Anyonik Polimerizasyon; Dien Polimerlerinin Mikroyapısı (microstructure of diene polymers)

Anyonik polimerizasyon, homojen reaksiyon koşullarında, polimer yapısının kontrolüne olanak verir. Oysa, diğer sistemlerde kontrol faktörü yüzey etkileridir. 1,3-dienlerin polimerizasyonunda monomer katılması için dört olası durum vardır:

     
 Bütadien için 3,4 ve 1,2 şekli birbirlerinin aynısıdır; bunlar beraberce "vinil doymamışlığı" grubuna girer. Bütadien, 2,3-dimetilbütadien ve 1,3-pentadien gibi tüm dienler, lityum-hidrokarbon solvent sistemlerinde yüksek 1,4 polimerleri verirler. Bunlardan sadece izoprende polimerin çoğu cis şeklindedir. Diğer alkali metal türevleri, aynı koşullar altında önemli miktarda vinil doymamışlar içerir. Tüm alkali metaller ve bileşikleri, polar solventlerde (THF, dioksan, eter gibi) vinil doymamışlığı yüksek polimerler verirler. Hidrokarbon solventlerde lityum bileşikleriyle elde edilen polimer çok saftır ve vinil miktarı en yüksek seviyededir (Tablo-1).

Lityum-bazlı polimerizasyonlarda, polar olmayan koşullarda 1,4 eğilimi, lityum aktif merkezdeki uç karbona bağlanma kolaylığından dolayıdır. Bazı araştırmacılar bu bağın kovalent karakterde olduğunu savunurlarken bazıları hala iyonik yapıda fakat uç (a) karbonda lokalize olduğunu söylerler. Her iki durumda da monomerin bu konumda girdiği ve merkezi, bir 1,4 polimer birimine çevirdiği kabul edilir. Model bileşikler üzerinde yapılan NMR incelemeleri lityumun lokalize olduğunu görüşünü kuvvetlendirmektedir. Bu çalış malarda, polar solventlerde yükün dolokalizasyonunun en fazla allilik konumunda (alkali metallerle) olduğu da saptanmıştır. Bunun, karşı iyonun, a ve g konumları arasında bir ara konuma geçişiyle ilgili olduğu zannedilmektedir.
  



Tablo-1: Farklı Koşullarda Üretilen Polibütadien ve 
Poliizoprenin Mikroyapıları

Polimerizasyon Koşulları

Mikroyapı
Çözücü, Başlatıcı
M0/I0(a)
cis
trans
1,2
3,4
Bütadien, heksan, Li+, 20 0C
5x104
0.68
0.28
0.04
NA(b)
Bütadien, heksan, Li+, 20 0C
17
0.30
0.62
0.08
NA
Bütadien, THF(c), Li+, 0 0C

0.06
0.06
0.88
NA
Bütadien, THF, Li+, -78 0C

0
0.08
0.92
NA
Bütadien, THF, Na+, 0 0C

0.06
0.14
0.80
NA
Bütadien, THF, K+, -78 0C

0.05
0.28
0.67
NA
Bütadien, dietileter, Li+, 0 0C

0.08
0.19
0.75
NA
Bütadien, dietileter, K+, 0 0C

0.11
0.34
0.55
NA
İzopren, sikloheksan, Li+
 30 0C
> 5x104
0.94
0.01

0.05
İzopren, sikloheksan, Li+
 30 0C
15
0.76
0.19

0.05
İzopren, THF, Li+, 30 0C


0.12
0.29
0.59
İzopren, dietileter, Li+, 20 0C


0.35
0.13
0.52
İzopren, dietileter, K+, 20 0C


0.38
0.20
0.42
İzopren, dietileter, Cs+
 20 0C


0.52
0.16
0.32
(a)Polar olmayan çözücülerdw Li başlatıcı için mikroyapı M0/I0’a bağlıdır.
(b)NA: uygulanamaz.
(c)THF (Tetrahidrofuran) verileri sadece iyon çiftlerine aittir; bunlarda serbest anyon katkısı borid tuzu ilavesiyle engellenmiştir. Bütadien polimerizasyonunda (THF’da) elde edilen polimerin mikroyapısı sodyum iyon çiftiyle elde edilene benzer. Tetrahidrofuranda 30 0C’deki izopren polimerizasyonunda mikroyapı, bazı koşullarda, %31 1,2-, %47 3,4- ve %22 trans içerir.


Bu durum g konumunun reaktivitesini artıracağından, polar çözücülerdeki polimerlerde vinil doymamışlığının yükselmesine neden olur. Bu model mikroyapıdaki gözlemleri kalitatif olarak doğrular, ancak ağır alkali metal karşı iyonlarla delokalizasyon çok yüksek olduğundan kantitatif bakımdan yetersizdir. Örneğin polar solventlerde lityumla en yüksek vinil doymamışlığı elde edilir. Burada yük dağılımından başka, lityum katyonunun büyük solvasyonuyla oluşan sterik bloklaşma gibi diğer faktörler de önemlidir.

Yüksek 1,4 polimerlerindeki cis/trans oranının da açıklanması gerekir.  İlk yapılan çalışmalarda lityum-hidrokarbon sistemlerinden elde edilen ürünün %94-95 cis-1,4-poliizopren olduğu ileri sürülmüştür. Sentetik polimer, doğal kauçuktan farklı olarak, daima %5 kadar 3,4 yapılı bileşik içerir. Polibütadienlerde eşit oranlara yakın cis ve trans yapı bulunduğu belirtilir. Aynı koşullarda hazırlanan poliizopren, polibütadienden daha fazla cis yapı içermesine rağmen, gerçekte cis/trans oranı polimerizasyon koşullarına bağlıdır.  Monomer/başlatıcı oranı, cis-1,4 içeriği için önemli bir faktördür: bu oran büyüdükçe cis yapının oranı da büyür. Cis ve trans şekillerdeki aktif merkezlere göre hidrokarbon solventlerde trans şeklin bulunma şansı daha fazladır.
  


Karbon ve lityum arasından giren monomerler cis konfigürasyonda ise, yeni aktif merkezin konfigürasyonu da cis olur. Sol taraftaki düzen bozulmadan kalırsa oluşan aktif merkez trans şekle dönüşme eğilimindedir. Ancak yeni monomer katılma kademesi hızla gerçekleşirse bu eğilim engellenir ve bir yeni cis merkez daha üretilir. Monomer katılması sırasında cis merkezlerin polimer yapısı içinde cis-1,4, trans merkezlerin de trans-1,4 birimleri şeklinde dondurulduğu varsayılsın; oluşan polimerin mikroyapısı relatif monomer katılma hızına ve aktif merkez izomerizasyonuna bağlıdır. Monomer/başlatıcı oranının yükseltilmesi, belirli bir zaman içinde aktif merkeze eklenen monomerlerin sayısını arttırır; veya, aktif merkezin yaşam süresini kısaltır. Bu koşullarda cis aktif merkezler çoğunluktadır ve bu nedenle yüksek cis-1,4 polimerler elde edilir. Monomer katılma hızı yavaşladığında polimerde bazı trans birimler oluşur; bunun nedeni aktif merkezlerin kısmen izomerleşmesidir.

Polimerin trans içeriği bir sınıra kadar yükselebilir. Bunu belirleyen faktörler, dengedeki trans merkezlerin miktarı ve, cis ve trans merkezlere monomerin relatif katılma hızıdır. Polimerin trans içeriği trans merkezlerin denge halindeki değerine, sadece iki hız birbirine eşit olduğunda ulaşır. Bu mekanizma poliizoprenin geniş bir polimerizasyon hızı aralığında gözlenen bileşim değişikliklerini çok iyi açıklar.

Aktif merkezlerin istenilen cis-trans izomerizasyon hızları, iki birim canlı polimerlerde yapılan ölçümlerle saptanır. Monomerlerin iki tip merkeze katılma hızları ile, cis ve trans merkezlerin denge oranı da oligomerlerden hesaplanır. Polibütadiende aktif merkez izomerizasyon hızları, izoprendekinden çok fazla olduğundan, yukarıdakine benzer deyatlı çalışmalar yapılamaz; hızlar uygulanan ölçme yöntemleriyle saptanamayacak kadar yüksektir. Bütadien polimerizasyonunda trans içerikli polimerlerin daha fazla olduğu kalitatif olarak gözlenebilir. Polibütadienin mikroyapısı da monomer/başlatıcı oranıyla poliizoprendekine benzer bir değişiklik göstediğinden tanımlanan mekanizma genel bir mekanizma olarak kabul edilir.

Tetrahidrofuran gibi polar çözücülerde aktif merkezler cis şeklini tercih ederler; monomer katılma aşamasında, polar çözücülerde sıcaklığın düşürülmesi, polar olmayan çözücülerdeki monomer/başlatıcı oranının yükseltilmesindeki etkiyi gösterir; düşük sıcaklıklar izomerizasyon hızının düşük olmasını ve trans merkezlerin kararlı konsantrasyonunun artmasını sağlar.

Şekil-5'de görüldüğü gibi, polimerizasyon hızının sıcaklıktan anormal derecede etkilenmesi, bu faktör ile trans merkezlerin polimerizasyon hızının daha yüksek olmasına bağlanır. Oluşan polibütadien 1,4 bileşiğindeki trans birimlerin miktarı, düşük sıcaklıklarda lityum ve sodyum bazlı sistemler için yükselir.

Potasyum bazlı başlatıcılarla çalışıldığında oran sıcaklıkla değişmez; bu durum potasyum allilik bileşiklerinde aktif merkez izomerizasyon hızlarının çok düşük olmasından dolayıdır. Hız, Li > Na > K sırasına göre azalır. Lityum ve sodyum bazlı sistemlerde oluşan polibütadienlerde, THF'de 1,2 yapısı ağırlıklıdır, yani her iki aktif merkez de  konumuna etki etmeyi yeğler. Her iki karşı iyonla, düşük sıcaklıklarda cis-1,4 yapılarının azalmasına paralel olarak, 1,2 birimleri çoğalır. Bu durum her iki merkezin de 1,2 birimleri oluşturmayı yeğlemesine karşın, trans merkezlerin daha seçici olduğunu gösterir.

Tüm dien sistemlerinde cis ve trans merkezlerin oranı, polimerin mikroyapısında çok etkilidir.

İzopren gibi asimetrik sübstitue dienlerde 4,1 ve 1,4 aktif merkezler bulunduğundan durum karışıktır; bu merkezlerin herbiri cis ve trans şeklinde olabilir.
  


Bunların relatif konsantrasyonu monomerin katılma olan ucuna bağlıdır. Polimerdeki 4,1 ve 3,4 birimleri monomerin sadece 4,1 merkezlerin, sırasıyla a ve g konumlarına girmesiyle üretilebilir. 1,4 ve 1,2 birimleri de, benzer şekilde 1,4 merkezlerden elde edilir. 4,1 ve 1,4 birimleri, sadece zincir yönleri farklı olduğundan birbirinden ayırdedilemez; ikisine birden sadece 1,4 birimleri denilir.
  


Ancak polimerizasyon sırasında peşpeşe iki farklı aktif merkez oluştuğunda anormal bir diziliş meydana gelir (baş-baş veya kuyruk-kuyruk). Lityum-hidrokarbon çözücülü sistemler çoğunlukla 4,1 tip merkezlerin oluşumuna izin verdiklerinden, polimerlerde 1,2 birimleri yoktur ve sadece eser miktarlarda baş-baş ve kuyruk-kuyruk dizilişi gözlenir. Polar çözücülerde elde edilen poliizoprenlerde hem 1,2 ve hem de 3,4 birimlerinin varlığı iki tip merkezin de bulunduğunu gösterir. Polimerin mikroyapısında iki tip merkezin etkisini inceleyen sistematik çalışmalar halen yapılmaktadır; poliizoprenlerdeki toplam vinil birimleri içeriğinin (1,2 + 3,4), benzer koşullarda üretilen polibütadiendeki 1,2 içeriğinden fazla farklı olmadığı bilinmektedir.

Lityum alkil-başlatıcılı polimerizasyonda mikroyapının 1,4 şeklinden vinil doymamışlık şekline dönüştürülmesi için, polar olmayan ortamın tümüyle polar bir ortama çevrilmesine gerek yoktur. Yüksek vinil doymamışlıkta polimerler elde etmek için ortamda %10 THF bulunması yeterlidir. Bu durumda etkili parametre karşı iyonun bulunduğu bölgedir; tüm ortamın karakteri önemli olmaz. Mikroyapıda en etkili değişiklikler, çok az miktarlardaki kuvvetli şelatlayıcı çözücülerle yapılır; tetrametiletilendiamin ve 1,2-dipiperidinoetan gibi diaminler bu tip çözücülerdir. Bu bileşikler 1 molekül/1 lityum iyonu gibi çok az miktarlarda bile etkin mikroyapı modifierlerdir ve yüksek vinil doymamışlık içeren polimerler verirler. 1,2-Dipeperidinoetan özellikle, bütadien polimerizasyonunda çok etkindir; Tüm ortamın polar olmamasına karşın, lityuma göre 2/1 oranında kullanıldığında polimerin % 99'u 1,2 şeklindedir. Oranın 0.5'e kadar düşmesinde bile polimer 1,2 yapı ağırlıklıdır. Bu modifier izopren polimerizasyonunda daha az etkili olmasına rağmen polimerin yapısı yine de vinil ağırlıklıdır.



GERİ (poimer kimyası)