Biyokütle, insanlığın ateşi bulduğu zamandan buyana
kullanıla gelen bir enerji kaynağıdır. Günümüzde biyokütle kullanımı evlerdeki
ısıtma araçlarından otomotiv yakıtlara, hatta bilgisayar pil yakıtlarına kadar
uzanmaktadır. Biyokütle üzerindeki çalışmalar ve teknolojik araştırmalar
özellikle 1970 yıllarında başgösteren petrol kriziyle yeni bir boyut
kazanmıştır. Günümüzde çeşitli biyokütle
dönüştürme prosesleri uygulanmaktadır.
Biyokütle kaynakları, hampetrol kaynaklarından daha pahalıya
elde edilir; ancak biyokütle yenilenir bir kaynaktır, dolayısıyla azalan fosil
yakıtların yanında sürdürülebilir bir enerji kaynağı olması gibi bir avantaja
sahiptir. Biyokültenin gazlaştırılması ile elde edilen biyogaz, doğal gaz ve
LPG yerine kullanılabilecek özelliklerde bir gazdır.
Biyokütle, özellikle selülozik veya ligno-selülozik
yenilenir özellikteki organik maddelerdir; orman ve zirai ürün kalıntı ve
atıkları, odun ve atıkları, hayvansal atıklar, kentsel ve endüstri atıkları
gibi. Biyokütleden elde edilen yakıtlarla çalışan, örneğinin dizel motorları,
gaz türbinleri, ısıtıcı kazanları gibi sistemler çevreyi kirletmeyen, sadece
atmosferdeki CO2 ve N2 gazlarını dengede tutan emisyonlar
çıkardıklarından “yeşil” enerji üreticileri, bu tür yakıtlar da “yenilenebilir”
yakıtlardır. Yenilenebilir enerji kaynakları, biyokütle, rüzgar gücü,
hidroelektrik güç, jeotermal güç ve fotovoltaiklerdir.
Yenilenebilir yakıtlardan rüzgar enerjisi doğal hava
akımından üretilen enerji olduğundan solar enerjinin bir türü olarak kabul
edilebilir; çünkü, rüzgar oluşumu ısı değişimine, yani güneş ışınlarına bağlı
bir doğa olayıdır. Rüzgar türbinleri yoluyla elektrik veya mekanik güç elde
edilir.
Hidroelektrik güç, nehirler, dereler ve şelalelerden akan
sudan elde edilen enerjidir. Hidrogüç sistemler akan suyun potansiyel
enerjisini elektrik enerjisine dönüştürür.
Jeotermal enerji yer altındaki ısıdan elde edilen enerjidir.
Ergimiş kayalardan (magma) çıkan ısı yer altındaki su havuzlarını (jeotermal
rezervuarlar) ısıtır.
Fotovoltaik proseste solar radyasyon doğrudan elektrik
enerjisine dönüştürülür. Solar enerji genellikle ısı olarak yakalanır,
dolayısıyla ısıtma amaçlı kullanımı çok yaygındır.
Biyoenerji, biyokütlenin enerjiye dönüştürülmüş halidir;
organik maddedeki kompleks karbonhidratlar enerji haline geçer.
Şekil-1: Biyokütleden biyoenerjiye gidiş
GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)