Biyoparçalanabilir Polimerler (biodegradable polymers)

Biyoparçalanabilir polimerler, doğal mikrobiyolojik ve kimyasal prosesler sonucunda kendiliğinden parçalanan polimerik malzemelerdir.

Sentetik biyoparçalanabilir polimerler insan aktivitesinin iki alanında birinci derecede önemlidir; tıp ve çevre koruması.

Plastik ambalaj üretiminde kullanılan polimerlerin çoğu biyoinerttir (polietilen, polipropilen, polietilen tereftalat, polistiren v.s.) ve doğal koşullar altında uzun süre bozulmazlar; bozulabilmeleri için özel veya geri dönüşüm prosesleri gerekir. Her iki proses de enerji ve emek yoğun bir iştir ve çevre kirliliğini tamamen önlemez.

Son yıllarda, ambalajlama için geleneksel polimerik malzemelere benzer performansa sahip biyoparçalanabilir polimerler (mikroorganizmalar da dahil olmak üzere çevresel faktörler tarafından hızla bozunan) üretmek için pek çok araştırma ve çalışma yapılmıştır. Bazı ülkelerde (Japonya, ABD, bazı AB ülkeleri) ambalaj malzemelerinin önemli bir kısmı zaten biyoparçalanabilir malzemelerden üretilmektedir.

Tipik bazı biyoparçalanabilir malzemelere örnekler: Biyopol (ICI, İngiltere) polihidroksibutirat ve polihidroksivalerat kopolimer esaslıdır. Novon (Wamer-Lampert&Co, USA) hidroksikarboksilik asit ve laktit esaslıdır. Biocell (Fransa) çeşitli katkı maddeleri ve plastikleştiriciler ile selüloz asetata dayanır. Mater-Bi (Novomot, Itala) doğal ve sentetik biyoparçalanabilir oligomerlerin eklenmesiyle poliamid-6'ya (6.6) dayanılarak hazırlanır. TONE (U.S) kaprolaktam esaslıdır, açık havada biyoparçalanabilir.

Bu alanda önemli bir gelişme, biyoparçalanabilir polimerlere ve organo-modifiye tabakalı silikatlara (özel olarak işlenmiş doğal kil) dayalı nanokompozitlerin kullanılmasıdır; bunlar, gelişmiş mekanik ve termal özelliklere sahip olan ve aynı zamanda polimerin daha düşük kristallik derecesine ve parçalanmasını sağlayan başlatıcının kilin ara tabakasına interkalasyonuna bağlı olarak daha hızlı bir oranda ayrışabilen polimerlerdir.

Biyoparçalanma prosesinde makromoleküller önce düşük molekül ağırlıklı fragmanlara (oligomerler) ayrılır, daha sonra bakteriler tarafından parçalanır; son ürünler karbondioksit ve sudur.

Tıpta kullanılan biyoparçalanabilir polimerler, canlı bir organizmanın vücut sıvılarıyla temasa girdiğinde, molekül ağırlığını değiştirmeden çözebilir veya biyoparçalanmaya uğrayabilir. Biyoparçalanma mekanizmaları hidroliz (oligomerik ve monomerik ürünlerin oluştuğu), enzimatik hidroliz ve fagositik tahribattır (vücudun koruyucu bir hücresel yanıtı). Uygulamada biyoparçalanma hızı, bu faktörlerin tüm etkilerine bağlıdır.

Tıpta yaygın olarak kullanılan biyoparçalanabilir bir polimer, örneğin, suda çözünür polimer bazlı ameliyat dikişidir. Doku mühendisliğinde kullanılan ilk biyomalzemeler, laktik asit (PLA, polilaktat) ve glikolik asit (PGA, poliglikolit) gibi organik asitlerden üretilen biyoparçalanabilir sentetik polimerlerdi. Organik asit matrisler cilt, kemik, kıkırdak, tendon, kas (çizgili, pürüzsüz ve kalp), ince bağırsak, v.s. gibi organ ve dokularla ilgili mühendisliğin temelini oluşturmuştur. Kollajen, kitosan ve alginat, biyomatris malzemeler arasında özel bir yere sahiptir. Kollajenin (hayvan dokularının protein fraksiyonu) antijenik özellikleri yoktur. Alginat, deniz yosunlarından bir polisakarittir. Kitosan, kabuklu hayvanların ve yumuşakçaların kitin kabuklarından türetilmiş azot içeren bir polisakkarittir.

Biyoparçalanabilir polimerler, kontrollü ilaç verme sistemlerinde ilaç taşıyıcıları olarak kullanılabilir.


Biyoparçalanabilir polimerlerin sınıflandırılması