Dizel Motorları (diesel engines)

Dizel motorları pek çok yönlerden benzin motorlarına benzer; her ikisi de iç-yanmalı motordur, her ikisinin ve pek çok tipi dört zamanlıdır. Dizel ve benzin motorları arasında dört temel farklılık sayılabilir:

  • Benzin motorunda yakıt, silindire çekilen havanın içine injekte edilir (veya karbüratörlü sistemlerde karbüratörde karıştırır) ve hava-yakıt karışımı silindire emilir. Dizel motorunda silindire önce hava verilir, hava silindirde sıkıştırılır, sonra sıkıştırılmış havanın içine yakıt injekte edilir.
  • Benzin motorunda hava-yakıt karışımı bir kıvılcım oluşturularak tutuşturulur; yani benzin motoru kıvılcım-yanmalı motordur. Dizel motorunda pistona emilen hava sıkıştırılarak yüksek basınç ve dolayısıyla yüksek sıcaklıkta bir ortam hazırlanır; buraya püskürtülen yakıt herhangi bir araca gerek olmadan kendiliğinden tutuşur. Bu özelliği nedeniyle dizel motorlarına sıkıştırma-yanmalı motorlar denir.
  • Benzin motorunun gücü, silindire emilen yakıt-hava miktarının bir klape (throttle) ile değiştirilmesiyle kontrol edilir. Oysa dizel motorunda güç, silindire giren havanın miktarıyla değil, sıkıştırılmış havanın içine injekte edilen yakıt miktarıyla, dolayısıyla yakıt-hava oranının değiştirilmesiyle kontrol edilir. Bu özellik dizel motorlarında yakıt ekonomisinin benzin motorlarından daha büyük olmasının önemli nedenlerinden biridir.
  • Benzin motoru stökiyömetrik miktarlarla olarak çalışır; silindire emilen yakıt-hava oranı sabittir, yani yakıtın tamamının yanmasının sağlayacak kadar hava vardır. Dizel motorunda ise injekte edilen yakıtın yanması için gerekli olandan daha fazla hava bulunur.
  • Dizel motorunun temel avantajı termal verimin >%50 gibi oldukça yüksek bir değere ulaşmasıdır. En iyi benzin motorunda bile termal verim %30-33 arasındadır. Dolayısıyla dizel motorları yakıt ekonomisi yönünden benzin motorlarından daha avantajlıdır.

Günümüzde kullanılmakta olan dizel motorlarının çoğu dört zamanlı pistonlu motorlardır;

·      Emme (intake) stroku; silindir piston içindeki en üst konumundan en allt konumuna doğru hareket ederken emme valfi açılır ve silindire hava dolar.

·      Sıkıştırma (compression) stroku; emme valfi kapanır, piston silindirde yukarı doğru yükselmeye başlar, pistonun ilerlemesiyle içerdeki havanın sıkışması artar ve dolayısıyla sıcaklığı da yükselerek 540 0C’nin üstüne çıkar. Sıkıştırma strokunun sonuna yakın bir noktada silindire yakıt injekte edilir ve çok kısa bir süre sonra yakıt kendiliğinden tutuşur.

·      Genişleme veya güç (expansion veya power) stroku; yakıtın yanmasıyla oluşan sıcak yanma gazları silindirdeki basıncı daha fazla artırarak pistonu aşağı doğru inişe geçirir.

·       Eksoz stroku; piston silindirdeki en alt konumuna ulaştığında eksoz valfi açılır, pistonun yukarı doğru hareketi başlar, bu süreçte silindirdeki yanma ürünleri eksoz valfinden dışarı atılır.



Dizel motorunda bir silindirin tanımı


Sıkıştırma Oranı

Bir motor için en önemli parametre sıkıştırma oranıdır; sıkıştırma strokunun başladığı noktadaki (alt ölü nokta) silindir hacminin, sıkıştırma strokun sonlandığı noktadaki (üst ölü nokta) silindir hacmine orandır. Sıkıştırma oranı arttıkça sıkıştırma stroku sonunda silindirdeki havanın sıcaklığı da artar. Yüksek sıkıştırma oranları daha yüksek termal verim, dolayısıyla daha fazla yakıt ekonomisi sağlar. Benzin motorlarında ise durum farklıdır; yakıt-hava karışımının bir kıvılcımla tutuşması gerekir ve daha düşük sıkıştırma oranları uygulanır; kendiliğinden tutuşma halinde vuruntu denilen ve silindire zarar veren darbeler meydana gelir.

Yakıt İnjeksiyonu

Pistonun silindir içinde üst ölü noktaya ulaşmasına çok az kala sıcak ve sıkıştırılmış hava içine yakıt injekte edilir. Yakıtın düzenli ve tam olarak yanabilmesi için buharlaşması ve havanın içinde çok iyi bir şekilde dağılması gerekir. Aksi halde emisyon gazlarındaki hidrokarbonlar ve tanecik maddeler artar. Silindire injekte edilen yakıt stökiyömetrik miktarlardan daha az olmalıdır; mevcut koşullarda yakıt ile silindirdeki havanın tamamen karışması için hava miktarının fazlasına gerek vardır. Yakıt bir nozuldan yüksek basınçtaki (>200 MPa) yanma odacığına injekte edilir; injeksiyon sistemi yakıtı, hemen buharlaşıp hava ile kolayca karışması için ince spreyler ve damlacıklar halinde püskürtür.

Dizel motorlarının (ve benzin motorlarının) gücü silindirlere giren havayla sınırlandırıldığından gücün artırılması için havanın da artırılması gerekir. Turboşarj ve süperşarj dizel motorlarda hava bir kompresörle basınçlandırdıktan sonra motora verilir; havanın yoğunluğu, dolayısıyla miktarı artırılır. Böylece daha fazla yakıt injeksiyonu yapılabilir ve yakıt-hava oranı değiştirilmeden motorun gücü artar.


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)