Petrol Kaynakları ve Sınıflandırılması (oil resources and classification)

Petrol mühendisleri yeni kuyular açılırken sondaj masraflarını, bunların diğer yeni veya mevcut rezervuarlarla bağlantılarını incelerler. Bir kuyudan başlangıçta üretilen günlük petrol miktarı, zamanla kuyu basıncının azalması, kuyuya su birikmesi ve diğer faktörler nedeniyle azalır. Her kuyunun çalıştırılma masrafları hemen hemen sabit olduğundan bu gibi durumlarda üretilen her varil için harcanan para artar ve bu değer Pazar fiyatına eşit olduğunda ‘ekonomik sınır’a erişilmiştir olacağından üretim durdurulur.

Konvensiyonal petrol rezervlerinden çıkarılan ürün doğal halde akışkandır, seyreltilmeden pompalanabilir ve standart üretim teknikleri dışında yöntemlere gerek olmaz; dolayısıyla ekonomik yönden olumlu rezervlerdir.

Konvensiyonal olmayan petrol rezervleri ise türüne göre değişen oranlarda daha fazla üretim harcaması gerektirir; bu rezervler üç genel grupta toplanabilir,

1. Ağır Yağlar: Bu tür kaynaklar, konvensiyonal rezervlerden alınan hampetrole benzerler, farkı daha kalın olmaları, daha fazla sülfür ve ağır metal kirlilikleri içermeleridir. İstenmeyen bu özellikler nedeniyle rafinasyon kademeleri daha fazladır ve dolayısıyla pahalıdır. Örneğin 1.2 trilyon varil dolayındaki Venezüella Orinoco rezervleri bu tür rezervlerdir.

2. Katran Kumları: Bu tür rezervlerden petrolün elde edilmesi yüzey kazısı, mayınlama veya uygun bir toplama yöntemiyle yapılır. Üretim giderleri çok fazla olan bu tür yataklara en iyi bilinen örnek Kanada’daki Athabasca katran kumlarıdır; tahmin edilen rezervler 1.8 trilyon varil dolayındadır.

3. Yağ Şeyller: Bu tür yataklardan alınan kaynaklarda da konvensiyonal petrol yataklarından çıkarılan hampetrole kıyasla çok daha fazla rafinasyona ve suya gerek vardır.

Her devlet topraklarındaki ‘toplam petrol kaynaklarını bilmek ister; bunlar, mevcut rezervler, diğer keşfedilmiş kaynaklar ve gelecekte keşfedilebilecek potansiyel rezervlerdir .Bu nedenle tüm kaynak miktarlarını kapsayan bir sınıflandırma sistemine gereksinim vardır. Böyle bir sistem milli kaynakların saptanmasında hayati bir öneme sahiptir ve zaman içinde periyodik olarak güncelleştirilmelidir. gerekir. Sistem her devletin veya bölgenin özelliklerine göre tanımlanmalı, aynı zamanda da Uluslar arası Organizasyonlarca değerlendirilebilecek temelde hazırlanmalıdır. Bu tip bir sınıflandırma sisteminde önemli kriterler aşağıdaki verilerde oluşabilir.

·         Petrol kaynağı alanının bir bütün olarak değerlendirilmesi
·         Kaynaklar ve hidrokarbon birikimlerinin tanımlanmış şartnamelere uygun olarak sıralanması
·         Keşif, geliştirme ve üretim aşamalarını kapsayan çalışmaların her aşamasında alınan önerilen işler ve alınan kararlar
·         Uzun vadeli bir petrol çalışma programı hazırlanması
·         Petrol çalışma programının diğer endüstri kollarına etkisinin değerlendirilmesi

İyi hazırlanmış bir petrol kaynakları sınıflandırma sistemi sadece konuyla ilişkili teknik elemanlarca değil, finans kuruluşları, analistler ve politikacılarca da anlaşılır olmalıdır. Petrol kaynakları ve rezervlerin nasıl sınıflandırılması gerektiği, jeofizikçiler, petrol mühendisleri ve kaynak ekonomistleri arasında son 30-40 yıldır kapsamlı bir şekilde tartışılmaktadır. Bu gibi sınıflandırmalarda değişkenlerin fazlalığı tüm kuruluşların (devlet kuruluşları, uluslar arası organizasyonlar, petrol şirketleri gibi) tek bir sistemde uzlaşmalarını zorlaştırdığından çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır.

Şubat 2000 yılında Society of Petroleum Engineers (SPE), World Petroleum Congress (WPC), and American Association of Petroleum Geologists (AAPG) arasında kabul edilen (ve gelecekte yeni geliştirilecek bilgilerle revize edilmeye açık olan) hampetrol kaynaklarının tanımları Tablo-1’de şematik olarak gösterilmiştir.

Hampetrol (veya hidrokarbon birikintileri) kaynaklarının veya rezervlerin miktarlarıyla ilgili yapılan teknik ve ekonomik hesaplamalar her zaman tahminidir ve belli bir belirsizlik söz konusudur; dolayısıyla tanımlar yapılırken belirsizlik derecesi belirtilmelidir. Belirsizlik dereceleri, artan belirsizliğe veya azalan kesinliğe göre muhafazakar tahmin, gerçekçi tahmin ve iyimser tahmin sırasını izler.

Kaynakların tanımlanmasında tahminler aşağıdaki kalıplarla ifade edilir:

·         Muhafazakar (conservative) tahmin; düşük dereceli tahmindir
·         Gerçekçi (realistic) tahmin; iyi dereceli tahmin
·         İyimser (optimistic) tahmin, yüksek dereceli tahmindir

(Orijinal Kaynaklar (Original resources): Doğal birikimler  yoluyla yer kabuğunda orijinal olarak bulunduğu ‘tahmin edilen’ hampetrol miktarıdır.
Keşfedilmiş Kaynaklar (Discovered Resources): Bir birikintiden o güne kadar üretilmiş gaz ve petrol ile kalan gaz ve petrol miktarının toplamıdır.
Nihai Rezervler (Ultimare Reserves): Keşfedilmiş üretilebilir kaynaklardır; bunlar, toplam üretim + gelecekteki üretilebilir kaynaklardır (rezervler)
Rezervler: Keşfedilmiş kaynaklardan gelecekte ekonomik olarak üretim yapılabileceği tahmin edilen gaz ve petrol miktarıdır.
Bağlı Kaynaklar (Contingent Resources): Keşfedilmiş üretilemeyen kaynakların alt sınıfıdır; bunlardan teknik olarak üretim yapılabilirse de ekonomik olmadığından halen ürün elde edilmemektedir.
Üretilemeyen Kaynaklar (Unrecoverable Resources): Keşfedilmiş üretilemeyen kaynakların alt sınıfıdır; bunlardan teknik ve ekonomik olarak üretim yapılamamaktadır.
Umulan Kaynaklar (Prospective Resources): Keşfedilmemiş, gelecekte üretilebilir kaynaklardır; bunlardan teknik ve ekonomik olarak üretim yapılabilir.
Keşfedilmemiş Üretilemeyen Kaynaklar (Undiscovered Unrecoverable Resources): Bunlardan teknik olarak da ekonomik olarak da üretim yapılamamaktadır.
İspatlanmış Rezervler (Proved Reserves): Kazanılabilir gaz ve petrol miktarının yüksek kesinlik derecesiyle saptanabildiği rezervlerdir. Gerçek üretim miktarı, tahmin edilen ispatlanmış rezervlere eşit veya daha fazladır.
Olası Rezervler (Probable Reserves): İspatlanmamış rezervler sınıfına girer; ilave veya ek rezervlerdir. Tahmini kazanılabilir miktarın doğruluk derecesi ispatlanmış rezervlerden daha düşüktür. Gerçek üretim miktarı tahmin edilen ispatlanmış + olası rezervlere eşit veya daha fazladır.
Mümkün Rezervler (Possible Reserves): İspatlanmamış rezervler sınıfına girer; ilave veya ek rezervlerdir. Tahmini kazanılabilir miktarın doğruluk derecesi olası rezervlerden daha düşüktür. Gerçek üretim miktarı tahmin edilen ispatlanmış + olası + mümkün rezervlere eşit veya daha fazladır.
Geliştirilmiş Rezervler (Developed Reserves): Mevcut kuyulardan ve tesislerden üretim yapılacağı ümit edilen rezervlerdir; geliştirilmiş üretim rezervleri ve geliştirilmiş üretim-yapılmayan rezervler olarak iki sınıfa ayrılır.
Geliştirilmemiş Rezervler (Undeveloped Reserves): Üretim yapılabilmesi için önemli miktarda harcama yapmayı gerektiren rezervlerdir. Yeni kuyular açılmasını veya mevcut kuyuların derinleştirilerek farklı rezervuarlara ulaşılması veya benzeri çalışmaları gerektirir.)


Tablo-1 : Hampetrol kaynaklarının ve rezervlerin sınıflandırma sistemi



Rezervlerin tanımlanmasında ise tahminler aşağıdaki şekilde yapılmaktadır:

  • Muhafazakar tahmin ‘İspatlanmış (Proved)’: Gerçek üretim miktarı, en az %90 (veya daha fazla) olasılıkla tahmin edilen ispatlanmış rezervlere uygundur
  • Gerçekçi tahmin ‘İspatlanmış + Olası (Proved + Probable)’: Gerçek üretim miktarı, en az %50 (veya daha fazla) olasılıkla, tahmin edilen ispatlanmış + olası rezervlere uygundur
  • İyimser tahmin ‘İspatlanmış + Olası + Mümkün (Proved + Probable + Possible)’: Gerçek üretim miktarı, en az %10 (veya daha fazla) olasılıkla, tahmin edilen ispatlanmış + olası + mümkün rezervlere uygundur
Rezervler, bilinen akümülasyonlardan kazanılabileceği düşünülen hampetrolün (doğal gaz, petrol ve benzeri maddelerin) tahminin yapıldığı tarihte kalan tahmini miktarlarıdır. Rezerv miktarları çalışmalarında temel kriterler; sondaj, jeolojik, jeofizik ve mühendislik analizleri ve verileri, uygulanan belirleme teknolojileri ve makul ekonomik koşullardır.


GERİ (hampetrolden petrokimyasallara)