Anyonik Polimerizasyon; Blok (Yığın) Kopolimerler (bulk copolymers)

İlke olarak, A ve B farklı monomerlerinden An–Bm diblok kopolimerin ve An–Bm–An triblok kopolimerlerin elde edilmesi için anyonik polimerizasyon fevkalade bir yöntemdir. Bütadien homopolimerleri ve stiren-dien rastgele kopolimerlerinden sonra blok kopolimerler, anyonik polimerizasyonla yapılan en önemli endüstriyel ürünlerdir. Uygulanan reaksiyon koşullarında, sonlanma ve transfer reaksiyonları bulunmayan monomerler bu işleme uygundur.

Bir monomerin canlı bir polimeri başlatılır ve tümü polimerleştikten sonra ikinci monomer ilave edilir. Bu monomer birinci monomerle oluşan polimerin sonuna eklenerek bir di-blok kopolimer oluşturur. Dikkat edilecek önemli tek konu iki monomerin ilave sırasıdır; çünkü köprü (geçiş yeri) reaksiyonları seçicidir. Elektronegatif monomerlerin anyonları veya anyon çiftleri, elektronegatifliği daha az olan monomerlerin katılmasına izin vermezler.

Örneğin, stiren-metil metakrilat di-blok kopolimeri için önce stirenin polimerleştirilmesi ve sonra metil metakrilat ilavesi gerekir; metil metakrilat ilavesinden önce, akrilat monomerinin ester gruplarında reaksiyon olmaması için, bir birim difeniletilen konulması önerilir. Stirenin veya dienlerin tüm-polar monomerlerle polimerizasyonunda da aynı sıra izlenmelidir. Stiren-dien sistemlerinde de, hidrokarbon çözücülerde, polidienillityumun stiren ile reaksiyonu oldukça yavaştır; önce dien dizilerinin oluşması halinde polistiren bloklarında polidispersite gözlenir. Tersi yöntemde, karşıtı reaksiyon hızlı olduğundan sorun kalmaz.

Bazı durumlarda, doğrudan yöntemle çok bloklu polimer oluşumu imkansızdır. Pratikte, tri-blok kopolimerin yapılması yeterlidir ve blok sayısının daha fazla olmasının gereği yoktur. Triblok kopolimerler termoplastik elastomerlerin hazırlanmasında önemlidir; bunlarda sürekli bir elastomerik faz içinde plastik adacıkları oluşturulur. Herbir elastomer zincirinin iki ucu bir polistiren bölgesinde demirlemiştir. Diblok kopolimerler, hatta dien-stiren-dien triblok kopolimerleri bu kritere uymazlar; sadece stiren-dien-stiren triblok kopolimerleri uygundur. Bu tip bir tri-blok kopolimer, monomerleri sırayla polimerizasyona sokarak yapılır.  Önce canlı stiren-dien polimeri yapılır; bundaki dien miktarı istenilenin yarısı kadardır. Sonra diklorodimetilsilanla birleştirme işlemiyle stiren-dien-stiren tri-blok polimer elde edilir.

2 (stiren)n(dien)m/2 Li + (CH3)2 Si Cl2  ¾¾®
                                                    (stiren)m (dien)m (stiren)n

Bu tip işlemler iç blokun, anyonları polar olmayan monomerleri tekrar aktiflendirmeyen monomer olması durumunda bile daima kullanılır; örneğin, metil metakrilat monomeri gibi. Dış blokların bu tip monomerden oluşması halinde farklı bir işlem uygulanması gerekir. Merkez blok için, zincirin her iki ucunda aktif merkezler yaratabilen difonksiyonel bir başlatıcı kullanılmalıdır. Merkez blok, sonra monomeri katar. Propilen sülfür-a-metilstiren-propilen sülfür blok kopolimerleri bu şekilde üretilir. Difonksiyonel -metilstiren polimeri THF'de elektron transferi reaksiyonu ile yapılır.

Bu işlemelerde kullanılan hidrokardonda-çözünen difonksiyonel başlatıcılar özel olarak hazırlanır. Bunlar dien monomerlerini 1,4-mikroyapıya yönlendirirler. Bu bileşiklerin hazırlanmasındaki temel yaklaşımlardan biri, elektron-transferi reaksiyonlarının özelliğidir. Bu reaksiyonlar, anisol veya trietilamin gibi polar çözücü içeren bir hidrokarbon çözücü ortamında yapılır. Monomer polimerleşemeyen (1,1-difeniletilen gibi) veya çok az polimerleşebilen bir molekül olmalıdır. Böylece, sadece oligomerik a,w-dilityum bileşikleri meydana gelir.

Bir lityum süspansiyonunda elektron-transfer reaksiyonunu kolaylaştırmak için biraz polar çözücü koymak yararlıdır. Bunun için anisol veya trietilamin kullanılır; bu bileşikler, diğer polar maddelerden farklı olarak, az miktarda bulunduklarında dienin mikroyapısına etki etmezler. Gerçekte, başlatıcı hazırlamada fazla bir miktar kullanılabilir. Çünkü başlatıcı çözeltiler, polimerizasyonda gerekenden daha konsantre hazırlanır.

Difonksiyonel başlatıcıların diğer bir hazırlama yöntemi de iki eşdeğer miktar sekonder veya tersiyer bütillityum ile diolefinlerin reaksiyonudur. Meta-diizopropilbenzen, metilen-köprülü diizopropilbenzenler, 1,3-bis(1-fenilvinil)benzen veya köprülü difeniletilenler bu tip diolefinlerdir.



Ne yazık ki, tüm lityum alkiller ve arillerin bulunduğu hidrokarbon çözücülerde daima agregatlaşmayla karşılaşılır ve çözünmeyen dilityum bileşikleri bulunur. Çünkü molekül-arası birleşme tüm molekülleri birarada tutma eğilimindedir. Sadece, m-diizopropenilbenzen ve 1,3-bis(fenilvinil)benzenin dilityum bileşikleri, benzende orta derecede çözünürler. Ancak bunlardan birincisinin gerçekten saf bir dilityum bileşiği olduğu ve ikincisinin de bimodal molekül ağırlık dağılımlı polimerler verdiği konularında şüpheler bulunmaktadır.

Anisol veya trietilaminli ortamlarda elde edilen dilityum bileşikleri bile, başlangıçta homojen oldukları halde, bazı çalışma koşullarında çökelme eğilimindedirler; bu nedenle başlatıcıya, çözünürlüğü artıran birkaç dien birimi ilave edilir. Bütillityum-diolefin yönteminin dezavantajı, tam olarak 2/1 oranının gerçekleştirilmesi zorunluluğudur; bu ise, bu derece hassas bileşiklerle yapılması oldukça zor bir işlemdir. Bu zorluk başlangıçta fazla sek-bütillityum kullanılarak yenilir; fazlalık, çöken başlatıcının solventle yıkanmasıyla uzaklaştırılır. Çözünmeyen başlatıcılar, gerekli miktardaki monomerin ilave edilmesinden önce, bir miktar monomerle işlemlendirilerek çözeltiye çekilmelidir, aksi halde başlama yavaş olacağından polidispers bir molekül ağırlığı oluşur.

Bu yöntemle, çözünmeyen başlatıcılarla ulaşılamayan, birkaç bin molekül ağırlıklı dar dağılımlı polimerler elde edilir. Eğer maddenin şebeke yapı oluşumuna doğru bir eğilimi varsa, böyle düşük molekül ağırlıklar önemlidir. Bunlara "sıvı kauçuklar" adı verilir.

Laboratuvar çalışmaları, bu tip maddelerin yapılmasının, polar çözücülü sistemlerde bile çok zor olduğunu göstermiştir.

Stiren ve dienlerin bazı siklik monomerlerle blok kopolimerlerinin hazırlanmasında, siklik monomer ilave edilmeden önce aktif merkezlerin modofiye edilmesi gerekir. Etilen oksit, propilen sülfür veya heksametilsiklotrisiloksan için buna gereksinim olmaz, fakat laktonlar ve laktamlarla çalışıldığında karbanyon iyonlarının daha uygun maddelere dönüştürülmesi gerekir. Lakton aktif merkezlerin alkoksit iyonlarına dönüştürülmesi için etilen oksit ilave edilmesi önerilir. Laktonların çoğunun polimerizasyonu basit bir işlem değildir; bu nedenle daima saf blok kopolimerler oluşamayabilir. Laktamlar durumunda aktif merkezlerin karboksilat tuzlarına dönüştürülmesi uygundur. Laktamların polimerizasyonu değişik bir yol izler; monomerin alkali metal tuzu, polimer zinciri ucundaki siklik laktam grubu ile reaksiyona girer.

Bazı ilginç blok kopolimerler, anyonik olarak polimerleşmiş monomer dizileri içerirler. Poliolefin dizilerinin bulunduğu blok kopolimerlerin yapılması için basit bir yöntem vardır: önce normal dien içeren blok kopolimerler hazırlanır, sonra bulunan polidien bileşikleri hidrojenlendirilir. Bu yöntemle, yüksek 1,4-polibütenin blokları, az miktarda pendent etil grupları içeren polietilene dönüştürülebilir; bu gruplar polidiendeki az miktardaki 1,2 yapısından oluşur. Bloklar kristallenebilir. Lastiğimsi poliolefin dizileri isteniyorsa daha fazla miktarda 1,2 yapısı içeren dien dizilerinin hidrojenlendirilmesiyle etilen-co-1-büten dizileri oluşturulur.

Stiren-etilen-co-1-büten-stiren triblok bir polimerdir ve ticari ürün olarak yapılmaktadır. Polibütadien poliizoprenden daha kolay hidrojenlendiğinden, uygun bileşimdeki bütadien-izopren-bütadien blok kopolimerlerinin seçici olarak hidrojenlendirilmesiyle kristal şebeke bağlantılı bir termoplastik elastomer elde edilir. 1,4 ve 1,2 bloklu polibütadien blok kopolimerlerin üretimi için, polimerizasyonun ileri kademelerinde 1,2-dipeperidinoetan gibi etkili bir yapı-ayarlayıcısı ilave edilir. Toplam hidrojenlendirme yapılırsa, sert kristal polietilen bloklar ve lastiğimsi ataktik poli(1-büten) bloklar oluşur. Görüldüğü gibi çeşitli uygulamalarla değişik ürünler elde edilebilir.

Anyonik olarak polimerleşemeyen monomerler için genel uygulama sistemleri hazırlanmıştır; stiren veya dien zincirlerinin sonundaki alkali metal iyon çiftleri, polimerizasyonu katyonik, radikal veya Ziegler-Natta reaksiyonu ile başlatılabilen gruplara transfer edilir. Örneğin, THF'de, aktif merkezlerin,

 

gruplarına dönüştürülmesi ve sonra AgPF6 ilave edilmesiyle, çözücüde klasik bir katyonik polimerizasyon başlar. Bu sistem -10 0C'de canlı bir katyonik sistemdir; dolayısıyla monodispers bir diblok kopolimer oluşması beklenir. Aktif merkezlerin, zincir sonuna bağlı kurşun ve civa alkillere dönüştürülmesi, son grubun ısıl aktivasyonuyla veya tesirle serbest radikal başlamayı sağlar.

Elde edilen blok kopolimerin verimi, rakip radikal yeniden-birleşme reaksiyonlarıyla yarışma durumunda olduğundan, düşüktür ve asla kantitatif olamaz.


GERİ (poimer kimyası)