Anyonik Polimerizasyon; Karbanyonların Özellikleri (properties of carbanions)

En basit ve etkin karbanyonlar alkali-metal alkillerdir. Lityum alkillerin özellikleri oldukça karmaşık bir durum gösterir. Hidrokarbon solventlerde tetramerler veya heksamerler şeklinde çözünürler ve tersinir miseller oluştururlar; lityum atomlarının etrafı herbiri birden fazla lityum atomuna bağlanmış alkil gruplarıyla çevrilmiştir. Polar solventlerle, hatta gaz fazında bile bu birleşme şekli bulunur. Etillityum, etilsodyum ve metilpotasyumun kristal yapıları aydınlatılmıştır.

Lityum ve sodyum bileşikleri, moleküller arasında çoklu bağlanmalı tabaka dokusu gösterirler; sadece metil-potasyum tipik bir iyonik dokuda kristallenir. Lityum alkillerdeki bağlanma tipinin çok merkezli ve karmaşık olmasına karşın, alkillerdeki karbon-lityum bağının kısmen kovalent olduğu ve ağır alkali metallere gidildikçe iyonik özelliğin arttığı yönündeki görüş benimsenmiştir.

Fluorenil, siklopentadienil ve alkali metallerin benzilik türevleri gibi başlatıcılar ile vinil ve dien polimerizasyonlarındaki tüm büyüyen aktif merkezler diğer bir karbanyonik tanecikler sınıfını oluştururlar. Yükün delokalizasyon olasılığı, iyonik şekillerin kararlılığını artırır. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir.

Benzilik Karbanyonlar: R = alkil ise, bu yapı bir zincir başlatıcıdır; R = bir polistiril zincir ise, stiren polimerizasyonda aktif merkezdir.


Allilik Karbanyonlar: Bunlar bütadien polimerizasyonunda çoğalma merkezidir.


Metakrilat Karbanyonlar: Bu şekiller metakrilat polimerizasyonda çoğalma merkezidir.


Çok kullanılan tetrahidrofuran, tetrahidropropan ve dioksan gibi düşük dielektrik sabitli solventlerde anyonla birleşmiş bir alkali metal katyonu bulunur (yukardaki formüllerde gösterilmemiştir). Bu nedenle tanımlanan yapı serbest anyonlar değil bir iyon çifti veya anyon çiftidir. Kuvvetli katyon-çözücü solventler iyonik halin kararlılığını artırır. Yük delokalizasyonu, lokalize karbanyona benzemeyen, sp hibridleşmiş düzlem yapı yaratır; bu yapılar piramit şeklindedir. Bu hipotez benzilik, allilik ve metakrilat tipli düşük-molekül ağırlıklı karbanyonların NMR analizleriyle kanıtlanmıştır.

Kuvvetli katyon çözücü olmayan hidrokarbonlarda polimer karbanyon çiftleri birleşerek bir otosolvasyon oluştururlar. Bu olay özellikle lityum bileşiklerinde gözlenir. Bazı bilim adamları bu birleşmenin kovalent bir yapıda olduğunu ve agregatların lityum alkil bileşiklerinden oluştuğunu söylerler. Oysa benzen ve sikloheksanda yapılan stiren polimerizasyonunda ortamda Na+ ve K+ karşı iyonları bulunduğundan birleşme daha genel bir olaydır. Bu iyonlar birleşmeyi zayıflatırlar, K+ konsantrasyonu 10-4 M'dan az olduğunda ise ayrışma tamdır. Agregatların ayrışması çok az miktarda (%1-2 hacimce) tetrahidrojuran veya çok daha az karbon-şelatlayıcı diaminler (tetrametil-etilendiamin gibi) ilavesiyle artırılabilir. Birleşme, Li+ > Na+ > K+ iyon sırasına göre zayıflar. Bir atomdaki yük konsantrasyonu iyon çiftlerinin yakınlaşmasını kolaylaştırarak kuvvetli dipol-dipol etkileşimi ile katyon çözünürlüğüne karşı koyar. Tetrahidrofuran gibi polar solventlerde karbanyon çiftlerinin büyük bir kısmının aktif merkezler şeklinde olmasına karşın bir kısmı da serbest anyonlar ve katyonlara ayrılmıştır.

Ayrışma tetrahidrofuranda çok az, dioksanda çok daha az, sadece dimetilsülfoksid gibi yüksek dielektrik sabitli solventlerde ise önemli seviyelerdedir. Tablo-1'de bazı iyon çiftlerinin ayrışma sabitleri (Kdiss) verilmiştir. Yine de iyonik ayrışmanın olmadığı varsayılmaktadır, çünkü serbest anyonların monomere karşı olan aktifliği anyon çiftlerine olandan çok daha büyüktür.

Farklı anyon çiftlerinin bulunması diğer bir kararlılık yaratır. Çözeltideki delokalize karbanyonlar spektrumun UV-görünür bölgesinde bir elektronik absorbsiyon bandı verir. Bu band en yüksek dolu orbitalden en düşük boş orbitale elektronik geçişi gösterir.


Tablo-1: Monomer, Solvent ve Karşı İyonun Fonksiyonu Olarak 
İyon Çifti Disasiyasyon Sabitleri (Kdiss, 25 0C)

Monomer-Solvent
Karşı-İyon İçin Kdiss(a), M
Li+
Na+
K+
Cs+
Stiren-THF
1.9 x 10-7
1.5 x 10-7
0.7 x 10-7
4.7 x 10-9
2-vinilpridinTHF

8.3 x 10-10
2.5 x 10-9
1.05 x 10-9
Etilen oksit-THF


1.8 x 10-10
2.7 x 10-9
Propilen sülfür-THF

3 x 10-9
5.4 x 10-9

Etilen oksit-DMSO

3 x 10-4
4.7 x 10-2
9.4 x 10-2
(a)Kdiss: [katyonlar] [anyonlar] / [iyon çiftleri]

Fluorenil (Fl) tuzlarında 340-390 nm bölgesinde iki band gözlenir, bunların relatif şiddetleri solventin bileşimine ve sıcaklığa bağlıdır. İki band iki farklı iyon-çiftine aittir. Bunların bir birleşik çift olduğu kabul edilir; çiftlerden birinde katyon ve anyon birleşik haldedir ve katyonun çevresi solvatasyonla sarılmıştır. İkinci çiftte çözücü molekülleri katyonu sararak çözücü-ayırmalı bir çift oluşturmuştur.


Çözücü sözcüğü genellikle kullanılmaz; çünkü çözücü moleküllerinin solvasyon tabakaları oluşturmasına karşın, çok kuvvetli diğer katyon-sarıcı moleküller ayrı iyon çiftleri oluşturarak halkalı eter çözücünün yerini alır. Dimetilsülfoksit, heksametilfosforamid veya poliglikol dimetil eterler bu tip kuvvetli katyon-sarıcı moleküllerdir. Bu iki tip solvasyon maddeleri, bazan "sıkı" ve "gevşek" çiftler terimleriyle de tanımlanır. En güçlü katyon-sarıcı maddeler büyük moleküllü eterler ve kriptandlardır. Örneğin,


Li+ ve kriptand [211], Na+ ve kriptand [221], K+ ve kriptand [222] ile en kuvvetli kompleksler meydana gelir. Bu bileşiklerin etlileşecek çok sayıda polar grupları vardır ve özel alkali metal katyonlarını sıkıca tutabilecek şekilde halka büyüklüklerini değiştirebilirler. Bu nedenle kriptandların bulunduğu bir ortamda iyon çiftlerinin tamamı ayrılmış çiftler şekline dönüştürülür.

Fluorenil tuzları, ayrılmış çiftler oluşumuna karşı çok hassastır. Tablo-2'de yük dağılımlı bir anyon ile küçük bir katyonun birleşmesinin daha kolay olduğu görülmektedir. Büyük katyonlar polar çözücülerle daha kolaylıkla ayrılmış çiftler oluştururlar, fakat sıcaklığın düşürülmesi bunların konsantrasyonunu artırır. Kabaca, dielektrik sabiti düşük olan solventlerin ayrılmış çiftler vermesi zordur denilebilir; fakat bu özellik yegane kontrol faktörü değildir. Örneğin, dimetoksietan ve tetrahidrofuranın dielektrik sabitleri aynı olduğu halde birincisi, esnek bir molekülde iki şelatlı oksijen atomu içerdiğinden daha etkindir; şelatlı oksijen atomları katyonla yakın bir ilişki sağlarlar.


Tablo-2: Ayrı ve Bitişik İyon Çiftlerinin Çözücülerdeki Dağılımları

Solvent
Kes, [ayrı çift] / [birleşik çift]
Fl Li
Fl Na
PS Na
Fl K
Dimetoksietan, 25 0C’de
>10
~4
0.14
0.1
Tetrahidrofuran, 25 0C’de
4.6
0.05
0.002

Tetrahidrofuran, -40 0C’de

0.51
0.05

Tetrahidropiran, 25 0C’de
0.45

0.0001

Dioksan, 25 0C’de
0.01



Fl: fluorenil, PS: polistiren

Benzilik karbanyon çiftlerinin (stirenin polimerizasyonunda vardır), tetrahidrofuran ve benzeri çözücüler içinde ayrılmış çiftler oluşturma eğilimleri zayıftır. Yine de kinetik ve iletkenlik çalışmaları ortamda az miktarda bu tip çiftlerin bulunduğunu ve polimerizasyonda önemli bir rol oynadığını gösterir. Dienlerde çok düşük konsantrasyonlarda bile ayrılmış çiftlerin bulunduğu sanılmaktadır.

Özetlenirse, anyonik polimerizasyonda çoğalan aktif merkezler esas olarak iyon çiftleri şeklindedir. Çözücü, sıcaklık ve karşı iyona bağlı olarak, bu çiftler çeşitli şekillerde bulunabilirler:


Monomerin katılmasında bu şekillerden herhangi biri etkin olabilir; bunların monomer katma hızları oldukça farklıdır ve soldan sağa doğru artar. Ancak bir çözücüde bunların hepsi birden bulunmaz; polar olmayan çözücülerde soldaki iki şekil, polar çözücülerde sağdaki üç şekil hakimdir. Nadiren de olsa (R-)2 Mt+ veya R-(Mt)+2 gibi üçlü iyon agregatlarına raslanabilir. Bunlar serbest anyon veya katyonun bir iyon çifti ile birleşerek (R-Mt+)n ile (R-Mt+) arasında bir ara kademe oluşturması şeklinde açıklanır. Üçlü iyonlar yüksek tuz konsantrasyonlarında düşük-molekül ağırlıklı elektrolit çözeltilerinde görülür.



GERİ (poimer kimyası)