekleşen bir olaydır. Havanın sıcaklığı iki nedenle düşer; birincisi avgazın buharlaşmasıyla, diğeri havanın karbüratör venturisinden geçerken olan genleşmeyle. Bazı koşullarda,özellikle giriş havasının 4ºC ve 15ºC (25ºF ve 60ºF) arasında olduğunda ve yüksek nem bulunduğunda venturide ve trotıl valfinde buzlanma oluşur. Yakıtın buzlanma eğilimi uçuculuğuyla paralel olarak artar; çünkü karbüratörde buharlaşan kısım giriş manifoldundakinden daha fazla olur. Bazı motorlarda bu sorun giriş havasının veya karbüratör venturisinin ısıtılmasıyla çözülür.

Buhar Basıncı

Uçuculuk: Uçuculuk, bir yakıtın buharlaşma eğilimidir. Avgazın uçuculuğu buhar basıncı ve distilasyon profiliyle açıklanır; daha uçucu olan yakıtı buhar basıncı daha yüksektir ve daha düşük sıcaklıklarda distillenir.

Motorlarda, yakıtın silindirlere gönderilmesi için iki temel sistem vardır; karbürasyon ve yakıt injeksiyonu. Birincide yakıt ve havanın karıştırılması karbüratörde başlar ve giriş manifoldunda tam karışma olur, sonra bu karışım silindirlere emilir. Yakıt injeksiyon sisteminde ise yakıt, her silindirin üstündeki giriş manifolduna injekte edilir; bu sırada giriş manifoldundan çekilen hava ile beraber, karışarak silindire girer, ve tam karışma silindirin emme-sıkıştırma strokunda sırasında tamamlanır.

İlk uçak motorları karbürasyon sistemiyle çalıştıklarından avgazın uçuculuk şartnameleri karbüratörlü motor gereksinimlerine göre geliştirildi. Yakıt injeksiyonlu motorlarda kullanılan yakıtlar için de, yakıtın uçuculuğu fazla önemli olmadığından aynı şartnameler geçerlidir.

Yakıt-Kaynaması (Kaynama Kaybı): Bir sıvı, kendi buhar basıncı bulunduğu yerdeki atmosfer basıncına eşit olduğunda kaynamaya başlar. Yükseklere çıkıldıkça atmosfer basıncı azalır, dolayısıyla sıvını kaynama noktası da buna paralel olarak düşer. Örneğin, deniz seviyesinden 3000 metre (~10000 feet) yükseklikte basınç 1x0.69 atmosfer, 6000 metrede 1x0.46 atmosferdir.

Yüksekliğin artmasının ikinci bir etkisi atmosfer sıcaklığının azalmasıdır; sıcaklığın azalması da basıncın düşmesine yol açar. Yakıt tanklarının atmosfere açık havalandırma çıkışları olduğundan uçağın bulunduğu yüksekliklerde yakıt tankı ile çevre basıncı eşanlı olarak dengelenir, ancak tanktaki yakıtın ortam koşullarının gerektirdiği sıcaklığa kadar soğuması zaman alır.

Deniz seviyesinden kalkan bir uçağın tankındaki yakıt, örneğin 38ºC (100ºF) ise, uçak hızla 6000 metreye yükseldiğinde atmosfer basıncı düşer, fakat yakıt hemen gerektiği kadar soğumaya zaman bulamayacağından buhar basıncı hala yüksektir ve kaynamaya başlar. Yakıt kaynadığında önce içindeki kolay buharlaşan bileşikler buharlaşır; bu hafif bileşiklerin ayrılması kalan yakıtın bileşiminin değişmesine ve buhar basıncının düşmesine neden olur. Ayrıca tankta kalan yakıtın buharlaşmadan dolayı sıcaklığı da düşer.

Buhar basıncının ve sıcaklığın düşmesi yakıt-kaynamasıyla olan kayıpları % birkaç gibi en az düzeye indirir.

Distilasyon

Avgaz, kaynama noktaları farklı çok sayıda hidrokarbon bileşiklerin karışımı olduğundan geniş bir sıcaklık aralığında kaynar. Distilasyon profili ASTM D 86 standart testine uygun olarak yapılır; 100 ml örneğin buharlaştırılıp tekrara yoğunlaştırılmasıyla %5, 10, 20, 30, ..hacim fraksiyonlarının toplandığı sıcaklıklar saptanarak sıcaklık-hacim eğrisi, yani distilasyon profili elde edilir. Uçuculuğu yüksek olan bir yakıt motorun çalışmasını kolaylaştırır, ancak buhar tıkanması, buzlanma ve yakıt-kaynaması gibi sorunları artırır. Sorunları minimuma indirmek için avgazın uçuculuk özelliklerini dengelemek gerekir. Şekil-2‘de tipik bir avgaz örneğinin distilasyon profili verilmiştir.


Şekil-2: Avgaz ASTM D 86 distilasyon eğrisi


Motorun Soğuk Çalışması: Sıvılar ve katılar değil sadece gazlar yanar. Bu tanıma göre bir yakıtın, yani buharlarının yanması için yakıtın atmosferde veya bir motorun silindirinde olması fark etmez. Motor soğukken silindirlerin içi de soğuktur, dolayısıyla soğuk motorun kolay çalışması için yakıtın kolay buharlaşması, yeteri kadar uçucu bileşenler içermesi gerekir. Çevre sıcaklığı ne kadar düşükse kullanılan yakıtın uçuculuğunun da o derecede yüksek olması gerekir. Başka bir yöntem de motorun yardımcı donanımlarla ısıtılmasıdır.

Motorun Düzenli Çalışması: Bir motorun düzenli çalışması için yakıt-hava karışımının tüm silindirler arasında aynı seviyede (eşit) dağıtılması gerekir. Eşit-karışım dağıtımı yakıt injeksiyonlu motorların dizaynlarında vardır, ancak karbüratörlü motorlarda benzer bir durum yoktur. Her iki tip motorlarda da kullanılan yakıtın uçuculuğu, yanmadan önce yeteri kadar buharlaşıp hava ile karışması için belirli değerlerin üstünde olmalıdır.

Karbüratörlü bir motorda kullanılan yakıtın uçuculuğu yeterli olmadığında, motor geometrisine bağlı olarak bazı silindirler farklı karışımlar emer; örneğin bir silindir sıvı yakıt, yakıt buharı ve hava karışımı emerken, bir diğeri az yakıt buharı ve hava karışımı çekebilir. Ayrıca avgazda bulunan anti-vuruntu katkı maddesi kurşun tetraetil bileşiği yakıttan daha az uçucu olduğundan sıvı yakıt içindeki konsantrasyonu daha yüksektir.

Silindirler arasında yakıt ve anti-vuruntu katkı maddesinin eşit olarak dağıtılmaması morun düzensiz çalışmasına ve ekonomik olmamasına, motor vuruntusu, dolayısıyla silindirlerin hasarlanmasına sebep olur. Yakıt damlacıkları silindirler duvarlarına ulaşırsa oradaki yağlama filmi bozulur, piston sekmanları ve silindir duvarları aşınmaya başlar.

Buhar Tıkanması: Yakıt sisteminin herhangi bir yerinde (yakıt pompası, yakıt borusu, karbüratör veya yakıt enjektörü) aşırı miktarda benzin buharının toplanması halinde buhar tıkanması oluşur, motora yakıt ikmali azalır veya durur. Yeterli yakıt ikmali olmaması yakıt-hava karışımındaki yakıt buharlarının azalmasına, dolayısıyla güç kaybı, vuruntu ve geri-yanmaya sebep olur. Yakıt ikmalinin tamamen kesilmesi halinde ise motor durur, yakıt sistemi soğuyarak buharın yoğunlaşmasına kadar da tekrar çalışmaz.

Avgazın buhar tıkanma eğilimi uçuculuğunun artmasıyla artar; yakıtın aşırı ısınması buhar tıkanmasının temel nedenidir. Uçak motoru yükseklerde birbirine zıt iki önemli etki altındadır.

Birincisi yüksekliğin artmasıyla düşen çevre sıcaklığıdır; bu durum yakıt sisteminin soğumasını sağladığından olumlu bir etkidir. Diğeri çevre basıncının düşmesidir ki düşük basınç yakıtın gereğinden fazla buharlaşmasına neden olur. Uçak motorunun yakıt sistemi dizaynı tüm etkenler dikkate alınarak yapılır.

Isı Değeri

Uçak piston motoru yakıtın kimyasal enerjisini mekanik enerjiye dönüştürerek güç üretir; enerji içeriği (veya yanma ısısı), belirli bir miktar yakıtın kontrollü koşullarda yakıldığı zaman açığa çıkan ısıdır. Çıkan ısının miktarı yanma sırasında oluşan suyun buhar halinde kalması veya sıvılaşmasına bağlı olarak değişir. Su yoğunlaşarak sıvı hale geçerse kendi buharlaşma ısısını sisteme verir. Bu halde sistemin ısı enerjisi daha yüksek olur; buna “kaba (gross) ısı değeri”

denir. Reaksiyon suyunun buhar halinde kalması durumunda “net ısı değeri”, suyun buharlaşma ısısı kadar daha düşük olur. Motordan çıkan eksozda su buhar halinde olduğundan yakıtların ısı değerleri kıyaslanırken net ısı değerleri dikkate alınır.

Enerji içeriği yakıtın bileşimindeki hidrokarbonların tür ve miktarlarına bağlıdır; bileşimin değişmesiyle yakıtın vereceği enerji miktarı da değişir. Ancak uçak yakıtları çok kritik yakıtlardır ve avgaz şartnameleri yakıtın bileşimini çok sıkı bir şekilde kontrol altına aldığından enerji içeriği değişmez veya sadece %birkaç kadar değişebilir.

Oktan Sayısı

Bir motorun vuruntusuz, düzenli ve güvenilir çalışması için yakıtın silindirlerde yanarken vuruntuya karşı dirençli olması gerekir. Bu özellik avgazda iki parametreyle tanımlanır; oktan sayısı ve performans sayısı.

Oktan sayısı ve performans sayısı yakıtın laboratuvarda iki ayrı test motorunda yapılan anti-vuruntu testlerine göre saptanır. Bunlardan biri ASTM D 2700 metoduna göre ile elde edilen MON (motor oktan sayısı) değeridir; düşük yakıt-hava oranıyla (buna zayıf-karışım denir) çalışılır ve motorun uçuş sırasındaki performansını tanımlar (Bak. Bölüm Benzin). Diğer test ASTM D 909 standart test metoduna göre yapılır ve uçağın kalkış ve inişlerdeki performansını belirler; kalkış ve inişlerde  daha çok güce, dolayısıyla daha fazla enerjiye ve yakıta ihtiyacı olması nedeniyle test bir süperşarj test motorunda yüksek yakıt-hava oranı (zengin-karışım) ile yapılır.

Oktan sayısı skalası iki saf referans yakıta göre hazırlanmıştır; normal heptan (oktan sayısı 0) ve izooktan (2,2,4-trimetilpentan, oktan sayısı 100). Bu iki bileşiğin karışımının oktan sayısı, karışımın içerdiği izooktanın hacim yüzdesine eşittir. Oktan sayısı denildiğinde 100 (saf izooktan) ve daha düşük oktan sayısı değerleri ifade edilir.

Performans sayısı, oktan sayısının 100’ün üstünde olduğu karışımlar veya yakıtlar için kullanılır. Skalada izooktan 100 değerindedir, daha yüksek değerler  izooktan + tetraetil kurşun bileşiği karışımlarıyla sağlanır.

Süperşarj Oktan Sayısı (ASTM D 909): Bu yöntemde süperşarj, tek silindirli bir test motoru kullanılır; motorun çalışma hızı, sıkıştırma oranı, hava sıcaklığı ve kıvılcım çakma zamanı sabit, giriş manifoldu hava basıncı ve yakıt-hava oranı değişkendir. Motor bir dinamometreye bağlıdır ve yakıt-hava oranları (düşükten yüksek yakıt-hava oranlarına) değiştirilerek oluşan en hafif şiddetteki vuruntularda motor gücü ölçülür.

Dinamometre krank şaftı döndüren net işi ölçer ve krank şaft üzerinde yapılan iş “net iş”’tir. Brüt iş yanma gazlarının genleşmesiyle piston üzerinde yapılan işi tanımlar ve net işten daha büyük bir değerdir. Brüt ve net işler arasındaki fark, yakıtın kalitesine bağlı olmayan ve motordan ve mekanik koşullarından kaynaklanan “kayıp iş”tir. Kayıp iş gazları silindir içine ve dışına pompalamak ve motordaki sürtünmeleri yenmek için harcanan işi gösterir. Pratikte net iş ölçülür, sonra yakıt alışı kesilir, kayıp iş ölçülür ve bu değerlerden brüt iş hesaplanır.

  • Bürüt iş = net iş + kayıp iş  (Şekil-3)

Test motoru aynı standart çalışma koşullarında önce, (avgazın oktan sayısı ve performans sayısı değerlerini de kapsayan) iki farklı referans yakıt serisiyle çalıştırılır, elde edilen değerlerle “iş ve yakıt-hava” eğrileri çizilir. Test edilen yakıtın “zengin-karışım süperşarj derecesi”, referans yakıtların eğrileri arasındaki interpolasyonla belirlenir. İnterpolasyonun yapıldığı yakıt-hava oranı, referans yakıtın en düşük vuruntu yaptığı ve en yüksek güç çıkışının elde edildiği yakıt-hava oranıdır.


Şekil-3: ASTM D 909 testinin bürüt iş-yakıt/hava eğrisi


Referans yakıtlar motor oktan sayısı testinde (ASTM D 2700) kullanılanlarla aynıdır. Birinci referans yakıt serisi değişik hacim oranlarında n-heptan ve izooktan karışımlarıdır. Test edilen yakıtın bu referans yakıt grubuyla elde edilen eğriden saptanan süperşarj derecesi, o noktadaki referans yakıtın içerdiği izooktan hacim %sidir. İkinci referans yakıt serisi tetraetil kurşun ve izooktanla hazırlanan karışımlardır; test yakıtının bu referans eğriden okunan süperşarj derecesi ise, içerdiği tetraetil kurşun konsantrasyonunu gösterir. Test yakıtının zengin-karışım süperşarj derecesi, 100 ve 100’ün altındaki değerler için “oktan sayısı”olarak, 100’ün üstündeki değerler için de “performans sayısı, PS” olarak rapor edilir. Oktan sayısı ve PS, aşağıdaki eşitlikle birbirine bağlıdır.

                 2800
PS = ¾¾¾¾¾¾¾¾
         128-oktan sayısı

Tetraetil kurşun (TEL) etkin bir anti-vuruntu katkı maddesidir; yanma hücresinde erken tutuşmayla tetiklenen ve vuruntuya neden olan zincir reaksiyonları durdurur. Şiddetli vuruntu motorda güç kaybına yolaçar, motor parçalarının aşırı ısınmasına ve hasarlanmasına sebep olur.

Oksidasyon Kararlılığı

Depolama Kararlılığı

Avgazın kararsızlığı içerdiği bileşiklerin bazıları arasında meydana gelen çok-kademeli oksidasyon reaksiyonlardır. İlk reaksiyon ürünleri hidroperoksitler ve peroksitlerdir. Bu ürünler yakıt içinde çözünmüş haldedirler, fakat yakıt sisteminin elastomerik malzemelerini etkiler ve onların kullanım ömürlerini kısaltırlar. Ayrıca devam eden reaksiyonlarla çözünebilir gum ve çözünmeyen tanecikler oluşur. Bu maddeler yakıt filtrelerini tıkar ve yakıt sistemi cidarlarında kalıntı birikmesine neden olarak yakıtın akışını zorlaştırır.

Avgazın depolanması süresinde önemli kararsızlık sorunlularıyla karşılaşılmaz; nedeni yaktın üretim proseslerinin elverişliliği ve depolanan yakıtın birkaç ay gibi kısa süre içinde tüketilmesidir.

Uzun süreli depolamada yakıtta bazı değişikliler meydana gelebilir; bunlar,

  • Çok reaktif hidrokarbonlar hava ile oksitlenirler ve yakıtın kararsızlık reaksiyonlarını tetiklerler,
  • Tetraetil kurşun bileşikleri havayla oksitlenerek çözünmeyen beyaz katı bileşikler oluşur,
  • Fazla uçucu bileşikler buharlaşır, yakıtın bileşimi değişir, TEL konsantrasyonu şartname sınırlarının üstüne çıkabilir, buhar basıncı minimum değerin altına düşer,.
  • Çevre sıcaklığının yüksekliği kararsızlık reaksiyonlarını hızlandırır.

Korozyon

Yakıt dağıtım ve kullanım aşamalarına kadar çeşitli malzemelerle temas eder. Gerek bu serüven boyunca ve gerekse uçağın yakıt sisteminde herhangi bir korozyona sebebiyet vermemelidir. Bazı sülfür bileşikleri potansiyel korozyon yapıcılardır. Bunlar şartnamelerde bakır korozyon testiyle kontrol altına alınır. Mikrobiyal çoğalma da diğer bir korozyon kaynağıdır.

1.3. Katkı Maddeleri

Avgazın içerdiği straight-run benzin hidrokarbonların oktan sayıları düşüktür; dolayısıyla son ürünlerin (örneğin, Avgaz 80) oktan sayısı istenilen değerlerden daha düşük olur. Oktan sayısı artırıcı olarak alkil-kurşun bileşikleri içeren anti-vuruntu katkı maddeleri kullanılır; bu katkı maddesinden dolayı kurşunlu kalıntılar oluşumu ‘depozit kontrol’ katkı maddesiyle kontrol altına alınır.

Avgazlar çeşitli derecelerdedir; her biri farklı renklere boyanarak hem kolay tanımlanması, hem de motor benzinlerinden ayırt edilerek güvenlik altına alınması sağlanır.
Diğer çok kullanılan ve gerekli olan katkı maddeleri oksidasyon inhibitörleridir; bu maddeler yakıtın depolama kararlılığını düzenler, gum oluşumunu önler, ayrıca kurşun bileşiklerinin çökelerek yakıttan ayrılmasını engeller.

Bunların dışındaki avgaz katkı maddeleri korozyon inhibitörleri, yakıtın sistemde donmasını veya buzlanmasını önleyen anti-buzlanma ve statik dağıtıcı katkı maddeleridir. (Bak. Bölüm. Katkı Maddeleri.)


2. ÜRETİM

2.1. Rafinasyon

Uçak benzini (avgaz) de diğer petrol ürünleri gibi hampetrolün distilasyonuyla elde edilen ip ürünlerden, ilgili şartnameler dikkate alınarak istenilen kaynama aralıklarındaki fraksiyonların gerekli rafinasyon ve saflaştırma işlemleriyle elde edilir. Fraksiyonların oktan sayıları işlenen hampetrolle ilişkilidir; aromatik içeriği yüksek olan hampetrollerin oktan sayıları, parafinik bazlı hampetrollerden daha yüksektir, ancak avgaz yönünden değerlendirildiğinde her tür hampetrolden çekilen fraksiyonun oktan sayısı yetersizdir. Tüm straight-run (SR; doğrudan-çekilen) benzinlerin oktan sayıları 50-70 arasındadır.

Yüksek performanslı uçak motorlarının imalatıyla yüksek oktanlı uçak benzinlerine gereksinim doğmuştur. 1930’lu yıllarda katalitik kraking ve alkilasyon proseslerinin devreye girmesiyle geleneksel SR benzinden daha yüksek oktan sayılı benzinler üretilmeye başlandı. II. Dünya Savaşı boyunca uçak yakıtları ihtiyacı olan benzin bu iki prosesten yararlanılarak üretildi. (Katalitik kraking ve alkilasyon prosesleri ve kimyası Bölüm Rafineri Prosesleri ve Bölüm Motor benzini kısımlarında anlatılmıştır.)

Alkilasyon prosesinde izobütilen izobütanla reaksiyona girerek yüksek kaynama noktalı ve yüksek molekül ağırlıklı izoparafinler meydana gelir; özellikle de oktan sayısı 100 olan 2,2,4-trimetilpentan (izooktan) izomeri çoğunluktadır. Prosesten çıkan ürüne alkilat denir.

Alkilasyon hammaddesi olefinler katalitik kraking prosesinden gelir ve genellikle saf izobütilen değildir; propilen, diğer büten izomerleri ve penten izomerleri de içerir. Alkilasyondan çıkan akımda C8 izomerlerinin çoğunlukta olması halinde C7-C12 ve hatta daha yüksek molekül ağırlıklarındaki izoparafinler de bulunabilir. Yüksek karbon sayılı izoparafinlerin oktan sayıları düşük kaynama noktaları da fazla yüksek olduğundan avgaz ürününde istenmez. Bu nedenden rafineriler genellikle alkilatı distilleyerek iki fraksiyona ayırırlar; hafif alkilat (< C9) ve geri-döndürülecek alkilat (> C9). Hafif alkilat avgaz harmanlamada kullanılır.

Alkilat hem motor benzini ve hem de avgaz için çok değerli bir harmanlama fraksiyonudur; buhar basıncı oldukça düşüktür, oktan sayısı yüksektir, safsızlıklar (sülfür, aromatikler ve olefinler) eser miktarlardadır.

Harmanlama

Avgaz, özel olarak üretilen çok yüksek rafine uçak benzinleridir. Avgaz şartnameleri değişik derecelerde yakıtlar içerdiğinden her birinin gereksinimi değişik rafineri fraksiyonların harmanlanmasıyla karşılanır.

Avgaz Grade 100 ve 100LL alkilat bazlıdır; yani sentetik bazlı ürünlerdir. Grade 100LL daha yüksek oktan sayısı gerektirdiğinden alkilata gerekli miktarda toluen ilave edilir. Grade 80 avgaz, oktan sayısı daha düşük olduğundan bir miktar SR benzin (ilave saflaştırma işleminden geçirilmiş) içerir. Tüm avgazlara, şartnamelerinde verilen minimum buhar basıncı değerlerini karşılayacak miktarlarda bütan veya izopentan gibi hafif hidrokarbonlar ilave edilir. Bunlardan başka, şartname sınırları içinde olacak konsantrasyonlarda tetraetil kurşun, etilen dibromür, boyar maddeler ve rafinerilerin gerek gördüğü diğer katkı maddeleri ilave edilir. (Üretim akım şeması için Bölüm Motor Benzini, Prosesler kısmına bakınız.)


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)