İşlemleme Prosesleri (treatment processes)



Rafinasyonun değişik kademelerinde uygulanan çeşitli yumuşatma ve saflaştırma prosesleri vardır; bunların amacı hidrokarbon akımlarını sonraki proseslere hazırlamak ve son ürünleri şekillendirmektir. Safsızlıklar ve kirliliklerin ((kükürt, nitrojen, oksijen içeren organik maddeler, su, çözünmüş metaller ve inorganik tuzlar gibi)) uzaklaştırılması ,aromatikler ve naftenlerin ayrılması veya uzaklaştırılması gibi işlemler “treatment prosesleri” içinde yer alır.

Treatment kimyasal veya fiziksel ayırma şeklinde olabilir; çözünme, absorbsiyon, çöktürme, kurutma, hidrodesülfürizasyon, solvent rafinasyonu, sweetening, solvent ekstraksiyonu ve solvent devaksing (mum giderme) gibi. Örneğin, bir sülfürik asit kolonu ile, doymamış hidrokarbonlar (karbon-karbon çift bağlı bileşikler), nitrojen bileşikleri, oksijen bileşikleri ve kalıntı katı maddeler (katran, asfalt) uzaklaştırır; bir absorbsiyon kolonuna uygun kurutucular doldurularak fraksiyonlardaki suyun tutulması sağlanır veya, sülfür treating ve hidrojen sülfür yıkamayla kükürt ve kükürtlü bileşikler ayrılır.

1. Amin Treating

Amin fabrikaları sour gazdan ve hidrokarbon akımlarından asidik kirlilikleri uzaklaştırır: karbon dioksit ve/veya hidrojen sülfür içeren gaz ve hidrokarbon akımlar bir gaz absorbsiyon kulesine veya sıvı kontaktöre verilir, asidik kirlilikler, ters yönden gelen amin çözeltileriyle (örneğin, MEA, DEA, MDEA) absorblanır. Ayrılan gaz veya sıvı tepeden çekilirken, amin bir rejeneratöre gönderilir; asidik bileşikler ısıyla ve kaynatılarak sıyrılır ve atılır, amin sisteme döndürülür.


Şekil-1: Amin absorbsiyonla sülfür giderme

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Prosesler kapalı sistemlerde yapıldığından normal çalışma koşullarında maddelerle temas olasılığı çok azdır. Yine de amin bileşikleri (MEA; DEA ve MDEA), hidrojen sülfür ve karbon dioksit ile temas edilebilir.Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya, kimyasal maddelerle çalışılırken ve gürültü, ısı, örnek alma, kontrol etme, bakım, genel duruş gibi hallerde, uygun personel koruyucu ekipmanlar gerekir.

Güvenlik: Korozyonu en az düzeye indirebilmek için rejeneratör dibi ve reboiler (kaynatıcı) sıcaklıkları kontrol altında olmalıdır. Amin oksidasyonuna sebebiyet vermemek için oksijenin sistem dışında tutulması önemlidir.

Yangın Önleme ve Korunma: Kaçaklar, sızıntılar ve buharların yakıcı kaynaklarla temas etmesi potansiyel birer yangın tehlikesidir.

2. Tuz Giderme

Hampetrolde su, inorganik tuzlar, süspansiyon halinde katılar ve suda çözünebilen metaller bulunur. Rafinasyon prosesinde ilk iş ekipmanın korozyonunu, tıkanmasını ve bozulmasını azaltacak ve proses ünitelerindeki katalizörlerin zehirlenmesini engelleyecek önlemlerin alınmasıdır; bu tür kirlilikler tuz giderme (dehidrasyon) işlemiyle uzaklaştırılmalıdır.

Hampetrole tuz gidermede uygulanan en önemli iki metot, kimyasal ve elektrostatik ayırmadır; ekstraksiyon maddesi olarak sıcak su kullanılır. Kimyasal tuz gidermede, hampetrole su ve kimyasal sörfaktan (demülsifiyer, emülsiyon bozucu) maddeler konulur, ısıtılır; böylece tuzlar ve diğer safsızlıklar suda çözünürler veya suya bağlanırlar. Sonra karışım bir tanka alınır ve safsızlıklar çökelmeye bırakılırlar. Elektriksel tuz gidermede, çöktürücü tankın tabanında süspansiyon halinde toplanmış olan su damlacıklarını konsantre etmek amacıyla yüksek-voltajlı elektrostatik şarj uygulanır. Sörfaktan ilavesi, yalnızca, hampetrolde fazla miktarda süspansiyon halinde katılar bulunduğu zaman uygulanır. Her iki tuz giderme metodu da kontinüdür (sürekli). Üçüncü ve az kullanılan bir yöntem de, ısıtılan hampetrolün diatome toprağından süzülmesidir.


Şekil-2: Elektrostatik tuz giderme

Hampetrol işleme alınırken 150° ve 350°F aralığında ısıtılarak viskozitesi ve yüzey gerilimi düşürülür; böylece karıştırma kolaylığı sağlanır ve suyun ayrılması kolaylaşır. Sıcaklık, hampetrol besleme stokunun (hammadde) buhar basıncıyla sınırlandırılır. Her iki metotta da başka kimyasal maddeler ilave edilebilir. Korozyonu azaltmak için NH3 çok kullanılan bir kimyasaldır. Su yıkamanın pH’ını ayarlamada kostik veya asit kullanılabilir. Çöktürme tankının dibinden alınan atık su ve kirlilikler, atık su treatment işlemine gönderilir. Tuzu giderilmiş hampetrol çöktürme tankının tepesinden kontinü olarak çekilerek hampetrol distilasyon (fraksiyonlama) kolonuna (kule) verilir.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Proses kapalı bir sistemde yapıldığından, herhangi bir petrol sızıntısı veya delik olmadıkça hampetrolle temas olasılığı yoktur veya çok azdır. Sour (acı) hampetrollerin işlendiği rafinerilerde tuz giderme işleminde yüksek çalışma sıcaklıklarına çıkıldığında, hidrojen sülfür oluşur; bu operasyon sırasında amonyak, kuru kimyasal demülsifiyerler, kostikler ve/veya asitlerle temas olasılığı vardır. Güvenlikle ilgili eğitimler verilmeli ve/veya kimyasal maddelerle temas, ısı, örnek alma, kontrol, bakım, v.s., gibi aktivitelerle ilgili olarak uygun personel koruyucu ekipman kullanımının önemi anlatılmalıdır.

Hampetrole ve kullanılan kimyasal maddelere bağlı olarak, atık su değişik miktarlarda klorürler, sülfürler, bikarbonatlar, amonyak hidrokarbonlar, fenol ve süspansiyon halinde katı maddeler içerir. Süzme işleminde diatome toprağı kullanıldığında, personelin teması en aza indirilmeli veya kontrol altında tutulmalıdır. Diatome toprağı çok ince tanecikler halinde silika içerdiğinden nefes alma sırasında potansiyel bir tehlikedir.

Güvenlik: Uygun koşullarda yapılmayan tuz giderme işlemi, rafineri hatlarındaki ısı değiştiriciler ve ısıtıcı tüplerin hasarlanmasına neden olur; dolayısıyla ürün akışı ve ısı transferi sınırlanır, basınç ve sıcaklığın artarak sistem çöker. Hampetrolde bulunan hidrojen sülfür, hidrojen klorür, naftenik asitler (organik) ve diğer kirliliklerin neden olduğu korozyon da ekipmanın bozulmasına yol açar. Nötralleştirilmiş tuzlar (amonyum klorürler ve sülfürler), yoğunlaşan su ile nemlendiğinde korozyon yaparlar. Ünitenin gereğinden fazla basınçlandırılması da, sistemin çökmesi için diğer bir potansiyel tehlikedir.

Yangın Önleme ve Korunma: Hampetrol tuz giderme ünitesindeki ısıtıcılardan olabilecek petrol sızıntısı yangın için potansiyel bir tehlikedir. Sistemde oluşabilecek deliklerden düşük kaynama noktalı bileşikler de sızabilir.

3. Hidrotreating

Hidrotreating, hidrokraking prosesinin daha hafif bir versiyonudur, hidrosaflaştırma da denilen bu prosesten sonra moleküllerin büyüklüklerinde önemli derecede küçülme olmaz. Hidrokraking, akışkan katalizörlü krakinge benzer, fakat farklı katalizörler, daha düşük sıcaklıklar, daha yüksek basınç ve hidrojen gazı kullanılır. Bu prosesle ağır yağlar, benzin ve gazyağı (jet yakıtı) bileşenlerine parçalanır.

Ham madde ağır straight run vakum gaz oil, ağır sentetik ham gaz oil, ısıl veya katalitik olarak parçalanmış fraksiyonlar veya ekstrakt edilmiş vakum kulesi dip ürünleridir; hidrotreating ile bu hammaddelerde bulunan nitrojen, sülfür, oksijen ve metaller gibi kirliliklerin %90 kadarı uzaklaştırılır. Bu kirlililer temizlenmezse rafineri proses üniteleri boyunca dolaşacağından, ekipman, katalizörler ve son ürünün kalitesinde bozukluklara neden olurlar. Hidrotreating, örneğin, katalitik reforming gibi bir prosesten önce uygulanarak prosesteki katalizörün hammaddeyle (işlemlenmemiş) kirlenmesi önlenir. Katalitik krakinge verilen şarjda yapılan hidrotreating de sülfür miktarını azaltır, ürün verimini artırır ve orta-distilat petrol fraksiyonlarının kalitesini yükseltir; bunlar, son ürünler olan gazyağı, dizel yakıtı ve fuel oillere karıştırılarak değerlendirilirler. Hidrotreating, ayrıca, olefinler ve aromatikleri doymuş bileşiklere dönüştürürler.

Hidrotreating işlemleri, hidrojenasyon reaksiyonlarının oluştuğu dönüşüm prosesleridir. Prosesin amacı hetero-atomların (S, N, O) uzaklaştırılması, bazı çift bağ ve aromatik halkaların hidrojenlendirilmesidir; böylece, son ürünlerdeki asidik bileşikleri azaltır, daha sonraki proseslerde kullanılan katalizörleri korur, koku, renk, kararlılık, korozyon özelliklerini ıslah eder. Proseslerde karışık metal sülfür katalizörler kullanılır (Al2O3 üzerinde CoS ve MoS, veya NiS ve WS2 lü).

Aşağıda bazı hidrotreating reaksiyonları verilmiştir.



Katalitik Hidrodesülfürizasyon Prosesi

Desülfürizasyon prosesi rafineri akımlarının bazılarında gereklidir; örneğin, reforming prosesine verilen akımlardaki fazla sülfür ünitedeki katalizörlerin aktivitelerini bozar, FCC de elde edilen benzin fraksiyonlarında limitlerden fazla sülfür bulunmasına neden olur. Reformüle benzinlerde istenilen çok düşük sülfür limitlerinin sağlanabilmesi için FCC benzinin bile büyük bir kısmının desülfürizasyon prosesinden geçirilmesi gerekir.

Sülfürü ayırmak için uygulanan hidrotreating prosesine hidrodesülfürizasyon denir. Tipik bir hidrodesülfürizasyon ünitesinde, havası giderilen hammadde hidrojenle karıştırılır, bir ısıtıcıda ısıtılır (600°-800° F) ve basınç altında ( 1,000 psi) sabit-yataklı katalizörlü bir reaktöre gönderilir. Reaktörde, hammaddedeki sülfür ve nitrojen bileşikleri hidrojen sülfür ve amonyağa dönüşür. Reaksiyon ürünleri reaktörden çıkar, düşük bir sıcaklığa soğuduktan sonra bir sıvı/gaz ayırıcıya (separatör) girer. Separatörden gelen hidrojence zengin yüksek-basınçlı gaz hammaddeye resaykıl edilirken, hidrojen sülfürce zengin düşük-basınçlı gaz akımı, içerdiği hidrojen sülfürün uzaklaştırılması için bir gaz işlemleme ünitesine verilir. Böylece temizlenen gaz, rafineri fırınlarında yakıt olarak kullanılır. Hidrotreatingden çıkan sıvı akım üründür; normal olarak bir stripping kolonuna gönderilerek hidrojen sülfür ve diğer istenmeyen bileşiklerden arındırılır. Stripping işleminin buharla yapıldığı yerlerde, kalan suyun giderilmesi için ürün bir vakum kurutucuya gönderilir. Son ürün harmanlamaya verilir veya katalitik reforming hammaddesi olarak kullanılır.



Şekil-3: Hidrodesülfürizasyon prosesi akım şeması


Diğer Hidrotreating Prosesleri

Hidrotreating prosesleri, kullanılan hammaddeye ve katalizörlere bağlı olarak değişir. Gazyağı gibi distilatların yanma özelliklerini düzeltmek için kullanılabilir; bir gazyağı fraksiyonunda bulunan aromatik bileşikler hidrotreating prosesiyle issiz yanan naftenlere dönüştürülür.

Yağlama yalarının hidrotreating işleminde, ürün kalitesinin iyileştirilmesi için hidrojenle katalitik treatment uygulanır. Orta dereceli hidrotreating prosesiyle olefinler doymuş bileşiklere dönüşerek yağın rengi, kokusu ve asidik karakteri düzeltilir. Genellikle, çalışma sıcaklıkları 600 °F’ın, basınçları 800 psi’in altındadır. Yağlama yağlarının şiddetli hidrotreatingi, 600°-750° F aralığındaki sıcaklıklarda ve 3,000 psi’e kadar çıkan yüksek hidrojen basınçlarında yapılır; işlem sonunda aromatik halkalar doyurulur, sülfür ve nitrojen uzaklaştırılır ve orta dereceli hidrotreatingle ulaşılamayan bazı özellikler kazandırılır.

Hidrotreating, etilen üretimi sırasında yan ürün olarak çıkan piroliz benzinin (pygaz) kalitesinin düzeltilmesinde de uygulanır. Pygaz, oktan sayısı yüksek bir ürün olduğundan, geleneksel olarak motor benzinine harmanlanarak kullanılır. Yine de, sadece az bir kısmının bile karıştırılması benzinin koku, renk ve gum (yapışkan kalıntı) gibi özelliklerini bozar. Pygaz, içerdiği fazla miktarda diolefinler hidrotreating prosesiyle mono olefinlere dönüştürülerek, motor benzinine harmanlanabilecek özelliklere getirilir.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Proses kapalı bir sistemde yürüdüğünden normal operasyon koşullarında maddelerle temas olasılığı en az düzeydedir. Herhangi bir kaçak olması halinde hidrojen sülfür veya hidrojen gazı ile temas olabilir, amonyak acı-su sızıntısına yol açabilir veya dökülebilir. Eğer yüksek-kaynama noktalı hammaddeyle çalışılıyorsa fenol de bulunabilir. Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya personeli koruyucu uygun ekipman kullanımıyla ilgili uygulamalar yapılmalıdır. bunlar arasında kimyasal maddelerle nasıl çalışılacağı, gürültü ve ısı varlığında çalışma, proses sırasında numune alma, kontrol etme, bakım ve programlı duruşta yapılan çeşitli aktiviteler, aminlerle ve katalizörle temasta alınacak önlemler sayılabilir.

Güvenlik: Proseslerin çoğuna sürekli hidrojen verilebilmesi için hidrojen üretimine gereksinim vardır. Operasyon sıcaklıkları ve hidrojen varlığı, hammaddenin hidrojen sülfür miktarının minimum seviyede olması, korozyonu önlemek için, sıkı bir şekilde kontrol altında tutulmalıdır. Ünitenin düşük sıcaklıktaki bölümlerinde, hidrojen klorür oluşup yoğunlaşabilir. Yüksek-sıcaklık ve yüksek-basınçlı yerlerde amonyum hidrosülfür meydana gelebilir. Aşırı alıkonma (kontak) zamanı ve/veya sıcaklık koklaşmaya neden olur. Üniteden koklaşmış katalizörün indirilmesi sırasında demir sülfür alevlenmesine engel olmak için özel önlemlere ihtiyaç vardır. Koklaşmış katalizör boşaltılmadan önce 120°’ın altına soğutulmalı, veya nitrojenle-inertleştirilmiş kaplara alınarak yeni bir işlemden önce soğuyuncaya kadar bekletilmelidir. Koklaştırıcı hammaddesindeki silikon kalıntıdan dolayı katalizörün zehirlenmesine engel olmak için özel köpük kesici katkı maddeleri kullanılabilir.

Yangın Önleme ve Korunma: Herhangi bir delik bulunması veya ürün veya hidrojen sızıntısı yangın için potansiyel bir tehlikedir.

4. Solvent Deasfalting

Asfaltik maddeler, koklaşma eğilimleri nedeniyle rafineri proseslerinde istenmeyen maddelerdir. Hammadde vakum distilasyonu kalıntısıdır (residu). Ekstraksiyonda kolay ayrılabilir özelliğinden dolayı genellikle propan tercih edilir. İşlem orta derecelerdeki sıcaklıklarda ve yüksek basınçlarda yapılır.

Vakum kalıntısı genellikle doğrudan propan deasfaltere verilerek asfaltı (asfaltenler, sert ve yumuşak reçineler) çöktürülür. n-Heptan deasfalterde asfaltenler, n-pentan deasfalterde ise sert reçineler ayrılır. Sert reçineler n-heptanda çözünür, fakat propanda çözünmezlerken, yumuşak reçineler propanda çözünürler.

Elde edilen asfaltı giderilmiş ürün, ya yağlama yağları (lube oil) baz stokları üretimi için devaksing ünitesine verilir veya distile yakıtlar (fuel oiller) elde etmek için FCC veya hidrokraker ünitelerine gönderilir.

Asfalten verimini etkileyen başlıca parametreler,

  • Solventin kalıntıya oranı büyüdükçe oluşan asfalten miktarı artar,
  • Solventin kalıntıyla temas (kontak) süresi arttıkça verim artar,
  • Sıcaklığının artmasıyla verim azalır,
  • Solventin çözücülüğü arttıkça asfalt verimi düşer (anti-solvent etkisi),
  • Solventin kuvveti (strength) arttıkça verim artar.
Deasfalting prosesinde solventin molekül ağırlığının yükselmesiyle asfaltı giderilmiş ürünün verimi artarken kalitesinde düşme olur. Verim ve kalite arasındaki bu ters etkileşim, elde edilen ürünün bundan sonraki dönüşüm proseslerindeki performansını etkiler (Şekil-4)

Bu ekstraksiyon prosesinde solvent olarak propan (veya heksan )kullanılarak içerdiği ağır yağ fraksiyonları ayrılarak yağlama yağları, katalitik kraking hammaddesi ve asfalt üretiminde kullanılır.

Hammadde ve sıvı propan (çok hassas hazırlanmış bir karışım halinde) bir ekstraksiyon kulesine pompalanır: sıcaklık 150°-250° F ve basınç 350-600 psi aralığındadır. Çözünürlüklere bağlı olarak bir döner disk kontaktörde ayrılma olur. Sonra ürün buharlaştırılır, su buharı ile sıyrılarak (stripped) propan elde edilir ve resaykıla alınır.


Şekil-4: Artan ürün verimine karşı safsızlıklardaki artış



Şekil-5. Propan deasfalting prosesi

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Prosesler kapalı sistemlerde yapıldığından normal çalışma koşullarında maddelerle temas olasılığı çok azdır. Kaçak ve sızıntı olması halinde kalıntı maddeler ve asfaltla temas edilebilir. Hava üfleme asfalt prosesinde bazı polinükleer aromatikler meydana gelebilir; sistemden yoğunlaşan su buharında da kirlilikler olabilir. Asfalt üretiminde hidrojen sülfür ve sülfür dioksitle temas olasılığı vardır. Güvenli çalışma eğitimleri verilmeli  ve/veya, kimyasal maddelerle çalışılırken ve gürültü, ısı, örnek alma, kontrol etme, bakım, genel duruş gibi hallerde, uygun personel koruyucu ekipmanların gereği anlatılmalıdır.

Güvenlik: Deasfalting prosesinde sıcaklık ve basınç kontrolü çok iyi yapılmalıdır. Ayrıca nem, fazla solvent veya çalışma sıcaklığındaki düşüşler köpük oluşmasına yolaçarak ürün sıcaklığının kontrolünü engeller ve sistemin çalışması bozulur.

Yangın Önleme ve Korunma: Kaçaklar, sızıntılar ve buharların proses ısıtıcıları gibi yakıcı kaynaklarla temas etmesi potansiyel birer yangın tehlikesidir. Çeşitli asfalt ve deasfalting proseslerinden yoğunlaşan buhar eser miktarlarda hidrokarbonlar içerir. Vakumun herhangi bir şekilde bozulması durumunda atmosferik havanın içeri girmesiyle alevlenme olur. Ayrıca, verimi artırmak için vakum kulesinin dibinin sıcaklığının yükseltilmesi halinde, termal krakingle metan oluşur ve bu da asfalt depolama tanklarında buharlaşarak yanmaya sebep olur: metan varlığı, alevlenme testiyle de saptanamaz.

5. Solvent Devaksing

Solvent devaksing, genellikle asfaltı giderilmiş kalıntı baz stoklarına uygulanan ve çözünürlük özelliğine dayanan bir fiziksel ayırma yöntemidir, rafinasyonun herhangi bir aşamasında yapılabilir. Kullanılan birkaç proses vardır, ancak hepsi aynı genel kademeleri izler; bunlar, (1) hammaddenin bir solventle karıştırılması, (2) karışımdan vaksın soğutarak (dondurarak) çöktürülmesi, (3) distilasyon ve buharla sıyırma yöntemleriyle, solventin vaksdan geri kazanılması ve vaksı giderilmiş yağın elde edilmesi.


Şekil-6: Solvent devaksing prosesi

Genellikle iki solvent kullanılır; yağı çözen ve düşük sıcaklıklarda akışkanlığını sürdürebilen toluen ile düşük sıcaklıklarda az miktardaki vaksı çözen ve vaks çöktürme maddesi olarak etki eden metil etil keton (MEK). Bazen kullanılan diğer solventler arasında benzen, metil izobütil keton, petrol naftası, etilen diklorür, metil klorür ve sülfür dioksit sayılabilir.

Vaks giderme solventi olarak dikloretan ve metilendiklorür (Di/Me) karışımının ve propanın kullanıldığı devaksing prosesleri de vardır, ancak keton prosesine kıyasla bazı dezavantajları olması nedeniyle uygulamaları azalmıştır.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Solvent ekstraksiyon kapalı bir proses olduğundan, normal operasyon koşullarında temas en az düzeydedir. Yine de fenol, furfural, glikoller, metil etil keton, aminler ve diğer proses kimyasalları ile temas etme olasılığı vardır. Güvenli iş eğitimleri verilmelidir, kimyasal maddelerle çalışırken ve gürültü, ısı, bakım, kontrol, tamirat gibi diğer tehlikeli durumlarda uygun personel koruyucu ekipmanları kullanılmalıdır.

Yangın Önleme ve Korunma: Solvent treatmentin kapalı bir proses, çalışma basınçlarının da oldukça düşük olmasına rağmen, herhangi bir delik oluşması, kurutucu veya ekstraksiyon ısıtıcısı gibi tutuşturucu bir ekipmanla temas edecek bir sızıntı yangın çıkmasına neden olabilir. Solvent devaksingde vakumun bozulması, üniteye hava girmesine ve yangın tehlikesine yolaçar.

6. Solvent Ekstraksiyon

Karıştırıldıklarında iki faz oluşturan sıvılardan, bu fazlardan birini daha fazla tercih eden maddelerin saflaştırılmasında yararlanılır. Örneğin, organik maddelerin pek çoğu non-polar olduğundan suyla (polardır) karıştırıldığında ayrı bir faz oluşur. Örneğin, suyla katıştırılan benzen çalkalanıp bekletildiğinde benzen üst fazda ayrılır. Suda kısmen non-polar yapılı bir madde varsa, örneğin bütanol gibi, benzenle çalkalandığında bütanolün büyük bir kısmı benzene fazına geçer. Dengede, herbir fazdaki çözünmüş madde aktiviteleri aynı olmalıdır. Aktivite yaklaşık olarak konsantrasyon olarak kabul edilerek dağılma katsayısı (Kd) hesaplanabilir.

Kd = üst fazdaki konsantrasyon / alt fazdaki konsantrasyon
Solvent treating, diğer rafineri stoklarında olduğu gibi, yağlama yağları rafinasyonunda çok kullanılan bir metottur. Distilasyon (fraksiyonlama), petrol ürünlerini sadece kaynama aralığı esasına göre gruplara ayırdığından, safsızlıklar kalabilir. Bunlar, hampetrol stoklarında bulunan sülfür, nitrojen ve oksijenli organik bileşikler, inorganik tuzlar, çözünmüş metaller ve tuzlardır. Ayrıca, gazyağı ve distilatlar eser miktarlarda aromatikler ve naftenler, yağlama yağları baz stokları vaks içerebilirler. Solvent rafinasyon proseslerinden solvent ekstraksiyonu ve solvent devaksingle, istenmeyen bu tip maddeler rafinasyonun ara kademelerinde veya elde edilen ürün depolamaya gönderilmeden hemen önce uzaklaştırılır.

Solvent ekstraksiyonun amacı, korozyonu önleme, birbirini izleyen proseslerde katalizörü koruma ve yağlama yağları ve gres stoklarından doymamışlar, aromatik hidrokarbonları ayırarak son ürünlerin kalitesini yükseltmektir. Ürün akımlarından aromatikler, naftenler ve safsızlıkların solvent ekstraksiyon prose-siyle ayrılması, çözünme veya çökeltmeye dayanır. Hammadde önce kurutulur, sonra ters yönden kontinü olarak verilen bir solventle temas ettirilir. Bu tip proseslerden birinde, hammadde bir sıvı ile yıkanır; ayrılması istenen maddelerin bu sıvı içindeki çözünürlüğü, elde edilecek son üründeki çözünürlüğünden daha fazladır.

Diğer bir proseste, ürün içindeki safsızlıkları çöktürebilecek özel solventler seçilir. Adsorbsiyon prosesinde poroziteleri çok yüksek katı maddeler kullanılarak sıvı moleküllerin bu maddelerin yüzeyinde toplanmaları sağlanır.


Şekil-7: Aromatik ekstraksiyon akım şŞeması

Ürün akımındaki solvent ısıtılarak, buharlaştırarak veya fraksiyonlamayla ayrılır; sonra, rafinattaki eser miktarlardaki kalıntı buhar strippingle veya vakum flushingle uzaklaştırılır. İnorganik bileşiklerin ayrılması için elektriksel çöktürme uygulanabilir. Ayrılan solvent, tekrar kullanılmak üzere rejenere edilir. En çok kullanılan solventler fenol, furfural ve kresilik asittir. Daha az kullanılan solventler arasında sıvı sülfür dioksit, nitrobenzen ve 2,2’-dikloroetil eter sayılabilir. Özel proses ve kimyasal maddelerin seçimi, işlemlenecek hammaddenin yapısına, içerdiği kirliliklere ve son üründe istenen özelliklere bağlıdır.

7. Sweetening

Treating, petrol fraksiyonları veya akımlarından sülfür, nitrojen ve oksijenli organik bileşikler, çözünmüş metaller, inorganik tuzlar ve emülsüfiye suda çözünmüş tuzlar gibi kirliliklerin uzaklaştırılması prosesleridir. Birkaç farklı treating prosesi vardır, fakat en çok kullanılanı istenmeyen sülfür bileşiklerinin uzaklaştırıldığı işlemlerdir. Ara ve son ürünler (orta distilatlar, benzin, gazyağı, jet yakıtı ve acı gazlar gibi) kurutulur ve yumuşatılır. Yumuşatma (sweetening), benzinin sülfür bileşiklerinden (hidrojen sülfür, tiofen ve merkaptan) arındırılarak renk ve kokusunu düzeltildiği, oksidasyona dayanıklılık özellikleri kazandıran bir temel rafineri prosesidir. Bu prosesle karbon dioksit konsantrasyonu da düşürülür. Treating, ara kademelerde veya son ürünü depolamaya göndermeden önce yapılır. Bir treating yönteminin seçimi fraksiyonların yapısına, fraksiyonlardaki safsızlıkların türlerine ve miktarlarına bağlıdır: Treating maddeleri arasında asitler, solventler, alkaliler, oksitleyiciler ve adsorbsiyon maddeleri sayılabilir.

a. Asit, Kostik veya Klay (Kil) İşlemleme (Treating)

Asit treating prosesinde en çok kullanılan asit sülfürik asittir; işlemleme sonunda doymamış hidrokarbonlar, sülfür, nitrojen ve oksijen bileşikleri, reçinemsi ve asfaltik bileşikler kısmen veya tamamen uzaklaştırılır. Aynı zamanda yağın renk, koku, kararlılık, karbon kalıntısı ve diğer özellikleri düzeltilir. Asitle rafine edilen yağın, klay/kireç işlemleme, eser miktarlardaki asfaltik maddeleri ve renk, koku, kararlığı gibi özellikleri düzeltir.

Sodyum (veya potasyum) hidroksitle yapılan kostik treatingde (kostik yıkama) organik asitlerin (naftenik asitler, fenoller) ve sülfür bileşiklerinin (merkaptanlar, H2S) ayrılmasıyla renk, koku ve kararlılık özellikleri düzeltilir. Kostik soda çözeltisinin çeşitli çözünürleştirme promoterleri (örneğin, metil alkol ve kresoller) ile karıştırılarak kullanılması halinde, petrol fraksiyonlarından, oksijen ve nitrojenli bileşikler ile, tüm merkaptanların %99 kadarı uzaklaştırılabilir.

b. Kurutma ve Sweetening

Çeşitli rafineri ünitelerinden gelen hammaddeler gaz treating fabrikalarına verilir; buralarda bütanlar ve bütenler alkilasyon hammaddesi olarak ayrılırken, ağır bileşenler benzin harmanlamaya gönderilir. Propan LPG üretimi için ve propilen de petrokimyasallar üretiminde kullanılmak için elde edilir. Bazı merkaptanlar, merkaptanlarla reaksiyona giren suda-çözünebilen kimyasal maddelerle uzaklaştırılır. Sıvı kostik (sodyum hidroksit), amin bileşikleri (dietanolamin) veya sabit-yatak katalizörlü sweetening de kullanılabilir. Suyla absorbsiyonda veya adsorbsiyon maddeleri kullanıldığında, üründen suyun ayrılması için kurutma yapılmalıdır. Bazı prosesler, moleküler eleklerde adsorbsiyonla kurutmayı birarada yaparlar.


Şekil-8: Moleküler elek kurutma ve sweetening


c. Hidrojen Sülfür Yıkama (Scrubbing):

Hidrokarbon hammadde, katalizör zehirlenmesi olmaması için önce yıkanır. Hammaddeye ve kirliliklerin yapısına bağlı olarak desülfürizasyon metotları farklıdır; ortam-sıcaklığında aktiflenmiş karbonla olandan, yüksek sıcaklıkta-katalitik hidrojenasyonla (ve sonra çinko oksitle işlemleme) olana kadar çok sayıda proses vardır.

Hidrokarbon akımlarındaki ve sour gazdaki hidrojen sülfürden sülfür elde edilir. En çok uygulanan sistem Claus prosesidir; hem termal ve hem de katalitik dönüşüm reaksiyonları kullanılır. Elementel sülfür elde edilen tipik bir proseste, hidrojen sülfür kontrol edilen koşullarda yakılır. Besleme gaz akımlarından, önce, su ve hidrokarbonlar potlarda (kap)toplanır. Daha fazla kükürt kazanılması için gazlar bir katalizörle temas ettirilir. Yanmadan çıkan sülfür buharları yoğunlaştırılır ve katı halde elde edilir.

Sağlık ve güvenlik

Sağlık: Prosesler kapalı sistemlerde yapıldığından normal çalışma koşullarında maddelerle temas olasılığı çok azdır. Yine de hidrojen sülfür, kostik (sodyum hidroksit), harcanmış kostik, harcanmış katalizör, katalizör tozları ve sweetening maddeleri (sodyum karbonat ve sodyum bikarbonat) ile temas edilebilir. Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya, kimyasal maddelerle çalışılırken ve gürültü, ısı, örnek alma, kontrol etme, bakım, genel duruş gibi hallerde, uygun personel koruyucu ekipmanlar gerekir.

Yangın Önleme ve Korunma: Hammadde veya ürün kaçakları veya sızıntılar potansiyel yangın tehlikesidir. Sweetening proseslerinde hava veya oksijen kullanılır. Proseslere fazla oksijen girdiğinde, settlerde oluşan statik elektrik yakıcı kaynak gibi davranarak yangına neden olabilir.


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)