Yağlar, Kullanılmış Yağlar (used oils)

Kullanılmış yağların ne yapılması gereği, atılması veya yeniden rafinasyonu, gerek çevre koruma ve gerekse verimlilik ve ekonomik açıdan çok önemlidir.

Endüstri, otomotiv ve diğer amaçlı yağlar hidrokarbon (ve/veya sentetik) bileşikler ve çeşitli katkı maddeleri içerirler. Kullanım koşullarına bağlı olarak atık yağda çok sayıda zararlı, hatta tehlikeli maddeler ve kirlilikler oluşur; bunlar arasında poliklorlu bifeniller (PCB), ağır metaller veya kanserojenik polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) sayılabilir.

Çevre kirliliği, hava, su ve toprak kirlenmesi gelişmiş ülkeler de dahil tüm dünya ülkelerinin önemli sorunudur. Yağlar toksik maddeler içerdiğinden (örneğin,  PCB bileşiklerinden dioksinler meydana gelir) atık yağlar insan sağlığını tehdit eden bir kirleticidir. Örneğin, 1 ppm (1 litre kullanılmış yağ atığı 1 milyon litre suda) atık yağ temiz içme suyunun koku ve tat özelliklerini bozar, bu değer 30-40 ppm seviyelerine ulaştığında suda gözle görünebilen yağlı oluşumlar meydana gelir.

Kullanılmış yağların atılması, “tehlikeli maddeler” için uygulanan işlemlere göre yapılmalıdır; PCB, PCT, PAH bileşiklerinin tamamen oksitlenerek parçalanması için 1200 0C’nin üstündeki fırınlarda yakılmalıdır. Atık yağlarda yakma işlemini gerektiren bu gibi zehirli maddelerin sınırları Ulusal veya kabul edilmiş olan Uluslararası çevre standartlarıyla belirlenir.

Kullanılmış yağlama yağları atık maddelerdir, karışıktır ve çeşitli safsızlıklar ve kirlilikler içerir:

  • Serbest ve emülsiyon halde su, ağırlıkça %1-10,
  • Hafif hidrokarbonlar, ağırlıkça %1-10,
  • Tozlar,
  • Metaller (demir, bakır, çinko, kurşun, kalsiyum, fosfor); katkı maddelerinden ve malzemelerin aşınma ve korozyonundan dolayı,
  • Halojenli bileşikler; solventlerden dolayı,
  • Glikoller; buzlanma önleyici katkı maddelerinden dolayı,
  • Termal bozunma ürünleri; karbon, doymamış hidrokarbonlar, polimerler, asfaltenler, v.s.
  • Çeşitli katkı maddeleri kalıntıları (VI düzenleyici, akma noktası düşürücü, deterjan, dispersan, antioksidan, sentetik polimerler; fenoller, fenatlar, sülfonatlar, fosfonatlar, tiyofosfonatlar, aminler v.s.)
1. Atık Yağlar ve Toplanması

Yeniden-rafinasyon işleminin ilk etabı atık yağların toplanmasıdır ve çok iyi organize edilmelidir. Yeniden-rafinasyonun kapasitesi ve ekonomisi atık yağların türlerine, toplanmalarına ve sınıflandırılmalarına bağlıdır. Büyük endüstriyel kuruluşlar, küçük kullanıcılar (garajlar ve petrol istasyonları gibi) ve hatta bireysel yağ kullanıcıları bir program içinde birleştirilerek en ekonomik yöntemler saptanmalıdır; merkezileştirilmiş toplama noktaları, bazı ara istasyonlar, yeniden-rafinasyon üniteleriyle gerekli bağlantılar gibi.

Atık yağlar çeşitli şekillerde sınıflandırılır,

  • Kullanılmış atık yağ: Fiziksel ve kimyasal özellikleri kullanım sırasında değişen ve artık kullanıldığı yerde gerekli fonksiyonları yapamayan madeni (veya mineral) veya sentetik bazlı yağlama yağları.
  • Kullanılmamış atık yağ: Bir yerden başka bir yere aktarılırken kirlenen veya diğer atık maddelerle karışan, veya gerekli şartnameleri karşılamayan yeni (kullanılmamış) yağlardır.
  • Atık yağ: Depolama, taşıma veya kullanım süresince kirlenen kullanılmamış ve kullanılmış yağlardır.
Atık yağların üretim aşamasından başlayan kaynakları şematik olarak Şekil-1‘deki diyagramla gösterilebilir.


Şekil-1: Genel atık yağ kaynakları

Kullanılmış atık yağların miktarı yağlama yağı tüketimine bağlıdır. Yağlama yağı kullanımının en yaygın olduğu alanlar otomotiv sanayi (benzin ve dizel motoru karter yağları) ve demiryolu taşıma araçlarıdır (dizel motorlarında); tek ve çok dereceli karter yağları, dişli yağları ve transmisyon yağları gibi.

Kullanılmış atık yağ miktarı, büyük oranda kullanım miktarına bağlıdır. Ne kadar çok yağ kullanılırsa, o kadar fazla miktarlarda geri-kazanılabilir atık yağ çıkar (endüstrilerdeki atık su işlemlemeden çıkan yağlı çamurlar buna dahil değildir).

Kullanılmış yağlar, önemli potansiyele sahip servis istasyonlarında, sanayi ve endüstri kuruluşlarında ve bu amaçla belirlenen özel yerlerde toplanır. İdeal olan tüm atık yağları toplayabilmektir. Ancak bu kolay değildir. Örneğin, yılda 5 milyon ton yağlama yağı kullanıldığı varsayıldığında, bunun %50’si, yani 2.5 milyon tonu kullanılmış yağ olarak geri döner. Bu miktarın %60 kadarının toplandığı kabul edilirse 1.5 milyon ton kullanılmış yağ ele geçer ki yeniden-rafine edildiğinde ~1 milyon ton yeni yağ ele geçer. Şekil-2, kullanılmış atık yağ kaynaklarını ve toplama aşamalarını gösterir.


Şekil-2: Kullanılmış yağlardan atık yağ toplanması


2. Geri Kazanma

Geri-kazanma proseslerinden elde edilen ürünlerin dağılımı kullanılmış yağ stokunun yapısına, viskozite aralığına ve uygulanan prosese göre farklılıklar gösterir. Genel olarak amaçlanan temel ürünler,

  • Hafif yağlama yağı (lube oil) fraksiyonları,
  • Orta lube oil fraksiyonları
  • Ağır lube oil fraksiyonlarıdır.

Atık yağların geri kazanılmasında üç yöntem uygulanabilir; (a) şartlandırma, (b) yeniden işlemleme ve (c) yeniden rafinasyon.

a. Şartlandırma

Şartlandırma, kullanılmış yağdaki katı maddeleri, asılı tanecikleri ve suyu ayırmak için yapılan bir ön temizleme işlemdir. Örneğin, tüm parçalarının merkezi bir sistemle yağlandığı ekipmanlarda şartlandırma bölümü yağlama sisteminin bir parçasıdır; malzemeler arasında dolaşan yağ sürekli olarak şartlandırma bölümünden de geçer, dolayısıyla yağın ömrü uzar.

Fazlaca kirlenmiş yağların geri kazanılması proseslerine geçmeden önce şartlandırma yapılarak atık yağ prosese hazırlanır. Şartlandırma yöntemleri çeşitlidir; bazıları birbiri ardından uygulanır, veya kullanılmış atık yağın karakterine göre uygun işlemler seçilir. Aşağıda yaygın olarak kullanılan bazı yöntemler verilmiştir.

Mekanik ayırma: Burada eleme, çöktürme ve süzme prosesleri uygulanarak atık yağdaki kirler, lifli maddeler, metaller, asılı katılar ve su ayrılır.

Santrifüjle Ayırma: Bu yöntemde de mekanik ayırmada olduğu gibi atıktaki katılar ve su ayrılır, ancak daha etkilidir ve sürekli operasyonlarda kullanıma daha uygundur. Temelde çöktürmeye dayanır, ancak kuvvetli gravitasyon nedeniyle daha etkin bir ayırma sağlanır.

Magnetik Ayırma: Bu ayırma yöntemiyle atık yağdaki özellikle demir metali kirlilikleri temizlenir. Yöntem daha çok metal işleme, rulman ve çekme yağlarının atıklarına uygulanır.

Vakum Dehidrasyon: Gravite çöktürmeyle ayrılmayan emülsiyon halindeki su ve diğer uçucu bileşiklerin (yakıt, solvent, v.s., gibi) vakum altında distilasyonla uzaklaştırılması prosesidir.

Buhar-Hatlı Filtreler: Kullanılmış yağlardan eser miktarlardaki katı tanecikleri ve nemi ayırmada yıllardır uygulanan en mükemmel yöntemdir. Bu filtreler kullanılmış transformer, hidrolik ve türbin yağlarına uygulanır. Filtre sisteminde özel kağıt filtre diskler ve bunları çevreleyen buhar ceketleri vardır; süzme vakumda (65-70 mm cıva) yapılır.

b. Yeniden İşlemleme Prosesler

Bu proseslerle atık yağlardaki katı partiküller, su ve yağda çözünen bazı kirlilikler kimyasal maddeler ve/veya adsorbentlerle uzaklaştırılır, ancak tam bir temizleme yapılamaz. İşlem, atık yağlardan fuel oil üretilmesinde uygulanır.

c. Yeniden Rafinasyon

Oksitlenmiş ve katkı maddeleri işlevlerini yitirmiş atık yağların, şartlandırma işlemlerinden sonra rafine edilmeleri gerekir. Rafinasyon pahalıdır, ancak çok miktarlarda atık yağ işlenmesi halinde ekonomik olabilir.

Önce şartlandırma proseslerinden geçirilen kullanılmış atık yağlara çeşitli rafinasyon prosesleri uygulanır; Kimyasal işlem, solvent ekstraksiyon, klay veya adsorbentle işlem, distilasyon veya fraksiyonlama ve hidrotreating. Yeniden rafinasyonda bu proseslerde en az ikisi veya daha fazlası uygulanır.

Geri kazanma sistemi, yağların kullanıldığı sanayi veya endüstri kuruluşunun bünyesinde yapılabilir; dolayısıyla en verimli geri kazanma yoludur. Çoğu kez yağlama yağı kullanıldığı sistemde kirlenir, fakat bileşimi bozulmaz, parçalanmaz; bu gibi hallerde yağ sistemden alınır, basit bazı işlemlerden geçirilir ve takrar sisteme konulur. Bu gibi durumlarda yağlama yağının bileşimindeki baz yağ ve katkı maddelerinde önemli bir değişikli olmamıştır, fakat su, kirlilikler ve malzeme aşınma kalıntıları vardır.


Şekil-3: Kullanılmış atık yağları geri kazanılması


3. Prosesler

Kullanılmış yağların geri kazanılmasında uygulanmakta çeşitli teknolojiler vardır; Aşağıda bazı proses örnekleri verilmiştir.

  • Doğrudan Hidrojenasyon Teknolojisi (UOP Hylube)
  • Vakum Distilasyonu / Hidrojenasyon Teknolojisi (Safety Kleen)
  • Vakum Distilasyonu ve Klay Treatment (Interline)

1. Doğrudan Hidrojenasyon Teknolojisi (UOP Hylube)

Kullanılmış yağların yeniden kazanılması için uygulanan doğrudan hidrojenasyon teknolojisinde Şekil-4’de görülen blok diyagramdaki proses sırası izlenir. Tipik bir HyLube prosesi hammaddesi, yüksek konsantrasyonda demir gibi partikül maddelerle çinko, fosfor ve kalsiyum gibi harcanmış katkı maddeleri kirlilikleri içeren bir karışımdır. Bu prosesle Hammaddedeki madeniyağ kaynama aralığındaki hidrokarbonların%85’den fazlası geri kazanılır. 

Sıcak hidrojen gazıyla karıştırılmış atık yağ akımı uygun bir ayırma kademesinden geçirilerek içerdiği katı taneciklerden temizlenir. Ayırıcıdan çıkan ve sıvı safsızlıklar içeren akım sıcak hidrojen gazıyla sabit yataklı bir katalitik reaktöre beslenir.
Reaktörde halojenli ve oksijenli bileşikler parçalanarak kaliteli hafif distilatlar ve saflaştırılmış baz yağlar elde edilir. İndirgen ortam ekipmanın kirlenmesine neden olan polimerik maddeler ve karbon oluşumuna olanak vermez.

Reaktörden çıkan karışımdaki baz yağlar flash dramda ayrılarak ürün ayırıcıya gelir; flash dramın tepesinden çıkan akımda hidrojen gazı, hafif hidrokarbonlar, su buharı ile hidrojen sülfür ve hidrojen klorür gibi asidik ürünler bulunur. Ürün ayırıcıya kostik çözeltisi verilerek kalan korozif gazlar nötralleştirilir. Hidrojence zengin gaz resaykıl edilerek atık yağ akımı girişine gönderilir.

Fraksiyonlama kısmına gelen hafif ve ağır hidrokarbonlar karışımı distillenerek nafta, dizel be baz yağlar ayrılır. Prosesten çıkan sulu akım ve toksik yan ürünler katalitik işlemlerden geçirilerek çevreye zararlı maddelerden arındırılır.


Şekil-4: Doğrudan hidrojenasyon teknolojisi (UOP Hylube)


2. Vakum Distilasyonu / Hidrojenasyon Teknolojisi (Safety Kleen)

Prosesin ilk aşaması katı taneciklerde temizlenmiş atık yağın bir atmosferik flash drama verilerek su ve hafif solventlerin uzaklaştırılmasıdır. Buradan alınan akım içerdiği yakıtlardan arındırılmak için sıyırıcı bir kolondan (vakum altında) geçirilerek vakum distilasyon ünitesine gönderilir.

Vakum distilasyonuyla baz yağ bileşenleri hafif ve ağır hidrokarbonlardan ayrılır ve hidrotreating ünitesine verilir. Hammadde atık yağın kimyasal bir ön-işlemden geçirilmemesi halinde ekipmanın sıcak yüzeylerinde zamanla bozulmalar olabileceğinden, vakum distilasyonunun ince-film buharlaştırıcı olması tercih edilir.

Baz yağ fraksiyonları sabit yataklı katalitik (Ni-Mo gibi) bir reaktörde hidrojenle reaksiyona sokulur; işlem, katalizörün bozulmaması, zehirlenmemesi ve yüksek kaliteli baz yağ fraksiyonları elde edilebilmesi için bir kez tekrarlanır. Bu aşamada polinükleer aromatik bileşikler, yüksek kaynama noktalı halojenli bileşikler ve polar maddeler uzaklaştırılarak yağın termal stabilitesi yükselir, rengi ve kokusu düzelir. Son aşama karışım akımdan gazyağının ayrılması ve saflaştırılmış baz yağların kurutulmasıdır.

Atmosferik distilasyon ünitesinden çıkan sulu yan-ürün su işlemleme ünitesine verilir. Tüm ünitelerden toplanan düşük-kaynama noktalı hidrokarbonlar toplanarak sistemde yakıt olarak kullanılır; ancak bu yakıt fazla miktarda klor içerdiğinden uygun bir yakma kazanına gerek vardır. Diğer yan-ürün vakum distilasyon ünitesi kalıntısıdır; asfalt malzemesi veya endüstriyel yakıt olarak satılır. Harcanmış katalizör rejenere edilerek tekrar kullanılır. Prosesin genellikle yararsız bir yan-ürünü yoktur.


Şekil-5: Vakum distilasyonu/hidrojenasyon teknolojisi (Safety Kleen)


3. Vakum Distilasyonu ve Klay İşlemleme - Interline

Bu teknolojide tipik kimyasal ön-işlemleme yerine propan ekstraksiyon prosesi uygulanır; prosesin ilk aşamasında atık yağ ile propan karıştırılarak ortam sıcaklığında ekstraksiyon işlemi yapılır. Motor yağlarında bulunan katkı maddelerinden viskozite indeks yükseltici dışındakiler yağdan temizlenir; VI yükseltici propanda çözündüğünden propan fazında kalır.

Propan ekstraksiyon prosesinin, hidrojen işlemleme kademesi bulunmayan geleneksel yeniden-rafinasyon teknolojilerine kıyasla önemli teknik ve ekonomik avantajları vardır. Ekonomik bir prosestir; ekstraksiyon fazı kullanılmış yağlardaki safsızlıkların (distilasyon kolonlarında sorunlar yaratan) çok büyük bir kısmını uzaklaştırdığından ince-film distilasyonuna gerek olmaz; saflaştırılmış yağ, vakum distilasyon kolonunda bile koklaşmaya neden olmaz; proseste, hidrojen finishing kademesine ihtiyaç olmaz.

Şekil-6’da basit bir vakum distilasyonu ve klay işlemleme prosesi görülmektedir. Hammadde kullanılmış yağ propanla karıştırılır ve özel bir solvent ekstraktöre gönderilir; katkı maddeleri, su ve diğer safsızlıklar propan ve baz yağ karışımından ayrılır. Dipte çökelen katılar ve su kalıntı/su ayırıcıya gider; burada katransı maddeler sudan ayrılarak, vakum distilasyon kalıntısının da bulunduğu asfalt harmanlama tankına verilir. Su saflaştırılır ve atılır.

Solvent-yağ karışımım bir ayırıcıya pompalanır; propan buharlaştırılıp yoğunlaştırılarak ayrılır ve saflaştırılarak ekstraktöre geri-döndürülür. Propanı ayrılan yağ bir hafif hidrokarbonlar sıyırıcısından geçirilerek içerdiği az miktardaki propanla hafif hidrokarbonlar (örneğin benzin fraksiyonları gibi) uzaklaştırılır, yağ vakum distilasyon kolonuna verilir. Kolon tepesinden hafifler, ara bölgelerden saf yağlar ve dipten de kalıntı çıkar; kalıntı asfalt harmanlamaya verilir. Elde edilen baz yağ fraksiyonları klay-işlemlemeden ve takiben de vakumlu filtreden geçirilerek yüksek-kalitede baz yağlar üretilir.


Şekil-6: Vakum distilasyonu ve klay treatment (Interline)


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)