Fullerit (fullerite)

Fullerit, fulleren moleküllerinin moleküler kristalleridir.

Fulleritler fullerenlerin katı fazlarıdır. Bunlar van der Waals moleküllerrarası etkileşimleri olan moleküler kristallerdir; örneğin toluen içerisinde fulleren ekstraklarının buharlaştırılması yoluyla, fullerenleri ark-deşarj kurumundan (isinden) izole etmek için kullanılır. Ark deşarj tekniğinin mucitleri W. Kratschmer ve D. Huffman, 1990 yılında Heidelberg Nükleer Fizik Enstitüsünde katı bir fulleriti izleyen ilk kişilerdiler.

C60 fulleren, 1.5 eV bant aralığına sahip bir yarı iletkentir. C60 molekülleri küremsi olduğundan, bunların en uygun paketlenmeleri, her kürenin altı diğeriyle çevrelendiği, sıkı yassı tabaka yığınları olarak görülebilen, sıkı-latislerdir. Her tabakanın küreleri, bir önceki tabaka tarafından oluşturulan üçgen boşluklara sığar.

Her bir tabaka her iki yanda boşlukların iki eşdeğer alt kümesi oluşturduğundan, katmanların nispi yerleşiminde, yani poli tiplendirmelerde farklılık gösteren potansiyel olarak sonsuz bir yakın-paketleme biçimi ailesi vardır. C60 fulleritte, moleküller üç-tabakalı yakın-paketlenmiş bir kafes oluşturur ... ABCABC ...; yani moleküllerin her üç tabakada birbirinin üstünde olduğu anlamına gelir. Böyle bir latis yüz-merkezli bir kübik (FCC) latis olarak da bilinir. Bununla birlikte, heksagonal sıkı-paketlenmiş (HCP), iki-tabakalı sıkı-paketlenmiş bir latis gibi, biraz daha az kararlı fullerit modifikasyonları olabilir ... ABAB ... Politipler, boşluk sisteminin topolojisinde de farklıdır.

Bir fulleritteki C60 molekülleri yeniden yönlendirme (reoriyantasyon) yeteneğine sahiptir (rotasyon), rotasyonal (dönme) serbestlik dereceleri sıcaklık arttıkça giderek serbestleşir. Bu, yaklaşık 261 K'de oriyantasyonal faz geçişine neden olur. Daha yüksek sıcaklıklarda, moleküller tamamen izotropik bir şekilde dönerler ve kristalin dinamik simetrisi, FCC latisin simetrisiyle eşleşir. Daha düşük sıcaklıklarda, sadece belirli reoriyantasyon türleri mümkündür, bu nedenle moleküllerin pozisyonları değişmese de, kristalin gerçek simetriği daha düşük olur.

Fulleritler, grafite kıyasla termodinamik olarak metastabil olmasına rağmen, kimyasal ve termal yönden oldukça kararlıdırlar. Grafitize hale gelmeye başladığında, 1200 K'ye kadar olan bir inert gaz atmosferinde kararlı kalırlar. Bu sıcaklığa kadar herhangi bir sıvı fazı gözlenmez. Oksijen varlığında (500 K’e kadar oksidasyon düşüktür) CO ve CO2 oluşur. Eser miktarlardaki çözücü, fulleritlerin kimyasal bozunumunu da kolaylaştırır. Fulleritler, polar olmayan aromatik çözgenlerde ve karbon disülfürde (CS2) oldukça kolay çözünürler.

Fulleritlerdeki fulleren molekülleri sıkı-paketlendiğinden, fulleritler ışık, elektron bombardımanı veya basınca maruz bırakılarak çeşitli oligomer ve polimer fazları üretmek için kullanılabilir. Linkli C60 moleküllerinin doğrusal zincirlerinin yanı sıra, sırasıyla, kovalent bağlı tetragonal ve heksagonal C60 tabakalarından oluşan tetragonal ve rhombohedral fazlar oluşturan ortorombik faz, 10 GPa kadar basınç altında elde edilir.

Ayrıca, bu magnetik olayların doğası ve deneysel veriler tamamen net olmadığı halde, artan basınç ve sıcaklık altında fulleritlerden elde edilen ferromagnetik polimerize fazlar (magnetik karbon) de mevcuttu. Bu tür etkiler kusurların oluşması, safsızlıklar ve kısmen tahrip edilmiş fulleren moleküllerinden kaynaklanabilir. 10 GPa'nın üzerindeki basınçlarda ve 1800 K'nin üzerindeki sıcaklıklarda, elmas fazı elde edilir ve belirli koşullar altında nanoelmasları oluşturur. Elmasların, grafitten daha düşük sıcaklıklarda fulleritlerden oluştuğu dikkate değerdir.

Fulleritler, atomları ve küçük molekülleri kapsüleyebilen nispeten büyük moleküllerarsı boşluklara sahiptir. Onların alkali metal atomları ile doldurulmasıyla, 20-40 K sıcaklığa kadar süper iletken özellikler sergileyen fulleridler oluşur.


Fullerit yapısı