Dönüşüm Prosesleri (conversion
processes)





1 Parçalanma (Dekompozisyon) Prosesleri


Hampetrolün basit distilasyonuyla çıkan ürünler gerek miktar ve gerekse tür olarak pazar gereksinimlerini karşılayamaz; bu nedenle, ilave rafineri prosesleriyle hidrokarbonların moleküler yapıları değiştirilerek istenilen ürün karışımları elde edilir. Bu proseslerden kraking ağır ve yüksek kaynama noktalı petrol fraksiyonlarını, daha değerli ürünlere (benzin, fuel oiller ve gaz oiller gibi) dönüştürmek için uygulanan parçalama veya kırma prosesidir. İki temel parçalanma prosesi vardır, Isı ve basınç uygulanan termal (ısıl) kraking ve Katalizör varlığında yapılan katalitik kraking prosesleri.

Katalitik kraking iki genel sınıflamaya tabi tutulabilir, Gaz oil moleküllerinin birincil parçalanması, parçalanmış ürünlerin ikincil şekillenmesi ve yeniden parçalanması. Katalitik kraking prosesinin termal kraking prosesinden farklılıkları; reaksiyonda katalizör kullanılması, düşük sıcaklık, düşük basınç, daha fazla esneklik ve reaksiyon mekanizmasının iyonik olmamasıdır (Şekil-1). Termal kraking ve katalitik kraking proseslerinden çıkan ürünlerin dağılımı farklıdır; çünkü bu iki proses farklı mekanizmalar üzerinden yürür (Tablo).


Şekil-1:Termal ve katalitik kraking proseslerinde ürün dağılımları


Tablo: Termal ve katalitik kraking ürünlerin
kıyaslanması

Hidrokarbon Tipi
Termal Kraking
Katalitik Kraking
n- Parafinler
C2 temel üründür, fazla miktarda C1 – C3 ve C4 – C16 olefinler; az miktarda dallanmalar.
C3 – C6 temel üründür, az miktarda C4’lerden büyük olefinler; fazla miktarda dallanmalar
Olefinler
Yavaş çift bağ şifti, az miktarda iskelet izomerizasyonu; H transfer çok az ve seçici olmayan tersiyer olefinler, alifatiklerden çok az miktarlarda aromatikler (~500 0C’de) oluşması
Hızlı çift bağ şifti, kapsamlı iskelet izomerizasyonu; H transferi çok fazla ve seçici tersiyer olefinler, alifatiklerden çok fazla miktarlarda aromatikler (~500 0C’de) oluşması
Naftenler
Parçalanma hızı parafinlerden daha yavaştır.
Yapısal gruplar eşdeğer ise parafinlerle aynı hızda parçalanırlar.
Alkil aromatikler
Parçalanma yan zincirlerde olur.
Parçalanma halkadan sonraki grupta olur.



1.1. Termal Parçalanma Prosesleri

Termal kraking, ağır yağ moleküllerini, herhangi bir katalizör yardımı olmadan, yüksek sıcaklıklarda daha hafif fraksiyonlara parçalama işlemidir; genellikle benzin verimini artırmak için uygulanan ilk prosestir. İlk ısıl proses 1913’lerde geliştirildi. Distile yakıtlar ve ağır yağlar (oiller) büyük dramlarda basınç altında ısıtılarak, vuruntu özellikleri daha iyi olan küçük moleküllere dönüştürüldü. Ancak, bu yöntemde fazla miktarda katı, istenmeyen kok oluşmuştur. Visbreaking, buhar krakingi ve koklaştırma yeni termal kraking prosesleridir.

Termal kraking sıcaklık ve zamana bağlıdır. Hidrokarbonlar katalizörsüz ortamda yüksek sıcaklıklara (425-650 0C) ısıtılarak reaksiyonlar başlatılır. İlk reaksiyon serbest radikaller oluşmasıdır; C-C bağının bölünmesiyle başlar ve her iki karbon üzerinde çiftleşmemiş birer elektron kalır.


Serbest radikaller son derece reaktiftir ve kısa-ömürlüdür; alfa-kesilmesine, beta-kesilmesine ve polimerizasyona uğrar. Alfa-kesilmesi serbest radikalin bağlı olduğu karbondan bir önceki karbonda, beta-kesilmesi ise iki önceki karbonda kırılma olmasıdır. Beta-kesilmesiyle bir olefin (etilen) ve bir primer serbest radikal meydana gelir; serbest radikaldeki karbonlar iki eksilmiştir.


 Yeni oluşan primer serbest radikal tekrar beta-kesilmesine uğrayarak tekrar etilen oluşur.

Alfa-kesilmesi termodinamik olarak zordur; ancak kısmen de olda meydana gelir. Alfa-kesilmesiyle metil radikali oluşur, bu radikal nötral bir hidrokarbon molekülden bir hidrojen alarak metan haline dönüşürken ortamda ikincil ve üçüncül serbest radikaller meydana gelir.


Bu radikal beta-kesilmeyle bir alfa-olefin ve bir primer serbest radikal verir.


Metil radikale benzer şekilde R – C.H2 radikalin de diğer bir parafinden bir hidrojen atomu almasıyla ikincil bir serbest radikal ve daha küçük bir parafin molekülü meydana gelir.


R – C. H2  radikali H3 C. radikalinden daha kararlıdır, dolayısıyla R – C. H2 ‘nin hidrojen alma hızı metil radikalinden daha düşüktür. Bu reaksiyon sırası C1 ve C2’lerce zengin, fakat alfa-olefinlerce fakir bir ürün dağılımı oluşturur. Serbest radikaller az miktarda dallanmaya (izomerizasyon) uğrar.

a. Visbreaking

Termal kraking prosesinin yumuşak bir formu olan visbreaking işleminde atmosferik veya vakum distilasyon kalıntıları, katalizörsüz ortamda ısıl olarak parçalanarak gaz, nafta, distilatlar ve düşük viskoziteli fuel oile dönüştürülür.

Termal serbest radikal parçalanmayla, hammaddenin fırında kalma süresi, fırının sıcaklığı ve basıncı kontrol altında tutularak istenilen moleküllerin oluşması sağlanır. Belirli bir hammadde ile, örneğin fuel oil ile yapılan incelemeler, reaksiyon koşulları ağırlaştıkça, 204 0C’de parçalanan katranın viskozitesinin önce düştüğü, fakat sonra tekrar yükseldiğini göstermiştir. Viskozitedeki bu ters dönüş belirli bir noktadan sonra fuel oilde kararsızlığın oluştuğunu gösterir.

Atmosferik kuleden gelen kalıntı atmosfer basıncında ısıtılır (800°-950° F) ve bir ısıtıcıda az miktarlarda parçalanır. Aşırı krakingi kontrol etmek amacıyla soğuk gaz oille soğutulur ve bir distilasyon kulesine gönderilir. Visbreaking mumsu kalıntıların akma noktasını düşürmek ve daha hafif fuel oillere karıştırabilmek için kalıntıların viskozitesini azaltmak amacıyla uygulanır. Ürün talebine bağlı olarak, işlem sırasında orta distilatlar da elde edilebilir. fraksiyonlama kulesinin tabanında biriken ısıl olarak parçalanmış kalıntı katran, vakumla, bir sıyırıcıya çekilir ve distilat resaykıl edilir.


Şekil-2: Visbreaking prosesi

b. Koklaştırma

Koklaştırma, ağır kalıntıları daha hafif ürünlere ve distilatlara dönüştürmede uygulanan şiddetli bir termal kraking metodudur. Koklaştırmada straight-run benzin (kok naftası) ve katalitik kraking hammaddesi olarak kullanılan orta-distilat fraksiyonlar elde edilir. Proses hidrojeni tümüyle yok ederek “kok” denilen bir karbon formu oluşturur. Proses sonunda çıkan kok fazla miktarlarda sülfür ve metaller içerir. Yüksek sülfürlü hammaddelere sürekli proses ve daha yüksek sıcaklıklar uygulanır; bu koşullardaki, proses “akışkan koklaştırma”dır.

En çok kullanılan iki koklaştırma prosesi geciktirilmiş ve sürekli (temas veya akışkan) koklaştırmadır. Hammaddeye, reaksiyon mekanizmasına, zamana ve sıcaklığa bağlı olarak, süngerimsi, bal peteği ve iğne kok elde edilir.

Geciktirilmiş Koklaştırma

Geciktirilmiş koklaştırma yarı-sürekli bir prosestir; hammadde beslemesi süreklidir, fakat toplanan kok aralılıklarla çekilir.

Bu proseste ısıtılan şarj (atmosferik distilasyon kulesinden çıkan kalıntı) büyük kok dramlarına transfer edilir; bunlar kraking reaksiyonlarının tamamlanması için gerekli uzun residens (alıkonma) zamanına (~24 saat) olanak tanır. Başlangıçta ağır hammadde bir fırına beslenir; burada düşük basınçlarda (25-30 psi) yüksek sıcaklıklara (900°-950° F) ısıtılır. Fırın, kontrol altında tutularak ısıtıcı tüplerde premature koklaşmayı önleyecek şekilde dizayn edilmiştir. Sonra ısıtıcıdan bir veya daha fazla sayıdaki kok dramlarına gönderilir; bunlarda sıcak malzeme 24 saat kadar (geciktirilmiş) 25-75 psi basınçlarda bekletilerek daha hafif ürünlere parçalanmasına zaman verilir.

Dramlardan çıkan buharlar fraksiyonlayıcıya geri döndürülerek gaz, nafta ve gaz oiller ayrılır. Fraksiyonlayıcıdan çıkan daha ağır hidrokarbonlar fırına geri döndürülür. Bir dramdaki kok miktarı, önceden saptanan seviyeye ulaştığında akış bir sonraki drama çevrilerek prosesin sürekli olması sağlanır.


Şekil-3: Geciktirilmiş koklaştırma

Dolu drama buhar verilerek parçalanmamış hidrokarbonlar sıyrılır, su enjeksiyonuyla soğutulur ve mekanik veya hidrolik yöntemlerle kok boşaltılır. Mekanik yöntemde, dramın tabanından yükselen bir burgu sistemi kullanılır. Hidrolik boşaltmada, dönen bir kesiciden fışkırtılan yüksek basınçlı su ile kok kümeleri parçalanarak alınır.

Fleksikoklaştırma

Fleksikoklaştırma, termal kraking ve kok gazlaştırma/yanma proseslerinin bir kombinasyonudur, süreklidir ve geciktirilmiş koklaştırmadan daha yüksek sıcaklıklarda çalıştırılan bir hareketli-yatak prosesidir. Termal krakingle kalıntı yağlardan gaz, sıvı ve kok ürünler oluşur. Bunu takip eden gazlaştırma/yanma prosesinde karbon yandaki reaksiyonlarla karbon monoksite dönüşür.

Proses 50 psi basınçta çalıştırılan ve reaktör denilen radyal bir mikserde yapılır. Mikserdeki hammadde, geri dönen sıcak kok taneciklerinden transfer edilen ısıyı kullanarak ısıl olarak parçalanır (termal kraking). Gazlar ve buharlar reaktörden alınır, herhangi bir reaksiyonun devam etmemesi için soğutulur ve fraksiyonlarına ayrılır. İşlem görmüş kok bir sörc dramına gelir, kaldırılarak yukarıdaki bir depoya ve sınıflandırıcıya gönderilerek iri taneli olanlar ürün olarak ayrılır. Kalan kok ön ısıtıcıya dökülür ve hammaddeyle resaykıla alınır. Koklaştırma, hem reaktörde ve hem de sörc dramında olur. Proses otomatiktir, kok ve hammadde sürekli olarak akar (Şekil-4).


Şekil-4: Fleksikoklaştırma

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Koklaştırma operasyonlarında hidrojen sülfür ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar ve eser miktarlarda polinükleer aromatik maddelerle (PNA'lar) temas etme olasılığı vardır. Kok, slurry olarak akıtıldığında, ıslak karbonun oksijen adsorblama özelliğinden dolayı, depolar ve silolar gibi kapalı kaplar içinde oksijen tüketilir. Atık su çok yüksek alkali özellik gösterebilir, oil, sülfürler, amonyak ve/veya fenol içerebilir. Koklaştırma prosesinde, sıcak kokun alınması sırasında, veya bir buhar-hattı kaçağı oluşması durumunda, veya buhar, sıcak su ile, veya koklaştırıcılar açılırken çıkan sıcak slurry ile temas etme olasılıkları vardır. Kimyasal maddelerle çalışma, ısı ve gürültü, örnek alma, kontrol, bakım ve benzer aktiviteler gibi tehlike yaratacak durumlarda kullanılması gereken koruyucu malzemeler ve çalışma güvenliği ile ilgili eğitimler verilmelidir.

Güvenlik: Termal krakingde sour ham maddeler işleniyorsa, metal sıcaklıkları 450° ve 900° F’a ulaştığında korozyon olur; 900° F’ın üstünde kok meydana gelerek metal yüzeyini koruyucu bir tabakayla kaplar. Fırın, dramlar, kulenin alçak kısımları ve yüksek sıcaklıklardaki ısı değiştiriciler korozyonla karşı karşıyadır. Koklaştırma prosesinde sıcaklıkların 900° F’ın üstünde kontrol edilememesi halinde hidrojen sülfür korozyonu da meydana gelir.

Kontinü termal değişiklikler kok dramındaki tüplerin deformasyonuna ve kırılmasına neden olur.Koklaştırmada, sıcaklık 10°-20° F aralığında kontrol edilmelidir. Yüksek sıcaklıklar dramdan çok zor çıkartılan sert kok oluşmasına sebep olur. Tersine, sıcaklıkların çok düşük olması durumunda yüksek-asfalt içeren slurry (çamur) şeklinde ürünler oluşur. Geciktirilmiş koklaştırıcı fırın tüplerinde kok yığılmasını önlemek amacıyla su veya buhar enjeksiyonu yapılabilir. Koklaştırıcıdan su tamamen akıtılmalıdır, böylece, dram sıcak kok ile yeniden doldurulurken herhangi bir patlama tehlikesi önlenmiş olur. Acil durumda, kok dramlarının üstünde bulunan çalışma platformlarından çıkış olanağı bulunmalıdır.

Yangın Önleme ve Korunma: Termal kraking kapalı bir proses olup, sıvı gaz ve buharların olası deliklerden sızarak ısıtıcı gibi yakıcı kaynaklarla temas etmesi potansiyel bir yangın tehlikesidir. Koklaştırma operasyonunda yangın, buhar veya ürün sızıntılarından dolayı olabilir. Koklaştırma sıcaklıkları kontrol dışında kalırsa koklaştırıcı içinde ekzotermik reaksiyon meydana gelir.

1.2. Katalitik Parçalanma Prosesleri

a. Katalitik Kraking

Katalitik kraking, kompleks hidrokarbonları basit moleküllere parçalayarak daha hafif ve daha çok istenen ürünlerin kalite ve miktarlarını artırmak ve kalıntıları azaltmak amacıyla uygulanır. Bu prosesle hidrokarbon bileşiklerin moleküler yapıları yeniden düzenlenerek (rearrange) ağır hidrokarbon hammaddeler gazyağı, benzin, LPG, ısıtma yağı ve petrokimyasal hammaddeler gibi daha hafif fraksiyonlara dönüştürülür.

Katalitik kraking, kraking reaksiyonun bir katalizör üzerinden yapılmasıdır. Katalizörler, zeolit, aluminyum hidrosilikat, boksit ve silika-alumina olabilir.

Katalitik kraking, ağır molekülleri daha hafif ürünlere dönüştürürken katalizörler kullanılması dışında, termal kraking prosesine benzer. Kraking reaksiyonunda bir katalizör (kimyasal reaksiyonun yürümesine yardımcı olan, fakat içinde yer almayan maddeler) kullanılmasıyla, termal kraking prosesinde uygulanandan daha hafif çalışma koşullarında, yüksek verimli kalitesi yükseltilmiş ürünler elde edilir. Tipik çalışma sıcaklıkları 850°-950° F, basıncı ise 10-20 psi’dir. Rafineri kraking ünitelerinde kullanılan katalizörler tipik katı maddelerdir (zeolit, aluminyum hidrosilikat, işlem görmüş bentonit toprağı, fuller toprağı, boksit ve silika-alumina); toz, tanecikler, pellet veya özel şekillendirilmiş haldedirler.

Katalitik kraking proseslerinin termal krakinge üstünlüğü daha fazla benzin üretimi ağırlıklı olması ve oluşan hidrokarbon bileşenlerinin çoğunun anti-knock (vuruntu önleme) özellikler taşımasıdır. Aynı zamanda istenmeyen olefinik maddeler oluşumu da çok azdır; bunlar, polimerizasyonla gum (yapışkan kalıntı) yaparlar. Diğer bir avantajı da, LPG üretiminde kullanılan C3 ve C4 elde edilmesidir. Katalitik krakingde termal krakinge kıyasla daha az metan ve C2’ler çıkar. Bu farklılıkların temel nedeni, katalitik proseslerde asidik katalizörlerin, oluşan karbonyum iyonunu desteklemesidir. Karbonyum iyonu, termal kraking proseslerinde oluşan serbest radikallerden daha seçicidir. Bir karbonyum iyonu (karbon katyon), bir karbon atomunun sadece altı elektronu ve bir pozitif yükünün bulunduğu atomlar grubu, bir serbest radikal ise, bir atomun çiftleşmemiş bir elektron içerdiği atomlar grubudur. Katalitik krakingde hidrür ve metil iyonları da rol oynarlar.

Katalitik kraking prosesindeki reaksiyonlar aşağıda verilmiştir. Karbonyum iyonları üç yoldan oluşur; 

  1. Zeolitlerin (katalizör) asidik (Brönsted-Lowry) tarafındaki bir protonun, kraking prosesiyle oluşan bir olefin hidrokarbona eklenmesiyle,
  2. Bir parafin, izoparafin veya naften hidrokarbondan, bir Lewis asitle bir hidrür iyonu çıkarılarak,
  3. 1 veya 2’den bir karbonyum iyonu vasıtasıyla bir başka hidrokarbondan bir hidrür çıkararak başka bir karbonyum iyonu oluşturmasıdır.
Katalitik krakingle parçalanma reaksiyonunda karbon bağı bölünür.


Karbon-karbon beta fisyonu, karbonyum iyonunun her iki tarafında, en az üç karbon atomu içeren en küçük bölümle (fragman) olur. Yeni oluşan karbonyum iyonu tekrar beta bölünmeye uğramadan önce yeniden düzenlenir (rearragement reaksiyonu); bu reaksiyon da katalitik krakingden çıkan etilen veriminin düşük olmasının nedenlerinden biridir. Bütil karbonyum iyonu, beta fisyonla, propilen ve metilkarbonyum iyonunu verir. İzopropil karbonyum iyonu (CH3 - C+H - CH3) beta fisyona uğramaz.


Aynı moleküldeki karbon karbon çift bağına karbonyum iyonu katılmasıyla siklizasyon meydana gelir.


Siklik olefinler ve aromatikler, birbirini takip eden hidrojen transfer reaksiyonuyla üretilirler. Birincisinde bir proton, ikincisinde hidrür transfer edilir.


Bu reaksiyonlar peşpeşe devam ederek siklik karbonyum iyonu bir aromatik hidrokarbona dönüşür.
Katalitik kraking prosesinde üç temel fonksiyon vardır:

  • Reaksiyon: Hammadde katalizörle etkileşerek farklı hidrokarbonlara parçalanır,
  • Rejenerasyon: katalizör, kok kalıntıları yakılarak yeniden aktive edilir,
  • Fraksiyonlama: Parçalanan hidrokarbon akımları çeşitli ürünlere ayrılır.
Katalitik kraking prosesleri üç tiptir,

  • Fluid katalitik kraking (FCC),
  • Hareketli-yataklı katalitik kraking,
  • Termofor katalitik kraking (TCC).
Kraking prosesleri çok esnektir, çalışma parametreleri istenilen ürün talebine göre ayarlanabilir. Krakinge ilave olarak, katalitik aktiviteler dehidrojenasyon, hidrojenasyon ve izomerizasyon reaksiyonlarını da içerir.

Katalitik kraking prosesinin hammaddeleri straight-run gaz oil, vakum gaz oil, atmosferik kalıntı, ağır son ürünler ve vakum kalıntısıdır. Ürünleri ise n-parafinler, izoparafinler, aromatikler, naftenler ve olefinlerdir.

Fluid Katalitik Kraking, FCC

FCC modern rafinerilerdeki benzin üretim proseslerinin kalbidir. “Fluid” sözcüğü, katı katalizörün reaktörde akışkan halde bulunduğunu tanımlar; katalizör, reaktörünün reaksiyon bölümüyle katalizör rejenerasyon bölümü arasında sürekli olarak akar. FCC’de oluşan önemli reaksiyonlar aşağıda verilmiştir.





FCC, yüksek sıcaklıklar ve düşük basınçlarda, bir toz katalizör (ortalama 60 mikron büyüklüğünde) kullanılarak ağır fraksiyonlar, benzine harmanlanacak değerli hafif moleküllere dönüştürülür. Katalizörün tanecik büyüklüğü önemlidir; çünkü, hidrokarbon karışımıyla etkileşirken bir sıvı gibi davranır. FCC, özellikle C3-C5 aralığında doymamış hafif hidrokarbonlar üretir; bunlar petrokimya ham maddeleri olarak ve alkilat üretiminde kullanılırlar.

FCC en çok kullanılan katalitik kraking prosesidir. Yağ (oil), çok küçük partiküller halindeki ve hava ile veya yağ buharlarıyla akışkan hale getirilmiş olan katalizörlü ortamda parçalanır; Akışkan krakerde bir katalizör bölümü ve bir de fraksiyonlama bölümü bulunur; bunlar, entegre proses üniteleri olarak beraber çalışırlar. Katalizör bölümünde reaktör ve rejeneratör vardır. Rejeneratör, yükselticinin de bulunduğu sistem ile katalizör sirkülasyon ünitesini oluşturur. Akışkan katalizör, reaktör ve rejeneratör arasında, taşıyıcı ortamlar olan hava, yağ buharları ve buharla sürekli olarak sirküle edilir.

Tipik bir FCC prosesinde önceden ısıtılmış olan bir hidrokarbon şarjı, reak-törden çıkıp yükselticiye girerken rejenere edilmiş sıcak katalizörle karıştırılır. Şarj, yükseltici içinde bir resaykıl akımıyla birleştirilir, buharlaştırılır ve sıcak katalizörle reaktör sıcaklığına (900°-1000° F) yükseltilir. Karışım yükselticide yukarıya doğru çıkarken, şarj 10-30 psi basınçta parçalanır. Daha modern FCC ünitelerinde krakingin tamamı yükselticide gerçekleşir. Reaktör, bu tip ünitelerde bir reaktör gibi değil, siklonlar için bir toplama kabı gibi fonksiyon görür. Parçalanma, reaktör siklonlarında yağ buharları katalizörden ayrılıncaya kadar devam eder. Elde edilen ürün akımı bir fraksiyonlayıcı kolona yüklenir ve fraksiyonlarına ayrılır; bu sırada çıkan ağır yağlar yükselticiye geri döndürülür. Proses süresince katalizörün üzerinde toplanan koktan kopup kurtulan harcanmış katalizör rejenere edilir. Harcanmış katalizör, rejeneratöre akar; burada kok kalıntılarının çoğu, önceden ısıtılmış hava ve harcanmış katalizörün karıştırıldığı dip kısımda yanar (Şekil-5).


Şekil-5: Fluid katalitik kraking


Hareketli (Moving) Yatak Katalitik Kraking

 Bu proses de FCC prosesine benzer. Katalizör pelletler halindedir, sürekli olarak, konveyörle veya pnömatik kaldırıcı tüplerle ünitenin tepesine bir depolama hoppere taşınır, sonra kendi ağırlığıyla reaktör boyunca aşağı akar ve son olarak bir rejeneratöre girer. Rejeneratör ve hopper reaktörden buhar contasıyla (seal) izole edilmiştir. Parçalanmış gaz fraksiyonlayıcıda resaykıl gaz, oil, klarified oil, distilat, nafta ve ıslak gaza ayrılır.

Termofor Katalitik Kraking

Tipik bir termofor katalitik kraking ünitesinde, ön ısıtma yapılmış hammadde katalitik reaktör yatak boyunca kendi ağırlığıyla akar. Buharlar katalizörden ayrılır ve bir fraksiyonlama kulesine gönderilir. Harcanmış katalizör rejenere edilir, soğutulur ve resaykıl edilir. Rejenerasyondan çıkan flue gaz, ısı kazanımı için bir karbon monoksit kazanına gönderilir.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Katalitik kraking kapalı bir sistem olduğundan, normal operasyonlar sırasında tehlikeli maddelerle temas etme olasılığı çok azdır. Numune alma sırasında sıcak (700° F) hidrokarbon sıvılar veya buharlarla temas olabileceği gibi, sistemde herhangi bir sızıntı veya delinme halinde de böyle tehlikeli durumlarla karşılaşılabilir. Ayrıca, ürün veya buhar kaçağı varsa hidrojen sülfür ve/veya karbon monoksitle yüz yüze gelinebilir.

Katalizör rejenerasyonunda buharla sıyırma ve kok giderme işlemleri yapılır. Elde edilen akışkan haldeki atık akımlarda hammaddeye, ham maddelere ve uygulanan prosese bağlı olarak değişik miktarlarda hidrokarbon, fenol, amonyak, hidrojen sülfür, merkaptan ve diğer maddeler bulunur.

Kraking prosesinde nikel katalizörler kullanıldığında istenmeyen nikel karbonil oluşabilir ki bu madde ile temas tehlikelidir. Personele güvenli çalışma ve/veya uygun koruyucu malzeme kullanımı ile ilgili eğitimler verilmeli ve uygulamalar yaptırılmalıdır; bunlar arasında kimyasal maddelerle nasıl çalışılacağı, gürültü ve ısı varlığında çalışma, prosesten numune alma, kontrol etme, bakım ve benzeri aktiviteler ile harcanmış katalizörün alınması, yeni katalizörün doldurulması, sistemde olabilecek delik ve sızıntılar için alınacak önlemler sayılabilir.

Güvenlik: Kraking prosesinin gerektiği gibi ilerlediğinden ve proses akımına hiçbir kirlilik girmediğinden emin olmak için, hammadde, ürün ve resaykıl akımlarından düzenli olarak numuneler alınmalı ve kontrol testleri yapılmalıdır. hammaddedeki korozif maddeler ve kalıntılar gaz kompresörlerini bozar. Pompalar, kompresörler ve ısı değiştiriciler gibi kritik ekipmanın kontrolleri gerektiği şekilde yapılmalıdır. Sour ham maddelerle çalışıldığında, 900° F’ın altında korozyon beklenebilir. Sıvı ve buhar fazların bulunduğu yerlerde, nozullar ve platform desteklerinin olduğu alanlarda korozyon meydana gelir.

Yüksek nitrojenli hammaddelerle çalışıldığında amonyak ve siyanür çıkışı olabilir; bu durum, FCC tepe sistemindeki karbon çeliği malzemede korozyona, parçalanmaya veya kabarcıklar oluşmasına yol açar. Bu etkiler suyla yıkama veya korozyon önleyiciler kullanılarak en az düzeye indirilebilir. Ana kolondaki tepe kondenserlerini, amonyum hidrosülfürün neden olacağı zararlardan korumak için suyla yıkama da uygulanabilir. Erozyondan dolayı oluşabilecek delikler, ekspanderlerde (genişletici) katalizör toplanması, tepe besleme hatlarında (hammadde kalıntılarından) koklaşma olup olmadığı ve diğer normal dışı operasyon koşulları kontrol altında tutulmalıdır.

Yangın Önleme ve Korunma: Ekzotermik reaksiyonlardan kaçınmak için, katalizördeki sıvı hidrokarbonlar veya giren ısıtılmış yakma hava akımı kontrol altında tutulmalıdır. Katalitik kraking ünitelerindeki ısıtıcılar nedeniyle, herhangi bir delik veya buhar sızıntısı yangına yol açabilir. Yangından korunmak için kolonlar ve destek malzemeleri üzerine çeşitli izolasyon malzemeleri kaplanır, izolasyonun ekonomik olmadığı ve yangın suyu hortumlarının ulaşamadığı yerlerde ise sabit su spreyleri veya sis sistemlerinden yararlanılır.

b. Hidrokraking

Hidrokraking prosesi hidrotreatinge benzer, ancak reaksiyon koşulları daha ağırdır ve moleküler büyüklüklerde önemli küçülmeler olur. Ham madde ağır straight run vakum gaz oil, ağır sentetik ham gaz oil, ısıl veya katalitik olarak parçalanmış fraksiyonlar veya ekstrakt edilmiş vakum kulesi dip ürünleridir.

Hidrokraking FCC prosesine de benzer, fakat ortamdaki hidrojen, örneğin koklaşma gibi bazı ikincil reaksiyonları engeller. Reaksiyonlarda karışık metal sülfür katalizörler kullanılır (Al2O3 üzerinde NiS ve MoS, veya NiS ve WS2 lü); asidik siteler SiO2, Al2O3, silika-alumina ve zeolit gibi maddelerdir. Hidrojen siteleri ise NiS/MoS, NiS/WS2, Pt dir; NH3 ve H2S reaksiyonları engeller.

Aşağıda bazı hidrokraking reaksiyonları verilmiştir.


Hidrokraking, katalitik kraking ile hidrojenasyonun birleştirildiği iki-kadameli bir prosestir; oldukça ağır hammaddeler, daha çok istenilen ürünlerin elde edilmesi amacıyla hidrojenli ortamda parçalanır. Proseste yüksek basınç ve yüksek sıcaklıklar, bir katalizör ve hidrojen kullanılır. Hidrokraking prosesi katalitik kraking veya reforming prosesleri ile işlenemeyen veya zor işlenen hammaddeler uygulanır; bunlar, çoğunlukla polisiklik aromatik bileşikleri yüksek olan ve/veya yüksek konsantrasyonlarda iki temel katalizör zehirli kükürt ve nitrojenli bileşikler içeren hammaddelerdir.

Hidrokraking prosesi, hammaddenin yapısına ve iki reaksiyonun (hidrojenasyon ve kraking) göreceli hızlarına bağlıdır. Ağır aromatik hammadde, çok yüksek basınçlarda (1,000-2,000 psi) ve yüksek sıcaklıklarda (750°-1,500° F), özel katalizörlerle hidrojenli bir ortamda daha hafif ürünlere dönüştürülür. Hammadde yüksek oranlarda parafin içeriyorsa, hidrojenin asıl fonksiyonu polisiklik aromatik bileşiklerin oluşmasını önlemektir. Hidrokraking prosesinde hidrojenin diğer önemli bir rolü, katran oluşumunu azaltmak ve katalizör üzerinde kok toplanmasını önlemektir. Hidrojenasyon prosesi, ayrıca, hammaddedeki sülfür ve nitrojenli bileşikleri, hidrojen sülfür ve amonyağa dönüştürür.

Hidrokraking, alkilasyon hammadde için oldukça fazla miktarlarda izobütan üretir. Hidrokraking prosesiyle yüksek kaliteli jet yakıtları için önemli özellikler olan düşük akma ve islenme noktası olan izomer ürünler de elde edilir.

İlk kademede, ön ısıtma uygulanmış hammadde resaykıl hidrojenle karıştırılarak birinci-kademe reaktöre gönderilir; burada katalizörler sülfür ve nitrojen bileşiklerini, hidrojen sülfür ve amonyağa dönüştürür. Aynı zamanda sınırlı hidrokraking de olur. Birinci kademeyi terk eden hidrokarbonlar soğutulur, sıvılaştırılır ve bir hidrokarbon ayırıcısına verilir. Hidrojen, hammadde resaykıl edilir, sıvı bir fraksiyonlayıcıya gönderilir. Üretilmesi istenen ürünlere bağlı olarak (benzin bileşenleri, jet yakıtı ve gazyağı), fraksiyonlayıcı birinci kademe reaktör ürününün bir kısmını fraksiyonlarına ayırır. Gazyağı-aralığındaki fraksiyon ayrı bir yan-çekiş (side-draw) ürünü olarak alınabilir veya fraksiyonlayıcı dibinde, gaz oille beraber bırakılabilir.



Şekil-6: İki kademeli hidrokraking

Fraksiyonlayıcı dibindekiler tekrar bir hidrojen akımıyla karıştırılır ve ikinci kademeye şarj edilir. Bu şarj kısmen hidrojenasyona uğradığından (birinci kademede kraking ve reforming), ikinci kademedeki operasyonlar daha şiddetlidir (yüksek sıcaklıklar ve basınçlar). Birinci kademenin çıkış ürünlerinde olduğu gibi ikinci kademe ürünleri de, hidrojenden ayrıldıktan sonra fraksiyonlayıcıya verilir.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Bu bir kapalı proses olduğundan, normal operasyon koşullarında temas etmek en az düzeyde olması beklenir. Hidrokarbon gazı ve buhar emisyonlarıyla karşılaşma, yüksek –basınç kaçakları nedeniyle de hidrojen sülfür ve hidrojenle temas etme olasılıkları vardır. Katalizörün rejenerasyonu sırasında büyük miktarlarda karbon monoksit çıkabilir. Katalizör buharla sıyırma işlemi ve rejenerasyondan, acı su ve amonyak içeren atık akımlar çıkar. Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya personeli koruyucu uygun ekipman kullanımıyla ilgili uygulamalar yapılmalıdır. bunlar arasında kimyasal maddelerle nasıl çalışılacağı, gürültü ve ısı varlığında çalışma, proses sırasında numune alma, kontrol etme, bakım ve benzeri aktiviteler ile harcanmış katalizörün alınmasında alınacak önlemler sayılabilir.

Güvenlik: Bu ünitede çok yüksek basınçlar olduğundan güvenlik malzemelerinin kontrol ve test edilmeleri önemlidir. Reaktör yataklarının tıkanmaması için özel proses kontrolleri gerekir. Boşaltılan koklaşmış katalizöre, demir sülfür-nedenli yangından korunmak için bazı önlemler alınmalıdır. Koklaşmış katalizör boşaltmadan önce ya 120° F’ın altına kadar soğutulmalı veya soğuyuncaya kadar nitrojenle inertleştirilmiş konteynerler konulmalıdır.

Yüksek operasyon sıcaklıkları ve hidrojenli ortam nedeniyle hammaddedeki hidrojen sülfür miktarı, şiddetli korozyona neden olmaması için, minimum düzeyde olacak şekilde kontrol altında tutulmalıdır. Kondensasyon alanlarında ki ıslak karbon dioksitin korozyonu da dikkate alınmalıdır. Yüksek nitrojenli hammaddelerle çalışılırken amonyak ve hidrojen sülfür amonyum hidrosülfür meydana getirerek, suyun çiğlenme noktası altındaki sıcaklıklarda ciddi korozyona yol açar. Amonyum hidrosülfür acı (sour) su sıyırıcıda da bulunur.

Yangın Önleme ve Korunma: Bu ünite çok yüksek basınçlar ve sıcaklıklarda çalıştığından, Hidrokarbon sızıntıları ve hidrojen kaçaklarının kontrol altonda tutulması, yangından korunmak için çok önemlidir. Katalizör yüklenmesi sırasında, katalitik tozların patlayıcı konsantrasyonlara ulaşmaması gerekir.

c. Buhar (Steam) Reforming

Buhar reforming genellikle hidrojen üretimi için uygulanan ve hammadde olarak doğal gaz ve çeşitli rafineri akımlarının kullanılabildiği bir prosestir.

Buhar-metan reformingde sülfürden arındırılmış gazlar aşırı ısıtılmış (1,100°-1,600° F) buharla karıştırılarak bir nikel bazlı katalizörün bulunduğu tüplerde işleme sokulur. Refomlanan gaz buhar, hidrojen, karbon monoksit ve karbon dioksit içerir; soğutulur ve demir katalizörlü konverterlere geçirilir. Burada karbon monoksit buharla reaksiyona girerek karbon dioksit ve hidrojen çıkar. Karbon dioksit amin yıkamayla ortamdan uzaklaştırılır. Ürün akımında kalabilecek karbon monoksit ise metana dönüştürülür. (Bak. Bölüm Hidrojen.)

Buhar-nafta reforming, sıvı hidrokarbonlardan hidrojen elde edilmesinde kullanılan kontinü (sürekli) bir prosestir ve buhar-metan reforming prosesine benzer. %35’e kadar aromatik içeren yakılar da dahil, benzinin kaynama aralığında olan çeşitli naftalar kullanılabilir. Sülfürlü bileşiklerin uzaklaştırıldığı ön işlemlemeden sonra hammadde buharla karıştırılır ve hidrojenin elde edildiği reforming fırınına (1,250°-1,500° F) alınır.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Prosesler kapalı sistemlerde yapıldığından normal çalışma koşullarında maddelerle temas olasılığı çok azdır. Fazla hidrojen, karbon monoksit ve/veya karbon dioksitle karşılaşma olasılığı vardır. Kostik ve amin bileşikleri gibi proses maddeleri kondensatı kirletebilir. Kullanılan özel prosese bağlı olarak güvenli çalışma eğitimleri verilmeli  ve/veya, kimyasal maddelerle çalışılırken ve gürültü, ısı, örnek alma, kontrol etme, bakım, genel duruş gibi hallerde, uygun personel koruyucu ekipmanların gereği anlatılmalıdır.

Güvenlik: Bir kaçak olması halinde aşırı ısınmış buhar ve sıcak gazlardan yangın çıkabilir.. Ön ısıtıcılarda korozyonu önlemek için kostik yıkayıcıdan gelen akım da kontrol dilmelidir. Hammadde veya buhar sisteminden gelebilecek klorürlerin reformer tüplerine girerek katalizörü kirletmesi izin verilmemelidir.

Yangın Önleme ve Korunma: Kaçaklar, sızıntılar ve buharların ısıtıcılar gibi yakıcı kaynaklarla temas etmesi potansiyel birer yangın tehlikesidir.

d. Buhar Kraking

Buharla kraking, çeşitli petrokimyasal hammaddelerden doymamış hidrokarbon-lar (örneğin, etilen, benzen gibi) elde etmek için uygulanan önemli bir petrokimya prosesidir; rafinerilerde bazan (örneğin nafta elde edilmesinde) uygulanır. Proseste doymuş hidrokarbonlar parçalanarak doymamış küçük moleküllü hidrokarbonlara dönüşür. (Bak. Etilen.)

Buhar kraking prosesinde çoğu serbest radikal mekanizması üzerinden yürüyen yüzlerce kimyasal reaksiyon meydana gelir; temel reaksiyonlar:

·         Başlama reaksiyonu,
·         Hidrojen çıkması,
·         Radikal bozunması,
·         Radikal eklenmesi
·         Sonlanma reaksiyonlarıdır.


Başlama reaksiyonları prosesin ilk aşamasında olan ve bir molekülün parçalanarak iki serbest radikale ayrılması reaksiyonudur. Kraking fırınına beslenen hammaddenin çok az bir kısmı bu başlama reaksiyonuna uğrar, ancak diğer reaksiyonların tetiklenmesi için başlangıçtaki serbest radikal oluşumu gereklidir; radikal oluşumu, iki karbon atomu arasındaki kimyasal bağın kırılmasıdır.

CH3CH3 → 2 CH3

İkinci aşama olan hidrojen çıkmasında küçük bir serbest radikal daha büyük bir molekülden hidrojen kopararak kendisi nötral bir molekül haline dönüşürken diğer molekülü radikal haline dönüştürür.

CH3• + CH3CH3 → CH4 + CH3CH2

Radikal bozunması reaksiyonunda hidrojen kaybederek radikal haline geçen molekül, bir alken molekülüyle küçük bir diğer radikale ayrılır.

CH3CH2• → CH2=CH2 + H•

Radikal eklenmesi radikal bozunma reaksiyonunun tersi bir reaksiyondur; bir radikal bir alkenle reaksiyona girerek daha büyük bir radikal meydana getirir. Bu reaksiyon ağır hammaddelerle aromatik ürünlerin oluşmasını açıklar.

CH3CH2• + CH2=CH2 → CH3CH2CH2CH2

Sonlanma reaksiyonları iki farklı mekanizma üzerinden yürür; birleşmeyle sonlanma veya orantısız sonlanma. Birleşmeyle sonlanmada iki serbest radikal birleşerek ikisinin toplamı büyüklükte nötral bir molekül meydana gelir. Orantısız sonlanmada ise iki radikalden biri diğerinden bir hidrojen transfer ederek bir alkenle bir alkan oluşturur.

CH3• + CH3CH2• → CH3CH2CH3
CH3CH2• + CH3CH2• → CH2=CH2 + CH3CH3

Prosesin ürünleri başlıcaları etilen ve propilen olmak üzere çeşitli hidrokarbonlar karışımıdır. Karışım tekrarlanan sıkıştırma ve distilasyon işlemleriyle içerdiği bileşiklere ayrılır. Hammadde, etandan vakum gaz oile kadar geniş bir aralığı kapsar; besleme ağırlaştıkça, piroliz benzin gibi yan ürünlerin verimi artar. En çok kullanılan hammaddeler etan, bütan ve naftadır. Proseste gaz veya sıvı hammadde buharla seyreltilir ve sıcak fırına gönderilir; reaksiyon sıcaklığı 900 0C’nin üstündedir.


Şekil-7: Buhar krakingle olefinler üretimi

Reaksiyon ürünleri hammaddenin bileşimine, hidrokarbon/buhar oranına ve kraking fırınının dizaynına bağlı olarak değişir; etan, LPG ve hafif nafta gibi hafif hammaddelerle elde edilen ürün akımında etilen, propilen ve bütadien gibi hafif alkenler çoğunluktadır. Hammaddenin karışık ve ağır nafta veya diğer rafineri akımları olması halinde de bu hafif alkenler elde edilir, ancak üründe aromatik hidrokarbonlar ile benzin ve fuel oil bileşenlerine kadar ağır hidrokarbonlar da bulunur. Yüksek kraking sıcaklıkları etilen ve benzen, kısmen düşük sıcaklıklar propilen, C4’ler ve sıvı hidrokarbonlar verimini artırır.

e. Katalitik Devaksing

Katalitik devaksing prosesi distile yakıtların soğukta akışkanlıklarını koruyabilmesi için düşük akma noktası özellikleri kazandıran bir prosestir. Böylece hampetrolden elde edilen orta-distilat yakıt üretimi artar. Vakslı n-parafinler seçici parçalanmayla LPG, nafta, fuel gaz ile distilatlar elde edilir.

Katalitik devaksingde hammaddenin kimyasal kompozisyonu değişir; bu proses genellikle asfaltı giderilmiş yağlara uygulanır. Hammadde hidrojenle karıştırılarak bir ön-ısıtıcıdan geçirilir ve zeolit gibi bir moleküler eleğe (katalizör), buradan da bir distilasyon kolonuna verilir. Kolonun dibinden alınan ürün lube oil baz stokudur; tepe ürürü bir benzin fraksiyonudur ve benzin harmanlamaya gönderilir. Bu fraksiyon, katalitik krakingle küçük moleküllü dallanmış alkanlar oluştuğundan yüksek oktan sayılıdır ve ideal benzin bileşenleri içerir.


Şekil-8: Katalitik devaksing


2. Birleşme (Unifikasyon)

 2.1. Alkilasyon

Kraking prosesleriyle gaz oillerin çoğu parçalanarak benzin ve jet yakıtına dönüşürken, benzinden daha hafif ve gaz halinde bazı hidrokarbonlar da meydana gelir. Alkilasyon, düşük molekül ağırlıklı olefinleri (esas olarak propilen ve bütilen), bir katalizörün varlığında (sülfürik asit veya hidrofluorik asit) izobüten ile birleştirme prosesidir. Elde edilen ürüne “alkilat” denir; alkilat tüm motor yakıtları için en iyi harmanlama fraksiyonudur; yüksek-oktanlı, kararlı, yanma ısısı yüksek, buhar basıncı düşük dallanmış-zincirli parafinik hidrokarbonların bir karışımıdır. Alkilatların oktan sayısı temelde kullanılan olefinlerin tipine ve operasyon koşullarına bağlıdır. Asit katalizör, genellikle sülfürik veya hidrofluorik gibi tipik homojen katalizörlerdir; ancak katı asidik katalizörler de kullanılabilir.

Reaksiyon mekanizması, karbenyum iyonu üzerinden yürür; izobüten protonlanarak tersiyer bütil karbokatyon meydana gelir. Reaksiyonlar, olefin protonasyonu, elektrofilik katılma ve hidrid ayrılması sırasını izler. Beslemede bulunan doğrusal bütenlerin alkilasyonuyla diğer C8 izomerlerinin de oluşmasına karşın temel alkilat ürünü 2,2,4-trimetilpentandır (izooktan).

Aşağıdaki eşitlikler, izobütilenin izobütanla alkilasyonunu ve 2,2,4-trimetilpentan (izooktan) elde edilmesini gösterir. Başlatıcı hidrojen asit katalizörden (konsantre sülfürik asit veya susuz hidrofluorik asit) sağlanır.


Sülfürik Asit Alkilasyon Prosesi

Kaskad tip sülfürik asit (H2SO4) alkilasyon ünitesinde, hammadde (propilen, bütilen, amilen, ve taze izobütan) reaktöre girer ve konsantre sülfürik asit katalizörle (iyi bir operasyon ve en az korozyon için 85% - 95% arasındaki konsantrasyonlarda) temas eder. Reaktör bölgelere ayrılmıştır; her bir bölgeye dağıtıcılarla (distribütörler) beslenen olefinlerle sülfürik asit ve izobütanlar bölgeden bölgeye bafıllar üzerinden akar.

Reaktör akımı bir çöktürücüde (settler)  hidrokarbon ve asit fazlarına ayrılır; asit reaktöre geri döndürülür. Hidrokarbon fazı önce, pH kontrolü için kostikli sıcak-su ile yıkanır, sonra sırasıyla depropanizer, deizobütanizör ve debütanizöre gönderilir. Deizobütanizörden alınan alkilat, doğrudan doğruya motor-yakıtı harmanlamaya verilir veya uçak-yakıtı kalitesinde harmanlama stoku elde etmek için tekrar işlenmeye gönderilir. İzobütan feede resaykıl edilir.

Hidrofluorik Asit Alkilasyon Prosesi

Phillips prosesinde olefin ve izobütan kurutulur ve bir reaktör/ayırıcı (settler) sisteme beslenir. Reaktör akımı, reaksiyon bölgesinden çıktıktan sonra bir ayırma kabına akar ve orada asit hidrokarbonlardan ayrılır. Ayırma kabının dibindeki asit fazı resaykıla alınır. Propan, normal bütan, alkilat ve fazla (resaykıl) izobütanı içeren üstteki hidrokarbon fazı ana fraksiyona yüklenir; dip ürün motor alkilattır. Ana fraksiyonlayıcının tepesi, propan, izobütan ve HF bir depropanizere gider. Eser miktarda HF içeren propan, HF’in uzaklaştırılması için bir HF stripperde katalitik olarak defluorine edilir, işlemlenir ve depolamaya gönderilir. Ana fraksiyonlayıcıdan çekilen izobütan reaktör/settlere resaykıl edilir, fraksiyonlayıcının dibinden alınan alkilat harmanlamaya gönderilir.


Şekil-9: Sülfürik asit alkilasyonu



Şekil-10: Hidrojen fluorür alkilasyonu

UOP prosesinde, ayrı settlerleri olan iki reaktör kullanılır. Kurutulmuş hammaddenin yarısı birinci reaktöre beslenir; buraya resaykıl akımı ve izobütan takviyesi vardır. Reaktör akımı sonra kendi settlerine gider. Burada asit resaykıla alınır ve hidrokarbon ikinci reaktöre gönderilir. Hammaddenin diğer yarısı da ikinci reaktöre beslenir; bu rektörün settlerinde asit resaykıla alınırken hidrokarbonlar ana fraksiyonlayıcıya yüklenir. Sonraki işlemler Phillips prosesiyle aynıdır. Ana raksiyonlayıcıdan çıkan tepe akımı depropanizere gider. İzobütan reaksiyon bölgesine, alkilat da ürün harmanlamaya verilir.

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Bu proses kapalı bir proses olduğundan, normal çalışma koşullarında maddelerle temas olasılığı çok azdır; ancak herhangi bir kaçak veya sızıntı halinde temas tehlikesi vardır. Sülfürik asit ve (özellikle) hidrofluorik asit çok tehlikeli maddelerdir, özel acil önlem uyarı sistemleri ve kurtarma aktiviteleri hazır bulundurulmalıdır. Güvenli çalışma uygulamaları yapılmalı, personele cilt ve/veya solunum koruyucu teçhizat kullanımıyla ilgili eğitimler verilmelidir; göstergelerin okunması, örnek alma, kontrol etme, acil hallerde izlenecek yollar, bakım ve programlı duruş sırasında yapılması gerekli önlemler gibi tüm aktiviteler anlatılmalıdır. Hidrofluorik asitle ilgili aktivitelerde kullanılmış olan giysiler ve koruyucu ekipman, tekrar kullanılmadan önce, hazırlanmış özel bir talimata göre temizlenmelidir. Isı ve gürültüye karşı da gerekli koruyucu önlemler alınmalı, eğitimler verilmelidir.

Güvenlik: Sülfürik asit ve hidroklorik asit tehlikeli kimyasal maddelerdir. Proses sıcaklıklarını kontrol altında tutan soğutma suyu kaybı sistemi altüst eder. Asitle temas halindeki malzeme ve ekipmanla çalışılırken çok dikkatli davranmalı, bunların proses alanlarından çıkarılırken iyice yıkanıp temizlendiğinden emin olunmalıdır. Hidrofluorik asitle temastaki ekipman yıkama varillerine daldırılarak (nötralizasyon) temizlenir. Hidrofluorik asit üniteleri, programlı bakım duruşlarından önce tamamen boşaltılır ve kimyasal yöntemlerle temizlenir; hidrofluorik asit ve demir fluorür izlerinin kalmamasına özen gösterilir. Üniteler yeniden çalıştırılırken, önce suyla yıkanmış olan birimler iyice kurutulur, sonra hidrofluorik asit konularak prosese başlanır.

Hidrofluorik asit veya hidrofluorik asitli hidrokarbonların dökülmeleri ve sızmaları fevkalade tehlikelidir. Asidin yüklenmesi ve boşaltılması sırasında çok dikkatli olunmalıdır. Proses ünitesinden çıkan sıvı ve katı kirlilikler atık sisteme verilmeden önce nötralleştirilerek zararsız hale getirilir. Gaz halinde (ventler) çıkanlar ise soda-külü yıkayıcılara (scrubber) gönderilerek hidrojen fluorür gazı veya hidrofluorik asit buharları dışarı atılmadan önce nötralleştirilir. Soğutma suyundaki ve ısı değiştiricilerin buhar tarafındaki basınç, asit servisi yapan taraftaki minimum basıncın altında tutularak suyla kirlenme olasılığı engellenmelidir.

Sülfürik asit ünitelerinde, sülfürik asit esterlerin parçalanmasından veya nötralizasyon için kostik verilen yerlerde korozyon ve arızalanmalar olabilir. Bu esterler asit treating işlemiyle ve sıcak-suyla yıkanarak uzaklaştırılabilir. Hidrofluorik asit korozyonuna engel olmak için, proses ünitelerindeki asit konsantrasyonu %65’in üstünde, nem %4’ün altında tutulmalıdır.

Yangın Önleme ve Korunma: Alkilasyon üniteleri kapalı sistemlerdir; yine de sistemdeki bir delik veya sızıntı olmasıyla ürün veya buharların yakıcı bir kaynakla temas etmesi hakinde yangın tehlikesi vardır.

2.2. Polimerizasyon

Petrol endüstrisinde polimerizasyon, aralarında etilen, propilen ve bütilenin de bulunduğu hafif olefin gazları, yüksek molekül ağırlıklı ve yüksek oktan sayılı (benzin harmanlama stokları olarak kullanılırlar) hidrokarbonlara dönüştüren prosestir. Polimerizasyon, iki veya daha fazla aynı (özdeş) olefin molekülünü, aynı elementleri aynı oranlarda (orijinal moleküllerdeki) içeren tek bir molekül halinde birleştirir. Proses, ısıl veya bir katalizörle düşük sıcaklıklarda yapılabilir.

Olefin hammadde ısıtılarak sülfür ve diğer istenmeyen bileşikler uzaklaştırılır. Katalitik proseste hammadde ya katı bir fosforik asit katalizörden geçirilir, veya sıvı fosforik asitle temas ettirilir; bu aşamada ekzotermik bir polimerizasyon reaksiyonu meydana gelir. Bu reaksiyonda, 200-1,200 psi arasındaki basınçlarda, sıcaklıkların 300° ve 450° F aralığında kontrol edilebilmesi için, soğutma suyuna ve reaktöre soğuk hammadde enjeksiyonuna gerek vardır.

Reaktörden çıkan ürünler (polimer benzin) stabilizasyona ve/veya fraksiyonlayıcı sistemlere gönderilerek doymuş hidrokarbonlarla reaksiyona girmemiş gazlar ayrılır.


Şekil-11: Polimerizasyon prosesi

Not: Petrol endüstrisine polimerizasyon prosesi, benzin bileşenlerini üretmek amacıyla uygulandığından alınan ürüne “polimer” benzin denilir. Ayrıca, tek tip monomer kullanılma zorunluluğu da yoktur; birbirine benzemeyen olefin molekülleri birleştiriliyorsa, proses “kopolimerizasyon” adını alır. Proseste, polimerizasyona (kelimenin doğru anlamıyla) engel olunarak, reaksiyonların dimer veya trimerleri oluşum kademelerinde sonlandırılması önemlidir.Bir rafinerinin petrokimya bölümü söz konusu olduğunda ise, istenilen seviyelerdeki yüksek molekül ağırlıklarına ulaşılıncaya kadar polimerizasyon reaksiyonlarının devam ettirilmesi gerekir.

Sağlık ve Güvenlik
Sağlık: Kapalı bir sistem olması nedeniyle, normal çalışma koşullarında tehlikeli maddeler ve durumlarla karşı karşıya gelme olasılığı an az düzeydedir. Temas potansiyeli olan maddeler sodyum hidroksit (kostik yıkama), proseste kullanılan veya programlı duruşlarda yıkama işlemi yapılan fosforik asit ve katalizör tozlarıdır. Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya personeli koruyucu uygun ekipman kullanımıyla ilgili uygulamalar yapılmalıdır. bunlar arasında kimyasal maddelerle nasıl çalışılacağı, gürültü ve ısı varlığında çalışma, proses sırasında numune alma, kontrol etme, bakım ve programlı duruşta yapılan çeşitli aktiviteler ile aminlerle ve katalizörle temasta alınacak önlemler sayılabilir.

Güvenlik: Ekzotermik reaksiyonun kontrol edilememesi durumunda soğutma suyu kaybı olur. Şiddetli korozyon ekipmanın hasarlanmasına ve dolayısıyla su ve fosforik asidin temas etmelerine (duruşta suyla yıkama sırasında) sebebiyet verir. Keza, boru manifoldlarında, reboilerlerde, ısı değiştiricilerde ve asit çökelmesinin olabileceği diğer yerlerde de korozyon meydana gelebilir.

Yangın Önleme ve Korunma: Polimerizasyon kapalı bir prosestir, ancak sızıntı veya kaçaklar olması, sıvı veya buharların yakıcı kaynaklarla temas etmesi yangın tehlikesine neden olur.

3. Değişme, Yeniden Düzenlenme (Alterasyon, Rearragenment)


3.1. Katalitik Reforming

Bazen küçük moleküllerin birleştirilmesiyle daha büyük hidrokarbon molekülleri elde edilmesi istenir; bu prosese birleştirme prosesi denir. Katalitik reforming ve izomerizasyon temel birleştirme prosesleridir.

Hampetrolün distilasyonundan ve kraking ünitelerinden alınan benzinler yeterli oktan sayısına sahip olmadığından, katalitik reforming (ve izomerizasyon) prosesiyle düşük oktan sayılı benzinden hidrojen çıkarılarak oktan sayısı yükseltilir. Açığa çıkan hidrojen, hidrotreating ünitelerinde kullanılır.

Katalitik reforming, katalizörlü ortamlarda çeşitli tip naftaların, yüksek oktan sayılı reformat, BTX ve LPG’ye dönüştürülmesi ve yüksek oktan sayılı benzin harmanlama stokları olacak şekilde ıslah edilmesi prosesidir. Platin veya Pt-renyum karışımı katalizörün kullanıldığı bu proseste naftadaki düşük molekül ağırlıklı bileşenler, kimyasal madde elde etmede ve benzin harmanlama maddeleri olarak kullanılan aromatik bileşiklere dönüştürülür. Bu reaksiyonun önemli yan ürünü hidrojendir; hidrojen ya satılır veya hidrokraking prosesinde kullanılır.

Katalitik reforming ünitesinin beslemesi naftadır; nafta, hampetrolden doğrudan üretilmiş (straight run), veya termal veya katalitik hidrokraking ünitelerinden üretilmiş olabilir. Beslemenin kaynama aralığı prosese ve istenilen ürünlere göre değişir. Ürünün yüksek oktanlı olması istendiğinde, aromatik çoğunluklu olması gerekeceğinden, beslemenin kaynama aralığı önemli olmaz. Oysa petrokimyasal amaçlı üretimlerde ksilenlerin az olduğu ürünler gerekeceğinden, besleme olarak kaynama aralıkları düşük naftalar tercih edilir. Naftenlerin dehidrojenasyonuyla sikloheksandan benzen, C7 naftenlerden toluen ve C8 naftenlerden ksilenler, yüksek kaynayan naftalardan yüksek oranlarda ksilenler elde edilir.

Aşağıda oktan sayısını artıran bazı reaksiyonlar verilmiştir.



Katalitik reformingde kullanılan katalizörler çift fonksiyonludur; bir hidrojenasyon-dehidrojenasyon uç ve bir asit uç.bulunur. Benzin komponentleri üretimi proseslerinin çoğunda asit uç aluminadır. İlk katalizörlerin hidrojenasyon-dehidrojenasyon uçları platindi (platforming), 1972’den sonra bimetalik platin/renyum (Pt/Re) kullanılmaya başlandı.

Katalitik reforming, düşük-oktanlı naftaları yüksek-oktanlı benzin harmanlama bileşenleri olan “reformatlar”a dönüştürmede kullanılan önemli bir prosestir. Reforming prosesi, kraking, polimerizasyon, dehidrojenasyon ve izomeri-zasyon gibi aynı zamanda oluşan birkaç reaksiyonun toplam etkisini tanımlar. Nafta hammaddenin özelliklerine ve kullanılan katalizörlere bağlı olarak reformat-lar, çok yüksek konsantrasyonlarda toluen, benzen, ksilen ile benzine karıştırılabilecek ve petrokimyada kullanılan diğer aromatikleri içerecek şekilde üretilir. Hidrojen, reformattan ayrılarak resaykıla veya diğer proseslere verilir.

Katalitik reformer ünitesi bir reaktör bölümüyle bir ürün-elde etme bölümünden oluşur. Ayrıca bir feed (besleme) hazırlama bölümü de bulunabilir ki burada, hidrotreatment ve distilasyonun birleştirilmesiyle şartnameye uygun hammadde hazırlanır. Pek çok proseste aktif katalizör olarak platin kullanılır veya ikinci bir katalizöre birleştirilir; bu renyum veya diğer bir asil metal olabilir.

Çok sayıda farklı ticari katalitik reforming prosesi vardır; bunlar arasında platforming, powerforming, ultraforming ve Termofor katalitik reforming sayıla-bilir. Platforming proseste ilk iş nafta feedin hazırlanmasıdır; naftadan safsızlıklar uzaklaştırılarak katalizörün degradasyonu azaltılır. Sonra, nafta hammadde hidrojenle karıştırılır, buharlaştırılır ve sırasıyla, bir seri fırından ve platin katalizör bulunan sabit-yataklı reaktörlerden geçirilir.

Son reaktörden çıkan akım soğutulur ve bir separatöre gönderilir; hidrojence zengin gaz akımı separatörün tepesinden alınarak resaykıla verilirken, dipten çıkan sıvı ürün, “stabilizör (bütanizör)” denilen bir fraksiyonlayıcıya gönderilir. Burada elde edilen dip ürün reformattır, tepeden alınan bütanlar ve daha hafifler gaz fabrikasına verilir.

Bazı katalitik reformerler düşük (50-200 psi), bazıları yüksek basınçlarda (1,000 psi’ye kadar) çalışırlar. Bazı katalitik reformer sistemleri diğer sistemlerdeki katalizörü kontinü olarak rejenere ederler. Reaktörlerden biri uygun bir zamanda devre dışına alınarak katalizör rejenerasyonunda kullanılır.


Şekil-12: Platforming prosesi

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Bu proses kapalı olduğundan normal çalışma koşullarında maddelerle doğrudan temas etme olasılığı en düşük düzeydedir. Ancak olası delinmeler ve sızıntılar sonucu hidrojen sülfür ve benzenle temas etme tehlikesi vardır.

Katalizör rejenerasyonu sırasında az miktarlarda karbon monoksit ve hidrojen sülfür çıkışı olabilir. Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya personeli koruyucu uygun ekipman kullanımıyla ilgili uygulamalar yapılmalıdır. bunlar arasında kimyasal maddelerle nasıl çalışılacağı, gürültü ve ısı varlığında çalışma, proses sırasında numune alma, kontrol etme, bakım ve benzeri aktiviteler ile rejenere edilmiş ve harcanmış katalizörün alınmasında alınacak önlemler sayılabilir.

Güvenlik: Operasyon yöntemi, start up (üniteyi devreye alma) sırasında sıcak noktaları garantili bir şekilde kontrol altında tutabilecek şekilde geliştirilmiştir. Katalizörle ilgili işlemlerde bilinçli olmalı, katalizörün yataklara yüklenirken kırılıp parçalanmamasına ve oluşabilecek ince taneciklerin reformerdeki elekleri tıkamamasına çok dikkat edilmelidir. Katalizörün değiştirilmesi veya rejenerasyonu sırasında toz oluşmasına karşı da önceden gerekli önlemler alınmalıdır. Ayrıca, amonyum klorür ve demir tuzları oluşması nedeniyle stabilizörün bozulduğu yerlerde suyla yıkama yapılmalıdır. Önişlem ısı değiştiricilerde amonyum klorür oluşabilir ve korozyona ve hasarlanmaya sebep olabilir. Klorlu bileşiklerin hidrojenasyonuyla meydana gelen hidrojen klorür asit veya amonyum klorür tuzları haline dönüşebilir.

Yangın Önleme ve Korunma: Sistem kapalıdır, ancak oluşabilecek delikler, reformat gaz veya hidrojen sızıntıları potansiyel birer yangın tehlikesidir.

3.2. İzomerizasyon

İzomerizasyon, küçük moleküllerin birleştirilmesiyle daha büyük hidrokarbon moleküllerinin elde edildiği bir birleştirme prosesidir. Hampetrolün distilasyonundan ve kraking ünitelerinden alınan benzinler yeterli oktan sayısına sahip olmadığından, katalitik reforming ve izomerizasyon prosesiyle yüksek oktanlı benzin fraksiyonları elde edilir.

İzomerizasyon n-bütan, n-pentan ve n-heksanı, oktan sayıları yüksek kendi izoparafinlerine dönüştürür. Düz zincirli parafinler, aynı sayılarda aynı atomları içeren, fakat farklı bir geometrik yapıda düzenlenmiş olan dallanmış zincirli eşdeğerlerine dönüşürler. İzomerizasyonla n-bütanın izobütana, n-pentanların ve heksanların dallanmış izomerlerine dönüştürülmesiyle, birincisinde alkilasyon için ilave hammadde kazanılırken, diğer ikisinde benzine harmanlanacak yüksek oktan sayılı ürünler elde edilir. İzomerizasyon, hidrokarbon moleküllerinin yeniden düzenlenmesi yönünden katalitik reforminge benzerse de dönüşümde atomların ve sayılarının tam olarak korunması bakımından benzemez.

İzomerizasyonla, düz-zincirli hidrokarbon molekülleri katalitik olarak, dallanmış-zincirli (yüksek oktan sayılı) moleküllere dönüştürülür. Reaksiyonda, bir molekülün karbon iskeleti, orijinal halinden herhangi bir atom veya grup çıkarmadan veya ilave etmeden, yeniden düzenlenir. Aşağıdaki reaksiyonlar n-heksanın izoheksana izomerizasyonunu gösterir.


İki farklı izomerizasyon prosesi vardır; bunlar, bütan (C4) ve pentan/heksan (C5/C6) prosesleridir. Bütan izomerizasyonuyla alkilasyon hammaddesi üretilir. Düşük-sıcaklık proseslerinde aluminyum klorür katalizörü+hidrojen klorür kullanılır. Platin veya diğer metal katalizörler yüksek-sıcaklık proseslerinde kullanılan katalizörlerdir.

Tipik bir düşük-sıcaklık prosesinde izomerizasyon fabrikasının beslemesi (feed) n-bütan veya karışık bütanlardır; hidrojen (olefin oluşmasını önler) ile karıştırılır ve at 230°-340° F ve 200-300 psi’de reaktöre verilir. Hidrojen bir yüksek-basınç separatöründe (flushing), hidrojen klorür de bir sıyırıcı (stripper) kolonda uzaklaştırılır.

Elde edilen son ürün bütan karışımı bir fraksiyonlayıcıya (deizobütanizör) gönderilerek izobütandan n-bütan ayrılır.

Pentan/heksan izomerizasyonu, straight-run (doğrudan-çekilen) benzinde çok miktarda bulunan hafif benzin bileşenleri n-pentan ve n-heksanın oktan sayısını artırır. Tipik bir C5/C6 izomerizasyon prosesinde, kurutulan ve desülfürize edilen hammadde az miktarda bir organik klorür ve resaykıl hidrojenle karıştırılır, ve reaktör sıcaklığına ısıtılır.

Sıcak karışım, benzen ve olefinlerin hidrojenlendirildiği birinci reaktörde destekli-metal katalizörden geçirilir ve oradan izomerizasyon reaktörüne geçer; burada parafinler, katalitik izomerizasyonla izoparafinlere dönüşür. Reaktör akımı soğutulur ve ürün separatöründe iki akıma ayrılır; sıvı ürün (izomerat) ve resaykıl hidrojen-gaz akımı. İzomerat yıkanır (kostik ve su ile), asit sıyrılır ve depolamaya verilmeden önce stabilize edilir.


Şekil-13: C4 İzomerizasyon prosesi




Şekil-14: C5 ve C6 izomerizasyonu

Sağlık ve Güvenlik

Sağlık: Proses kapalı bir sistemde yürüdüğünden normal operasyon koşullarında maddelerle temas olasılığı en az düzeydedir. Herhangi bir kaçak olması halinde hidrojen gazı, hidroklorik asit, hidrojen klorür ve katı katalizörler kullanıldığında katalizör tozlarıyla temas etme olasılığı vardır. Güvenli çalışma eğitimleri ve/veya personeli koruyucu uygun ekipman kullanımıyla ilgili uygulamalar yapılmalıdır. bunlar arasında kimyasal maddelerle nasıl çalışılacağı, gürültü ve ısı varlığında çalışma, proses sırasında numune alma, kontrol etme, bakım ve programlı duruşta yapılan çeşitli aktiviteler ile aminlerle ve katalizörle temasta alınacak önlemler sayılabilir.

Güvenlik: Hammadde tamamen kurutulup desülfürize edilmezse, asit oluşumu nedeniyle katalizör zehirlenmesine ve metal korozyonuna sebep olur. Su veya buharının hidrojen klorürün olduğu yerlere girmesine izin verilmemelidir. Atık sistemlerine hidrojen klorür verilmemelidir.

Yangın Önleme ve Korunma: Kapalı bir proses olmasına rağmen bulunabilecek bir delik veya sızıntının ısıtıcı gibi herhangi bir yakıcı kaynakla temas etmesi yangın çıkması için potansiyel bir tehlikedir.


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)