Anyonik Polimerizasyon; Vinil ve Dien Monomerlerinin Başlama Mekanizması (initiation mechanism of vinyl and diene monomers)

Esas monomer harcama işlemine zincir çoğalma kademesi denir ve Denklem(1) ve (2)'de verildiği gibidir. Bu reaksiyona gelmeden önce bir başlama kademesiyle büyüyen zincir anyonlarının oluşması gerekir. Anyonik polimerizasyonda kullanılan bileşiklerin en yüksek elektropozitif elementleri içermesi gerekir; örneğin, alkali metaller gibi toprak alkali metaller de uygun başlatıcılardır. Vinil ve dien monomerleri (M) için lityum alkiller en iyi başlatıcılardır.

R Li + M ¾¾® R M- Li+                                   (1)

Bu başlatıcılar hidrokarbon çözücülerde kolayca çözünürler. Ağır alkali metal bileşiklerin çözünürlükleri ise yok denecek kadar azdır. Lityum alkiller genellikle, uygun alkil klorürlerden alkali metal ayrılmasıyla elde edilirler. Reaksiyonda oluşan ve çözünmeyen lityum klorür ayrılır. Diğer alkali metallerle, özellikle sodyumla, çözünmeyen sodyum alkil ve sodyum klorür meydana gelir; ancak bunları ayırmak mümkün değildir. Alkali ve toprak alkali metaller başlatıcı olarak doğrudan kullanılabilirler; örneğin, dien moleküllerinden sentetik kauçuk 1910 yılında bu şekilde elde edilmiştir. Sodyum tuzlarıyla heterojen alkenil sodyum karışımları (NaCl ve NaOR) Alfin katalizörleri olarak bilinir. Bunlar, lityum metali veya lityum alkiller bulununcaya kadar araştırmalarda kullanılmıştır.

Anyonik polimerizasyonun çözücüsü hidrokarbonlar ve eterlerdir. Halojenli çözücüler, esterler, ketonlar ve alkoller aktif merkezlerle reaksiyona girdiklerinden uygun değillerdir. Kolaylıkla proton çekebilen çözücüler de kullanılamaz.

Dienlerin anyonik polimerizasyonunda önceleri dietil eter kullanılmıştır. Polidienler dietil eterde çözünür, ancak pek çok polimer çözünmez. Bu nedenle THF ve diğer halkalı eterler daha çok kullanılan çözücülerdir. Lityum alkiller eterlerde çözünürler, fakat çözeltileri hidrokarbon çözücülerde olduğundan daha az kararlıdır; bu nedenle eterli çözeltilerle çalışıldığında polimerizasyonların 0 0C'nin altında yapılması önerilir. Diğer alkali metallerin bileşikleri polar çözücülerde, alkali metallerle doymamış eterlerden hazırlanırlar. Tipik bir örnek, kümül metil eter ve sodyum-potasyum alaşımından elde edilen kümül potasyum bileşiğidir. Aynı zamanda oluşan alkali metal metoksit çözünmeyen bir madde olduğundan ortamdan kolaylıkla ayrılır.

Polar çözücülerde kullanılabilen en değerli başlatıcılar, polihalkalı hidrokarbonların alkali ve toprak alkali metallerle reaksiyonundan elde edilen bileşiklerdir. Oluşan radikal anyonlarında, aromatik halkanın en düşük boş p moleküler orbitalinde, alkali metallerden transfer edilmiş bir elektron bulunur; ESR deneyleriyle çiftleşmemiş bir elektronun varlığı ve aynı zamanda negatif bir yük bulunduğu saptanmıştır (•- sembolüyle gösterilen).

    (2)

Bu bileşikler sadece polar çözücülerde karalıdır, çünkü katyon ve çözücü arasında solvasyon kuvvetleri bulunur.

Yukarıdaki denge, sodyum naftalen (Np•–) gibi bileşikler için, tetrehidrofuranda sağ taraf kayar. Dietil eter gibi çözücülerde, çözücü polaritesinin azalmasıyla kayma da azalır. Denge konumu aynı zamanda aromatik hidrokarbonun elektrona olan ilgisine de bağlıdır; örneğin, difenil radikal anyonlarının oluşumu, naftalin anyonları kadar tam dağildir. Toprak alkali metal radikallerinin kararlı olabilmesi için heksametilfosforamid gibi kuvvetli solvasyon gücü olan çözücülere gereksinim vardır. Radikal anyonları, metal alkiller ve arillerden farklı olarak, bir elektron transferiyle monomerin radikal anyonunu oluşturur:

Np•– + M ¬® Np + M•–                                    (3)

Monomerin elektrona ilgisi, polihalkalı hidrokarbonlarınkinden daha azdır, bu durumda denge sola eğilimlidir. Yine de M•– nin hızla dimerleşmesi zincir başlama işleminin etkin olmasına yol açar.

2 M•– ¾® M : M                                              (4)

veya M•– bir diğer monomerle reaksiyona girer ve ürün elde edilinceye kadar işlem devam eder.

M•– + M ¾® •M : M                                       (5)
2 •M : M ¾® M : M : M : M                          (6)
e + •M : M ¾® M : M                                 (7)

a-Metilstiren veya difenil etilen için çeşitli kademelerin önemini araştıran çalışmalar yapılmıştır. Sonuçta, Np•– 'nin sistemde hızla kaybolduğu ve oligomerik bir a,w-dikarbanyon (veya bir karbanyon çifti) oluştuğu saptanmıştır. Kullanılan çözücülerde bu bileşiklerin serbest iyonlara disosiyasyonu çok düşüktür. Bu nedenle, metal alkillerden farklı olarak, polimerizasyon zincirin iki ucunda birden ilerler. Alkali metallerle doğrudan başlamasa da benzer bir yol izlenir. Burada monomerin radikal anyonları doğrudan metal yüzeyinde oluşur ve sonra reaksiyonlar Denklem (5), (6), (7)'daki gibi devam eder.

Bir diğer başlama şekli de elektrokimyasal başlamadır; deney koşullarına bağlı olarak anyonlar, katyonlar ve serbest radikaller oluşur. Solvent olarak tetrahidrofuran ve destekleyici elektrolit olarak da bir alkali metal tetrafenilborid kullanıldığında karakteristik bir anyonik polimerizasyon gözlenir. Örneğin, stiren monomeri ile çalışıldığında katot bölmesi, polimer anyonlarının absorbsiyon spektrası nedeniyle renklenir. Sistem, iki ucunda birer aktif merkez bulunan polimer moleküllerinin üretildiği elektron-transfer mekanizmalarına benzer bir davranış gösterir. Monomere her iki elektronun transferi de katotda doğrudan doğruya gerçekleşir ve bir monomer radikal anyonu meydana gelir; veya elektrolit katyonu metale indirgenir, bu da monomere bir elektron transfer eder. Anot ve katot bölmeleri poröz bir diskle ayrılarak, elektrolitin oksitlenmesiyle anotta oluşabilecek bir sonlandırıcının difüzyonu geciktirilmelidir.

Polar gruplu vinil monomerlerin polimerizasyonu lityum alkillerle başlatılır. Bu başlatıcılar akrilonitril, metakrilonitril, metil metakrilat, vinil ketonlar ve vinil pridinlerin polimerizasyonunda kullanılır, fakat polimerizasyon işlemi başlatıcının polar gruplarla yan reaksiyonlar vermesi nedeniyle karmaşıklaşır. Büyüyen zincirler için harcanan başlatıcı miktarı çok az olur. Rezonansla-kararlı olan karbanyonların (florenil tuzları gibi) veya radikal anyonların başlamasında başlatıcı verimi daha yüksektir, ancak yan reaksiyonlar hala vardır. Özellikle yüksek sıcaklıklarda, büyüyen merkezlerde yan reaksiyonlar oluşur.

Çift bağa bitişik elektron-çekici gruplar içeren monomerler, metal alkoksitler gibi zayıf bazlarla bile polimerizasyona başlarlar. Başlatıcı verimi, T > 0 0C gibi yüksek sıcaklıklarda bile düşüktür. Oluşan ürün sadece oligomerlerdir. Bu durumun nedeni aktif merkezlerin kararsız olması ve ana alkolün bir zincir transfercisi olmasıdır. Alkali metal alkoksitlerin şelatlayıcı maddelerle kompleksleştirilmesiyle başlama işlemi hızlandırılabilir; bu durumda daha düşük sıcaklıklarda bile polimerizasyon gerçekleşir. Çok kuvvetli elektron-çekici grupları bulunan vinil monomerlerinin polimerizasyonu, trialkil fosfinler veya pridin gibi yüksüz nükleofillerle yapılır. Nitroetilen, -siyanoakrilatlar, hatta akrilonitril bu tip monomerlerdir. Başlama mekanizması için aşağıda verilen model kabul edilmiştir.

R3 P + CH2 = CH NO2 ® R3 P+ CH2 C- H NO2      (8)

Bu reaksiyonu anyonda çoğalma izler. Düşük dielektrik sabitli çözücülerdeki yükler nedeniyle büyüyen bir polimerik melez iyon oluşur. Bir diğer mekanizmada, yukarıdaki reaksiyonu bir proton transferi reaksiyonu izler:

R3 P+ CH2 C- H NO2 + CH2 = CH NO2 ¾®
R3 P+ CH2 CH2 NO2 + CH2 = C- NO2        (9)

Karbanyon üzerinden çoğalma ilerler. Bu tip başlama mekanizması, akrilonitrilin trifenilfosfinle başlatılması için ileri sürülmüştür; çünkü, fosfor polimere bağlanmaz ve fosfonyum tuzu [(C6H5)3 P+ CH2 CH2 NO2] olarak geri kazanılır.


GERİ (poimer kimyası)