Dizel Yakıtları (diesel oils)


İç yanmalı motorların keşfi ve geliştirilmesi 18. Yüzyılın sonlarında başladı, Rudolf Dizel 1892’de kömür tozuyla çalışan iç yanmalı pistonlu motor patentini aldı, fakat bu yakıtla çalışılamadı. Dizel, sıvı petrol yan ürünlerinin daha iyi bir motor yakıtı olacağı görüşünden hareketle bu ürünlerden biriyle çalışmalarını sürdürdü. Bu çalışmalarla paralel olarak motor dizaynında da değişikliler yapılarak üç yıl kadar sürdü ve 1895 yılında prototip bir motor bir motor üretildi.

1922 yılında Robert Bosh dizel motorları için yakıt injeksiyon sistemi geliştirmeye başladı ve 1927’de ilk injeksiyon pompasını yaptı. Büyük hacimli ve düşük hızlarda çalışan ilk dizel motorları önceleri endüstriyel alanlarda, gemilerde ve trenlerde kullanıldı. 1930’lu yıllarda tankerler ve otobüsler de dizel yakıtı kullanmaya başladı. Takibeden yıllarda sırasıyla Fransa, İngiltere, Amerika ve Japonya’da ’da çeşitli dizel motorları üretilmeye yapılmaya başlandı. II. Dünya savaşından sonra araştırmalara kaldığı yerlerden hızla devam edildi. Bugün dizel motorları ve dolayısıyla dizel yakıtları hemen her alanda kullanılmaktadır; taşıma, güç üretimi, endüstri, ısıtma, zirai işletmeler, v.s. gibi.

Bazı petrol ürünleri birbirlerine benzerler, ancak karşıladıkları şartnameler ve fiziksel özellikleri tümüyle aynı değildir. Örneğin, No.2 dizel yakıtı, No.2 fuel oil ile 2-GT gaz türbin yakıtına, No.1 dizel yakıtı da 1-GT gaz türbin fuel oil, Jet A uçak türbin yakıtı ve gazyağına benzer. Ancak her bir yakıtın kullanım yerine göre kendilerine özgü özellikleri içeren ayrı şartnameleri vardır.


1. DİZEL YAKITLARI

Dizel yakıtlarını da içine alan genel sınıflama “Distilat Fuel Oiller” olarak tarif edilebilir; bu sınıflama, dizel yakıtları (ASTM D 975) ve fuel oilleri (ısıtma yağları, ASTM D 396) kapsayan genel bir sınıflamadır.


Tablo-1: Dizel Fuel Oil, ASTM D 975-04a

Numarası (*)
Bileşimi
Kullanım yeri
No. 1-D S15
Hafif orta distilat yakıt
Dizel motorları
No. 1-D S500
No. 1-D S5000
No. 2-D S15
Orta distilat yakıt
Dizel motorları, özellikle değişken hız ve yük altında çalışanlar
No. 2-D S500
No. 2-D S5000
No. 4-D
Distilat ve kalıntı yağ harmanı
Düşük ve orta hızlı dizel motorlarında; sabit hız ve sabit yük altında çalışanlar


1.1. BİLEŞİMİ VE ÖZELLİKLERİ

a. Bileşimi

Dizel yakıtı ham petrolden elde edilir. Tüm ham petroller parafinik, naftenik ve aromatik hidrokarbonlardan oluşur. Her hidrokarbon sınıfı kendi içinde geniş bir molekül ağırlığı dağılımı içerir.

Normal parafinlerin setan sayıları çok yüksektir, ancak düşük-sıcaklıkta akışkanlık özellikleri iyi değildir ve volumetrik ısı değerleri düşüktür.

Aromatik bileşikler düşük-sıcaklık özellikleri ve volumetrik ısı değerleri çok iyidir, buna karşın setan sayıları çok düşüktür. İzoparafinler ve naftenlerin bu özellikleri, normal parafinler ve aromatikler arasındadır.

Dizel yakıtı No.1 (gazyağı) hampetrolün atmosferik distilasyonundan çekilen orta fraksiyonun hafifleridir. Bu yakıt C9-C16 arasında karbon içeren hidrokarbonlar karışımıdır; kaynama aralığı 260-570 0F, yoğunluğu 0.81 g/cm3 tür, buharlaştırıcı tip beklerde kullanılır

Dizel yakıtı No. 2, No.1’den biraz daha ağır bileşenler içerir (C9-C24), kaynama aralığı 320-680 0F, yoğunluğu 0.82-0.86 g/cm3 tür. Straight run distilat ve katalitik olarak parçalanmış akımların karışımıdır; bunlar, straight-run orta distilat, sülfürü giderilmiş orta distilat, hafif katalitik ve termal proseslerle parçalanmış (krak) distilatlardır. No.2 yakıtı genellikle atomize tip beklerde kullanılır.

Dizel yakıtı No.1D ve No.2D yakıtların bileşimleri Tablo-2’de gösterilmiştir.


Tablo-2: Tipik bir dizel yakıtı No. 1 ve No.2’nin
bileşimi, % hacimce

Hidrokarbon tipi
No.1
No. 2
Parafinik
50.5
55
Naftenik
30.9
12
Aromatik
18.6
24
Olefinik

5
Kalıntı

4

(Her iki dizel yakıtına da teknik şartnameleri karşılayacak tipte ve miktarlarda katkı maddeleri ilave edilmiştir.)


Dizel yakıtı, çoğu 9-24 karbon içeren ve temel olarak parafinik, naftenik ve aromatik yapılı binlerce bileşiğin karışımıdır. Bu üç hidrokarbon grubu farklı fiziksel ve kimyasal özelliklerdedir ve her bir dizel yakıtında değişik oranlarda bulunurlar; bu da bir dizel yakıtının diğerinden farklı olmasına, dolayısıyla yakıtın özelliklerine ve motor performansına yansır.

Dizel yakıtında bulunan hidrokarbon tipleri grafikle gösterilmek istendiğinde Şekil-1’deki eğriye benzer eğriler elde edilir. Şekilde, No.2D dizel yakıtının karbon sayısı dağılımını görülmektedir.



Şekil-1.: Tipik karbon sayısı dağılımı (No.2 dizel yakıtı)


Aşağıda, tipik bir dizel yakıtında bulunan hidrokarbon tiplerinin kimyasal formülleri verilmiştir.




Dizel Yakıtının Kararsızlığı

Dizel yakıtı atmosferdeki oksijenle uzun süre temas ettiğinde bir miktar vernik ve karbonlu kalıntılar oluşur; yani bazı gerekli katkı maddeleri içermeyen dizel yakıtı kararsızdır.

Bir karışımın kararsızlığı, çoğunlukla bazı moleküllerin, çözünürlüğü az olan veya çözünmeyen daha büyük molekül ağırlıklı maddelere dönüşmesinden kaynaklanır; bunlar bazı nitrojenli ve/veya sülfürlü bileşikler, organik asitler ve reaktif olefinlerdir. Dönüşüm prosesi bu tip maddelerin oksitlenmesiyle olur. Yakıtın içerdiği bazı çözünmüş metaller, özellikle de bakır, oksidasyon katalizörü işlevi yaparak reaksiyonları hızlandırır.

Çözünmeyen maddeler, asitle katalizlenmiş ortamda fenalenonlar ve indollerin kompleks indolilfenalen tuzlarına dönüşmesiyle oluşurlar.

Fenalenonler bazı reaktif olefinlerin oksidasyonuyla, indoller, dizel yakıtında bulunan bazı komponentlerden doğal olarak meydana gelirler. Organik asitler yakıtın içinde bulunabileceği gibi, merkaptanların sülfonik asitlere oksidasyonuyla da oluşabilir. Bu mekanizma çeşitli şekillerde engellenebilir; örneğin, yakıt harmanında asidik bileşikleri gidermek, hidrotreating prosesiyle oksitlenmeye yatkın bileşikleri temizlemek, veya yakıta antioksidan veya bazik stabilizör katkı maddeleri ilave etmek gibi.

Setan sayısı yükseltici 2-etilheksil nitrat (EHN) maddesi de dizel yakıtının kararsızlığını artırır; Çünkü EHN maddesinin parçalanması, yüksek molekül ağırlıklı bileşenlerin oluşmasını kolaylaştırır. Reaksiyonlar aşağıdaki sırayı izler.


b. Özellikleri

Motor performans özellikleri çok çeşitlidir ve motorun tipine ve iş alanına göre önemlilik sırası farklıdır; bunlar, ilk çalışma kolaylığı, yeterli güç, düşük gürültü, yakıt ekonomisi, düşük aşınma, düşük sıcaklıkta çalışabilme, uzun filitre dayanımı (kararlılığı) ve düşük emisyonlardır. Bu özelliklerin karşılanmasında motorun dizaynı çok büyük önem taşır.

Dizel motorunun ilk çalıştırılmasında yakıtın özelliği önem taşır; tam yanan bir yakıt motorun kolay harekete geçmesini sağlar. Örneğin aynı motor, sadece setan sayıları farklı iki değişik yakıtla çalıştırıldığında, yüksek setan sayılı yakıtla ilk çalışmayı daha kolay alır.

Motor gücü doğrudan motorun dizaynına bağlıdır; yakıtın şartname sınırları içinde olması koşulu ile güce önemli derecelerde etkisi olmaz. Ancak viskozitenin sınırlar dışına çıkması yanma özelliğini bozar, güç azalmasına ve ekonomik kayba neden olur.

Bir dizel motorunun gürültüsü, yanma ve mekanik olmak üzere iki nedenden kaynaklanır. Yakıtın özellikleri sadece yanma gürültüsünü etkiler. Yakıt, yanma hücresine injeksiyonun başlamasından çok kısa bir süre sonra yanar; bu süre içinde yakıt buharlaşır ve havayla karışır, hızla ısı çıkar ve basınç oluşur. Hızlı basınç yükselmesi “dizel vuruntusu” denilen gürültüye neden olur. Setan sayısının yüksekliği, tutuşması için gerekli bu süreyi, dolayısıyla vuruntuyu azaltır.


Tablo-3: Dizel Yakıtları İçin ASTM D 975 
(ve EMA) Sınırlamaları

Özellik
No.1
No.2
Test ASTM*
API gravite, maks.
43
39
D 287
Alevlenme noktası, 0C, min.
38
52
D 93
Bulanma noktası, ºC, maks.
    veya düşük sıcaklıkta çalışma




D 2500
D 4539, IP309
Distilasyon, % hac., 0C


D 86
    90 toplanan
288 maks.
282-338

Viskozite, 40 0C
1.3-2.4
1.9-4.1
D 445
Isı Değeri



Setan sayısı, min.
40
40
D 613
Setan indeks (düşük S) min.
40
40
D 976
    veya aromatikler, maks.
35
35
D 1319
Oksidasyon stabilitesi, mg/L, maks.
15
15
D 2274
Yağlayıcılık, g. dak.
3100
3100
D 6078, 6079
Yakıt injektörü temizliği


L-10 İnjektör
    Akış kaybı, % maks..
6
6
Depozit testi
    CRC derecesi, % maks.
10
10
Deterjan testi.
Korozyon, Cu, 3sa. 50 0C, maks.
No. 3
No. 3
D 130
Su, ppm, maks.
200
200
D 1744
Tortu, ppm
10
10
D 2276, 5452
Su ve tortu, %hac. maks.
0.05
0.05
D 2709, 1796
Sülfür, % ağ. maks.
0.50
0.50
D 2622
    Düşük sülfürlü yakıt)
(0.05)
(0.05)

Karbon kalıntısı, son %10’da, maks.
0.15
0.35
D 524
Kül, %ağ. maks.
0.01
0.01
D 482


(Dizel yakıtında bulunan bazı hidrokarbonların yoğunluk ve yanma ısıları için EK-9, kaynama ve donma noktaları için EK-10, setan sayıları için EK-11’e bakınız.)


API Gravite

Dizel yakıtının API gravitesi motor performansında oldukça etkilidir. Genel bir kural olarak API derecesinde her 10 birim artma, yakıtın termal enerjisini %3-5 kadar düşürür; bu da aynı derecede motor performansında düşmeye neden olur. Yüksek API dereceli (düşük yoğunluklu) yakıt kullanımı da daha fazla yakıt harcanmasına yolaçar. Şartnamede API derecesinin maksimum değerle sınırlandırılması yakıt tüketimini minimumda tutmayı amaçlar.

Eski teknolojilerle üretilmiş dizel motorlarında kullanılan yakıtın yakıt yoğunluğunun düşmesiyle NOx emisyonu da düşer; bu etki elektronik injeksiyonlu ve bilgisayar kontrollü modern motorlarda görülmez.

Alevlenme Noktası

Uçucu bir sıvının buharları havayla karışır ve karışım belirli bir buhar/hava ora nında bir alev teması olduğunda alevlenir; bu andaki sıcaklık alevlenme noktasıdır. Alevlenme noktası değeri yakıtın uçuculuğuyla ters orantılıdır. Dizel yakıtının alevlenme noktasının düşük olması motor performansını etkilemez, yakıtın tutuşma sıcaklığını veya diğer yanma özelliklerini bozmaz. Ancak yakıtın güvenli bir şekilde taşınması, doldurulup boşaltılması için alevlenme noktası minimum değerlerle sınırlandırılır.

Düşük-Sıcaklıkta Çalışma

Bulanma ve akma noktası düşük-sıcaklık çalışmasını etkileyen özelliklerdir. Yakıtın bulanma noktası içerdiği hidrokarbonlardan parafin vaksların kristallenmeye başladığı sıcaklıktır. Akma noktası, bir deney tüpündeki örneğin tüp aşağı doğru eğildiğinde akma hareketi yapabildiği en düşük sıcaklıktır; bu noktadan sonraki sıcaklık donma noktasıdır.

Düşük sıcaklık çalışma özelliği orta distile yakıtlar için önemlidir; çünkü bu fraksiyonlarda kış aylarında (düşük sıcaklıklar) katılaşan doğrusal ve dallanmış hidrokarbonlar (vakslar) bulunur. Bu bileşikler donduğunda yakıt filtresinin tıkar veya yakıtın tümüyle jel haline gelmesine neden olur ve motora yakıt akması önlenir.

Bu sorun kısmen motor dizaynıyla kısmen de yakıt performansıyla çözülür. Motor dizaynında yakıt pompası ve filtre sistemleri motorun sıcaklığını algılayabilecek yerlere konulur. Yakıtın düşük sıcaklıklarda iyi performans özellikleri göstermesi için rafinerilerde çeşitli önlemler ve yöntemler uygulanır; bunlar arasında,

·         Yakıtın üretildiği ham petrolün vaks miktarı çok az olması,
·         Yakıtın distilasyon son noktasının düşük olması (vaksların kaynama ve donma noktaları yüksektir),
·         Yakıtın, vaks miktarı düşük bir başka yakıtla seyreltilmesi (örneğin gazyağı gibi),
·         Yakıta bir “düşük sıcaklık katkı maddesi” ilave edilmesi sayılabilir.

Düşük sıcaklık çalışma performansı genellikle diğer bazı testlerle tanımlanır; bunlar, Bulanma noktası, soğukta filtre tıkanması, değişik sıcaklıkta akış testidir. Bulanıklık noktası testi kalite kontrol testi olarak çok pratik ve kolay olduğundan tercik edilir.

Distilasyon

Distilasyon testi bir yakıtın uçuculuğunu veya buhar haline geçmesi için gerekli sıcaklık aralığını gösterir. Uçuculuk, No.1 ve No.2 dizel yakıtları arasındaki en önemli farklılıktır; No.1, diğerine kıyasla daha uçucudur.

Dizel yakıtının uçuculuğu, yakıtın hacimce %90’ının distillendiği sıcaklıkla (T90) tanımlanır (Şekil-2); T90’ın düşük olması, yakıtın yanmasında NOx emisyonunu biraz azaltırsa da hidrokarbonlar ve karbon monoksit emisyonlarının artmasına neden olur. Tanecik emisyonu ise etkilenmez.

Son nokta, distilasyonda ulaşılan en yüksek sıcaklıktır. Yakıtın özellikleri tanımlanırken distilasyon son noktasının maksimum kaç derece olacağının belirtilmesi ideal olanıdır, ancak bu değerin saptanmasında kararlı bir tekrarlanabilirlik sınırları olmadığından tercih edilmez. Son nokta tayini yerine ASTM D 975 şartnamesinde %90’ın distillendiği sıcaklık kabul edilmiştir.



Şekil-2.: Tipik distilasyon profili (No.2 dizel yakıtı)


Viskozite

Dizel yakıtı, injektörler ve yakıt pompalarının hareketli bazı parçalarını yağlama görevi yapmalıdır; bu nedenle yakıtın viskozitesi önemli bir özelliktir ve belirli sınırlar içinde olmalıdır. Uygun viskozitede olamayan yakıt bu malzemelerin aşınmasına neden olur. Yakıta ayrıca az bir miktar aşınma önletici katkı maddesi konularak yağlanan yüzeyler üzerinde koruyucu bir film tabakası oluşturulması sağlanır.

Dizel motoru yakıt sisteminde olabilecek aşınmanın tek nedeni sadece yetersiz yağlama değildir. Yakıttaki inorganik tanecikler de yakıt sisteminde ve piston sekmanlarında aşınmaya neden olur. Ayrıca organik asitler yakıt sisteminde korozif aşınma yaparlar; fazla sülfürlü bileşikler aşınma mekanizmasını artırırlar.

Viskozite, injektör yağlamasını ve yakıtın atomizasyonunu etkiler; düşük viskoziteli yakıtlar injeksiyon sisteminde yeterli yağlama yapamazlar ve sonuçta aşınmaya ve sızıntıya yolaçarlar. Yüksek viskoziteli yakıtlar injeksiyonda iri damla cıklar oluşturur, yanmanın fena olmasına neden olur ve eksozdan is çıkmasına, emisyonların artmasına sebep olur. Şartname sınırları içinde olmayan yakıtlar motor performansını düşürürler.

Isı Değeri

Motor gücünde ve yakıt ekonomisinde de motor dizaynı çok önemlidir. Yakıt ekonomisi, ayrıca yakıtın enerjisine de bağlıdır ve ısı değeri doğrudan yakıtın viskozitesiyle orantılıdır. ASTM standartları bir yakıtın ısı değerinin ne olması gerektiğini belirlemiştir. Yakıt viskozitesinin artırılması yakıtın kimyasının (aromatiklerin artırılmasını) veya distilasyon profilinin (İKN, SKN veya her ikisinin de artırılmasını) değiştirilmesini gerektirir. Oysa aromatik bileşikler setan sayısını düşürdüğünden, miktarı setan sayısı ile sınırlandırılmıştır. (Bölüm 3’de dizel yakıtı hidrokarbonlarının ısı değerleri verilmiştir.)

Setan Sayısı

Dizel yakıtının önemli özelliklerinden biri, yakıtın tam yanmasını ve dolayısıyla motorun kolay çalışmasını tanımlayan “setan sayısı”dır. Dizel motorunda, piston sıkıştırma basıncı, ortam sıcaklığı veya soğutucu sıcaklığı gibi değişkenlerin düşük olması sonucu, sıkıştırma sıcaklığı da azalacağından, motorun kolay çalışması ve yakıtın tam yanması için yüksek setan sayısına gerek olur; tam yanma olmazsa eksozdan duman şeklinde yakıt atılır. Modern dizel motorlarında bu değerin en az 40 olması istenir (ASTM D 975).

Motor çalışmaya başladıktan sonra yanma hücresinin sıcaklığı hala düşüktür ve injekte edilen yakıt tam olarak yanamaz; yanmamış yakıt ve kısmen yanmış yakıt tanecikleri eksozdan beyaz bir duman (sis) halinde atılır. Setan sayısı yüksek bir yakıt kullanıldığında bu sorunla karşılaşılmaz.

Bir yakıtın tutuşma süresini içerdiği bileşenler, yani kimyası belirler. Sıcak bir motorda gecikme süresi, yakıtın fiziksel özelliklerinden (yoğunluk, viskozite gibi) bağımsızdır. Setan sayıları sadece distile yakıtlara uygulanır, petrol kalıntıları içeren yakıtlara (deniz yakıtları) uygulanmaz.

Motor gürültüsü iki nedene dayanır; yakıtın yanma gürültüsü ve mekanik gürültü. Yakıtın özellikleri sadece yanma gürültüsünde etkilidir. Yüksek setan sayısı yakıtın zamanında yanmasını sağlar ve gürültü oluşmasını azaltır.

Setan sayısının tayininde referans olarak iki özel hidrokarbon kullanılır; dizel motorunda iyi yanmayan ve setan sayısı 0 kabul edilen 1-metilnaftalin ile çok iyi yanan ve setan sayısı 100 olan n-heksadekan.



                      

 Örneğin, setan sayısı 40 olan bir yakıt motorda %40 n-heksadekan+%60 1-metilnaftalin karışımıyla aynı performansı gösterir.

Sıfır setan sayılı referans 1-metilnaftalin kararsız bir bileşiktir, pahalıdır ve test motorunda sorunlar yaratan bir bileşiktir. Bu dezavantajlar nedeniyle 1962 yılında 1-metilnaftalin yerine setan sayısı 15 olan 2,2,4,4,6,8,8-heptametilnonan (izosetan da denir) kullanılmaya başlandı.

Bu değişiklik üzerine setan sayısı skalası aynı kalacak şekilde setan sayısının hesaplandığı eşitlik yenilendi.

setan sayısı = % n-setan + % 0.15 heptametilnonan

Yüksek setan sayılı yakıt kolay ve tam yanar, dolayısıyla motorun NOx emisyonu düşer, PM emisyonu azalır, ancak bu kirlilik daha çok motor dizaynına bağlıdır.

Setan İndeks

Setan sayısı deneysel olarak özel bir test motorunda saptanır; işlem zor ve pahalıdır. Böyle bir motorun el altında bulunmaması veya yeterli miktarda yakıt örneği olmaması veya kısa sürede sonuç almak istendiği hallerde uygun bir setan sayısı tahmini yapabilmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerle elde edilen değerler, motor testlerinden alınan değerlerden farklılaştırmak için “setan indeksi” olarak tanımlanır.

Setan indeksi önceleri ASTM D 976 metoduna göre hesaplanmaktaydı. 1988 yılından sonra  geliştirilen ASTM D 4737 metoduna göre hesaplanmaya başlandı; yakıtın yoğunluğu ile distilasyonda %10, 50, 90 hacim fraksiyonlarının toplandığı sıcaklıklar kullanılarak aşağıdaki eşitlik kullanılır.

SI = 45.2 + 0.0892 (t10 - 215) + 0.131 (t50 - 260) + 0.0523 (t90 - 310) + 0.901·b (t50 - 260) – 0.420·b (t90 - 310) + 0.00049 (t10 - 215)2 – 0.00049 (t90 - 310)2 + 107.0·b + 60.0·b2

t10, t50, t90 değerleri distilasyonda %10. %50 ve %90 distilatların toplandığı sıcaklıklardır (0C, standart barometrik basınca göre düzeltilmiş değerler)

b =- exp [-3500 (ρ - 850)] – 1
ρ = 15°C’deki yoğunluk, kg/m3

Setan indeks formülü, yakıta setan sayısı yükseltici katkı maddesi konulmadığı durumlarda setan sayısı ile bağlantılıdır. Katkı maddeli yakıtlarda setan sayısı değeri ancak motor testi ile saptanabilir.

Setan Sayısı ve Oktan Sayısı: Dizel yakıtlarında setan sayısı, benzinde ise oktan sayısı yakıtın ani yanma özelliğini tanımlar. Setan sayısı skalasında yüksek setan sayıları, dizel yakıtının aniden ve kolay yanmasını, oktan sayısı skalasındaki yüksek oktan sayıları ise tersine, benzinin ani yanmaya karşı direncini ifade eder. Her iki skalada da yüksek değerler yakıta motor performansını artırıcı özellik kazandırır. Yüksek setan sayılı yakıtların oktan sayıları, yüksek oktan sayılı yakıtların da setan sayıları düşüktür.

Oksidasyon Stabilitesi

Dizel yakıtı normal depolama ve kullanım koşullarında kararlı olmalıdır; kararsız yakıtın rengi koyulaşır, siyah tanecikler oluşur ve yakıt bulanıklaşır. Böyle bir yakıt motorun yakıt sisteminde gum kalıntıları bırakır.

Yakıtın kararlılık özelliği depolama stabilitesi (ASTM D 4625, 5304)) ve termal stabilite testleriyle saptanır.

Yağlayıcılık

Dizel yakıt pompalarının bazı hareketli parçaları ve injektörler yakıt tarafından yağlanır; dolayısıyla yakıtın bir dereceye kadar yağlayıcı özelliği olması gerekir. Bu özellik dizel yakıtında hidrokarbonlar dışında bulunan eser miktarlardaki oksijen ve nitrojenli bileşikler ile bazı aromatik bileşik türleri tarafından kazandırılır. Ayrıca dizel yakıtı harmanına 10 ppm kadar yağlayıcı katkı maddesi ilave edilerek aşınmanın en düşük düzeye indirilmesi sağlanır; katkı maddesinin fazlası motorda tortu birikmesine ve dolayısıyla başka zararlara neden olur.

Yakıt İnjektörü Temizliği

Sülfür miktarı ve termal stabilitesi düşük olan yakıtların karbon kalıntıları fazladır. Dizel yakıtlarına deterjan katkı maddeleri ilave edilerek yakıt injektörleri üzerinde karbon birikimi ve kirlenmeler önlenir. Kirlenmiş injektörler tüm ekipmanlarda ve yakıt sisteminde yüksek seviyelerde is oluşturarak yakıt akışını bozar, dolayısıyla motorda güç kaybına neden olur.

Korozyon

Bakır şerit korozyon testi bakır, pirinç veya bronzdan yapılmış yakıt sistemi elemanlarıyla yakıtın uyumluluğunu gösteren bir testtir; yakıtın zamanla bu malzemeler üzerinde yapacağı korozyon ve hasar hakkında bilgi verir. Şartnamelerde standart test koşulları altında bakır test şeritlerin renginin değişmemesi için gerekli zaman sınırlandırılarak yakıt sisteminin korunması sağlanır.

Su ve Tortu

Dizel yakıtındaki su ve tortu yakıt filtrelerini ve injektörleri etkileyerek ömürlerini azaltır. Ayrıca ortamda su bulunması sistem malzemelerinin korozyonunu hızlandırır, mikrobiyal çoğalmaya neden olur. Yakıt tanka konulmadan önce süzülür ve tank tam olarak doldurulur. Kısmen dolu tankta, sıcaklık değişiklikleri nedeniyle tankın nefes almasıyla fazla miktarda su buharı yoğunlaşması olur.

Aromatikler

Aromatikler, dizel yakıtının rafinasyonuyla meydana gelen hidrokarbon bileşiklerinde doğal olarak bulunan benzen grubu bileşiklerdir. Ayrıca yakıtın harmanlanması sırasında toluen, ksilen ve naftalin gibi daha ağır aromatik bileşikler de ilave edilir. Aromatik bileşikler yakıtın yanma sıcaklığını düşürür.

Yakıtta aromatik bileşiklerin azaltılması bazı motorlarda NOx ve PM10 emisyonlarını düşürür; son çalışmalar bu etkinin polinükleer aromatik bileşiklerden kaynaklandığı, tek halkalı bileşiklerin emisyonunda etkili olmadığı yönündedir.

Sülfür

Sülfür bileşikleri yakıtın yanmasıyla egzoz gazlarında sülfatlara dönüşen SO2 ve SO3 gibi asidik yan ürünlere dönüşerek motorda aşınmayı hızlandırır, kalıntı ve partiküller madde emisyonlarını artırır. Dizel yakıtındaki sülfürlü bileşiklerin miktarı üretildiği hampetrolün kalitesine ve harmanlanan fraksiyonların bileşimlerine bağlı olarak değişir. Rafinerilerde hidrojenle işlemleme yapılarak yakıttaki sülfür miktarı düşürülür.

Dizel yakıtının kararlı olması istenir; kararsız bir yakıt uzun süreli depolamada veya motorun yakıt sisteminde polimerik kalıntı (gum) ve partiküller oluşmasına neden olur. Düşük sülfürlü dizel yakıtları yüksek sülfürlü olanlardan daha kararlıdır.Sülfür bileşiklerinin yakıtın yağlayıcı özelliğini yükseltme gibi bir işlevi vardır; ancak düşük sülfürlü yakıtlarda bu özellik azalacağından yakıt injeksiyon sisteminin zarar görmemesi için yakıta yağlayıcılık kazandıran katkı maddesi ilave edilir.

Karbon Kalıntısı ve Kül

Karbon kalıntısı, yanmayı etkileyen kalıntı miktarını tanımlar. Dizel yakıtının bir motorda bırakacağı karbon kalıntısı distilasyonla %90’ı ayrılan kalıntıda yapılan standart testle saptanır. Kül değeri, yakıttaki inorganik maddelerden dolayı oluşan kalıntıyı belirtir. Az miktarlarda inorganik madde tüm petrol ürünlerinde vardır, ancak ürünün tipine göre farklı sınırlamalar getirilmiştir. Külün yüksek olması injektör uçlarında tıkanmalara, yanma kalıntılarına ve injeksiyon sisteminde aşınmalara neden olur.

c. Katkı Maddeleri

Dizel yakıtı katkı maddeleri dört genel grup altında toplanabilir (Bak. Katkı Maddeleri):

a.     Motor performansı katkı maddeleri: Setan sayısı artırıcılar, injektör temizleyiciler, yağlayıcılar ve is önleyici katkı maddeleridir
b.    Kullanma kalitesini artıran katkı maddeleri: Köpük önleyiciler, buzlanma önleyiciler (anti-icing), düşük sıcaklık düzenleyiciler, sürtünme düşürücü (drag reducers) katkı maddeleridir
c.     Yakıt Kararlılığı (Stabilite) Katkı Maddeleri: Oksidasyon İnhibitörleri (antioksidanlar), stabilizörler, metal deaktivatörler, dispersanlar
d.    Kirlilik Kontrolü Katkı Maddeleri: Biyosidler, emülsiyon önleyiciler (demülsifiyerler), korozyon inhibitörleri

(Dizel motorları için EK-12’ye bakınız)


1.2. ÜRETİM

Ham petrolün işlenmesinde uygulanan çeşitli rafineri prosesleri vardır; bunlar, temel olarak distilasyon, kraking, reforming, alkilasyon, polimerizasyon, izomerizasyon, hidrotreating, desülfürizasyon, olefinlerin eterleştirilmesi, izobüten dimerizasyonu ve harmanlama prosesleridir.

a. Rafinasyon

Diğer petrol ürünlerinde olduğu gibi dizel yakıtı üretimi de ön-işlemlemelerden geçirilmiş hampetrolün distilasyonuyla başlar. Distilasyon atmosferik basınçta ve vakumda olmak üzere iki aşamada yapılır. Her iki distilasyon kolonundan alınan fraksiyonlardan dizel yakıtı üretiminde kullanılacak olanlar diğer bazı proseslerden geçirilerek elde edilen şartnamelere uygun akımlar dizel yakıtı harmanlama ünitesine verilir.

Modern ve entegre bir rafinerinin şematik diyagramı Şekil-3’de verilmiştir. Hampetrol atmosferik distilasyon kolonuna beslenir, buradan straight run nafta, gazyağı ve dizel yakıtı alınır. Kolon dibine yakın bir seviyeden alınan gaz oil (AGO) dizel yakıtı hammaddelerinden biridir, hidrokraking ünitesine beslenir.

Atmosferik kolonun dibi vakum distilasyon kolonuna verilerek katalitik kraking veya hidrokraking hammaddesi olan vakum gaz oil (VGO) çekilir. VGO gerekli hallerde katalitik kraking prosesine verilmeden önce içerdiği sülfür ve nitrojen bileşiklerinden arındırılmak için hidrotreating işleminden geçirilir; bu gibi safsızlıklar FCC katalizörünün aktivitesini düşürürler. Vakum distilasyonunun dibi yüksek kükürtlü fazla değeri olmayan, fuel oil ve asfalt amaçlı kullanılan kalıntıdır.

Modern fabrikalarda vakum kalıntısı bazı proseslerden geçirilerek değerli ürünler de içeren karışımlara dönüştürülür; bunlar kalıntı kraker, solvent ekstraksiyon ve koklaştırıcı gibi kalıntı dönüştürme prosesleridir.

Harmanlama

Dizel yakıtı uygun rafineri akımlarının harmanlanmasıyla elde edilir; bunlar atmosferik distilasyondan çekilen straight-run (SR) dizel fraksiyonu, katalitik kraking (FCC) hafif saykıl yağı, hidrokraked atmosferik ve vakum gaz oillerdir. SR dizel fraksiyonu doğrudan harmanlamaya verilebileceği gibi sülfür içeriğine bağlı olarak hidrotreater işleminden geçirildikten sonra da harmana gönderilebilir. Harmanlamaya verilen akımlar ilgili şartnamelere uygun ürünler elde etmeye elverişli olmalıdır. Bu amaçla geliştirilmiş sofistike programlı bilgisayarlar kullanılmaktadır.



Şekil-3: Modern ve entergre bir rafinerinin şematik diyagramı


b. Premium Dizel Yakıtı

Premium (geliştirilmiş) dizel kavramı, premium benzinle aynı anlamı taşımaz. Bazı benzin motorları ve piston sıkıştırma oranlarının vuruntusuz çalışması için daha yüksek oktan sayılı yakıta gereksinimi vardır; bunun için farklı bileşimlerde benzin harmanları hazırlanarak “premiun” adıyla tanımlanır. Oysa premium dizel yakıtında, normal dizel yakıtının sadece bir veya birkaç özelliği değiştirilir; bunlar setan sayısı, düşük sıcaklıkta-çalışma performansı, kararlılık, yağlayıcılık, temizleyicilik ve ısı değeri gibi özelliklerdir.

‘Premium Dizel’ olarak adlandırılan bu yakıtların mevcut dizel yakıtlarının (ASTM D 975) şartnamelerini ve ayrıca Tablo-4’de belirtilen özelliklerden en az ikisini karşılaması gerekmektedir.


Tablo-4: Premium Dizel Yakıtı İçin Ek Özellikler

Özellik
Şartname
Test ASTM
Isı değeri, Btu/gal,min.
138700
D 240
Setan sayısı, min.
47.0
D 613
Düşük sıcaklıkta çalışma
(D 975) maks. >2 0C
D 2500-4539
Termal stabilite, 3 sa. 150 0C, min.
% 80
Octel F21-61
Yakıt injektörü temizliği

L-10 İnjektör
    Akış kaybı, % maks..
6

    CRC derecesi, % maks.
10



c. Biyodizel

Biyodizel, petrol bazlı dizel yakıtına alternatif olarak üretilmeye başlanmış olan bir dizel motor yakıtıdır; en önemli avantajı yenilenebilir bir enerji kaynağı olmasıdır. Genel olarak ‘biyodizel’ terimi bitkisel veya hayvansal yağlardan elde edilen çok sayıda ürünü kapsar.  (Bak. ‘Bölüm Alternatif Yakıtlar, 6.4.2. 2. Biyodizel Üretimi)

d. Fischer-Tropsch Dizeli (FTD)

Fischer-Tropsch dizeli doğal gaz, kömür, rafineri dip ürünleri, ağır yağlar ve biyokütleden elde edilebilen sentetik bir üründür; GTL (gazdan-sıvıya; Gas To Liquid) dizeli olarak da tanımlanır. FTD hampetrolden üretilen dizel yakıtına kıyasla bazı avantajlara sahiptir; bunlardan en önemlileri setan sayısının çok yüksek olması ve sülfür içermemesidir. (Bak. ‘Bölüm Alternatif Yakıtlar, 6.1.1. Biyogazdan Fischer-Tropsch Dizel yakıtı)