Fuel Oiller (fuel oils)


1. BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ

1.1. Bileşimi

Fuel oiller rafineri distilatlarından ve kalıntı ürünlerden hazırlanır. Distilat ürünler distilasyonla elde edilen fraksiyonlardır; kalıntı ürünler hampetrolün değerli ürünleri elde etmek amacıyla çeşitli proseslerden geçirildikten sonra kalan ve artık rafine edilmeyen kısımlarıdır. ASTM D 396 standardında (Tablo-1) fuel oillerin sınıflandırılmasını, genel kullanım alanlarını ve koşulları tanımlanmıştır

Kalıntı yakıtların bileşimini tanımlamak zordur; çünkü, işlenen hampetrolün menşeine ve petrol ürünlerinin üretim proseslerine bağlıdır. Yine de proses dip ürünlerindeki temel bileşenlere göre kalıntı yakıtların bileşimi ile ilgili yaklaşık bir bilgi edinilebilir.

Kalıntı bir yakıtın başlıca bileşeni asfaltenler, reçineler ve sıvı hidrokarbonlardır. Asfaltenler yüksek molekül ağırlıklı ve karbon/hidrojen oranı çok yüksek olan hidrokarbonlardır, karmaşık yapıları az miktarlarda diğer elementleri de içerir, yakıtta miseller şeklinde bulunduğu düşünülmektedir.


ASTM D 396-04: FUEL OİLLER STANDART ŞARTNAMESİ (Standard Specification for Fuel Oils)
KAPSAM
Bu şartname değişik iklim ve çalışma koşulları için tasarlanmış olan çeşitli tiplerdeki fuel-oil-yakma ekipmanında kullanılan değişik derecelerde (grade) fuel oilleri kapsar;dereceler aşağıda tanımlanmıştır:
Grade 1 ve Grade 1 Düşük Sülfürlü Yakıtlar: Orta distilat yakıtlardır; yerleşimler ve küçük endüstriyel burnerlerde kullanılır; bu gradeler özellikle buharlaştırıcı tip burnerlerde veya akma noktası düşük yakıtlara gereksinim olan depolama koşullarında uygundur.
Grade 2 ve Grade 2 Düşük Sülfürlü Yakıtlar: Orta distilat yakıtlardır; yerleşimler ve küçük endüstriyel burnerlerde kullanılır.
Grade 4 Hafif ve Grade 4 Yakıtlar: Ağır distilat yakıtlardır veya distilat / kalıntı yakıt karışımlarıdır; bu viskozite aralığındaki yakıtlara göre imal edilmiş ticari ve endüstriyel burnerlerde kullanılır.
Grade 5 Hafif ve Grade 5 ve Grade 6 Yakıtlar: Kalıntı yakıtlardır, numaralarına göre viskoziteleri ve kaynama aralıkları yükseklir; taşıma ve düzenli atomizasyon için genellikle ön-ısıtma gerekir, endüstriyel burnerlerde kullanılır.

ASTM D 2880-03: GAZ TÜRBİN FUEL OİLLER STANDART ŞARTNAMESİ (Standard Specification for Gas Turbine Fuel Oils)
KAPSAM
Bu şartname, uçaklarda kullanılan gaz türbinleri hariç, diğer tüm gaz türbinlerde kullanılan yakıtları kapsar; türbin üreticileri, müşteriler ve fuel oil alıcıları için kılavuz niteliğindedir. Yakıtın üretildiği yerden, kullanıcıya taransfer edildiği noktaya kadar izlenecek standartları tanımlar.
Distilat gaz türbin fuel oillerin nakledilmesi ve kullanılması sırasında statik elektrik oluşması ve yayılması nedeniyle yangın ve patlama riski vardır. Bu konuda daha fazla bilgi için ASTM D 4865 Kılavuza bakın.

ASTM D 6823-02: KULLANILMIŞ YAĞLARLA TİCARİ KAZAN YAKITLARI STANDART ŞARTNAMESİ (Standard Specification for Commercial Boiler Fuels With Used Lubricating Oils)
KAPSAM
1. Bu şartname en az %25 kullanılmış yağlama yağları içeren dört değişik grade fuel oilü kapsar. Bu dört farklı yakıt çeşitli tiplerdeki endüstriyel ekipmanlar ve ticari kazanlarda değişik iklim ve çalışma koşullarına göre standardize edilmiştir. Bu şartname kapsamındaki yakıtlar yerleşim mekanlarında (residental) kullanılan ısıtıcı kazanlar için uygun değildir.
Grade RFC4, RFC5L, RFC5H ve RFC, sırasıyla artan viskozitelerde, kullanılmış yağlama yağlarıyla orta distilat veya kalıntı fuel oil, veya her ikisini de içeren harmanlardır. Bunlar, bu tip yakıtlara uygun olarak üretilmiş endüstriyel burnerler ve ticari kazanlarda kullanılabilirler. Bu şartname, D 6448 şartnamesinin karşılayamadığı koşullarda çalışan ekipmanlar için yeterli performansı sağlar.
Distilat burner fuel oillerin nakledilmesi ve kullanılması sırasında statik elektrik oluşması ve yayılması nedeniyle yangın ve patlama riski vardır. Bu konuda daha fazla bilgi için ASTM D 4865 Kılavuza bakın.

ASTM D 6985-04a: ASKERİ MARİN (DENİZ ARAÇLARI) ORTA DİSTİLAT FUEL OİL STANDART ŞARTNAMESİ (Standard Specification for Middle Distillate Fuel Oil-Military Marine Applications)
KAPSAM
1. Bu şartname askeri marine uygulamalarda ve acil jeneratör uygulamalarda (askeri veya sivil) kullanılan, kalıntı yakıt kirlilikleri içermeyen %100 orta distilat fuel oil’ü kapsar. (Uçak gaz türbin motorlar, sıkıştırma yanmalı / dizel motorları ve diğer otomotiv uygulamalarda kullanılan yakıtları kapsamaz.)
2. Bu şartname, müşteri ve satıcı arasında farklı herhangi bir anlaşma veya sözleşme olmadıkça, orta distilat yakıtın teslim tarihi ve teslim yerinde karşılaması gereken özelliklerini tanımlar.
3. Tüm orta distilat yakıtların nakledilmesi ve kullanılması sırasında statik elektrik oluşması ve yayılması nedeniyle yangın ve patlama riski vardır. Bu konuda daha fazla bilgi için ASTM D 4865 Kılavuza bakın.


Tablo-1: ASTM D 396-04 Standardına Göre
Fuel Oillerin Sınıflandırılması


FUEL OİL, ASTM D 396-04
No.1
HAFİF FUEL OİLLER
Orta distilat yakıtlar, kolay buharlaşır,
Yerleşimler (konut, otel, v.s.,..) ve küçük endüstriyel bekler (burner) için uygundurlar. No.1 ve No.1 Düşük Sülfürlü, özellikle gazlaştırıcı tip bekler ve düşük akma noktalı yakıt depolama koşullarına uygundur.
No.1, Düşük Sülfürlü
No.2
No.2, Düşük Sülfürlü
No.4 Hafif
ORTA FUEL OİLLER
Ağır distilat yakıtlar veya distilat/kalıntı yakıt harmanlarıdır
Ticari/endüstriyel beklerde (burner) kullanılırlar; viskozite aralıklarına uygun olarak seçilir, taşıma ve kullanımda ön ısıtma gerekmez
No.4
No. 5, Hafif
AĞIR FUEL OİLLER
Artan viskozite ve kaynama aralıklarında kalıntı yakıtlar
Endüstriyel bekler için uygundur; taşıma ve kullanımda yeterli ve düzgün atomizasyon için, No. 5 için soğuk iklim ve ekipmana göre, özellikle No.6 için ön ısıtma gerekir.
No. 5, Ağır
No. 6


Reçineler düşük molekül ağırlıklı asfaltenler gibi düşünülebilir; bunlar moleküler dispersiyonla gerçek çözeltiler oluşturmaya yatkın bileşiklerdir. Sıvı hidrokarbon ortamındaki reçinelere “maltenler” denir. Sıvı hidrokarbonların C/H oranı ve molekül ağırlıkları reçinelerde daha düşüktür, dolayısıyla diğer bileşenler için solvent görevi yapar. Bu varsayımlardan hareketle kalıntı bir yakıtın bileşiminin,

  1. Dispers faz; asfaltenler ve yüksek molekül ağılıklı reçinelerle oluşan karmaşık yapılı kompleksler,
  2. Miseller, sıvı hidrokarbonlar,
  3. Sürekli faz veya miseller arası faz; düşük molekül ağırlıklı maltenler (reçineler), olarak üç elemandan meydana geldiği söylenebilir.
Bu durumda miselin merkezinden sürekli faza doğru gidildiğinde, Şekil-1‘deki şemada gösterildiği gibi, genel bir karbon/hidrojen oranı ve molekül ağırlığı azalması vardır. Hipotetik (nazari) bölgeler ayrı ayrı belirtilmiş olmasına rağmen gerçekte bunlar birbiri içine girmiştir, dolayısıyla misel ve misel-arası fazla arasında boşluk yoktur. Şekil-449‘daki koşullarda sistem denge halindedir ve miseller sistem içinde kolloidal olarak dağılmışlardır. Yakıta parafinik bir seyreltici ilave edildiğinde maltenin C/H oranı düşer, bu durumda asfalten üzerinde tutulmuş olan reçine moleküllerinden bir kısmı sürekli faza geçer; dolayısıyla asfaltenlerin reçinelerle sarılmış halde izolasyonu bozulur ve çamurumsu (sludge) ayrılma ve çökelme olur.

Distilat yakıtlar kendilerine özgü standart bir kodlama (veya numaralandırma) sistemiyle adlandırılır (ASTM D 396’da olduğu gibi); ancak, özellikle ara yakıtlar (AY veya IF) ile kalıntı yakıtlar bazı standartlarda ve ekipman üretici firmalarca viskoziteleri belirtilerek tanımlanır.

Şekil-1: Kalıntı yakıtın yapısı

Viskozite önemli bir özellik olmasına karşın yakıtın diğer özellikleri hakkında bilgi vermez, bu nedenle yakıt talebinde diğer bazı kriterlerin de dikkate alınması gerekir. Yakıtın kullanılacağı ekipman için uygunluk parametrelerinin saptanması önemlidir. Fuel Oiller genel olarak hafif fuel oil, orta fuel oil ve ağır fuel oil olarak tanınırlar.

Hafif fuel oil (veya gaz oil) fuel oil No.1 ve No.2 distilat yakıtlardır; bileşimleri ve özellikleri dizel yakıtları No. 1 ve No.2’ye benzer. Bazı küçük motorlarda veya çevre korumanın önemli olduğu alanlarda çalışan dizel motorlarında kullanılır, açık renkli ve berrak görünümdedirler; kullanım alanları çeşitlidir; evlerde ve iş yerlerinde ısıtma yağı olarak ve tankerler, gemiler ve bazı araçlarda yakıt olarak, az da olsa bazı bölgelerde elektrik üretiminde kullanılırlar. Ancak bu ürünler kirlilik yaratır ve doğal gazdan daha pahalıdır. Bu yakıtlar gaz oil, bunker gaz oil, marine gaz oil gibi adlarla da satılır.

Orta fuel oiller, fuel oil No.4 hafif kalıntıdır; genellikle viskozitelerine göre sınıflandırılırlar, kodları üretici firmaya göre değişir; örneğin, hafif marine fuel, orta marine fuel, ince oil gibi.

Tablo-2: Bazı Şirketlerin Orta Fuel Oiller İçin
Kullandıkları Adlar

Mobil
Chevron
Esso
Shell
Texaco
Motorship fuel oil
*Ara bunker oil
Bunker fuel oil
*Marine fuel oil
*Ara yakıt
Hafif marine fuel oil
*Ara bunker oil
*Ara yakıt
*Marine fuel oil
*Ara yakıt
Marine dizel oil
Marine dizel oil
Marine dizel oil
Marine dizel oil
Marine dizel oil
Distile marine dizel oil
Hafif dizel
Hafif dizel oil
Marine dizel fuel, veya gaz oil
Marine distilat
Marine gaz oil
Gaz oil
Marine gaz oi
Gaz oil
Gaz oil


Ara yakıtlar (*AY) 50 0C’deki maksimum kinematik viskozite (cSt) değeriyle belirtilir. Örneğin, AY 180, 50 0C’deki maksimum kinematik viskozitesi 180 cSt. olan bir ara yakıtı tanımlar. Yüksek viskoziteli ürünleri atomize edebilen ekipmanlı burnerlerde kullanılır. Tablo-2'de bazı şirketlerin eşdeğer fuel oiller için kullandıkları adlar verilmiştir.

Ağır fuel oiller kalıntı yakıtlardır (Şekil-2), viskoziteleri ve kaynama noktaları oldukça yüksektir. Kullanıma alınırken düzgün atomizasyon sağlaması için genellikle ön ısıtma gerekir. Kalıntı yakıtlar ucuzdur ve büyük endüstriyel dizel motorları için uygun yakıtlardır.

Kalıntı ürün olduklarından fazla miktarlarda hava kirliliği yaratan maddeler içerir; özellikle sülfürlü bileşikler yandıklarında sülfür dioksit meydana getirirler.


Şekil-2: Kalıntı fuel oil harmanlama şeması

Fuel oil No.5 viskozitesi No.4’den daha fazla, fakat No.6’dan daha düşük olan ‘orta viskoziteli’ bir kalıntı yakıttır; özellikle soğuk havalarda kullanılırken ön ısıtması olan sistemlere gerek vardır. Fuel oil No.6 ‘bunker C yakıtı, ağır fuel oil, bunker fuel oil ve marine fuel oil gibi’ adlarla da tanınır; yüksek viskozitelidir, ticari ve endüstriyel kazan yakıtı olarak kullanılır. Depolama tanklarındayken pompalanabilmesi için ön ısıtma gerekir; ayrıca burnere verilmeden önce homojen olarak atomize edilebilmesi için ikinci bir ön ısıtma gerekir.

Bunker C yakıtı C9-C36 arasında hidrokarbonlardan oluşur; kaynama aralığı 340-1060 0F arasındadır; içerdiği hidrokarbonları yaklaşık miktarları aşağıda verilmiştir.

Hidrokarbon tipi
Parafin
Naften
Olefin
Aromatik
Kalıntı
% hacim
14
7
-
34
45



1.2. Özellikleri

1.2.1. Kalite Özellikleri

Fuel oiller değişik standartlarda farklı şekillerde sınıflandırılır; bu standartlardan arasında en yaygın olanları ASTM, ISO ve BSI dır (Tablo-3).


Tablo-3: ASTM D 396, Fuel Oillerin Özellikleri

Özellik
No. 1
No. 2
No. 4
No. 5 Hafif
No. 5 Ağır
No. 6
Spesifik gravite, 60/60°F
0.8499
0.8762
...
...
...
...
API gravite, maks.
35 min.
30 min.
...
...
...
...
Alev. noktası, 0C, min.
38
38
55
55
55
60
Akma noktası, ºC, maks.
-18
-6
-6
...
...
G
Distilasyon, % hac., 0C
    10 toplanan, (maks.)

(215)



...

...

...

...
    90 toplanan, (maks.)
(288)
282-338
...
...
...
...
Viskozite
Saybolt, saniye
    SSU, 38 0C
    SSF, 50 0C


...
...


32.6-37.9
...


45-125
...


>125-300
...


>300-900
23-40


>900-9000
>45-300
Kinematik cSt
    38 0C
    40 0C
    50 0C

1.4-2.2
1.3-2.1
...

2.0-3.6
1.9-3.4
...

5.8-26.6
5.5-24.0
...

>26.4-65
>24.0-58
...

>65-194
>58-168
42-81

...
...
>92-638
Korozyon, Cu, 50 0C, maks.
No. 3
No. 3
...
...
...
...
Su ve tortu, %hac. maks.
0.05
0.05




Sülfür, % ağ. maks.
0.5
0.5
...
...
...
...
Karbon kalıntısı, son %10’da, maks.
0.15
0.35
...
...
...
...
Kül, %ağ. maks.
...
...
0.10
0.10
0.10
...



Yoğunluk

Yoğunluk, birim hacmin kütlesidir, kg/m3 birimiyle verilir. Relatif yoğunluk, bir maddenin t1 sıcaklığında belirtilen bir hacminin kütlesinin, t1 sıcaklığında belirtilen bir hacim saf suyun kütlesine oranıdır; birimi yoktur. 1 m3 saf suyun +4 0C’deki kütlesi 1000 kg olduğuna göre, bir maddenin t1 0C’deki yoğunluğu, t1/4 0C’deki relatif yoğunluğa eşittir.

Spesifik gravite, bir maddenin belirli bir hacminin kütlesinin, aynı sıcaklıkta eşit hacimdeki suyun kütlesine oranıdır; birimsizdir. Bir yakıtın yoğunluğu depolandığı sıcaklıkta ölçülür ve elde edilen değer standart tablolardan referans sıcaklığa çevrilir; referans sıcaklık 15 0C’dir. Yoğunluk, yakıtın enerji içeriği ve yanma performansını etkiler.

Alevlenme Noktası

Bir yakıtın alevlenme noktası, özel test koşullarında dışardan uygulanan bir alev temasında yakıtın buharlarının tutuştuğu sıcaklıktır. Kalıntı yakıtlar tankın tepesinden, alevlenme noktalarının altında bile alevlenebilen hafif hidrokarbonlar çıkarırlar; dolayısıyla bu noktalar potansiyel yangın noktalarıdır.

Fuel oil sisteminin tümünde sıcaklıklar daima standartlara uygun olmalı, lokal sıcaklık yükselmelerine izin verilmemelidir. Doldurulmuş depolama tanklarının tepe bölgesinde toplanan gaz hidrokarbonlar çıkış borusuyla güvenli bir şekilde dışarı atılmalıdır. Boş veya yarı boş tanklar doldurulurken ısıtıcı boruların enerjisi kesilmeli ve boruların soğuması beklenmelidir. Örnek alma da dahil tüm operasyonlar sırasında statik elektrik tehlikesi göz önünde bulundurulmalıdır.

Akma Noktası

Akma noktası ve bulanıklık noktası yakıtın (veya yağın) içerdiği waks yapılı hidrokarbonlarla ilgili bir özelliktir. Bulanıklık noktası berrak bir fuel oil örneğinin soğutulmasıyla waks kristallerinin göründüğü (hafif sis) en düşük sıcaklıktır. Akma noktası ise soğutulan ve waks oluşması başlayan fuel oilün hala akabildiği, yani akmasını engelleyecek derecede waks oluşmadığı en düşük sıcaklıktır.

Yakıtın sıcaklığı akma noktasının altındaki derecelere düştüğünde waks ayrılması başlar ve bunlar da fi litreleri tıkar. Oluşan waks tank tabanında ve ısıtıcılar üzerinde de toplanır. Waksların izolasyon özelliği nedeniyle ısıtıcı sarımlarına enerji verildiğinde bile erimeleri zordur; aşırı hallerde tankların mekanik yollardan temizlenmesi gerekir. Waks ayrılması sorunuyla karşılaşmamak için yakıt akma noktasının 5-7 0C üstündeki sıcaklıklarda depolanmalıdır. Yakıtın gerçek akma noktası çeşitli faktörlere bağlıdır; bunlar arasında başlıcaları, hampetrolün kaynağı ve hampetrolün rafinasyonu prosesleridir.

Distilasyon

Distilasyon Tablo-3’da görüldüğü gibi No.1 ve No.2 distilat yakıtlara uygulanan bir kontrol testidir. No.1 kolay buharlaşır, bu özelliği distilasyon %10 noktasının en fazla 215 0C olması ile sınırlandırılmıştır.

Viskozite

Pratik uygulamalarda yakıtın viskozitesi en önemli özelliğidir. Bazı kalıntı yakıtların sınıflandırılmaları viskozitelerine göre yapılır. Örneğin, deniz araçlarında kullanılan kalıntı yakıtlar IF*** (IF, intermediate fuel, ara yakıt, AY) kodlarıyla satılır; buradaki ***, yakıtın senti Stok (cST) birimiyle 50 0C’daki kinematik viskozite değerini gösterir.

Viskozite değerinin bilinmesi yakıtın depolama, pompalama ve injeksiyon sıcaklıklarını belirlemek bakımından gereklidir. Ayrıca yakıtın bir yerden diğer bir yere transfer edilmesinde gerekli gereken ısı da viskozite değeriyle ilişkilidir. Yakıtın transferi için gereken en düşük viskozite, transfer pompasının alabileceği maksimum viskoziteyle sınırlanır. Yakıtın transferi sırasındaki viskozitesi, pompa dizayn değerine göre daha düşük olduğunda yakıt transferi pompanın basma hızından daha hızlı olur.

Bir yakıtın viskozitesi onun akmaya veya kaymaya karşı gösterdiği direnç olduğundan, aynı zamanda yakıtın adhesiv/kohesiv veya sürtünme özelliklerinin de bir ölçüsüdür; bu durum yakıttaki iç moleküler sürtünmelerle ilişkilidir.

Yakıtların viskoziteleri birbiriyle bağlantılı iki metotla verilebilir; dinamik (mutlak) viskozite ve kinematik viskozite.

Dinamik viskozite, İki yatay düzlem arasındaki bir birimlik mesafenin sabit kalması koşuluyla, düzlemlerden birinin birim hızla hareket ettirilmesi için gereken, birim alana uygulanan tanjantsal kuvvettir. Dinamik viskozite Poise (P), ve 100’de biri olan sentipoise (cP) birimleriyle verilir.

Kinematik viskozite dinamik viskozitenin yoğunluğa oranıdır. Stokes (S) ve 100’de biri olan sentistokes (cS) birimleriyle verilir. Her iki viskozite değeri de testin yapıldığı referans sıcaklıklar belirtilmediğinde bir anlam taşımaz.

Her yakıtın kendine özgü sıcaklık/viskozite eğrisi vardır, ancak değerlerde farklılıklar olsa da genel olarak eğrinin eğimi Şekil-3’de görüldüğü gibidir; sıcaklıktaki az bir değişiklik, viskozitede büyük değişiklik yaratır.

Şekil-3: Sıcaklık ve viskozite

Korozyon

Bakır şerit korozyon testi No.1 ve No.2 distilat yakıtlara uygulanır; ASTM D 396 standardında bu özellik maksimum 3 değeriyle sınırlandırılmıştır. Orta ve ağır fuel oillerde korozyon testi kontrol testleri arasında yer almaz.

Su ve Tortu

Distilat yakıtlarda su ve tortu çok azdır ve şartnamelerde de sınır değerleri en fazla %0.05 (hac.) gibi düşük bir değerle sınırlandırılmıştır. Ağır fuel oillerde su ve tortu süspansiyon halindedir, değerleri de distilat yakıtlardan oldukça yüksektir; özellikle yüksek viskoziteli ürünlerde su %0.3, tortu %0.04 değerlerini aşar. Şartnamelerde bu yakıtlar için sınır değerleri verilmez.

Yakıta suyun karışması çeşitli nedenlerden kaynaklanır; örneğin, tankın terlemesi gibi. Tankın ısıtılmasında buhar kullanılıyorsa ısıtma sarımlarından olabilecek sızıntılar yakıta su karışmasına yolaçar.

Yakıttaki suyun karakteri, yani temiz su, acı veya tuzlu su olup olmadığı elementel analizle sodyum tayini yapılarak saptanır. Dünya bazında deniz suyundaki tuz miktarı değişken olmasına rağmen, 100mg/kg gibi bir sonuç yakıta %1 kadar deniz suyu karıştığı şeklinde yorumlanır. Yakıttaki suyu ayrılabilen kısmı çökeltme tanklarının altından boşaltılır, kalan kısım santrifüjle uzaklaştırılır. Şekil-4‘deki histogram Dünya marine oil pazarındaki kalıntı yakıtlardaki su miktarını göstermektedir; ürünlerin büyük bir çoğunluğunun su içeriği <%0.2 dir.


Şekil-4: Kalıntı yakıtta
su dağılımı
   Şekil-5: Kalıntı yakıtta
sülfür dağılımı

Sülfür

Hampetrolde doğal olarak bulunan sülfürlü bazı hidrokarbonlar hampetrolden distilasyonla hafif fraksiyonların ayrılmasıyla ağır fraksiyonlarda ve kalıntıda toplanır. Bu nedenle fuel oildeki sülfür miktarının temel kaynağı işlenen hampetrolün menşei, az derecede etkili olan yan kaynaklarda rafinasyon prosesleridir. Dünya bazında kalıntı yakıtlardaki sülfür (Şekil-5), hacimce %2-4 arasında değişir. Yakıtın sülfür içeriği spesifik enerjisini etkiler, dizel motorunda korozif aşınmaya neden olur.

Karbon Kalıntısı

Karbon kalıntısı yakıtın yanma ve depozit oluşturma eğilimini gösteren bir kalite kontrol yöntemidir. Testte, inert bir ortamda yüksek sıcaklıklarda yakılan bir yakıtın bıraktığı karbon depozit miktarı saptanır. Uygulana iki yöntem şartnamelerde verilen RCR (Ramsbottom Carbon Residue) ve CCR (Conradson Carbon Residue) testleridir.

Bir yakıtın karbon kalıntısı, elde edildiği  rafineri proseslerine bağlıdır. Straight-run yakıtlar için tipik karbon kalıntısı değerleri, ağırlıkça %10-12 arasındadır. İkincil dönüşüm proseslerinden üretilen yakıtlarda uygulanan proseslerin şiddetlerine bağlı olarak değişik değerlerdedir; Dünya bazında ortalama %15-16 arasında olmasına karşın bazı bölgelerde %20’ye kadar yükselir.

Kül

Kül değeri yakıttaki inorganik maddelerin ölçüsüdür ve üç temel faktöre bağlıdır;

·         Hampetrolde doğal olarak bulunan inorganik maddeler,
·         Uygulanan rafineri prosesleri,
·         Sonraki işlemler sırasında kum, kir ve pas tanecikleriyle temas.

Distilat yakıtlarda kül miktarı ihmal edilebilecek düzeylerdedir. Kalıntı yakıtlar, rafineri prosesleri kalıntılarından elde edildiklerinden, fazla miktarlarda kül yapıcı maddeler içerirler. Bunlar arasında vanadyum ile silikon, aluminyum, nikel, sodyum ve demir gibi diğer maddeler başlıcalarıdır. Şekil-6‘da kalıntı yakıtın Dünya bazındaki tipik kül değerlerinin histogramı verilmiştir; tipik değerler ağırlıkça %0.03-0.07 arasındadır.

Vanadyum ve Sodyum

Vanadyum tüm hampetrollerde çözünmüş halde bulunan bir metaldir. Kalıntı yakıtlardaki miktarı hampetrolün çıkarıldığı bölgeye göre değişir; en yüksek vanadyum içeren hampetroller Venezüella ve Meksika hampetrolleridir. Kalıntı yakıt içindeki gerçek vanadyum miktarında rafineri proseslerinden dolayı olan konsantrasyon artması da önemlidir. Kalıntı yakıtların bazılarında vanadyum miktarı >400mg/kg olmasına karşın, çoğunda <150 mg/kg seviyesindedir. Vanadyumun hampetrolden veya kalıntı yakıttan uzaklaştırılması için ekonomik bir proses yoktur.

Yakıt üretildiğinde sodyum miktarı azdır (<50mg/kg), ancak yakıta deniz suyu karışması halinde her %1 deniz suyu için sodyum 100mg/kg kada artar. Fazla sodyum suyla yıkama işlemiyle uzaklaştırılabilir; yakıttan ayrılmazsa kullanım sırasında aşırı yanma kalıntısı bırakır. Fazla miktarlardaki vanadyum ve sodyum valfler ve diğer parçalar üzerinde yüksek sıcaklıklarda depozit birikmesine neden olurlar (Şekil-7).


Şekil-6: Kalıntı yakıtta
kül dağılımı
   Şekil-7: Kalıntı yakıtta
vanadyum dağılımı


Aluminyum ve Silis

Yakıtlarda aluminyum bulunması, proseslerde kullanılan ve kalıntılara taşınmış olan katalizörden dolayıdır. Bunlar katalitik kraking ünitelerinde kullanılan katalizörlerin ince toz tanecikleri halindeki atık aluminosilikat kompleksleridir. Kraking prosesinde kullanılan katalizöre bağlı olarak tanecikleri büyüklükleri ve sertlikleri değişir. Yakıtta fazla miktarlarda bulunması, taneciklerin aşındırma özelliğinden dolayı, özellikle yakıt pompaları, injektörler, piston sekmanları ve yakıt hatlarında aşınmalara sebep olarak motora zarar verir. Kullanılan yakıttaki bu taneciklerin maksimum sınırının 30 mg/kg aluminyum olacak şekilde uygun işlemlerle azaltılması gerekir (Şekil-8).

Şekil-8: Kalıntı yakıtta aluminyum ve silisyum dağılımları 


Şekil-9: Kalıntı yakıtta tortu değerlendirme testi



1.2.2. Performans Özellikleri

Tortu, Kararlılık ve Uyumluluk

Tortu: Tortu (sediment) yakıtta çözünmeyen pas tanecikleri, kum ve çeşitli kirliliklerdir. Berrak fuel oillerde ekstraksiyon yöntemiyle yakıtın tortu değeri bulunur, ancak bu metot kalıntı yakıtlara uygulanamaz.

Kararlılık: Kararlılık (stabilite) aynı koşullar altında kalıntı yakıtın özelliklerini koruyabilmesi, yani içerdiği hidrokarbonların parçalanmaya karşı direnci olarak tanımlanır. Tersine, kararsızlık (instabilite), zaman ve sıcaklığa bağlı olarak yakıtta asfaltenler veya karbonca zengin maddelerin oluşarak depozit miktarının artmasıdır (Şekil-9).

Tortular ve tortu tayin testleri çeşitlidir. Kalıntı yakıtlarda üç tip tortu tanımlanır; toplam mevcut tortu (TES), toplam tortu potansiyeli TSP (Total Sediment Potential) ve hızlandırılmış toplam tortu TSA (Total Sediment Accelerated).

Testleri üçünde de örnek çift katlı filtre kağıdından süzülür, ancak herbir örneğin teste hazırlanması farklıdır. TSE testinde örnek herhangi bir ön işlem yapılmaksızın doğrudan süzülür ve toplanan tortu miktarı kirliliği gösterir. TSA testi için örneğe %10 kadar setan ilave edilir, karışım 100 0C’de 1 saat ısıtılır ve sonra süzülür. TSP testi yakıtın termal yaşlanmasını gösteren bir testtir, örnek süzme işleminden önce 100 0C’de 24 saat bekletilir, sonra süzülür.

Uyumluluk: Üretilen herbir yakıt kendi bünyesinde kararlıdır; ancak iki kararlı yakıtın harmanlanmasıyla elde edilen karışım, bu yakıtlar birbirleriyle uyumlu değilse kararlı olmaz (Şekil-10). Uyumsuzluk, bir kalıntı yakıtın seyreltildiğinde veya diğer bir fuel oil ile harmanlandığında depozit (çamur) oluşturma eğilimidir. Uyumlu bir yakıt harmanı homojendir, normal depolama koşullarında önemli miktarlarda depozit oluşmasına karşı direnç gösterir.

Uyumsuz yakıtlarda bunker ve servis tanklarında çamur birikmesi, boru hatlarının ve filtrelerin tıkanması gibi sorunlarla karşılaşılır.


Şekil-10: Kalıntı yakıt ve distilat yakıt arasındaki uyumsuzluk nedeniyle, potansiyel çamur oluşma eğilimi


1.2.3. Spesifik Enerji

Bir yakıtın enerji içeriği yanma ısısı, spesifik enerji veya kalorifik değerle ifade edilir. Yakıtın yoğunluğu, sülfür miktarı, su ve kül değerinin yükselmesi enerji değerini düşürür. Spesifik enerji (veya kalorifik değer) MJ/kg birimiyle verilir

Yakıtın spesifik enerjisi bileşimine bağlıdır. Yakıtın temel bileşenleri karbon ve hidrojendir; bunların her ikisi de yandıklarında enerji açığa çıkar. Sülfür de yandığında enerji verir, ancak miktarı karbon ve hidrojene göre çok düşüktür. Yakıtın yoğunluğu, karbon/hidrojen oranının artmasıyla artar.

Fuel oillerin spesifik enerjileri (veya kalorifik değerleri) kömür veya kokun yaklaşık 1.5 katı kadardır. Test yöntemiyle bulunan değer yanma sonucu oluşan tüm ısıyı ölçer, dolayısıyla brüt değerdir, net kalorifik değer hesapla bulunur. Net kalorifik değer, brüt kalorifik değerden, yanma sırasında oluşan su buharının iç buharlaşma ısısı kadar daha düşüktür. İki değer arasındaki fark

·         distilat yakıtlarda 2.790 MJ/kg (1200 Btu/lb),
·         hafif fuel oiller için 2.560 MJ/kg (1100 Btu/lb)
·         ağır fuel oiller için 2.325 MJ/kg (1000 Btu/lb) dir.

Yakıtın kalorifik değeri, relatif yoğunluğun artmasıyla ağırlık bazında azalırken, hacim bazında artar. Spesifik enerji yakıtın üretimi sırasında ölçülemez, kabul edilebilir doğrulukla deneysel eşitliklerle hesaplanır. Bunlardan biri dizel motorları için uygulanan net spesifik enerji (Qn, alt kalorifik değer), diğeri kazanlara uygulanan brüt spesifik enerjidir (Qb, buna üst kalorifik değeri denir). Brüt spesifik enerjiye üst kalorifik değer, net spesifik enerjiye de alt kalorifik değer denir.

Şekil-11, yakıtın net spesifik enerjisinin, Şekil-12, brüt spesifik enerjinin yakıtın yoğunluk ve sülfür miktarıyla olan ilişkilerini gösteren nomogramlardır. Kalıntı yakıtın (Dünya bazında) yoğunluğu 975-990 kg/m3 ve sülfür seviyesi ağırlıkça %2-4 aralığındadır. Yakıtın içerdiği kül miktarının spesifik enerjiye etkisi çok azdır, her %0.05 (ağ.) kül değeri için spesifik enerjiden 0.02 MJ/kg düşürülür. Yakıtın kül içeriği %0.03-0.07% aralığında değişir.


Şekil-11: Fuel oillerde net spesifik enerjinin
sülfür miktarıyla değişmesi



Şekil-12: Fuel olillerde brüt spesifik enerjinin
yoğunluk ve sülfür ilişkisi


Spesifik enerji, net, MJ/kg
Qn = (46.704 - 8.802 r 210-6 + 3.167 r 10-3) [1-0.01(x+y+s)] + 0.01 (9.420s - 2.449x)

Spesifik enerji, brüt, MJ/kg
Qb = (52.190 - 8.802 r 2 10-6) [1 - 0.01 (x+y+s)] + 9.420 (0.01s)

1.2.4. Yanma Kalitesi

Tutuşma

Bir dizel motorunun performansı kullanılan yakıtın (distilat yakıt veya kalıntı yakıt) tutuşma kalitesine bağlıdır. Kaliteli bir yakıtla çalışan bir motorda optimum koşul silindirlere verilen yakıtın pistonun en uygun konumda bulunduğu noktada (ÜÖN, üst ölü nokta) tutuşması, bunu düzgün ve hızlı bir yanmanın izleyerek yakıtın gaz halindeki yanma ürünlerine parçalanmasıdır. Bunu sağlamak için yakıt injeksiyonu, piston üst ölü noktaya ulaşmadan biraz önce yapılır, dolayısıyla yakıt injeksiyondan kısa bir süre sonra, yani “gecikmeyle” tutuşur. “Gecikme süresi” motor dizaynı, çalışma koşulları, yakıtın havayla karışma verimi ve yakıtın fiziksel ve kimyasal özellikleri gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.

Bu sürenin optimum değerden uzun olması, daha fazla miktarda buharlaşmış yakıtın tutuşmasına, aniden basınç yükselmesine dolayısıyla motorun fena ve vuruntulu çalışmasına neden olur.

Distilat Yakıtlar

Distilat marine yakıtların tutuşma kalitesi setan sayısıyla tanımlanır. Setan sayısı özel bir test motorunda tayin edilir, uzun, pahalı bir performans testidir, rutin kalite testi olarak uygulanmaz. Alternatif bir metot setan indeksidir; yakıtın yoğunluğu ve distilasyonda %50 sinin toplandığı sıcaklık değerinden hesaplanır.

Kalıntı Yakıtlar

Kalıntı yakıtlar için ne setan sayısı, ne de setan indeksi değerleri saptanamaz. Çünkü setan sayısı tayini için bu yakıtlara uygun standart bir test motoru dizayn edilemez; setan indeksin hesaplanması için de gerekli olan sıcaklık değeri, kalıntı yakıtların atmosferik basınçta, hatta bazan vakumda bile distillenememeleri, dolayısıyla %50 fraksiyonun toplandığı sıcaklığın tespit edilememesidir.

Bir kalıntı yakıtın yanması çok-kademeli bir prosestir, ve bunlardan biri de yakıtın tutuşma kalitesidir. Kalıntı yakıtların tutuşma özelliğinin saptanmasında iki ampirik eşitlik kullanılabilir; bunların ikisi de yakıtın yoğunluğu ve viskozitesine dayanır:

·         Hesaplanmış tutuşma indeksi, CII (Calculated Ignition Index); distile yakıtlar için verilen setan indeksi seviyelerinde değerlerdir.
·         Hesaplanmış karbon aromatiklik indeksi, CCAI (Calculated Carbon Aromaticity Index); 800-880 arasında değerlerdir.

Bu iki eşitlikten CCAI değerlerinin kullanımı daha yaygındır.

Fuel Oilün Değerlendirilmesi

CCAI ve CII değerleri yakıtı kalitesi yönünden değerlendirmeye olanak verir, ancak tutuşma performansı için mutlak bir ölçü değildir. Çünkü yakıtın tutuşma performansında etkili faktörlerden sadece biri yakıtın kalitesidir; motor dizaynı ve çalışma koşulları da önemli parametrelerdir. Bu nedenle tutuşma kalitesi için genel sınırlama değerleri verilmez; bir motorda sorun yaratan belirli bir CCAI değerindeki yakıt, aynı motorun zıt şartlarda çalıştırılmasında yeterli olabilir.

                                                                               T + 273
CCAI = r – 81 – 141 log [log (Vk + 0.85)] - 483 log (¾¾¾¾ )
                                                                                  323
CII = (270.795 + 0.1038 T) – 0.254565 r + 23.708 log log (Vk + 0.7)
r = yoğunluk, kg/m3, 15oC
Vk = kinematik viskozite, cSt, T 0C

Viskozite (50 0C’de) sabitken yoğunluğu artarsa CII değeri düşer, CCAI değeri ise yükselir. Benzer şekilde, yoğunluğun sabit kalması ve viskozitenin düşmesi, CII değerinin azalmasına ve CCAI değerinin artmasına neden olur. Genel olarak sorunsuz çalışmak için CII değerinin 30’un altına ve CCAI değerinin de 870’in üstüne çıkmaması istenir.


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)