Biyopolimerler, canlı organizmalar tarafından sentezlenen
yüksek molekül ağırlıklı (polimer) bileşiklerdir.
Biyopolimerler, canlı organizmaların yapısal tabanını
oluşturur ve çeşitli biyolojik fonksiyonlarla aktivitelerini destekler.
Biyopolimerler arasında proteinler, nükleik asitler ve polisakaritler
sayılabilir. Ayrıca glikoproteinler (molekülleri peptit zincirlerine kovalent
bağlı oligo- veya polisakarit zincirleri içeren bileşikler) ve lipoproteinler
(proteinler ve lipidlerden oluşur) gibi karışık biyopolimerler de bulunur.
‘Lipoproteinler’ terimi, genellikle proteinler ve
lipidlerden oluşan tüm yapılara uygulanır. Lipoprotein biyopolimerleri,
kovalent bağlı lipidleri olan proteinlerdir (örneğin, proteinleri membrana
bağlayan bir çıpa görevi yaparlar); bunlar, bileşimleri tanımlanmamış
lipoprotein agregalardan farklıdır (örneğin, böyle lipoproteinler kan
plazmasında suda çözünmeyen lipidleri naklederler).
Glikoproteinler, hayvanların ve bitkilerin hücre
membranlarının önemli bir yapısal bileşenidir; tüm antikorları, interferonları,
kan plazmasını ve süt proteinlerini, reseptör proteinlerini, birçok protein
hormonunu v.s içerir. Eritrosit membranların glikoproteinleri (özellikle
çeşitli karbonhidrat kalıntılarıyla glikosile edilmiş, fakat homolog bir
protein parçaya sahip) insan kan türünü önceden belirler.
Birçok biyopolimer gıda işlemede, ilaç endüstrisinde, ayrıca
boyutları ve benzersiz özellikleri nedeniyle biyomimetik nanomalzemeleri
oluşturmak için kullanılır.