Sentetik Yakıtlar (synthetic fuels)

Genellikle hampetrolün rafinasyonuyla üretilen çeşitli yakıtlar (fuel gaz, LPG, benzin, nafta, dizel gibi) ve vakslar, doğal gazdan daha ekonomik elde edilir; iki üretim yöntemi: Fischer-Tropsch sentezleri ve metanol yoluyla üretimdir.

Her iki yoldan üretimde de ilk aşama doğal gazın sentez gazına dönüştürülmesidir; hidrojen, karbon monoksit ve karbon dioksit karışımı. Karışımdaki bu bileşiklerin miktarları seçilen doğal gaz dönüşüm prosesine ve elde edilmek istenen sentetik yakıtın türüne göre değişir; tipik karakteristik değer <1-3 arasında değişen H2/CO oranıdır. (Bölüm ‘1.6.4. Sentez Gazı’)





1. Fischer Tropsch Sentezleri

Fischer Tropsch reaksiyonunda 1 mol karbon monoksit 2 mol hidrojenle reaksiyona girerek bir hidrokarbon zinciri başlatılır: karbon monoksitteki oksijen su oluşturarak ayrılır:

CO + 2H2®  - CH2 - + H2O        
ΔH = -165 kJ/mol

Hidrokarbonlar elde edilebilmesi için H2/CO en az 2 olması gerekir; daha düşük olduğunda reaktörde katalitik su-gaz şift reaksiyonuyla oran ayarlanabilir.

CO + H2O ®  CO2 + H2                          
ΔH = -42 kJ/mol

Su-gaz şiftiyle katalizör kullanıldığında reaksiyonda açığa çıkan su CO ile reaksiyona girerek ilave hidrojen meydana gelir. Bu durumda en düşük H2/CO oranı 0.7 olmalıdır; CO’deki oksijen CO2 olarak çekilir:

2CO + H2 ®  - CH2 - + CO2               
ΔH = -204 kJ/mol

Reaksiyonda çoğunluğu alifatik düz zincirler olan hidrokarbonlar (CxHy) oluşur; bunların yanında bir miktar dallanmış ve doymamış (olefinler) hidrokarbonlarla primer alkoller de meydana gelir. Temel reaksiyonlar:

Alkanlar:

n CO + (2n + 1) H2 ®  CnH2n+2 + nH2O

Alkenler:

n CO + 2nH2 ®  CnH2n + nH2O

Su-gaz şifti:

CO + H2O « CO2 + H2

Yan reaksiyonlar, alkoller:

nCO + 2n H2 ®  H (- CH2-)n OH + (n-1) H2O
2CO ®   C + CO2

Elde edilen sıvı ürünün bileşimi sıcaklık, basınç ve alıkonma süresi gibi proses parametrelerine, reaktöre ve katalizörlere göre değişir. Fischer Tropsch reaksiyonlarında kullanılan proses bağlı olarak uygulanan tipik sıcaklıklar 200-350 0C, basınçlar 15-40 bar aralığında değişir.

Peşpeşe devam eden Fischer Tropsch reaksiyonlarıyla, polimerizasyon reaksiyonlarına benzer şekilde uzun zincirler meydana gelir. Genellikle elde edilen ürünler metandan (CH4) başlayarak etan (C2), LPG (C3-C4), benzin (C5-C12), dizel (C13-C22), hafif yağlar (C23-C32) ve vakslara (>C33) kadar uzana geniş bir aralıktadır.

Teorik zincir uzunluğu dağılımı Anderson-Schulz-Flory (ASF) eşitliği ile tanımlanır:

       Wn                        (1-a)2
log ¾¾ n log a + log  ¾¾
        n                             a

Wn = n karbon atomlu bileşiklerin kütle kesri, a = zincir büyüme olasılığını gösterir. Wn ve a değerlerine göre çizilen Şekil-1’deki grafikte görüldüğü gibi yüksek a değerleri yüksek molekül ağırlıklı ürünler oluşmasını sağlar.



Şekil-1: Teorik zincir uzunluğu dağılımı, Anderson-Schulz-Flory (ASF) eşitliği,
Wn-alfa (a) eğrisi


Fischer-Tropsch teknolojisinde genellikle iki proses uygulanabilir; yüksek sıcaklık ve düşük sıcaklık prosesleri.

Yüksek sıcaklık prosesi 300-330 0C’da akışkan yatak demir bazlı katalizör üzerinden yapılır; benzin ve daha hafiflerle alkoller ve ketonlar gibi bazı kimyasal bileşikler elde edilir. Üretilen etilen, propilen, penten-1 ve heksen-1 çok saftır ve   genellikle polimer endüstrisine satılır.

Düşük sıcaklık prosesleri 200-230 0C sıcaklıkta, kobalt veya demir bazlı katalizörlerle sabit yataklı reaktörlerde yapılır; yüksek sıcaklık proseslerine kıyasla daha fazla parafinik ve mumsu maddeler oluşur. Örneğin, sentetik (green) dizel üretiminde proses koşulları dizel yakıtının bileşimindeki hidrokarbonlar üretilecek şekilde seçileceği gibi, yüksek verim elde edilmek istendiğinde, sentez parametreleri vakslara (yüksek  değerlerinde) optimize edilir ve üretilen vakslar seçici parçalama (kraking) prosesiyle dizel bileşimine dönüştürülür (Şekil-2).



Şekil-2: Doğal gazdan sentez gazı ve Fischer-Tropsch reaksiyonlarıyla dizel yakıtı üretimi akım şeması


Sentez Gazı Sıvılaştırma, Fischer-Tropsch Sentezi:

CO + 2H2 → - CH2 - + H2O
ΔH = -165 kJ/mol

Hidrokarbonların sentezi için H2/CO³ 2 olmalıdır; daha düşük ise, reaktördekatalitik su-gaz-sifti reaksiyonuyla ayarlanır; ilave H2 oluşturulur:

CO + H2O → CO2 + H2                            
ΔH = -42 kJ/mol

Bu koşullarda H2/CO ³ 2 yerine H2/CO = 0.7 ile çalışılabilir. Su-gaz şiftiyle

2CO + H2 → - CH2 -+ CO2                   
ΔH = -204 kJ/mol

Reaksiyon koşulları ve katalizörlere göre hafif hidrokarbonlardan wakslara kadar çeşitli ürünler elde edilir; metan (CH4), etan(C2), LPG (C3-C4), benzin(C5-C12), dizel (C13-C22), çeşitli ağırlar ve wakslar (C23-C32 ve >C33).


Biyogazdan Fischer-Tropsch Dizel Yakıtı

Sentez Gazı Sıvılaştırma proseslerinde, biyokütlenin gazlaştırılarak sentez gazına (H2+CO) dönüştürülmesiyle elde edilen biyogaz gaz iki yöntemle biyodizel özelliğinde yakıta dönüştürülebilir:

1.     Katalitik bir prosesle önce metanol, sonra transesterifikasyon prosesiyle biyodizel elde edilir (6.4.2. Biyodizel Üretimi)
2.     Fischer-Tropsch katalizörüyle sıvılaştırılarak dizel yakıtı özelliğinde bir yakıta dönüştürülebilir; buna “Fischer-Tropsch dizel”i denir

Fischer-Tropsch dizeli doğal gaz, kömür, rafineri dip ürünleri, ağır yağlar ve biyokütleden elde edilebilen sentetik bir üründür; GTL (gazdan-sıvıya; gas to liquid) dizeli olarak da tanımlanır. FTD hampetrolden üretilen dizel yakıtına kıyasla bazı avantajlara sahiptir; bunlardan en önemlileri setan sayısının çok yüksek olması ve sülfür içermemesidir.

Proseste, karbon monoksit ve hidrojen katalitik ortamda (demir ve kobalt bazlı) reaksiyona girerek sıvı hidrokarbonlara dönüştürülür.

CH4 + ½ O2 ®  2 H2 + CO
(2n + 1) H2 + n CO ®  CnH2n + 2 + n H2O

Karbon monoksit ve hidrojen karışımı ‘sentez gazı’dır. Elde edilen hidrokarbon ürünler istenilen yakıtın üretilmesi için gerekli proseslerden geçirilir (Şekil-3)

Sentez gazının elde edildiği hammadde FT dizel yakıtının özelliklerini etkilemez. Dünyada halen ticari üretim yapan çeşitli FT dizel teknolojileri vardır; örneğin, Güney Afrika’da SASOL (44 yıldır) kömür hammaddeden 160000 varil/gün, MossGas (10 yıldır) 22500 varil/gün, Malezya’da Shell (7 yıldır) 15000 varil/gün FT dizel yakıtı üretmektedirler.



Şekil-3: FT dizel üretimi blok diyagramı


Fischer-Tropsch dizeli üretiminde hammadde çeşitli biyokütle kaynaklarıdır; 1 ton Fischer-Tropsch dizel yakıtı için 8.5 ton kadar biyokütle gerekir; bu miktar sıvı bazda düşünüldüğünde 1 ton biyokütleden 150 litre yakıttır.

Fischer-Tropsch prosesleri biyokütlenin gazlaştırılmasıyla başlar, sentez prosesleriyle sonlanır. Üretimde genellikle slurry veya sabit yataklı reaktörler ve kobalt bazlı katalizörler kullanılır. Elde edilen ürünün bileşimi sıcaklık, basınç, katalizör ve reaktör tipine bağlı olarak değişir.

Uzun zincirli ürünler (wakslar) hedeflendiğinde sıcaklık 200-250 0C, basınç 25-60 bar aralığında değişir. Fischer-Tropsch dizeli üretiminde elde edilen uzun zincirli moleküller karışımı seçici hidrokraking prosesinden geçirilir.

Fischer-Tropsch ürünleri genellikle düz zincirli hidrokarbonlardan oluşur, bu nedenle oktan sayıları çok düşüktür ve benzinli motorlarda benzine en fazla %15 kadar karıştırılarak kullanılabilir. Biyoyakıt olarak kullanım ancak Fischer- Tropsch dizel yakıtı olarak mümkündür.

·         Fischer-Tropsch dizeli enerji içeriği, yoğunluk, viskozite ve alevlenme noktası bakımından petrol esaslı dizel yakıtın oldukça benzerdir
·         Setan sayısı daha yüksektir, dolayısıyla oto-tutuşma özelliği daha iyidir
·         Aromatik bileşikler içeriği daha düşüktür; yani daha temiz yanar, yanma sonucu oluşan eksoz emisyonları (tanecikler ve azot oksitler) daha azdır
·         Fischer-Tropsch dizeli sülfür içermediğinden sülfür emisyonları yoktur


Tablo-1: Ficher-Tropsh Dizel ve Petrol Bazlı Dizel
 Yakıtının Kıyaslanması

Özellik
Biyodizel; B100
Dizel yakıtı
B100 şartnamesi
Testler, ASTM
Relatif yoğunluk, 15 0C
0.78
0.83-0.86


Oksijen miktarı, %ağ.
~0
0-0.6


Alevlenme noktası, 0C
72
60
D 93
min. 100.0
Viskozite, 20 0C, mm2/sn
3.6
4
D 445
1.9-6.0
Sülfür, % ağ.
<0.01
0.03
D 5453
maks. 0.05
Setan sayısı
>74
45
D 613
min. 40
Alt ısı değeri, MJ/kg., 15 0C
44.0
42.7




Fischer-Tropsch Dizel Yakıtının Özellikleri

Yoğunluk

GTL yakıtları hemen hemen tümüyle parafiniktir (%1’den az aromatikler içerir). Hidrojen-karbon oranı arttıkça hidrokarbonun yoğunluğu azalır; bu nedenle GTL yakıtların yoğunluğu (0.78 kg/l) hampetrol bazlı konvensiyonal dizel yakıtlarından (0.82 - 0.85 kg/l) daha düşüktür. Konvensiyonal dizel yakıtlarının yoğunluklarının yüksekliği içerdiği ~%15-30 aromatik bileşiklerden kaynaklanır.

Enerji İçeriği

GTL yakıtlarının yüksek hidrojen/karbon oranının diğer bir olumlu sonucu enerji içeriğinin (kütle bazında) konvensiyonal dizel yakıtına göre daha yüksek olmasıdır. GTL yakıtının bürüt ısı değeri 47.1 MJ/kg’dır; bu değer, petrol bazlı dizel yakıtına kıyasla %4-5 daha yüksektir. Ancak hacimsel ısı değeri, yoğunluğu daha düşük olduğundan konvensiyonal dizel yakıtından daha düşüktür.

Setan Sayısı ve Düşük Sıcaklıkta Akış Özellikleri

Dizel yakıtındaki doğrusal (lineer) parafinlerin setan sayıları çok yüksek, fakat soğukta akış özellikleri zayıftır. Tersine, dallanmış parafinlerin setan sayıları düşüktür, fakat soğukta akış özellikleri daha iyidir. Bu özelliklerde dallanmaların tipleri ve konumları da önemli etkenlerdir.

Fischer-Tropsch dizeli üretilirken prosesler kontrol altında tutularak setan sayısı ve soğukta akış özelliklerinin dengelenmesi sağlanır. GTL yakıtların setan sayıları >70, soğukta akış özellikleri  (CFPP metoduyla) <-20 0C dolayındadır.

Sülfür

Fischer-Tropsch sentezinde kullanılan katalizör sülfürle zehirlendiğinden sentez gazın, içerdiği sülfürlü bileşiklerden arındırıldıktan veya çok az seviyelere düşürüldükten sonra prosese verilir. Dolayısıyla üretilen GTL yakıtın sülfür miktarı da >5 ppm gibi çok düşük değerlerdir.

Polar Bileşikler

GTL prosesinde polar bileşiklerin uzaklaştırıldığı hidroprosessing prosesiyle üretilen dizel yakıtında oksijenatlar sıfıra kadar düşürülür.

Termal Stabilite

GTL yakıtın termal stabilite testi (Octel F21-61) çok iyi sonuç verir; premium dizel yakıtı için verilen minimum sınır %80 iken, GTL yakıtta bu değer % 99 gibi çok daha yüksek bir seviyededir.

Elastomer Uyumluluğu

Araçlarda en çok kullanılan elastomer malzemeler genellikle nitril kauçuklarıdır. Yakıtın elastomerik malzeme üzerindeki etkileri ASTM D 471 ve ASTM D 412 testleriyle saptanır; test sonunda, yakıtla temasta bırakılan elastomerin kalınlık ve gerilme (tensile) kuvvetleri ölçülür.

Şekil-4’de nitril kauçuğundan yapılan deney malzemelerinin sentetik dizel (GTL yakıtı) ve konvensiyonal yakıtla yapılan elastomer uyumluluğu test sonuçları görülmektedir; referans deney örneği yakıtalara daldırılmamış orijinal malzemedir. Test süresi sonunda sentetik ve konvensiyonal dizel yakıtlarına daldırılan örneklerin gerilme kuvvetleri birbirine yakın değerlerdedir. Kalınlık testleri incelendiğinde her iki yakıt için farklı değerler elde edilir; sentetik dizelde elastomerin kalınlığı biraz azalırken, konvensiyonal dizele daldırılan elastomerin kalınlığında önemli derecede artma gözlenir; bunun nedeni konvensiyonal yakıtın içerdiği aromatik bileşiklerin elastomerleri şişirme özelliğidir. GTL yakıtta aromatikler çok az olduğundan elastomer malzemede istenmeyen bu tür etkiler oluşmaz.



Şekil-4: Farklı dizel yakıtlarına daldırılan nitril kauçuğunun gerilme kuvveti ve kalınlığındaki değişiklikler.


Metal Korozivitesi

GTL yakıtın ve konvensiyonal dizel yakıtın çeşitli metallere karşı olan korozif etkisi, metal kuponların yakıta daldırılarak 60 ± 2 °C’de üç hafta bekletilmesi ve standart kuponlarla kıyaslanmasıyla yapılır. Örneğin, karbon çeliği, aluminyum alaşımları ve bakır alaşımlar üzerinde yapılan testler her iki tip yakıtta da korozyon hızının çok düşük olduğunu göstermiştir.

Yağlayıcılık

Konvensiyonal dizel yakıtlarının yağlayıcı özellikleri içerdiği polar moleküllerden kaynaklanır; bunlar, hidrokarbon-bazlı ve sülfür-bazlı bileşiklerdir. GTL yakıtlar sülfürlü ve polar bileşikler içermediklerinden saf GTL yakıtların yağlayıcı özellikleri hampetrol bazlı dizel yakıtlarına kıyasla daha zayıftır.

Bir saf GTL yakıtı, bir konvensiyonal dizel yakıt ve %30, %50, %80 GTL yakıtı içeren konvensiyonal dizel yakıtı karışımlarının CEC F-06-A-96 (HFRR) ve ASTM D 6078 (SLBOCLE) yağlayıcılık özellikleri testleri Şekil-5’de (noktalı grafik) görülmektedir

WSD (Wear Scar Diameter) testinde konvensiyonal dizel yakıtı için (grafikte %0 GTL yakıtı noktası) ~480 µm, katkısız GTL yakıtı için ~570 µm değerleri elde edilmiştir (grafikte %100 GTL noktası). 570 µm değeri, konvensiyonal dizel yakıtına %50 ve %80 GTL yakıtı karıştırılarak yapıldığında hızla düşer, 470 ve 485 µm arasında sabit kalır. SLBOCLE testleri de aynı eğilimi gösterir; yağlayıcılık özelliği karışımdaki GTL yakıtının konsantrasyonunun azalmasıyla iyileşir.



Şekil-5: GTL yakıtların yağlayıcı özellikleri


Hem GTL ve hem de konvensiyonal dizel yakıtı, CEC tarafından verilen maksimum 460 µm. WSD değerinin üstünde bir aşınma gösterirler. Motorda sadece GTL yakıtı kullanılacaksa yağlayıcı özelliğini düzeltmek için içine gerekli miktarlarda (çok azdır) yağlayıcı katkı maddeleri (biri asit bazlı ve diğeri ester bazlı) konulmalıdır.

Biyolojik Parçalanma

GTL yakıtların biyolojik parçalanma özelliği, CO2 çıkışı ölçümlerine dayanan ‘Modifye Sturm OECD metot 301B’ ile saptanır. Testte, 28 gün içinde en az %60’ı parçalanan bir numune ‘kolaylıkla parçalanabilir’ olarak değerlendirilir. Kullanılan mikroorganizma kaynağı önceden endüstriyel atıklarla temas etmemiş olan aktif çamurdur.

Şekil-6’da bir GTL yakıt numunesinin biyolojik parçalanma test sonuçlarını gösteren grafik verilmiştir; 28 günde kolay parçalanabilme sınırı olan %60 değerinin üstüne çıkmıştır. Bu sonuçlar, test numunesinin sulu ortamda aerobik koşullarda hızla ve tamamen parçalandığını gösterir.



Şekil-6: GTL yakıtın biyodegradasyon grafiği


Testin olumlu çıkması yakıtta aromatik bileşiklerin çok az olmasından dolayıdır.

GTL yakıtlarında iki ekotoksisite testi yapılır.

·         Aktif çamur solunum engellemesi (Activated Sludge Respiration Inhibition, ASRI); testte, numune konsantrasyonları değiştirilerek aktif çamurun solunumundaki etkileri ölçülür,
·         ‘Pseudomonas Putida Büyüme (Growth) Engellemesi testi; mikrobik parçalayıcılarda numunenin etkisi ölçülür. Mikrobik yapılar, bilindiği gibi eko sistemin önemli elemanlarıdır.

Her iki test te GTL yakıtların 100 000 ppm (%0.1) konsantrasyona kadar, bakterilere karşı toksik olmadığını göstermiştir; bu değer, yakıtın suda çözünürlük sınırlarının üstündedir, dolayısıyla atık giderme sistemlerinde temizlenen GTL atıklarının sisteme zarar vermesi ve aktif çamuru bozması gibi olumsuz etkileri yoktur.

Motor Performansı ve Yakıt Tüketimi

GTL yakıtının yoğunluğu daha düşük olduğu halde, bununla çalıştırılan standart dizel motorlarında yakıt tüketimi, konvensiyonal dizel yakıtı ile kıyaslanabilir düzeydedir; çünkü,

·         GTL yakıtında birim kütleye düşen enerji yoğunluğu konvensiyonal dizel yakıtından daha yüksektir; dolayısıyla, aynı enerji daha az ağırlıktaki yakıtla sağlanır,
·         Dizel motorlarının çoğu emisyon sınırlaması nedeniyle maksimum verimle çalıştırılamaz; oysa GTL yakıtlar temiz yakıtlar olduğundan motorlar yüksek verimlerde çalıştırıldıklarında bile gazları emisyon sınırlarını aşmaz.


2. metanol sentezleri

Metanolden çeşitli sentetik yakıtlar üretilir; örneğin, benzin bunlardan önemli bir tanesidir. Oktan sayısı (RON) 90-100 arasında olan süper benzin metanolün 260-410 0C sıcaklık, 300 psig basınçta zeolit tip katalizör üzerinden reaksiyona sokularak benzin hidrokarbonlarına dönüştürülmesiyle elde edilir.

n CH3OH ®  CH3 – (CH2)n – CH3 + n H2O

Metanolün 260 0C’de silikon-zeolit katalizör üzerinden geçirilmesiyle aromatik bileşikler elde edilir.

Metanol ve sentez gazından kobalt katalizörle etanol, etanolün dehidrasyonuyla da etilen elde edilir.

Önemli bir proses metanolün sabit yataklı bir katalizör (zeolit esaslı) üzerinden önce düşük molekül ağırlıklı olefinlere, bu bileşiklerin de oligomerizasyon reaksiyonlarıyla istenilen bileşiklere dönüştürülmesidir.



Şekil-7: Metanolden sentetik yakıtlar üretimi blok diyagramı.


GERİ