Katyonik Polimerizasyon; Çoğalma (propagation)

Normal çoğalma düzgün bir baş-kuyruk düzeninde ilerler ve yeniden bir düzenenme olmaksızın, monomer moleküllerinin aktif merkeze katılmasıdır. Bir zincir taşıyıcının hız sabitinin onun DP'ne bağlı olmadığı bilinmektedir ve aşağıda görüldüğü gibi, genel kinetik yorumlar geçerlidir  (DP > 2):

              kp
Pn* + M ¾® P*n+1

            d[M]
Rp = - ¾¾¾  = kp [M] [Pn*]
              dt

Bimoleküler reaksiyon Pn* 'nin yapısı ve çokluğuna, kp'nin değerine ve işlemin olası stereoregülaritesine göre irdelenmelidir.

Aktif Taneciklerin Yapısı ve Çokluğu

Pn* bir seri denge maddelerini tanımlar. Yegane zincir taşıyıcının, monomerden bir elektron çıkmasıyla oluşan çıplak katyon olduğu hal bu yorumun dışındadır.


Bu denge bileşiklerine, sarılmış veya kompleksleşmiş iyonları veya her ikisini de eklemek gerekir; örneğin, monomerin iyonları sarması veya esterleri kompleksleştirmesi ve esterlerin veya anyonların katalizörle kopleksleşmesi gibi denge bileşikleri de vardır.

Bu bileşiklerin tanımlanması ve yapılarının aydınlatılması, katyonik polimerizasyon çalışmalarında temel araştırma konularıdır. Heterohalkalı monomerlerin yapıları NMR yöntemiyle çok iyi tanımlanır; bu yöntem, aromatik olefinlerden karbenyum iyonlarının UV spektroskopisiyle yapılan tanımlanmasından daha üstündür.

n-Verici monomerlerin bulunduğu sistemlerde makroesterlerin tanımlanması da yapılabilmektedir. p- ve n,p-verici monomerlerin polimerizasyonunda iyonik olmayan taneciklerin varlığı, kinetik ve mekanistik verilerden ve uçlarında ester grupları içeren ürünlerin (çoğunlukla oligomerler) yapısından anlaşılır.

İyon çiftleri dengesi fevkalade önemli bir kavramdır. Burada belirtilen iyon çiftleri, elektriiği iletmeyen tüm iyonik taneciklerdir. Pek çok sistem için, solvasyon ve kopleksleşme kademeleri arasında, Brönsted ve Lewis asitleri ile bunların anyonlarına ait homokonjugasyon ve heterokonjugasyon verileri elde edilmiştir.

Esterlerin Brönsted ve Lewis asitleriyle olan etkileşimleri Şekil-1'de gösterilmiştir. Daha kantitatif bilgiler monomerin bulunmadığı sistemlerde elde edilebilir. Esterlerin iyon çiftleriyle ve iyon çiftlerinin serbest iyonlarla olan bağlantısını gösteren iki temel denge vardır: ester-iyon çifti dengesi, makroiyon çifti-makroiyon dengesi.

Ester İyon Çift Dengesi: p- ve n,p-Verici monomerler için deneysel denge sabitleri yoktur, fakat HclO4, stiren, CH2Cl2-CCl4 sisteminde çeşitli sıcaklıklarda ve değişik nem seviyelerinde detaylı çalışmalar yapılmıştır. Bu sistemde sıcaklık, dönüşüm,

[M0]/[HA]0, [H2O]0,

ve çözücü bileşimi değiştirilerek ester moleküllerinin (PnA), iyonik tanecikler olan,

Pn+A- veya Pn+ + HA2-

taneciklerine göre miktarı kalitatif olarak incelenmiştir.

Bazı halkalı bileşiklerin polimerizasyonunda arada bulunan makro ester-makroiyon dengesi, 1H, 13C ve 19F NMR spektroskopisiyle doğru olarak saptanır, çünkü bu maddelerin konsantrasyonları ve kararlılıkları böyle bir tayin için yeterlidir. Oksiran ve oksetanlarda (bunlar makro-esterlerdir), makrokatyonun halka açılması ve oluşan iyon çiftinin yok olmasıyla monoester meydana gelir. Bu madde, karşılığı olan halkalı oksonyum iyonuna dönüşmez, çünkü halka gerginliği çok yüksektir. THF ve oksepanda unimoleküler iç-dönüşüm mümkündür. Örneğin THF için:
  

Oksepan için molekül-arası denge de olabilir:
  
Bu durum ilerleyen reaksiyonu ve aynı zaman8da yarıkatyonik (ester) çoğalmayı, ters reaksiyon da makroiyon çiftinin azalmasını gösterir. Tablo-1'de çeşitli koşullardaki denge sabitleri verilmiştir.


Sülfürler için elde edilmiş veri yoktur. Azotlu heterohalkalı bileşikler için ise sadece kalitatif yorumlar vardır. Bunlardan 2-metil-2-oksazolinin aşağıdaki denge modeli üzerinde çalışılmıştır (Tablo-1).

  
Tablo-1: Verici Monomerler İçin İyonik ve Kovalent Tanecikler(a)
Arasındaki Dengenin Termodinamik Verileri

Monomer (konsantrasyon, M)
Çözücü
Karşı iyon
T, 0C
Ke
DHe0,
kJ/mol
DSe0,
J/mol, K
Molekül-içi denge(b)






Tetrahidrofuran (8.0)
CCl4
CF3SO3-
25
0.06
-25
-105
Tetrahidrofuran (8.0)
CH2Cl2
CF3SO3-
25
0.58
-24
83
Tetrahidrofuran (8.0)
CH3NO2
CF3SO3-
25
42.0


Oksepan (3.1)
CH3NO2
CF3SO3-
25
0.86
-7.6
-26
Oksepan (3.0)
C6H5NO2
CF3SO3-
25
0.03
2.1
-22
2-Metil-2-oksazolin (5.0)
CHCl3
Br-
35
4.0
-31
-88
2-Metil-2-oksazolin (5.0)
CDCN
Br-
35
10.0
-23
-55
2-Metil-2-oksazolin (5.0)
CD3NO2
Br-
35
14.3
-17
-34
5-Metil-2-oksazolin (4.0)
CDCl3
I-
35
0.49
-19
-68
5-Metil-2-oksazolin (4.0)
CD3CN
I-
35
1.2
-10
-31
5-Metil-2-oksazolin (4.0)
CD3NO2
I-
35
1.38
-10
-29
1,3-Dioksalon (3.0)
CH2Cl2
ClO4-
25
10-2


Molekül-arası denge(c)



kpe/kdpi
H0
kJ/mol
S0
J/mol, K
Oksepan (3.1)
CD3NO2
CF3SO3-
25
12.8
-16
-33
Oksepan (3.0)
C6H5NO
CF3SO3-
25
0.4
-7.6
-33
(a)denklem 1-3; (b)denklem 1 ve 3; (c)denklem 2


Makroiyon Çiftleri ve Makroiyonlar Arasındaki Denge: Halka açılması işleminde, oksonyum, sülfonyuum ve amonyum iyonlarının Lewis asitlerinin çeşitli anyonlarıyla olan model bileşikler için disosiyon sabitinin (Kd) fazla değişmediği görülmüştür; Kd, aynı sıcaklıkta ve çözücüde THF ve oksepandan çıkarılan makroiyonlar için bulunan değerlere de yakındır. Nitekim 0 0C de ve CH2Cl2 içinde,

Kd = (1 – 8) 0-5 M           (Î ~10)

iken, nitrometan veya nitrobenzen içinde iki katıdır: Î ~20,  DH0 =-4 ile -15 kJ/mol, DS0 = -80 ile -120 kJ/(mol.K)

C = C bağı üzerinden ilerleyen polimerizasyonlarda konjuge veya n-destekli monomerlerde bile Kd değerleri saptanamaz. Bunun nedeni karbenyum iyonlarının yaşam sürelerinin kısa olmasıdır. Kararlı karbenyum tuzları durumunda Kd değerleri, yukarıda belirtilen onyum tuzlarında olduğu gibidir ve ortamın polaritesine göre değişir; bu nedenle de polimerizasyon sisteminin Kd değeri olarak değerlendirilemez. Bu durum, p- ve n,p-verici monomerlerin tritil tuzları ile reaksiyonu (başlama) sırasında elektriksel iletkenliğin fazla düşmesinden ve Kd'nin sekonder amonyum tuzları için kuvaterner tuzlardakinin yarısı kadar olmasından ileri gelir. Tüm Kd değerleri iletkenlik ölçümüyle saptanır.

Hız Sabitleri

Bir katyonik polimerizasyonda üç tip aktif tanecik olduğu düşünülürse genel kinetik denklem aşağıdaki gibi yazılır.

    d [M]
¾¾¾  = S Rp = [M] (kp++ [Pn+] + kp± [Pn±] + kpe [Pne])
      dt

Çoğalmaya, çiftleşmemiş katyonlar Pn+ ve kp+ ile, iyon çiftleri Pn± ve kp± ile, ve (polarize) ester molekülleri Pne ve kpe ile katılırlar; kp'ler çoğalma hız sabitleridir. kp değerlerine ulaşmak için monomer harcanma hızının (-d[M]/dt) polimerizasyon sırasındaki aktif tanecikler konsantrasyonun iki katı olması gerekir. Bunları tayin etmek için çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemlerin bazılarında, yüklü veya yüksüz, veya her iki tip iyonları saptayabilen bir prob kullanılır; örneğin, aromatik p-verici monomerlerden çıkarılan karbenyum iyonları için UV-görünür spektroskopisi (bir durup-akma sisteminde) kullanılır. Bazı n-verici monomerlerden çıkarılan iyonik ve kovalent tanecikler de NMR spektroskopisiyle tayin edilir. Elektrik iletkenliği sadece serbest iyonları ölçer ve Kd'nin tayinine olanak verdiğinden tamamlayıcı bir cihazdır, fakat bu yöntemin kullanılması için ortamda zincir taşıyıcılardan başka iyonik tanecikler bulunmamalıdır; yığın monomerlerin ışın-etkisi ile polimerizasyonunda çıplak katyonların konsantrasyonları bu şekilde saptanır.

Diğer yöntemler, zincir taşıyıcıların kimyasal olarak sürdürülmesi ve sonra oluşan inert ürünün kantitatif analizine dayanır. Fenoksit iyonu ile uç-kapama, halkalı eterlerin polimerizasyonunda çok başarılıdır, çünkü söndürme işlemi hızlı ve tamdır ve oluşan aromatik son grupların spektroskopik tayini kolaydır. Son yıllarda heterohalkalı monomerler için fosfinle katyon-yakalama yöntemi geliştirilmiştir; söndürme reaksiyonu ile kararlı kuvaterner amonyum tuzları oluşturarak 31P-NMR spektroskopisiyle ölçülür. Bu teknik alkenil monomerlere uygulanabilmektedir. Aktif taneciklerin konsantrasyonu da bir sistemin kinetik davranışlarından ve bazı özel mekanistik hallerinden saptanır.

Eğer zincir taşıyıcıların sayımı, bulunan üç tip aktif taneciği birbirinden ayıramıyorsa, sadece [Pn*] bilinir ve tüm çoğalma hız sabitleri hesaplanır. Eğer herbir tip aktif taneciklerin oranları tayin edilebiliyorsa, veya bunlardan birisi diğerinden daha ağırlıkta ise, özel hız sabitleri hesaplanabilir.


Tablo-2: p- ve n-p- Verici Monomerlerden(a) Çıkarılan
Çıplak Katyonların Çoğalma Hız Sabitleri

Monomer
T, 0C
kp+, M-1s-2
Monomer
T, 0C
kp+, M-1s-1
İzobüten
0
1.5.108
Etil vinil eter
0
3.102
İzopren
0
2.103
Etil vinil eter
15
3.5.103
Siklopentadien
-78
5.8.108
Etil vinil eter
-25
7.0.103
Stiren
15
3.106
İzopropil vinil eter
0
9.105
Stiren
20
2.5.107
t-Bütil vnil eter
0
5.104
Stiren
30
4.108
İzobütil vinil eter
42.5
106
Stiren
25
2.4.106
İzobütil vinil eter
35
2.4.107
Stiren
40
2.9.106
İzobütil vinil eter
30
3.105
Stiren(b)
RT
2.0.106
İzobütil vinil eter
-25
6.5.103
a-Metilstiren
0
4.106
İzobütil vinil eter
0
3.104
a-Metilstiren
23.3
4.107
İzobütil vinil eter
15
9.5.104
a-Metilstiren
30
3.106
p-Metoksistiren
çeşitli
3.106(d)
a-Metilstiren(c)
RT
1.4.106



(a)g-Işını, elektron çarpması, alan iyonizasyonu ile yığın polimerizasyonu.
(b)Çözücü n-C4H9Cl-CCl4, elektron-pulslu başlama.
(c)Çözücü CH2ClCH2Cl, elektron-pulslu başlama.
(d)Ep ~ 0

Halkalı bileşiklerin kp değerleri ile ilgili veriler alkenlerden daha fazladır. Bunun sebebi çeşitlidir, fakat daha çok [Pn*]'nin heterohalkalı bileşikler için alkenlerden daha yüksek, (sırasıyla, 10-4-10-2 M ve 10-9-10-2 M 'dür) ve kp'nin n-verici monomerler için, p- ve n,p-verici monomerlerden çok daha küçük olmasıdır. Ayrıca safsızlık, alkenil monomerlerde daha önemlidir.

Tablo-2'de, alkenil monomerlerden çıkarılan çıplak katyonların kp+ değeri, verilmiştir. Tablo-3'de bazı monomer sınıfları için toplam çoğalma hız sabitleri veya çiftleri veya çiftleşmemiş iyonların hız sabitleri bulunmaktadır.


Tablo-3: Alkenil Monomerlerin (Kimyasal Olarak Başlatılan) Çoğalma Hız Sabitleri (kp veya kp+)

Monomer
Çözücü
T, 0C
Karşı İyon
kp, M-1s-1
kp+, M-1s-1
İzobüten
CH3Cl
-45
CH3CH2AlCl2-
104

Stiren
CH2Cl2
0
SbF6-
7.5.104

Stiren
CH2Cl2
-60
H(ClO4)2-

2.5.104
Stiren
(CH2Cl)2
20
CF3SO3-
1.2.105(a)

Stiren
(CH2Cl)2
20
CF3SO3-

106(b)
Stiren
C6H5NO2
25
SbF6-

188
a-Metilstiren
CH2Cl2
-70
TiCl3O-
2.2.104

a-Metilstiren
(CH2Cl)2
30
CF3SO3-
3.104

p-Metoksistiren
(CH2Cl)2
30
CF3SO3-
2.104

p-Metoksistiren
(CH2Cl)2
30
CF3SO3-
105

p-Metoksistiren
CH2Cl2
10
SbCl6-
2.6.104

p-Metoksistiren
CH2Cl2
0
SbCl6-
3.6.104

Anetol
CH2Cl2
25
SbFl6-
~ 1

İzobütilvinil eter(d)
CH2Cl2
20
SbCl6-

8.103
Asenaftilin
C6H5NO2
25
SbFl6-

23.3
N-Vinil karbazol
CH2Cl2
20
SbCl6-

6.105
N-Etil-3 vinilkarbazol
CH2Cl2
0
SbCl6-

2.104
(a)Ep = 30 kJ/mol
(b)59 kJ/mol
(c)Yavaş çoğalmanın en önemli nedeni sterik engellemedir. Anetol, -metil-p-metoksistirendir (b-sübstitüe alkenil bileşikleri gibi).
(d)Diğer alkenil vinil eterler aynı koşullar için aynı aralıkta kp+ değeri verir.


zı heterohalkalı monomerlerin toplam çoğalma kademelerine ait bazı parameteler de Tablo-4'de toplanmıştır. Tablo-5'de bir sistemdeki serbest iyonlar (kp+), iyon çiftleri (kp) ve esterler (kpe) ile çoğalmadaki hız sabitlerinin kıyaslaması yapılmıştır. Tablo-5'deki tüm veriler yukarıda verilen yöntemlerden biriyle ölçülmüştür. kp'ye serbest iyonların ve iyon çiftlerinin relatif katkısı, Kd değerlerine dayanılarak veya uygun bir anyon tuzu ilavesiyle serbest iyonları yok ederek saptanır.

Ester molekülleri, sadece yeteri kadar polarize ise çoğalma yapılabilir.  Ester-iyon çifti dengesi, anyonun nükleofilik özelliğinin azalması ve ortam polaritesinin artmasıyla iyonlar yönüne kayar. Örneğin, F- gibi küçük anyonlar, OTf-- gibi büyük olanlardan daha kararlı esterler oluştururlar. Diğer taraftan, iyon çiftleri ve serbest iyonlar arasındaki denge, yukarıdaki kd değerinden görüldüğü gibi, anyonun özelliğinden az, fakat dielektrik sabitlerinden fazla etkilenir. Sıcaklık azalması her iki dengeyi de serbest iyonlar yönünde kaydırır.


Tablo-4: n-Verici Monomerlerin 0 0C de Polimerizasyonu İçin Toplam Çoğalma Hız Sabitleri ve Aktivasyon Parametreleri

Monomer
Çözücü
Karşı İyon
k, M-1s-1
DHp, kJ/mol
DSp, J/mol
Oksiran
C6H5NO2
BF4-
8.10-3(10 0C)
80

Tetrahidrofuran
Çeşitli
BF4-, SbF6-
(3-9)103
40-50
80-150
Oksepen
çeşitli
SbF6-, OTf-
(1-10)10-5
55-65
80-120
3,3-(kloro-metil)oksetan
C6H5Cl
i(C4H9)3Al.H2O
0.8
23
164
1,3-Dioksolan
CH2Cl2
AsF6-, SbF6-
140 (25 0C)
27
140
1-Metilazetidin
CH2Cl2
BF4-
9.10-4
57
98
1-Benzil-2-metilaziridin
CH2Cl2
BF4-
1.2.10-2


Tietan
CH2Cl2
BF4-
0.17


3,3-Dimetiltietan
CH2Cl2
BF4-
1.1.10-3
52
109
3,3-Dimetiltietan
CH2Cl2
BF4-
2.10-4


2-Oksazolin
CD3CN
OTf-
7.10-6
102
-31
2-Metil-2-oksazolin
CD3CN
OTf-
10-5
78
77
2-Metil-2-oksazolin
CH3CN
ClO4-
8.10-9
95
46
5-Metil-2-oksazolin
CD3CN
OTs-
10-4(72 0C)
62
151
2-Metoksi-2-okso-1,2,3-dioksafosforinan
yok

10-2(100 0C)
84
67

Alkenil monomerler için kpe, kp±' den birkaç kat daha büyüktür; bu tip sistemlerde kp+, kp nin sadece bir mislidir. Heterohalkalı monomerlerle, genellikle kp± ~ kp+ (kpi) kabul edilir; burda kpe çok küçüktür. Oksepan ve 2-fenil-1,2-oksafosfolan bu kurala uymaz; bunlarda kpe nin, polar çözücülerdeki kpi den biraz yüksek olduğu görülür (Tablo-5).


Tablo-5: Heterohalkalı ve Alkenil Monomerleri(a) İçin Serbest İyonlar (kp+), İyon Çiftleri (kp±) ve Makroesterlerin (kpe) Çoğalma Hız Sabitleri

Monomer
Çözücü
T, 0C
Karşı İyon
kpi(b)
kpe(b)
n-Verici monomerler





Tetrahidrofuran (8)(c)
CCl4
25
CF3SO3-
4.0.10-2
6.10-5
Tetrahidrofuran (8)(c)
CH2Cl2
25
CF3SO3-
3.0.10-2
1.7.10-4
Tetrahidrofuran (8)(c)
CH3NO2
25
CF3SO3-
2.4.10-2
5. 10-4
Oksepan (3-5)(c)
CH2Cl2
25
SbF6-,CF3SO3-
6.10-4
1.4. 10-5
Oksepan (3-5)(c)
C6H5NO2
25
SbF6-,CF3SO3-
4.10-4
5. 10-5
Oksepan (3-5)(c)
CD3NO2
25
CF3SO3-
1.5.10-4
3. 10-4
5-Metil-2-oksazolin (3)(c)
CDCl3
80
I-
1.3. 10-4

5-Metil-2-oksazolin (3)(c)
CD3CN
80
I-
2.2.10-4
5.5. 10-5
2-Fenil-1,2-oksafosfolan (1.25)(c)
C6H5CN
50
CF3SO3-
3.5.10-4

2-Fenil-1,2-oksafosfolan (1.25)(c)
C6H5CN
50
I-

4.5. 10-4
1,3-di-Oksolon (5.3)(c)
CDCl3
-5
FSO3-

1.3. 10-2
p-Verici monomerler



kp+(b)
kp±(b)

Stiren
CH2Cl2
19
ClO4-


10.6
Stiren
CCl4
20
ClO4-


10-3
Stiren
CH2Cl2
-80
ClO4-
2.104
103

Stiren
(CH2Cl)2
20
CF3SO3-
106
105

Stiren
(CH2Cl)2
25
ClO4-


17.5
p-Klorostiren
(CH2Cl)2
25
ClO4-


4.8
p-Metoksistiren
CH2Cl2
0
SbCl6-
4.103
5.102

N-Vinilkarbazol
CH2Cl2
20
SbF6-
6.105
5.104

(a)n-verici monomerlerle kp+ ~ kp± = kpi , (b)M-1s-1, (c)konsantrasyon, M

İyonlar ve polar moleküllerin reaksiyonlarında temel ve geçiş hallerinin solvasyon enerjileri farklıdır; bunun sonucu, ortamın polaritesi arttıkca kp+ azalır (Tablo-3 ve 5). kpe de, dipol-dipol etkileşimi nedeniyle ters bir etki gözlenir. n-Verici monomerlerle yapılan çalışmalar, SbF6- veya OTf- gibi büyük anyonlar için kp± nin anyonun özelliğine bağlı olmadığını göstermiştir.

Bu bulgular, anyonun yapısı ve solvasyonu, makrokatyondaki yük dağılımınım difüzyon özelliği ve makrokatyonun monomerle olan solvasyon özelliğine dayanılarak doğrulanır.

Mekanizmalar, Yapılar ve Hızlar

Alkenil monomerleriyle çoğalma, aktif taneciklerin iyonik veya kovalent oluşuna göre iki mekanizma ile açıklanır.
  

Burada, serbest iyonlarla klasik elektrofilik katılma gösterilmiştir. İyon çiftleri durumunda anyon, geçiş halinin oluşumuna yardımcı olur. Bir perklorat ester reaksiyonu aşağıdaki şekilde yazılır.
  

Altı üyeli geçiş hali uyumlu bir katılmayla gerçekleşir. Bu tip yarıkatyonik çoğalma, çok sayıda sistemde kanıtlanmıştır. Stiren gibi p-verici monomerlerin fosfat esterleriyle başlatılması da bu yarıkatyonik çoğalma kademesine benzer.

Şekil-3'de stirenin, çeşitli Brönsted asitleriiyle polimerizasyonu görülmektedir. Burada, iyonik ve kovalent zincir taşıyıcılar dielektrik sabitinin azalmasıyla kaybolur. Bulunan iki tip aktif taneciklerin toplam transfer reaksiyonları hızı, makroesterler ve makroiyonlar arasındaki değişimin hızından daha büyükse DP dağılımı bimodaldır.



Şekil-3: Stirenin üç Brönsted asiti ile 0 0C de polimerizasyonunda 2. derecede hız sabitine orta polaritenin etkisi.


Heterohalkalı monomerlerle, genellikle kabul edilen çoğalma mekanizması nükleofilik bir sübüstitüsyon reaksiyonuna eşdeğerdir; yani SN2 reaksiyonudur. Bu durum, iyonik ve kovalent aktif tanecikler için aşağıda gösterilmiştir.


İki zincir taşıyıcı, 1.denklemde görüldüğü gibi, molekül-içinde de dengededir. Nükleofilik saldırı, doğrusal bir geçiş halinden ilerleyerek heteroatomun bitişiğindeki karbon atomunda konfigürasyonun ters dönmesini sağlar. Bir SN1 mekanizması değil de bu makanizmanın bulunmasının nedeni, karbenyumonyum iyonlarının dengesiyle ilgilidir. Laktamlar için özel çoğalma reaksiyonları ve mekanizmalar ileri sürülmüştür. Halkalı asetallerin polimerizasyonundaki iyon dengelerini inceleyen çeşitli yayınlar bulunmaktadır. Halkalı siloksanlar, polikatılma ve polikondensasyonun birarada bulunduğu kompleks bir mekanizma ile polimerleşirler.

n,p-Verici monomerlerin, özellikle alkil vinil eterlerin çoğalması hala inceleme aşamasındadır. Bazıları Tablo-5'de verilen kp değerleri, aktif taneciklerin reaktivitesinin monomerden daha yüksek olduğunu gösterir. kp değerlerinin, alkenilden heterohalkalı monomerlere gidildikçe önemli derecede azalması bu yorumu destekler. Hetrohalkalı monomerlerin daha bazik (nükleofilik) olması, çoğalma kademesindeki reaktivitesinin de yüksek olmasına yol açar. Diğer taraftan n-verici monomerlerden çıkarılan onyum iyonları, p- ve n,p-vericilerden oluşan karbenyum iyonlarından daha kararlıdır. Bunun sonucu olarak, bu iki katyon grubunun realtif reaktivitesi birbirine ters bir eğilim içindedir. Deneysel kp değerleri bu ikinci yoruma uygun olduklarından, çoğalma kademesindeki reaktivitenin monomerlerden değil, zincir uçlarından kaynaklandığı anlaşılır.

Aynı aileden olan monomerlerde elde edilen kp verileriyle de benzer bir yoruma ulaşılır. Alkenil türevleri için elde edilen veriler fazla doğru değildir ve deney koşullarının sistemden sisteme değişmesi kıyaslama olanağını zorlaştırır. Yine de, monomerlerin nükleofilik karekterlerinin azalmasıyla kp+ ve kp±  de artma eğilimi olduğu söylenebilir; kpe için bunun tersi doğrudur (az bazik monomerlerden oluşan az polar esterler az reaktif olmalıdırlar).

Bir seri heterohalkalı monomerlerin kp değeri incelendiğinde iki yorum çıkarılablilir:

(1) halka gerginliğinin artması ve sübstitüsyonun azalması kp nin yükselmesine yol açar,

(2) benzer halka gerginliklerinde, monomerin nükleofilik karakterinin yükselmesiyle kp düşer; nükleofilik karekter, örneğin, asetaller > eterler > sülfürler > aminler sırasını izler.

Bu yorum da, çoğalma kademesinin davranışını, aktif taneciklerin reaktivitesinin belirlediğini gösterir. Bu durum, tientanların homo ve ko-polimerizasyonunda hız sabitlerinin ölçülmesiyle kanıtlanmıştır. Halkalı asetaller, çoğalma bakımından en reaktif n-verici monomerlerdir.

Stereokimya ve Stereospesifiklik

Çoğu heterohalkalı monomerler, çoğalma kademesinde konfigürasyonda tam bir dönme gösterirler; cis- ve trans-dideuteroetilen oksitler, cis- ve trans- büten oksitler ve 2-sübsitüe-7-oksobisikloheptanlarda bu durum kanıtlanmıştır. Büten oksitler, düşük sıcaklıkta stereoregüler polimer oluşturur; cis bileşiği omorf disindiyotaktik, trans bileşiği kristal mesodiizotaktik polimer verir.

Heterohalkalı monomerlerden elde edilen başka stereospesifik polimerler de vardır. Asetaldehit, butiraldehit ve fluoral düşük sıcaklıkta bu tip polimerler veren monomerlerdir.

p-Verici monomerler arasında sadece a-metilstiren stereoregüler polimer verir. Düşük sıcaklıkta, uygun başlatıcılar ve çözücülerle elde edilmiş yüksek izotaktik ve sindiyotaktik polimer bulunur.

Vinil eterlerin stereoregüler polimer oluşturdukları uzun zamandan beri bilinmektedir. Stereospesifik polimerizasyon ilk defa 1947 yılında, izobütil vinil eter, BF3O(CH3CH2)2O, -78 0C sistemiyle elde edilmiştir. O zamandan bu yana pekçok çalışma yapılmıştır. 1,2-Dimetoksietilen ile düşük sıcaklıkta toluende ve BF3(CH3)2O başlatıcısı kullanılarak yüksek molekül ağırlıklı treodiizotaktik polimerler elde edilmiştir.

Homojen katyonik polimerizasyonla önemli derecede stereospesifiklik ancak çok özel koşullarda mümkündür. Oysa, çözünmeyen başlatıcıların kullanıldığı ve sterik olarak kontrol edilebilen birkaç heterojen sistem vardır.

İzomerizasyon Çoğalması

Pekçok alkenil ve hererohalkalı monomerlerin katyonik polimerizasyonlarında normal çoğalma olmasına karşın, bazı istisnai haller de bulunmaktadır. Bazı olefinlerden oluşan karbenyum iyonları, çoğalma işleminden önce daha kararlı bir konfigürasyona izomerleşme eğilimindedirler. Bu işlemin hızı normal çoğalma hızıyla rekabet edebilir düzeyde veya daha fazla olabilir; bu durumda oluşan polimer, C=C bağında basit elektrofilik katılma ile oluşan klasik bir polimerden farklı tekrar birimleri içerir. Normal bir polimerizasyon işlemi ile oluşmamış yapıya bir "fantom (hayali)" polimer denir. Bu tip davranış gösteren çok sayıda p-verici monomerli sistem vardır.

Bihalkalı bileşiklerdeki doymamışlık veya vinil grupları gibi, iki C=C içeren konjuge olmayan diolefinlerde, çoğalma sırasında elektronik yeniden-düzenlenmeyle karşılaşılır. Vinilsiklopropan ve diğer gergin halkalı olefinler de yeniden-düzenlenme gösterirler:


 Alkenil monomerleriyle diğer bir tip yeniden-düzenlenmede H, C3- veya Cl- taşınmasıyla izomerizasyon olur. Örneğin, 3-metil-1-büten, polimerizasyon sıcaklığına bağlı olarak iki değişik yapıda polimer verir:


Propen ve bütenlerle yapılmış olan çalışmalar da benzer durum göstermiştir.

n-Verici monomerler arasında ençok oksazolinler üzerinde incelemeler yapılmıştır; elde edilen polimerlerde, sadece monomerlerin halka-açılmasıyla oluşan tekrar birimleri vardır. N-akrilaziridinlerin polimerizasyonunda, çoğalmanın her aşamasında izomerizasyon bulunur. Yeniden-düzenlenmeye bir başka ilginç örnek de azetidinlerdir; normal olarak protonlanmış dimer oluşumundan sonra, çoğalma bir kuvaternar amonyum iyonu üzerinden yürür ve polimer yan zincirlerinde primer amino grupları içerir.


GERİ (poimer kimyası)