Petrol Ürünleri (petroleum products)

Petrol endüstrisi, ticari ilk sondaj kuyusunun 1859’da açılması ve iki yıl sonra da petrolden gazyağı elde edilmesiyle başlar. Petrol rafinasyonu, ilk uygulama olan basit distilasyon işleminden, bugünün karmaşık proseslerine kadar olan aşamalar yönünden değerlendirildiğinde, en büyük çabanın sağlık ve güvenlik gereksinimlerinin karşılanması ve güvenli çalışma ortamı sağlanması için harcandığı görülür.

Petrol rafinerileri çeşitli ünitelerden oluşan birer komplekstir; rafinasyon, karmaşık bir hidrokarbonlar karışımından diğer bazı karmaşık hidrokarbonlar karışımları elde etme işlemidir. Bu karmaşık yapı hakkında bir fikir edinilebilmesi için Şekil-1’de hampetrolden başlayan ve çeşitli ürünlerin elde edilmelerine kadar giden rafinasyon zinciri şematik olarak gösterilmiştir. Proseslerde alevlenebilen gazlar ve sıvı ürünler elde edilirken yüksek sıcaklıklar ve yüksek basınçlar uygulanır; gerekli tüm teçhizatın sıcaklığa, basınca, korozyona, gerilime dayanıklılıkları uzmanların denetiminde kontrol altında tutulur.

Rafineri ürünleri çeşitlidir ve değişik şekillerde gururlandırılabilir; örneğin, aşağıdaki gibi bir guruplama yapılabilir.

·         Yakıtlar
·         Yakıt olmayan ürünler
·         Petrokimyasal Hammaddeler


Şekil-1: Hampetrolden başlayan rafinasyon ve elde edilen ürünlerin akım şeması


1. YAKITLAR

LPG, benzin, jet yakıtları, gazyağı, dizel yakıtları, fuel oiller ve rafineri gazları olarak sınıflandırılabilir.

1. Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG)

LPG, doğal gaz proseslerinden ve petrol rafinerilerinden çıkan bir yan üründür; genellikle %90 propan, %2.5 bütan ve daha ağır hidrokarbonlar ile az miktarlarda etan ve propilen içeren hidrokarbonlar karışımıdır; ancak propan ve bütan oranları kullanım alanlarına ve bölgelere göre farklı olabilir. LPG kolay depolanır ve kolay taşınır, normal basınç ve sıcaklıkta gaz, orta derecelerdeki basınçlar altında sıvı haldedir.

LPG kolay alevlenebilir renksiz ve kokusuzdur; ancak herhangi bir sızıntı olması halinde tanınması için satışa sunulmadan önce rahatsız edici bir koku maddesi (merkaptanlar) ilave edilir. Havadan daha ağırdır, suyla kıyaslandığında ağırlığı suyun yarısı kadardır. Zehirli değildir, fakat teneffüs edildiğinde oksijen yokluğu nedeniyle boğulmaya sebep olur. Basınç kaldırıldığında gaz haline geçer; 1 litre sıvı LPG genleştiğinde yaklaşık olarak 250 litre gaza dönüşür.

Propan ve bütan petrol ve gaz endüstrisinde üretilen hidrokarbonlardır. Ticari propan hemen hemen tamamen propandan (C3H8) ibarettir. Ticari bütan C4H10 kapalı formülüyle gösterilen normal ve izobütan karışımıdır.

                              
Bütan –2 0C, propan –45 0C dolayında kaynar. LP gazın enerji değeri 49.8 MJ/kg, alevi 2000 0C dolayındadır. İçerdiği hidrokarbonların (propan ve bütan) oktan sayıları yüksektir (propanın research oktan sayısı ~100). LP gaz, sülfür, vanadyum ve sodyum gibi metallerle diğer sıvı yakıtlarda bulunan bazı kirlilikleri içermediğinden temiz bir yakıttır. Tablo-1’de propan, bütan ve bu iki gazın %50 oranlarındaki karışımının tipik bazı özellikleri verilmiştir.


Tablo-1: Ticari LP Gazın Tipik Özellikleri


Özellikler
Ticari Propan
Ticari Bütan
50/50 Propan +bütan
Relatif yoğunluk (sıvı), 15 0C
0.50-0.51
0.57-0.58
0.508- 0.573
Relatif yoğunluk (gaz), 15 0C, 1.atm.
1.40-1.55
1.90-2.10
1.73
Gaz hacmi (1 kg), 15 0C, 1 atm., L
537-543
406-431

Kaynama noktası, 1 atm, ~ 0C.
-45
-2

Buhar basıncı, kPa (g), 20 0C
757
172
593
Sülfür, % ağ.
eser-0.02
eser-0.02
eser-0.02
Kalori değerleri, brüt, MJ/kg
50,0
49,3
49.95
1 m3 gaz için gerekli hava, m3
24
30



Tablo-2: Motor Benzini ve Uçak Benzininin Özellikleri


Motor Benzini
Uçak Benzini
Dereceler
Test
Özellik

80
100
100LL
ASTM
Görünüş
-
kırmızı
yeşil
mavi
D 2392
Spesifik gravite, 15/15 0C
0.735
kayıt
D 1298
Buhar basıncı, 38ºC, psi, maks.
9.0
7.2
D 323
Distilasyon, % hac., 0C


D 86
    50 toplanan, maks.
121
105

    90 toplanan, maks
190
190

    SKN, 0C, maks.
221
270

Oktan sayısı (MON), min.
82
80.0
99.5
99.5
D 2699
Pb/L, maks.
yok
0.14
1.12
0.56
D 3341
Gum miktarı, mg/100 mL, maks.
5

D 381
Korozyon, 3 sa., 122 0F, maks.
1
1
D 130



2. Benzin

Benzin, yüzlerce hidrokarbonun kompleks bir karışımıdır; hidrokarbonlar parafinik, olefinik, aromatik yapıda ve farklı miktarlardadırlar.. Bir benzinin özelliklerini ve performansını bileşiminde bulunan hidrokarbonlar (ve oksijenatlar) belirler.

Motor Benzini: En önemli rafineri ürünü olan motor benzini iç yanmalı motorlarda (uçak motorları dışında) kullanılan ve kaynama aralığı 35–215 0C dolayında olan bir hidrokarbonlar karışımıdır; Benzinin önemli kalite özellikleri oktan sayısı (vuruntu önleme), uçuculuk (motorun çalışması ve buhar sıkışması) ve buhar basıncıdır (çevre kontrolü). Bu performansın karşılanması için ve ayrıca oksidasyon ve pasa karşı da koruma amacıyla benzine gerekli katkı maddeleri ilave edilir.

Uçak Benzini: Pistonlu uçak motorların geliştirilmesiyle 1940’lı yıllarda kurşun bileşikli katkı maddeleriyle harmanlanan değişik oktan sayılı uçak benzinleri (87, 100/130 ve 115/145 oktanlı) üretildi. Günümüzdeki uçak benzinleri oktan sayısı yükseltici kurşun bileşikleri içeren 80, 100, 100 LL ile kurşunsuz 82 oktanlı uçak benzinleridir (Tablo-2).

Parafinik hidrokarbonlar benzinlerin ana bileşenleridir; kararlıdırlar, havada temiz bir alevle yanarlar, oktan sayıları içerdikleri moleküllerin dallanma derecesine ve karbon atomlarının konumlarına göre değişir.

Aromatik hidrokarbonlar önceleri %40 oranında kullanıldı, daha sonra %20’nin altına kadar düşürüldü, çok toksiktir, fakat oktan sayıları oldukça yüksektir. Benzinde alkil kurşun bileşiklerinin azaltılmasıyla kaybedilen oktan sayısı bu tür hidrokarbonların oranını yükselterek karşılanır. Polinükleer aromatik bileşikler benzinde eser miktarlarda bulunur, kaynama noktaları yüksektir.

Olefinik hidrokarbonlar benzinin doymuş hidrokarbonlardan kalan kısmını oluştururlar, kararsızdırlar, havada isli bir alevle yanarlar. Alkenler, çift bağlı C-C atomları vardır, çok az miktarlarda (% birkaç) kullanılır, reaktiftirler, toksiktirler, fakat oktan sayıları yüksektir. Alkinler: C-C üçlü bağları vardır, iyi rafine edilmemiş benzinde eser miktarlarda bulunur. Benzindeki olefinlerin artması eksoz VOC (Uçucu Organik Maddeler) emisyonlarını azaltır, çünkü, olefinler benzinin bileşimindeki diğer tüm hidrokarbonlardan daha kolay ve daha tam yanar. Olefinlerin bu olumlu özelliğinin yanında eksoz gazlarında NOx leri artırma ve buharlaşma emisyonlarında ozon oluşumuna yolaçan olefin emisyonuna neden olma  gibi bir dezavantajı da vardır. Benzin formülasyonlarında olefinlerin düşük olması hedeflenir.

Benzinde bulunan bazı hidrokarbonlar, aşağıda formülleri verilen bileşiklerdir:

          
               
      
 Bir molekülün büyüklüğünü karakterize eden en belirli özellik “molekül ağırlığı”dır; bir hidrokarbon için, alternatif bir yöntem moleküler yapısındaki karbon sayısıdır. Örneğin, bütanın molekül ağırlığı 58 g/g-mol, karbon sayısı 4, benzenin molekül ağırlığı 78 g/g-mol, karbon sayısı 6 dır.

Şekil-2’de iki farklı bileşimde (A ve B) kurşunsuz benzinin C4 den C12 ye kadar C sayısı dağılımı görülmektedir; A’da C5, B’de C8 karbonlu bileşikler ağırlıktadır. Ortalama karbon sayıları hesaplandığında A için C6.9, B için C7.1 bulunur. Benzinin ortalama molekül ağırlığı 92-95 aralığındadır. Şekil-3’te görüldüğü gibi, toplam karbon dağılımı, distilasyon profili ile paralellik içindedir.

Oktan sayısı da hidrokarbon yapısının etkili olduğu bir özelliktir; aynı karbon sayılı, fakat farklı hidrokarbon sınıflarından olan bileşiklerin oktan sayıları da farklıdır. Tablo-3’de 6 ve 8 karbonlu dörder bileşiğin yapıları ve oktan sayıları (RON) verilmiştir. Aynı hidrokarbonun farklı izomerlerinin oktan sayıları da farklıdır. İzooktanın (2,2,4-trimetilpentan) RON değeri 100 kabul edildiğinde n-oktanın sıfırdan daha düşüktür.

Şekil-2: Kurşunsuz benzin A ve B’nin karbon sayısı dağılımı eğrileri



Şekil-3: Kurşunsuz benzin A ve B ’nin distilasyon profili ve
karbon sayısı dağılımı eğrileri


Tablo-3: Bazı Hidrokarbonlar, İzomerleri ve 
RON Değerleri



Benzinde, hidrokarbonlardan başka, %0.1’den az sülfür, nitrojen ve oksijenli bileşikler de vardır. Bu bileşikler karbon ve hidrojen içermelerine karşın hidrokarbon değildirler; petrolün yapısından kaynaklandığı gibi, rafinasyonla uzaklaştırılmalarına rağmen yine de proseslerde oluşabilen bileşiklerdir.

3. Jet Yakıtları

Jet yakıtındaki hidrokarbonların hemen hepsi parafin, naften veya aromatik yapıdadır. Aynı tipteki jet yakıtlarının değişik bazı özellikleri, bu üç gruptaki hidrokarbonların farklı oranlarda bulunmasından ileri gelir; bu farklılıklar yakıtın özelliklerini ve bir türbin motorundaki performansını etkiler. Jet yakıtlarına bazı katkı maddeleri ilave edilir; metal deaktivatör, buzlanma önleyici, yağlayıcı, biyosid, termal stabilizörler gibi.

Monosiklik ve disiklik aromatik bileşiklerin miktarı distilasyon değerleriyle sınırlandırılmıştır. Jet A ve Jet A1’de toplam aromatik bileşikler %25 (hacimce) ve toplam naftalinler %3.0 maksimum değerleriyle sınırlandırılmıştır. Heteroatomlu bileşikler de, özellikle sülfürlü bileşikler şartname değerleriyle kontrol altında tutulur, nitrojenli bileşikler ise sadece eser miktarda bulunur.

Ticari Jet yakıtlarının çoğunun baz hidrokarbonlar bileşimi gazyağıyla hemen hemen aynıdır; şartnamelerdeki en önemli farklılık sülfür ve aromatik bileşiklerin gaz yağındakinden daha düşük olmasıdır. Diğer ticari ve askeri jet yakıtları ‘wide –cut’ tip yakıtlardır; bunlar gazyağının daha düşük kaynama aralıklı akımlarla (straight-run nafta gibi) karıştırılmasıyla üretilir dolayısıyla uçuculukları daha yüksektir (Tablo-4).

Jet yakıtı karışımındaki maddelerin molekül ağırlıkları ve karbon sayıları bazı özelliklerle sınırlandırılır; bunlar, distilasyon, donma noktası, bazen naftalin ve islenme noktası değerleridir.

Tablo-4: Bazı Jet Yakıtlarının Özellikleri ve 
Bileşimleri

Özellik ve Bileşim
Ticari Jet A (gazyağı)
Askeri Jet yakıtları
JP-4
(wide cut)
IP-5
(gazyağı)
Gravite, API
42.3
54.8
41.0
Kaynama aralığı, °C
170-300
48-270
150-290
Doymuş hidrokarbonlar, % hac.
80.7
88.4
81.1
Aromatikler, % hac.
15.8
10.8
16.5
Olefinler, % hac.
1.8
0.8
1.4
Sülfür, % hac.
0.035
0.018
0.020


Aşağıda jet Yakıtında bulunan bazı hidrokarbonlar verilmiştir.



Hidrokarbon Füze Yakıtları

Hidrokarbon füze yakıtları JP-9 ve JP-10 uçaktan atılan füzeler için özel olarak geliştirilmiş yakıtlardır, çok pahalıdır ve fiyatın önemli olmadığı özel koşullar için gereken miktarlarda üretilir. JP-10 ekzo-tetrahidro-di-siklopentadien, JP-9 ise aşağıda formülleri ve adları verileni üç bileşiğin karışımıdır.
        
İstenilen özellikler maksimum volumetrik enerji içeriği, temiz yanma ve iyi düşük-sıcaklık performansıdır; bu gereksinimleri karşılamak için yüksek yoğunluklu saf naften hidrokarbonlar veya bunların karışımları kullanılır.

Jet Yakıtının Kararsızlığı

Termal stabilite jet yakıtının önemli bir özelliğidir; kararsız bir yakıtta peroksitler, hidroperoksitler, çözünür gum ve çözünmeyen maddeler veya kritik malzemelerin üzerlerini kaplayan partiküller oluşur.

Jet yakıtının kararsızlığı ile ilgili kimyasal reaksiyonlar fazla aydınlatılamamıştır. Kararsızlığa, yakıtta bulunan çok düşüş konsantrasyonlardaki (ppm seviyelerinde) bazı nitrojen ve/veya sülfürlü bileşikler, organik asitler ve reaktif olefinlerin neden olduğu ve reaksiyonların çok-kademeli oksidasyon reaksiyonları olduğu düşünülmektedir. Oksidasyon reaksiyonlarında ortamda bulunabilecek bazı çözünmüş metaller, özellikle bakır katalizör etkisi gösterir.

4. Gazyağı

Gazyağının bileşiminde %70’den fazla dallanmış ve düz zincirli parafinler ile naftenler bulunur; aromatik hidrokarbonlar, çoğunluğu alkil benzenler ve alkil naftalinler olmak üzere %25’in altındadır. Olefinlerin miktarı normal olarak %5’i geçmez.

Gazyağı hampetrolün atmosferik distilasyonunda elde edilen ürünlerden C5-C25 karbon sayılı hidrokarbonlar içeren ‘Orta Distilatlar’ sınıfına girer; az farklılıklarla gazyağı, stoddart solvent, bazı jet yakıtları, dizel yakıtı ve hafif fuel oilleri kapsar. Örneğin, dizel yakıtı No.1 ve gazyağının özellikleri gazyağının kaynama aralığının daha geniş olması dışında hemen hemen aynıdır, örneğin, jet yakıtlarından Jet A-1 %1 kadar katkı maddeleri içeren gazyağıdır.

5. Dizel Yakıtları

Dizel yakıtı ham petrolden elde edilir. Tüm ham petroller parafinik, naftenik ve aromatik hidrokarbonlardan oluşur. Her hidrokarbon sınıfı kendi içinde geniş bir molekül ağırlığı dağılımı içerir.

Normal parafinlerin setan sayıları çok yüksektir, ancak düşük-sıcaklıkta akışkanlık özellikleri iyi değildir ve volumetrik ısı değerleri düşüktür. (Tablo-5)

Aromatik bileşikler düşük-sıcaklık özellikleri ve volumetrik ısı değerleri çok iyidir, buna karşın setan sayıları çok düşüktür. İzoparafinler ve naftenlerin bu özellikleri, normal parafinler ve aromatikler arasındadır.

Dizel yakıtı No.1 (gazyağı) hampetrolün atmosferik distilasyonundan çekilen orta fraksiyonun hafifleridir. Bu yakıt C9-C16 arasında karbon içeren hidrokarbonlar karışımıdır; kaynama aralığı 260-570 0F, yoğunluğu 0.81 g/cm3 tür, buharlaştırıcı tip beklerde kullanılır

Dizel yakıtı No. 2, No.1’den biraz daha ağır bileşenler içerir (C9-C24), kaynama aralığı 320-680 0F, yoğunluğu 0.82-0.86 g/cm3 tür. Straight run distilat ve katalitik olarak parçalanmış akımların karışımıdır; bunlar, straight-run orta distilat, sülfürü giderilmiş orta distilat, hafif katalitik ve termal proseslerle parçalanmış (krak) distilatlardır. No.2 yakıtı genellikle atomize tip beklerde kullanılır.

Tablo-5: Dizel Yakıtları No.1 ve No.2’nin
Özellikleri

Özellik
No.1
No.2
Test ASTM*
API gravite, maks.
43
39
D 287
Alevlenme noktası, 0C, min.
38
52
D 93
Distilasyon, % hac., 0C, maks.


D 86
    90 toplanan
288
338

Viskozite, 40 0C
1.3-2.4
1.9-4.1
D 445
Setan sayısı, min.
40
40
D 613
Oksidasyon stabilitesi, mg/L, maks.
15
15
D 2274
Korozyon, Cu, 3sa. 50 0C, maks.
No. 3
No. 3
D 130
Su ve tortu, %hac. maks.
0.05
0.05
D 2709, 1796
Sülfür, % ağ. maks.
0.50
0.50
D 2622
Karbon kalıntısı, son %10’da, maks.
0.15
0.35
D 524
Kül, %ağ. maks.
0.01
0.01
D 482


Bir dizel yakıtı No. 1 ve No.2’nin bileşimi aşağıda verilmiştir (% hacimce).

Hidrokarbon tipi
No.1
No. 2
Hidrokarbon tipi
No.1
No. 2
Parafinik
50.5
55
Olefinik 
-
5
Naftenik
30.9
12
Kalıntı
-
4
Aromatik
18.6
24




Aşağıda, tipik bir dizel yakıtında bulunan hidrokarbon tiplerinin kimyasal formülleri verilmiştir.


Şekil-4, No.2D dizel yakıtının karbon sayısı dağılımını göstermektedir. Dizel yakıtı, çoğu 9-24 karbon içeren ve temel olarak parafinik, naftenik ve aromatik yapılı binlerce bileşiğin karışımıdır. Bu üç hidrokarbon grubu farklı fiziksel ve kimyasal özelliklerdedir ve her bir dizel yakıtında değişik oranlarda bulunurlar; bu da bir dizel yakıtının diğerinden farklı olmasına, dolayısıyla yakıtın özelliklerine ve motor performansına yansır.

Şekil-4: Tipik karbon sayısı dağılımı (No.2 dizel yakıtı)


Dizel Yakıtının Kararsızlığı

Dizel yakıtı atmosferdeki oksijenle uzun süre temas ettiğinde bir miktar vernik ve karbonlu kalıntılar oluşur; yani bazı gerekli katkı maddeleri içermeyen dizel yakıtı kararsızdır.

Bir karışımın kararsızlığı, çoğunlukla bazı moleküllerin, çözünürlüğü az olan veya çözünmeyen daha büyük molekül ağırlıklı maddelere dönüşmesinden kaynaklanır; bunlar bazı nitrojenli ve/veya sülfürlü bileşikler, organik asitler ve reaktif olefinlerdir. Dönüşüm prosesi bu tip maddelerin oksitlenmesiyle olur. Yakıtın içerdiği bazı çözünmüş metaller, özellikle de bakır, oksidasyon katalizörü işlevi yaparak reaksiyonları hızlandırır.

Çözünmeyen maddeler, asitle katalizlenmiş ortamda fenalenonlar ve indollerin kompleks indolilfenalen tuzlarına dönüşmesiyle oluşurlar.

Fenalenonler bazı reaktif olefinlerin oksidasyonuyla, indoller, dizel yakıtında bulunan bazı komponentlerden doğal olarak meydana gelirler. Organik asitler yakıtın içinde bulunabileceği gibi, merkaptanların sülfonik asitlere oksidasyonuyla da oluşabilir. Bu mekanizma çeşitli şekillerde engellenebilir; örneğin, yakıt harmanında asidik bileşikleri gidermek, hidrotreating prosesiyle oksitlenmeye yatkın bileşikleri temizlemek, veya yakıta antioksidan veya bazik stabilizör katkı maddeleri ilave etmek gibi.

Setan sayısı yükseltici 2-etilheksil nitrat (EHN) maddesi de dizel yakıtının kararsızlığını artırır; Çünkü EHN maddesinin parçalanması, yüksek molekül ağırlıklı bileşenlerin oluşmasını kolaylaştırır.

Setan Sayısı

Dizel yakıtının önemli özelliklerinden biri, yakıtın tam yanmasını ve dolayısıyla motorun kolay çalışmasını tanımlayan “setan sayısı”dır. Dizel motorunda, piston sıkıştırma basıncı, ortam sıcaklığı veya soğutucu sıcaklığı gibi değişkenlerin düşük olması sonucu, sıkıştırma sıcaklığı da azalacağından, motorun kolay çalışması ve yakıtın tam yanması için yüksek setan sayısına gerek olur; tam yanma olmazsa eksozdan duman şeklinde yakıt atılır. Modern dizel motorlarında bu değerin en az 40 olması istenir.

6. Fuel Oiller

a. Distilat Fuel Oiller

Ağır gaz oil (distilat fuel oiller), endüstriyel yakıt olarak ve bazı ürünlerin elde edilmesinde ham madde (başlangıç maddesi) olarak kullanılır. Uzun zincirli (20-70 karbon atomlu) alkanlar, sikloalkanlar ve aromatik hidrokarbonlar içerir, kaynama aralığı 380-540 0C.

b. Ağır Fuel Oil (Kalıntılar)

Bu gruptaki ürünler distilasyon kalıntılarıdır; yoğunlukları > 900 kg/l, alevlenme noktaları >50 0C ve 80 0C’deki kinematik viskoziteleri 10 cSt’dan büyüktür.

Kalıntı yakıtların bileşimini tanımlamak zordur; çünkü, işlenen hampetrolün menşeine ve petrol ürünlerinin üretim proseslerine bağlıdır. Yine de proses dip ürünlerindeki temel bileşenlere göre kalıntı yakıtların bileşimi ile ilgili yaklaşık bir bilgi edinilebilir.

Kalıntı bir yakıtın başlıca bileşeni asfaltenler, reçineler ve sıvı hidrokarbonlardır. Asfaltenler yüksek molekül ağırlıklı ve karbon/hidrojen oranı çok yüksek olan hidrokarbonlardır, karmaşık yapıları az miktarlarda diğer elementleri de içerir, yakıtta miseller şeklinde bulunduğu düşünülmektedir.

Reçineler düşük molekül ağırlıklı asfaltenler gibi düşünülebilir; bunlar moleküler dispersiyonla gerçek çözeltiler oluşturmaya yatkın bileşiklerdir. Sıvı hidrokarbon ortamındaki reçinelere “maltenler” denir. Sıvı hidrokarbonların C/H oranı ve molekül ağırlıkları reçinelerde daha düşüktür, dolayısıyla diğer bileşenler için solvent görevi yapar.

Tablo-6: Fuel OillerinÖzellikleri

Özellik
No. 1
No. 2
No. 4
No. 5 Hafif
No. 5 Ağır
No. 6
Spesifik gravite, 60/60°F
0.8499
0.8762
...
...
...
...
API gravite, maks.
35 min.
30 min.
...
...
...
...
Alev. noktası, 0C, min.
38
38
55
55
55
60
Akma noktası, ºC, maks.
-18
-6
-6
...
...
...
Distilasyon, % hac., 0C






    90 toplanan, (maks.)
288
282-338
...
...
...
...
Viskozite, Kin. CSt, 38 0C
                               50 0C
1.4-2.2
...
2.0-3.6
...
5.8-26.6
...
>26.4-65
...
>65-194
42-81
-
>92-638
Korozyon, Cu, 50 0C, maks.
No. 3
No. 3
...
...
...
...
Su ve tortu, %hac. maks.
0.05
0.05




Sülfür, % ağ. maks.
0.5
0.5
...
...
...
...
Karbon kalıntısı, son %10’da, maks.
0.15
0.35
...
...
...
...
Kül, %ağ. maks.
...
...
0.10
0.10
0.10
kayıt


Bu varsayımlardan hareketle kalıntı bir yakıtın bileşiminin aşağıda belirtilen üç elemandan meydana geldiği söylenebilir:

·         Dispers faz; asfaltenler ve yüksek molekül ağılıklı reçinelerle oluşan karmaşık yapılı kompleksler
·         Miseller, sıvı hidrokarbonlar,
·         Sürekli faz veya miseller arası faz; düşük molekül ağırlıklı maltenler (reçineler), olarak

Bu durumda miselin merkezinden sürekli faza doğru gidildiğinde, Şekil-5‘deki şemada gösterildiği gibi, genel bir karbon/hidrojen oranı ve molekül ağırlığı azalması vardır. Hipotetik (nazari) bölgeler ayrı ayrı belirtilmiş olmasına rağmen gerçekte bunlar birbiri içine girmiştir, dolayısıyla misel ve misel-arası fazla arasında boşluk yoktur. Şekil-5‘deki koşullarda sistem denge halindedir ve miseller sistem içinde kolloidal olarak dağılmışlardır. Yakıta parafinik bir seyreltici ilave edildiğinde maltenin C/H oranı ve asfalten üzerinde tutulmuş olan reçine moleküllerinden bir kısmı sürekli faza geçer; dolayısıyla asfaltenlerin reçinelerle sarılmış halde izolasyonu bozulur ve çamurumsu  ayrılma ve çökelme olur.

Distilat yakıtlar kendilerine özgü standart bir kodlama (veya numaralandırma) sistemiyle adlandırılır; ancak, özellikle ara yakıtlar (AY veya IF) ile kalıntı yakıtlar bazı standartlarda ve ekipman üretici firmalarca viskoziteleri belirtilerek tanımlanır.


Şekil-5: Kalıntı yakıtın yapısı

7. Rafineri Gazları

Hampetrolün distilasyonu veya rafineri ünitelerindeki işlemler sırasında çıkan ve yoğunlaşmayan gazlardır; çoğunlukla hidrojen, metan, etan ve olefinler içerir.


2. YAKIT OLMAYAN ÜRÜNLER

1. Yağlama Yağları
2. Petrol Koku
3. Bitüm (Asfalt, Yol Yağı)
4. Parafin Vakslar
5. Solventler

1. Yağlama Yağları

Baz yağlar distilat veya kalıntıdan üretilen hidrokarbonlar karışımıdır; en ince (viskozitesi en düşük) spindle oilden başlayarak en kalın baz olan silindir stoklara kadar değişik viskozite aralıklarında üretilir. Yapısal olarak uzun zincirli (20-50 karbon atomlu) alkanlar, sikloalkanlar ve aromatik hidrokarbonlar içerir, kaynama aralığı 300 0C’den başlayarak artar. Baz yağlar motor yağları, gresler ve diğer yağlama yağlarının elde edilmesinde kullanılır, Yağlama yağları baz stokları, özel proseslerle elde edilir. Baz stoklara, üretilecek yağın özelliklerine göre, (motor yağları, endüstriyel gresler, yağlayıcılar ve kesme yağları gibi) emülsiyon önleyici, antioksidanlar ve viskozite düzenleyiciler gibi katkı maddeleri ilave edilir. Yağlama yağları baz stokları için en kritik kalite özelliği yüksek viskozite indeksidir; bu özellik değişen sıcaklık koşullarında en iyi değişmez akışkanlılığı sağlar.

Petrol esaslı baz yağlar 14 - 40+ karbon sayılı çeşitli hidrokarbon tipleri içerirler; bunlar,

·         Parafinik bileşikler; normal (düz zincirli) ve izo (dallanmış ) parafinler
·         Naftenik bileşikler; parafinik yan zincirli bir veya daha fazla doymuş halkalı yapılar
·         Aromatik bileşikler; parafinik yan zincirleri olan doymamış karbon halkalı bileşiklerdir

Baz stok üretim teknolojileri son yıllarda pek çok nedenlerle değişmiştir. Baz stokların bileşimleri, fiziksel ve kimyasal özellikleri, işlenen hampetrolün kaynağına ve üretimlerinde uygulanan proseslere göre değişir. Bileşimdeki değişiklikler çok az seviyelerde olsa bile üretilen yağlama yağının performansında etkili olur. En çok tercih edilen ham petrol türü, fazla miktarlarda vaks molekülleri içermesine karşın, yüksek viskozite indeksine sahip olan parafinik ham petrollerdir. Petrol bazlı yağlama yağı stokları, parafinik ve naftenik olmak üzere ikiye ayrılır.

Parafinik bazlar iki türdür; ince, yani düşük kaynama noktalı fraksiyonlar içeren dolayısıyla viskoziteleri düşük olan nötral stoklar ve yüksek viskoziteli bright stoklar. Parafinik yağların viskoziteleri, genellikle sıcaklık değişimlerine karşı daha kararlıdır, yani bunlar yüksek viskozite indeksli (VI>95) yağlardır, oksidasyon stabiliteleri çok iyidir ve reaktif değildirler, fakat ısı altında vernikleşir ve sert kalıntılar oluştururlar.

Naftenik baz yağ stokları da viskozitelerine göre nötral ve bright stoklar olarak ayrılır. Bunların viskozite indeksleri düşüktür (VI =: 40-80), fakat düşük sıcaklıklarda çalışma performansı daha yüksek, vaks miktarı az (akma noktaları düşüktür) ve daha iyi çözücülük özelliğine (düşük anilin noktası) sahiptir. Naftenik yağların akma noktaları ve çözücü özellikleri parafinik yağlara göre daha üstündür; düşük sıcaklık uygulamalarında, hidrolik, refrijenerasyon, kauçuk işleme, metal işleme ve silinidir yağları ile gres üretimlerinde uygundur.

Endüstride kullanılan yağların çoğu parafinik yapılı baz stoklardan üretilir. Orta ve düşük viskozite indeksinin önemli olmadığı hallerde naftenik baz yağlar tercih edilir. Ayrıca, bazı yağlama yağları istenilen özelliklere göre parafinik ve naftenik stokların belirlenmiş harmanlanmasıyla hazırlanır.

Bazı parafinik hidrokarbonlar:

      
Bazı naftenik hidrokarbonlar:

           

Bazı aromatik hidrokarbonlar:

          
Tablo-7: Solvent Nötral 90, 150, 350, 500 Baz 
Yağlarının Özellikleri



Baz Yağlar
Metot
Özellik
SN 90
SN 150
SN 350
SN 500
ASTM
Yoğunluk, 15ºC, kg/m3
0.865*
0.875*
0.880*
0.885*
D 1298
Renk, maks.
1
1
2
2. 5
D 1500
Alevlenme noktası, 0C, min.
177
190
220
230
D 92
Akma noktası, 0C, maks.
-9
-6
-6
-6
D 97
Viskozite, cSt., 40 0C
20*
38*
75*
96*
D 445
                       100 0C
3.5-4.5
4.6-5.6
8.3-9.3
10.2-11.5

Viskozite indeks, min.
100
100
95
95
D 2270
Karbon kalıntı, %ağ., maks.
0.05*
0.06*
0.06*
0.06*
D 189
Korozyon, 100ºC, maks.
1A
1A
1A
yok*
D 130
Asitlik, mg KOH/g, maks.
0.05
0.05
0.05
0.05
D 664
Demülsibilite
geçer*
geçer*
geçer*
geçer*
D 1401
Sülfür, % ağ., maks.
0.15-0.6
0.15-0.6
0.15-0.6
0.7*
D 1552
Köpük, ml
yok*
yok
yok*
yok*
D- 892


2. Petrol Koku

Petrol koku siyah ve katı kalıntıdır, koklaştırma gibi ünitelerde kalıtı akımlar, katran ve ziftin krakingi ve karbonlaştırılmasıyla elde edilir; %90-95 karbondur ve kül miktarı çok düşüktür. Petrol koku çelik endüstrisinde kok fırınları hammaddesi olarak kullanılır, ayrıca ısıtmada, elektrot üretiminde ve kimyasal madde üretiminde kullanılır. Petrol kokunun iki önemli türü ‘green’ kok ve ‘kalsine’ koktur; ayrıca bazı proseslerde katalizör üzerinde biriken ve genellikle rafineride yakıt olarak yakılan ‘katalist’ koku da vardır.

3. Bitüm (Asfalt, Yol Yağı)

Bitüm hampetrolün rafinasyonunda vakum distilasyon kalıntısı olarak elde edilir; katı, yarı-katı veya kolloidal yapılı viskoz hidrokarbonlardır, rengi kahverenginden siyaha kadar değişir.

4. Parafin Vakslar

Genel formülleri CnH2n+2 olan yüksek molekül ağırlıklı doymuş alifatik hidrokarbonlar grubu parafin vakslar olarak tanımlanır. Bu ürünler yağlama yağları baz stokları devaksing prosesi sırasında çıkar; karbon sayıları 12’den daha büyüktür ve kristalin yapıdadırlar. Parafin vakslar renksiz ve kokusuzdur, erime noktaları 45 0C’nin üstündedir.

5. Solventler (Whıte Spırıt)

Kaynama aralığı genellikle135-200 0C olan rafine distilat ara ürünlerdir; ancak endüstriyel amaçlı üretimlerde genellikle 30-200 0C arasındaki fraksiyonlar tercih edilir.


3. PETROKİMYASAL HAMMADDELER

Hampetrolden elde edilen ve petrokimya sanayiinde hammadde olarak kullanılan temel ürünler arasında, etan, propan, bütan, doğal benzin, kondensat, gaz oil ve nafta sayılabilir.

Hampetrol ve doğal gazın kuyulardan çıkarılmasıyla başlayan ve petrokimyasal proseslerle binlerce ürün olarak topluma ulaşan serüvenin doğal gaz, rafineri, petrokimya entegrasyonu Şekil-6’daki gibi bir diyagramla tanımlanabilir. Bu ürünlerin kimyasal yapıları ve özellikleri konularına daha önceki kısımlarda değinilmiştir.


Şekil-6: Doğal gaz fabrikası, rafineri ve petrokimya kompleksinin basit bir entegrasyon şeması


Her kuyunun çalıştırılma masrafları hemen hemen sabit olduğundan bu gibi durumlarda üretilen her varil için harcanan para artar ve bu değer Pazar fiyatına eşit olduğunda ‘ekonomik sınır’a erişilmiştir olacağından üretim durdurulur.

Konvensiyonal petrol rezervlerinden çıkarılan ürün doğal halde akışkandır, seyreltilmeden pompalanabilir ve standart üretim teknikleri dışında yöntemlere gerek olmaz; dolayısıyla ekonomik yönden olumlu rezervlerdir.

Konvensiyonal olmayan petrol rezervleri ise türüne göre değişen oranlarda daha fazla üretim harcaması gerektirir; bu rezervler üç genel grupta toplanabilir.

1. Ağır Yağlar: Bu tür kaynaklar, konvensiyonal rezervlerden alınan hampetrole benzerler, farkı daha kalın olmaları, daha fazla sülfür ve ağır metal kirlilikleri içermeleridir. İstenmeyen bu özellikler nedeniyle rafinasyon kademeleri daha fazladır ve dolayısıyla pahalıdır. Örneğin 1.2 trilyon varil dolayındaki Venezüella Orinoco rezervleri bu tür rezervlerdir.

2. Katran Kumları: Bu tür rezervlerden petrolün elde edilmesi yüzey kazısı, mayınlama veya uygun bir toplama yöntemiyle yapılır. Üretim giderleri çok fazla olan bu tür yataklara en iyi bilinen örnek Kanada’daki Athabasca katran kumlarıdır; tahmin edilen rezervler 1.8 trilyon varil dolayındadır.

3. Yağ Şeyller: Bu tür yataklardan alınan kaynaklarda da konvensiyonal petrol yataklarından çıkarılan hampetrole kıyasla çok daha fazla rafinasyona ve suya gerek vardır.

Her devlet topraklarındaki ‘toplam petrol kaynaklarını bilmek ister; bunlar, mevcut rezervler, diğer keşfedilmiş kaynaklar ve gelecekte keşfedilebilecek potansiyel rezervlerdir .Bu nedenle tüm kaynak miktarlarını kapsayan bir sınıflandırma sistemine gereksinim vardır. Böyle bir sistem milli kaynakların saptanmasında hayati bir öneme sahiptir ve zaman içinde periyodik olarak güncelleştirilmelidir. gerekir.

Sistem her devletin veya bölgenin özelliklerine göre tanımlanmalı, aynı zamanda da Uluslar arası Organizasyonlarca değerlendirilebilecek temelde hazırlanmalıdır.

Bu tip bir sınıflandırma sisteminde önemli kriterler aşağıdaki verilerde oluşabilir.

·         Petrol kaynağı alanının bir bütün olarak değerlendirilmesi,
·         Kaynaklar ve hidrokarbon birikimlerinin tanımlanmış şartnamelere uygun olarak sıralanması,
·         Keşif, geliştirme ve üretim aşamalarını kapsayan çalışmaların her aşamasında alınan önerilen işler ve alınan kararlar,
·         Uzun vadeli bir petrol çalışma programı hazırlanması,
·         Petrol çalışma programının diğer endüstri kollarına etkisinin değerlendirilmesi.

İyi hazırlanmış bir petrol kaynakları sınıflandırma sistemi sadece konuyla ilişkili teknik elemanlarca değil, finans kuruluşları, analistler ve politikacılarca da anlaşılır olmalıdır. Petrol kaynakları ve rezervlerin nasıl sınıflandırılması gerektiği, jeofizikçiler, petrol mühendisleri ve kaynak ekonomistleri arasında son 30-40 yıldır kapsamlı bir şekilde tartışılmaktadır. Bu gibi sınıflandırmalarda değişkenlerin fazlalığı tüm kuruluşların (devlet kuruluşları, uluslar arası organizasyonlar, petrol şirketleri gibi) tek bir sistemde uzlaşmalarını zorlaştırdığından çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır.